Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler yaklaştıkça, gündemi ‘kriz’e endeksleyen zihniyet ‘terör’e davetiye çıkardı.
Demokrasilerde seçim halkın nefes aldığı, hesap kitap yaparak siyasi tercihini gözden geçirdiği olağan bir dönemdir. Ancak son günlerde hızla üreyen ‘kriz tellalları’ halkın sandığa gitmesini sanki olağan dışı bir şeymiş gibi sunmaya çalışmaktadır. Ulus’ta kurban edilen insanlarımız üzerinden, halkın iradesi ve demokrasi de dinamitlenmek isteniyor. Seçimlerin doğal alternatifi terör olarak dayatılıyor...
Açlıkla terbiye edilmek gibi, ‘korkularla’ terbiye edilmek isteniyoruz yeniden. Basit yaşamlarımıza dönebilmek için en iyisi bu filmi baştan izlemeyi reddedelim. Bu filmde asla rol almayalım ve senaristlerini görmeye çalışalım. Hatırlar mısınız 12 Eylül sonrası Beyoğlu’nda Gestapo kıyafetleri giymiş tiyatro oyuncuları, sokakta kendiliğinden darbe yapmıştı. Herkese kimlik sormuşlar ancak bir kişinin ‘siz kimsiniz’ diye sorması büyük haber olmuştu. Şimdi biz onlara kimlik soralım: Siz kimsiniz? En ufak bir sorunda, çözümü halkının dışında arayanlara soralım: Siz kimsiniz? Hâlâ vakit var gibi geliyor bana basit yaşamlarımıza ve uykularımıza dönmek için. Teröre yenik düşmemek için hâlâ vakit var. Sağduyumuzu ve vicdanımızı kaybetmeden, teröre ve terörden medet umanlara teslim olmadan, demokrasiyi ve yaşamımızı sahiplenmek için...
Bugün, 24.5.2007
|