Prof. Dr. Mehmet Bekâroğlu, Türkiye’de demokrasinin vesayet altında olduğunu ifade ederek, “27 Nisan’da bir anayasa suçu işlenmiştir. O suç hepimizin gözü önünde işlendiği halde kimse buna ses çıkaramıyor” dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Rize Şubesi tarafından düzenlenen “Ülkemizde Demokrasi Kültürü, Sorunlar ve Çözüm Yolları” konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Mehmet Bekâroğlu, Türkiye’de son iki Anayasa’nın silâh zoruyla hazırlandığını ve kabul ettirildiğini kaydetti. Bekaroğlu, şöyle konuştu:
“Oysa Anayasa toplumsal sözleşme demektir ve toplumsal mutabakatla hazırlanmalıdır. 1961 Anayasası ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ve millet bu egemenliği Anayasal kurumlar eliyle kullanır’ ibaresi getirilmiştir. Bu ibare 1982 Anayasası’nda aynen korunmuştur. Anayasa Mahkemesi TBMM tarafından çıkarılan yasaların Anayasa’ya uygunluğunu denetlemekle görevlidir. Ancak Anayasa’daki bu ibare bu kuruma TBMM’nin üzerine bir irade vehmetmektedir. Ülkemizde demokrasi bu şekilde vesayet altına alınıyor.”
Bekaroğlu, millî irade söylemiyle yola çıkanların geçmişten bugüne yüksek oranda oy aldıklarını ancak milleti fazla önemsemediklerini belirterek, “İktidara gelince gözlerini oy aldıkları millete değil, yerleşik devlet iktidarına çevirdiler. Oy alırken tesbit ettikleri sorunların çözümüne eğilmediler, bunları gözardı ettiler. Örneğin bundan yıllar önce yoğun bir şekilde tartışılan cumhurbaşkanının yetkilerinin kısıtlanmasıyla ilgilenmediler. Orayı ele geçirmeye heveslendiler. Bu bir tuzaktı ve o tuzağa düştüler” diye konuştu.
Hükümetin son dönemde Genelkurmay’ın bildirisine cevabının çok yerinde olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, şöyle devam etti:
“Erken seçim kararı da son derece isabetli bir karardır. Buraya kadar tamam ama cumhurbaşkanını halkın seçmesi girişimi yanlıştır. Bu bir başka tuzaktır. Mesele cumhurbaşkanını kimin seçeceği meselesi değil, cumhurbaşkanının yetkileriyle ilgilidir. Demokrasi bir kültürdür. Bu kültürün temelinde ise ortak akıl yatar. Ortak akıl devreye sokulmadığı, böyle bir arayışa gidilmediği için milletimiz sürekli darbe yemektedir. Çözüm ortak akılda ve toplumsal mutabakat aranmasında yatmaktadır.”
|