France 24 televizyon kanalı ve Herald Tribune gazetesinde yayınlanan Novatris/Harris Interactive tarafından yapılan bir kamuoyu anketine göre, Fransızların bir çoğu, diğer Avrupalılar gibi göçmenler için kota getirilmesini istiyor.
Fransızların yüzde 62’si göçmenlere sosyal yardım hakkını sadece göç ettikleri ülkenin vatandaşlığını aldıktan sonra verilmesinden yanalar. Ankete göre, Avrupalı komşularına göre göçmenlik konusunda daha açıklar. İngilizlerin yüzde 67’si, İtalyanların yüzde 55’i, Almanların yüzde 55’i, Fransızların yüzde 32’si ve İspanyolların yüzde 45’i ülkelerinde çok fazla göçmen olduğunu düşünüyor.
İtalya, İngiltere ve Almanya’da çoğu vatandaş kaçak göçmenlerin yeniden ülkelerine geri gönderilmesi istiyor. Ama sadece Fransızlar’ın yüzde 34’dü böyle bir fikirden yana.
Avrupa Konseyi Başkanı Eva Smith-Asmussen, yabancılara karşı hoşgörülü ülkeler dahil Avrupa’nın açıklık ve tolerans değerlerini kaybetmesinden kaygı duyduğunu ifade ederek, “Avrupa tolerans gibi değerler üzerine kurulu. Ama bir anda tek önemli olan konu güvenlik oldu ve diğer konular unutuldu” dedi.
Avrupa Komisyonu’nun açıkladığı ırkçılığa ve hoş görmezliğe karşı raporunda, ırkçılık ve ırk ayrımının bugünkü aldığı şekillerinin ‘kompleks ve kaygılandırıcı’ olduğu vurgulanıyor.
Komisyon, AB üyesi ülkelerde ‘ırkçılık ve hoş görmezlik olaylarını’ gözlemledikten sonra bazı medya tarafından sürdürülen negatif ortamdan ve politikacıların konuşmalarındaki kullanılan ırkçı argumanlardan ‘çok fazla endişeli’ olduğunu belirtti.
Rapora göre, Çok kültürlü toplumlarda küreselleşme ve ekonomik krizlerinde doğurduğu etkiler nedeniyle, yabancı düşmanı söylemler yükselişte.
Bu durumdan özellikle göç talebinde bulunanlar ve kaçak göçmenler etkilendi. Rapora göre, göç konusundaki tartışma yalnızca sertleşmekle kalmayıp, toplumdaki bütün kesimlerde, özellikle yabancıların üzerinde kötü bir görüntü bırakmaya başladı. Siyasilerin tüm çabalarına rağmen, bu süreç ırkçılığa zemin hazırlıyor ve günlük hayatta ayırımcılık devam ediyor. Yasadışı ayrımcılığı ilan etmek yeterli değil ,aynı zamanda bu durumla mücadele etmek de gerekiyor.
|