|
|
|
Buğdayı pahalıya yiyoruz |
Dünya piyasasına bakıldığında, ABD’de buğdayın tonu 222 YTL, Kanada’da 263 YTL ve Avustralya’da ise 272 YTL’den işlem görürken Türkiye’de yeni açıklanan rakamlara göre ekmeklik buğdayın tonunun taban fiyatı 425 YTL oldu.
Konya Ticaret Borsası’nın (KTB) yayınladığı dünya piyasası buğday fiyatları (1 dolar: 1,35 YTL olarak ele alınıyor), Türkiye’deki fiyatların neredeyse yarısına denk geliyor. Dünya piyasasında, ABD’de 1. sınıf sert kışlık buğdayın tonu 222 YTL, 1. sınıf Kanada buğdayı 263 YTL, Arjantin ekmeklik buğday 184 YTL, Rusya yumuşak ekmeklik 155 YTL, sert Avustralya buğdayının tonu 272 YTL, Ukrayna yumuşak ekmeklik ise 162 YTL’den işlem görüyor.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in yeni açıkladığı buğday taban fiyatlarına göre ise Türkiye’de ekmeklik sert buğdayın taban fiyatının tonu 425 YTL oldu. Buna 45 YTL destek de ilave edildiğinde rakam 470 YTL’ye çıkıyor. Türkiye’de enerji, mazot, gübre ve su gibi girdilerin pahalı olduğunu dile getiren KTB Başkanı Mehmet Kara, ‘’Bu girdiler yüksek olunca çiftçi ister istemez yüksek fiyat bekliyor. Türkiye’de buğdayın fiyatla değil mazot ve gübre gibi girdilerinde iyileştirmeyle desteklenmesi gerekiyor. Su desteği bile verilmeli. Ayrıca desteklerin artırılması ve zamanında verilmesi gerekiyor’’ diye konuştu.
|
/ KONYA
10.06.2007
|
|
|
Ekonominin temelleri çürük |
Trakya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, Türkiye ekonomisinin sağlam temeller üzerine kurulu olmadığını öne sürdü. Uzunoğlu, Gebze Genç Sanayici ve İşadamları Derneğince düzenlenen ‘’Türkiye ve Dünya Ekonomisi’’ konulu konferansta, Türkiye’nin dünyanın en borçlu 25. ülkesi olduğunu söyledi.
Dış borcun 5 yılda 130 milyar dolardan 210 milyar dolara çıktığını ifade eden Uzunoğlu, Türkiye’de sanayicinin ham madde ithal bağımlılığının arttığını savundu. Uzunoğlu, şöyle devam etti: ‘’Türkiye’ye 2003 yılından itibaren 130 milyar dolar döviz girişi oldu. Böylece kur aşağıya düştü ve ithal ham madde girdi oranları artmaya başladı. İçeride maliyetler yüksek olduğu için sanayinin ithal bağımlılığı arttı.
Edirne’deki çeltik üreticisi çiftçimiz mazota 1,3 avro öderken, komşu Yunanistan’daki çeltik üreten çiftçi 0,57 avro ödüyor. Bizim çiftçimiz nasıl rekabet edecek? En yüksek enerji bizim ülkemizde. En yüksek vergi oranları bizde. Sanayici ne yapsın? Fabrikayı kapatsın, ithalatçı olsun, Çin’den mal getirip satsın daha iyi.’’
TAKAS EKONOMİSİ
Türkiye’nin takas ekonomisine sahip olduğunu ileri süren Uzunoğlu, ülkedeki ekonominin sağlam temeller üzerine kurulu olmadığını öne sürdü.
Konut sektörüyle ilgili örnek veren Uzunoğlu, şöyle devam etti: ‘’Son dönemde en fazla büyüyen konut sektöründe bir müteahhit konut yapacak. Demirciye, asansörcüye, malzemeciye para karşılığı daire veriyor, ortada para dönmüyor. Piyasada para yok. Her şey borç-alacak hesabıyla dönüyor. Vadeli çek sadece Türkiye’de kullanılıyor. Çeklerin arkasında imza atacak yer kalmıyor.’’Mevcut hükümetin, enflasyon, ekonomik büyüme, üretim artışı ve işsizlik alanlarında göreceli olarak başarılı olduğunu ifade eden Uzunoğlu, ‘’Bu başarı hükümetten değil, dünya ekonomisinde yaşanan olumlu gelişmelerden kaynaklanmakta. Hükümet sadece bu konuda şanslı’’ dedi.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın ‘Türkiye’ye sıcak para gelsin, iyidir’’ sözünü de eleştiren Uzunoğlu, ‘’Bakkal dükkanı mı yönetiyorsunuz? Okumuş yazmış bir adam ‘sıcak para gelsin, iyidir’ der mi? Sıcak para iyi olur mu? Bir ülkenin ekonomisi üretime dayanmıyorsa sonu hayırlı olmaz’’ dedi.
|
/ KOCAELİ
10.06.2007
|
|
|
BDDK, tutsat için kolları sıvadı |
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), mortgage kapsamında finansal kiralama ve tüketici finansman kuruluşlarının ipotekli konut finansmanı lisansı alabilmeleri için gerekli şartları Haziran ayı içinde açıklayacak.
Şubat 2007’de TBMM’de kabul edilen “Konut Finansmanı Kanunu”a göre, BDDK, bankalar, finansal kiralama kuruluşları ve tüketici finansman kuruluşları tarafından kullandırılacak kredilerin denetimden sorumlu oldu. Bu kapsamda, BDDK, finansal kiralama ve tüketici finansman kuruluşlarının ipotekli konut finansmanı lisansı alabilmeleri için gereken şartları tespit etmek için çalışma başlattı. Kurum’un Düzenlemeler Dairesi tarafından sürdürülen teknik çalışmaların tamamlanmak üzere olduğu öğrenildi. SPK da, ipotek teminatlı menkul kıymet ve borçlanma senetlerinin işlevsel şartları için gerekli düzenlemeleri bu ayın sonunda tamamlayacak.
|
/ ANKARA
10.06.2007
|
|
|
Carî açık 2.5 milyar dolar azaldı |
Cari açığın finansman ihtiyacı, yılın ilk dört ayında geçen yılın aynı dönemine göre, 2 milyar 529 milyon dolar azalarak 9 milyar 958 milyon dolara indi. Finansman ihtiyacındaki azalma, doğrudan yabancı yatırımlarındaki 6.8 milyar dolarlık artıştan kaynaklandı.
Merkez Bankası verilerine göre, geçen yılın ilk dört ayına göre cari açığın 385 milyon dolar azaldığı Ocak-Nisan döneminde, cari açığın finansman ihtiyacı 2 milyar 529 milyon dolar azalarak 9 milyar 958 milyon dolara indi.
Net doğrudan yabancı yatırım girişi 8 milyar 327 milyon dolar artarak 10 milyar 40 milyon dolara yükseldi. Portföy yatırımları başlığı altında; hükümet tahvil ihraçları yoluyla borçlanma kaynaklı gelirler 1 milyar 698 milyon dolar artarak 3 milyar 377 milyon dolara ulaştı.
Yabancıların Türkiye’de menkul alımı 2 milyar 783 milyon dolar artarak 4 milyar 565 milyon dolara çıktı.
Yerleşiklerin yurt dışında menkul alımları da 468 milyon dolardan 1 milyar 262 milyon dolara çıktı. Böylece portföy yatırımları 3 milyar 687 milyon dolar artarak 6 milyar 680 milyon dolara yükseldi.
|
/ ANKARA
10.06.2007
|
|
|
Petrol Ofisi’ne rafineri vizesi yok |
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), Petrol Ofisi A.Ş’nin, Ceyhan’a 3 milyar dolar bedelle kurmayı planladığı rafineri için yaptığı lisans başvurusunu reddetti. Kurul, Petrol Ofisi’nden rafineri başvurusunu kuracağı yeni bir şirketle yapmasına karar verdi.
Ceyhan’da kurulması planlanan rafineri için Petrol Ofisi’nin başvurusunu Kurul toplantısında değerlendiren EPDK, Petrol Ofisinin mevcut akaryakıt dağıtım şirketinin unvanı ile rafineri lisansı almasını uygun bulmayarak, yeni bir şirket kurup bu şirket adına yeni bir başvuru yapması gerektiğine karar verdi.
EPDK Başkanı Yusuf Günay, yaptıkları hukuki değerlendirmede bir dağıtım şirketinin aynı tüzel kişi olarak, hem dağıtım faaliyeti yapmasını hem de rafinerici lisansı almasını uygun bulmadıklarını belirtirken, ‘’bu nedenle Petrol Ofisine rafineri başvurusunu iade ederek ayrı bir rafineri şirketi kurup yeni bir başvuru yapmalarını isteyeceğiz’’ dedi.
|
/ ANKARA
10.06.2007
|
|
|
Otomotiv sektörüne teknoloji uyarısı |
Türkiye’deki otomotiv sektörünün, teknolojiyi dışarıdan satın alarak ayakta kalma şansının bulunmadığı bildirildi.
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Enerji Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Mustafa Tırıs, ihracatta otomotiv sektörünün geçen yıl tekstil sektörünü geçerek birinci sıraya yükseldiğini hatırlattı. Otomotiv sektörünün bu yılın ilk üç aylık ihracat rakamlarında tekstili yakalayıp geçtiğini de ifade eden Tırıs, ancak bu başarının devam etmesi için otomotiv sektörünün yeni teknolojik alanlara girmesi gerektiğini bildirdi.
Tırıs, şöyle devam etti: ‘’Türkiye’deki otomotiv sektörünün, teknolojiyi dışarıdan satın alarak ayakta kalma şansı yok. Sadece burada boya, kaporta yapan veya işçilik işgücü ile rekabet etmeyi sürdüren bir teknoloji olarak yolumuza devam edersek tekstilde yaşadığımız süreci yaşarız. Rekabet gücümüz bir yerde kesilecek. Onun için yeni teknoloji alanlarına girmemiz lazım. Hibrit araç üretimine girmeliyiz.’’
|
/ KOCAELİ
10.06.2007
|
|
|
Belediyeler 3.9 milyar YTL açık verdi |
Maliye verilerine göre, yılın ilk çeyreğinde belediyelerin bütçesi 3.9 milyar YTL açık verdi.
Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü’nün Ocak-Mart 2007 bütçe gerçekleşmelerine göre, belediyelerin borçlarının yanısıra bütçe açıkları da katlanarak artıyor.
Buna göre, yılın ilk çeyreğinde 3.8 milyar YTL gelir elde eden belediyelerin giderleri ise 7.8 milyar YTL oldu. Böylece belediyelerin bütçesi ilk çeyrekte 3.9 milyar YTL açık verdi. Seçimlerin öne alınmasıyla birlikte başta yol, kaldırım olmak üzere alt yapı çalışmalarına hız veren belediyelerin bütçe açıklarının yılın ikinci yarısında daha da artması beklenirken, il belediyelerinin toplam borç tutarı ise 16 milyar 573 milyon 731 bin YTL’ye ulaştı.
|
/ ANKARA
10.06.2007
|
|
|
Bankacılık sektörü seçimden korkmuyor |
Denizbank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, ‘’genel seçimlerde nasıl bir sonuç çıkarsa çıksın disipline edilen bankacılık sektörü ve taşları yerine oturan ekonominin bundan etkilenmeyeceğini’’ bildirdi.
Ateş, ÇUKOBİRLİK üyesi çiftçilere yönelik Çukobirlik Kart uygulaması imza töreni sebebiyle geldiği Adana’da, Türkiye’nin üst üste yaşadığı krizlerin vebalini ödediğini, her sektörün bundan olumsuz etkilendiğini ancak, yapılan yapısal reformlarla ekonominin bu tür çalkantılardan kolayca etkilenmesinin önüne geçildiğini belirtti. Ateş, mevcut hükümetin tek parti iktidarı avantajıyla daha hızlı yol aldığını ifade ederek, ‘’Türkiye’de son yıllarda devamlı bir büyüme ekonomisi uygulanıyor. İhracatımız arttı, bütçe açığımız azaldı. Bu tablo yaşanırken, 22 Temmuz’da yapılacak genel seçimlerde nasıl bir sonuç çıkarsa çıksın disipline edilen bankacılık sektörü ve taşları yerine oturan ekonomi bundan etkilenmez’’ diye konuştu.
|
/ ADANA
10.06.2007
|
|
|
Karpuz çiftçinin yüzünü güldürdü |
Kuraklık sebebiyle verim kaybı endişesi yaşayan Çukurovalı karpuz üreticilerinin, rekolte ve ürün fiyatının yüksek olmasının sevincini yaşadığı bildirildi.
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Ayhan Barut, Adana’da geçen yıl 150 bin dekardan 700 bin ton karpuz hasadı yapıldığını, bu yılda ekim alanlarının artmasıyla birlikte 800-850 bin ton rekolte beklediklerini söyledi. Karpuzun dekarının ortalama 800 YTL’ye mal olduğunu anlatan Barut, ‘’Bu yıl karpuzu dekarda 1100 ve 1300 YTL arasında tüccara satma imkanı bulan üreticinin yüzü güldü. Yöremizde karpuz hasadının yüzde 25’i tamamlandı” dedi.
|
/ ADANA
10.06.2007
|
|
|
OECD: Emeklilik reformu yavaş işliyor |
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), üye 30 ülkedeki emeklilik sistemlerinin son durumlarının incelendiği “Bir Bakışta Emeklilik 2007” raporunda Türkiye’deki “sosyal güvenlik reformunun” yavaş işlediği saptamasını yaptı.
OECD’nin 208 sayfalık raporunda, “OECD ülkelerindeki insanlar, son yıllarda gerçekleştirilen büyük çaplı sosyal güvenlik reformlarının bir sonucu olarak emeklilik dönemleri için daha fazla tasarruf etmek zorunda olacak” denildi. Rapora şöyle devam edildi: “Bazı ülkeler, özellikle Avusturya, İtalya, Meksika ve Türkiye, emeklilik reformunun evrelerini gerçekleştirmede çok yavaş durumdadır. Türkiye’de yeni emeklilik yaşı olan 65’e, erkekler için 2043’te ulaşılabilecek, kadınlar için ise daha geç olacak. Bu, emeklilikteki harcamaların daha onyıllarca yüksek kalacağı anlamına gelecektir ve finansal baskılar, daha hızlı yapılan reformlardan daha büyük zorluklara yol açabilecek kısa vadeli ayarlamalar gerektirebilecektir.”
|
/ ANKARA
10.06.2007
|
|
|
|