AB Komisyonu, Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkan Nicolas Sarkozy’nin Fransa’da cumhurbaşkanı seçilmesiyle gündeme gelen Türkiye ve genişleme konusunun “önümüzdeki hafta ve aylarda” AB tarafından tartışılmasının söz konusu olmadığını bildirdi.
Günlük olağan basın toplantısında Sarkozy ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’nun önceki günkü görüşmesine ilişkin soruları cevaplayan AB Komisyonu baş sözcüsü Johannes Laitenberger, AB tarihinde hiçbir ülkenin adaylık statüsünün geri alınmadığını, ancak bazı ülkelerin müzakereleri tamamlamasına rağmen katılmak istemediğini hatırlattı. “Taahhütlere bağlı kalmanın ve tek taraflı adımlar atmamanın” uluslararası ilişkilerin ve diplomasinin gereği olduğunu vurgulayarak, Sarkozy’i dolaylı yoldan uyaran Laitenberger, “Bildiğim kadarıyla, müzakerelerin başlatılmasına, fasılların açılmasına ve kapanmasına üye devletlerin oy birliğiyle karar veriliyor” dedi. Laitenberger, önceki gün akşam bir araya gelen Sarkozy ve Barroso’nun öncelikli olarak AB’nin anayasa krizinin nasıl aşılacağını gündeme aldıklarını, Türkiye ve genişleme konusunun “önümüzdeki hafta ve aylarda” tartışılmayacağını ifade etti.
Baş sözcü, AB’nin 21-22 Haziranda yapılacak devlet ve hükümet başkanları zirvesinde anayasa krizinin basitleştirilmiş anlaşmayla aşılması konusunda uzlaşma sağlanması halinde, toplanması öngörülen Hükümetler Arası Konferansa Türkiye’nin gözlemci olarak davet edilip edilmemesinin dönem başkanının önerisi üzerine AB Konseyi tarafından kararlaştırılacağını bildirdi. Olli Rehn’in sözcüsü Krisztina Nagy ise Aralık ayındaki AB zirvesinde genişleme konusunda alınan kararların arkasında olduklarını hatırlatarak, “Burada AB’nin genişleme gündemi sadeleştirildi. Bu da Güneydoğu Avrupa’yı, yani Batı Balkanlar ve Türkiye’yi kapsıyor” dedi.
|