National Geographıc dergisi ve TEMA Vakfı tarafından Türkiye’de çölleşmeyi gösteren ‘’çölleşme haritası’’ hazırlandı.
Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’nin yüzde 89’unun hafif, orta, şiddetli ve çok şiddetli olmak üzere erozyon ve bunun sonucunda çölleşme riskiyle karşı karşıya kaldığını belirten TEMA Vakfı yetkilileri, erozyona toprağın eğimli olması, yanlış arazi kullanımı, tabiî bitki örtüsünün yok edilmesi, iklim değişikliği ile toprak ve yüzey özelliklerinin yol açtığını bildirdi.
Bu anlamda, ülkede erozyonun ve çölleşmenin boyutunun ortaya konulması amacıyla National Geographic dergisi ve TEMA Vakfı tarafından Türkiye’de erozyonu ve çölleşmeyi gösteren ‘’çölleşme haritası’’ hazırlandı. Haritaya göre ülkenin yüzde 36,84’ünde çok şiddetli (koyu kırmızı ile gösteriliyor), yüzde 23,6’sında şiddetli (kahverengi ile gösteriliyor), yüzde 23,19’unda orta şiddetli (sarı bölümler) ve yüzde 5,48’inde hafif şiddetli erozyon (beyaz bölümler) görülüyor.
AÇIK HAVA EROZYON MÜZESİ: NALLIHAN
1/2.500 000 ölçeğinde hazırlanan haritada erozyon ve çölleşmenin görüldüğü yerler ayrıntılarıyla anlatılıyor.
Haritada yer alan yazıda, ‘’açık hava erozyon’’ müzesi olarak nitelendirilen, irili ufaklı tepe ve vadilerden oluşan Nallıhan’ın bazı bölümlerinin bitki örtüsünden yoksun olduğu ve halen bu bölgede yoğun toprak erozyonu yaşandığı belirtiliyor.
Burdur’da tepelik ve dağlık alanları kapsayan kuru ormanların büyük ölçüde tahrip edildiği, bölgede toprak kaybı yaşandığı ifade ediliyor. Bölgede erozyonu tetikleyen en önemli unsur olarak sağnak yağışlar gösteriliyor.
Konya’nın Karapınar bölgesinde kumul tepelerinin mera olarak kullanılmasının bitki örtüsünü zayıflattığı, toprağı tutan geven, yavşan ve sığır kuyruğu gibi bitkilerin sökülmesi ve rüzgârın hızının 110 kilometreye çıkmasıyla kumulların hareketlendiği vurgulanıyor. Erzincan’ın kuzeyindeki Esence Dağları’nda kuru ve sıcak iklimin hüküm sürdüğü, kuzey bölümünde toprak kaymalarının görüldüğü ifade ediliyor.
Haritada Kahramanmaraş’taki Ahırdağı’nın önceleri sedir ormanı olduğu, ancak kontrolsüz kesim ve düzensiz otlatma yüzünden bölgenin bitki örtüsünden yoksun kaldığına dikkat çekiliyor.
Ahırdağı Havzası’ndan gelen sel ile çöküntü ve tortunun Menzelet Barajı ile Kahramanmaraş Ovası’nın sulanması, içme ve sulama suyunu karşılayan Ayvalı Barajı’nı etkilediği ifade ediliyor.
Iğdır’da kum fırtınaları
Haritada yer alan yazıda, Erzurum’un Oltu bölgesinde düşük irtifalı sahalarda bitki örtüsünün zayıf olduğu belirtiliyor. Bölgede aşırı otlatma, dağlık coğrafya ve artan eğimin erozyon riskini, oluşan oyukların ise heyelan riskini arttırdığı belirtiliyor.
Aras Nehri boyunca yer alan tektonik bir çöküntü olan Iğdır’ın, çevresine göre daha düşük olan yağış alması ve kurak yaz, ılıman kış şartları sebebiyle mikroklima özelliği gösterdiği belirtiliyor. Aralık ilçesinin batı ve güney batısında rüzgâr erozyonu başladığı vurgulanıyor. Kum fırtınalarının Aralık ilçesi ve çevresini tehdit ettiği kaydediliyor.
|