Hani bir ara, beşinci yılına girmiş Meclis’in neler yapamayacağını konuşuyorduk.
-Cumhurbaşkanını seçmesi uygun olur muydu?
-Anayasa’da köklü değişiklikler yapması uygun olur muydu?
Ne de olsa yorulmuştu, yıpranmıştı vs...
Oysa meclis 5 yıllığına seçiliyordu ve gerektiğinde pekala savaş için karar bile verebilirdi. Ama cumhurbaşkanını seçmesini önlemek için görev süresinin dolmasına daha bir yıl varken kapısına adeta iş göremez raporu asıldı.
Hadi gelin, şimdi görev süresi resmen dolmuş, üstelik yaptıklarından sorumlu tutulamayan bir cumhurbaşkanının neler yapabileceğine bakalım.
Cumhurbaşkanı Sezer’in görev süresi 16 mayıs’ta doldu. Şimdi deyim yerindeyse “uzatmalı” konumda.
Ama gene deyim yerindeyse çatır çatır imza basıyor.
Yeni kurulan üniversitelerin rektörlerini tayin etti bile. Üstelik skandal diye nitelenecek kararlarla... 15 üniversiteden 5’ine, en çok oyu alanları değil, alt sıralarda bulunanları atıyor.
Kastamonu Üniversitesinde 50 kişi oy kullanmış, en çok oyu Prof. Dr. Mustafa Safran almış, ancak sayın Sezer 2 oy alan Bahri Gökçebay’ı rektör tayin etmiş. Uşak, Kırşehir, Giresun, ve Yozgat’ta da benzeri “az oya alan” kriterini kullanmış. Ancak az oy almayı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği referansı ya da YÖK tarafından tedviren görevlendirme referansı ile beslemek şartıyla...
Evet, sayın Sezer fütursuzca yürüyor...
Acaba görev süresi dolmuş bir cumhurbaşkanı, görev süresi devam eden Meclis’in gerçekleştirdiği bir anayasa değişikliğini veto eder mi?
-Eder eder!
Acaba görev süresi dolmuş bir cumhurbaşkanı söz konusu anayasa değişikliği görev süresi devam eden bir Meclis tarafından aynen iade edilirse bu defa anayasa değişikliğini bir de referanduma götürür mü?
-Götürür götürür.
Beşinci yılına giren bir Meclis’in fonksiyonelliği pekala tartışılır da, görev süresi bitmiş bir cumhurbaşkanının eylemleri tartışılmaz.
Peki bir soru daha:
Diyelim yapılan anayasa değişiklikleri referandum vs. sebebiyle 22 Temmuza yetişmedi. Seçimler yapıldı. Yeni Meclis oluştu. Yeni Meclis’in ilk işi Cumhurbaşkanını seçmek olacak. Diyelim Meclis turlara başladı, Cumhurbaşkanını seçemedi. Ama bu arada bazı yasalar çıkardı, anayasa değişikliği yaptı.
Acaba görev süresi dolmuş, üstelik aylardır o makamda fazladan duran bir Cumhurbaşkanı olarak sayın Sezer, bu yeni – yepyeni Meclis’in çıkardığı yasaları da veto edebilecek mi?
İçinize ne kadar sinmese de cevabınız şu olacak:
-Eder, eder.
Burası Türkiye...
Orada, diyelim AKP’li birisi bulunduğunda onu diken üstünde oturtacak olan medya köşelerinden de en küçük bir itiraz olmayacak.
Etik meselesi...
ahmettasgetiren.com.tr, 20.5.2007
|