|
|
|
Ağar: Demokrasiden başka yol yok |
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Türkiye’nin demokrasi dışında hiçbir yolu olmadığını ve olmayacağını ifade ederek, “Türkiye, kendi iç çatışma alanlarını ortadan kaldıran bir iradeyi demokrasi içinde var edecektir” diye konuştu.
Ağar, Forum İstanbul’da yaptığı konuşmada, demokrasinin, bugünkü dünyanın en önemli değeri ve Türkiye açısından vazgeçilmez olduğunu ifade ederek, her siyasi iktidarın kendi yönetimi içerisinde bir takım hataları bulunduğunu, bütün bunların hesabının görüleceği yerin sadece ve sadece sandık olacağını söyledi.
Ağar, Demokrat Parti’nin, Türk siyaset tarihinin çok önemli dönüm noktalarından biri olduğunu belirterek, 31 Temmuz 1959’da Demokrat Parti iktidarıyla başlayan AB yolculuğunda, bütün zorluklara rağmen mesafe alınmasına devam edildiğini kaydetti.
‘’Burada herhangi bir geri durmamız söz konusu olamaz’’ diyen Ağar, Demokrat Parti’nin başlattığı yolculuğu tamamlamalarının en önemli hedeflerinden biri olduğunu, bunun zor bir yol olduğunu da bildiklerini ifade etti.
Türkiye’nin demokrasi dışında hiçbir yolu olmadığını ve olmayacağını ifade eden Ağar, şöyle devam etti:
‘’Türkiye, kendi iç çatışma alanlarını ortadan kaldıran bir iradeyi demokrasi içinde var edecektir. Sene içinde Güneydoğu ile ortaya koyduğumuz yaklaşımı, bir takım siyasetçiler oy meselesi yapmak suretiyle kenarından, köşesinden çekiştirerek istismar etmeye kalkmışlardır. Kendi ülkesinin içerisinde doğup, büyüyüp, yaşayan bir gencini, kendi vatandaşı olan bir gencini, kendi devletinin askerine, polisine silah çekemez hale getirmek siyasetin temel görevidir. Siyaset, onu eğitimle, iş alanıyla, kültür alanıyla kendi ülkesine huzurlu bir vatandaşı yapmak durumundadır.’’
Türkiye’nin bütünlüğü, gücü ve sınırlarının bölünmez bütünlük içerisinde muhafaza edileceğini belirten Ağar, ‘’Bütün bunları yaparken, Türkiye bütün bu çatışma alanlarını ortadan kaldıran bir siyasi iradeyi de var edecektir. Terörizm vasıtasıyla bir hedefe ulaşmak isteyen terörist faaliyetler var ise elbette Türkiye’nin demokrasi ve hukuk içerisinde bununla baş edecek önemli bir gücü vardır. Askeri de, polisi de vardır’’ diye konuştu.
Ağar, siyasetin görevinin, onların karşısına mücadele edeceği teröristi çıkarmamayı başarabilmek olduğunu vurgulayarak, bunun bir oy meselesi değil, Türkiye’nin gelecek meselesi olduğunu, Türkiye’nin bu problemi çözdüğü zaman etrafında tanzim edici ülke konumu kazanacağını ifade etti.
DYP Genel Başkanı Ağar, yeni bir makro ekonomik programı hazırlamış durumda olduklarını belirterek, ‘’Bu makro ekonomik programı çok kısa bir zaman içerisinde sizlerle paylaşma imkanımız olacak’’ dedi.
Çetin, Sarıgül ve Yılmaz haberleri dedikodu
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Mehmet Ağar, “Hikmet Çetin, Mustafa Sarıgül ve Mesut Yılmaz partiye katılacak mı?’’ sorusu üzerine, partinin (Demokrat Parti) yeni muhtevasıyla, programıyla, projesiyle ve kadrosuyla çıkacağını belirterek, “Onun için biraz sabırlı olmakta fayda var. Bunlar tamamen gazete dedikoduları. Benim ağzımdan çıkmış herhangi bir şey yok. Gazeteler de bunları yazarlar, bunlar tabiidir, doğaldır’’ diye konuştu. “DTP ile görüştüğünüz haberleri doğru mu?’’ sorusu üzerine de, Ağar, “Hayır, hiç alakası yok. Söz konusu bile değil’’ dedi.
Anayasa değişikliği oylamasının hatırlatılarak, ‘’Cumhurbaşkanını halk seçebilecek mi, inancınız nedir?’’ sorusuna da Ağar, “Halkın hakem olduğu her yerde biz varız’’ karşılığını verdi.
|
/ İSTANBUL
12.05.2007
|
|
|
Sezer'in vetosundan emin |
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, cumhurbaşkanını halkın seçmesine yönelik anayasa değişikliğini eleştirerek, “Millet TBMM’yi seçtiği gibi bir de cumhurbaşkanını seçecek. Milletin egemenliği parçalanmaya başlamış olacak. Bu, Türkiye’nin başına büyük dert açar’’ dedi. Baykal, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in ‘’bu sorumsuzluğa evet demeyeceğini ve düzenlemeyi iade edeceğini’’ ileri sürdü. Baykal, Cumhurbaşkanının iade etmesi durumunda TBMM’de yapılacak görüşmelerde, ‘’Sağduyunun hakim olacağını, bazı AKP’lilerin yurtdışında bulunduğu için oylamaya katılamayacağı gibi durumlar yaşanabileceğini’’ savundu.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, cumhurbaşkanını halkın seçmesine yönelik Anayasa değişikliğini eleştirerek, “Millet TBMM’yi seçtiği gibi bir de cumhurbaşkanını seçecek. Milletin egemenliği parçalanmaya başlamış olacak. Bu, Türkiye’nin başına büyük dert açar” dedi.
CNN Türk televizyonunda yayınlanan Parametre programına katılan CHP lideri Baykal, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in “Bu sorumsuzluğa evet demeyeceğini ve düzenlemeyi iade edeceğini” ileri sürdü.
TBMM’nin cumhurbaşkanını seçemediği için derhal seçime gitmesi gereken bir Meclis konumunda bulunduğunu da savunan Baykal, “Bu konumdaki bir Meclis’in, konuşulmamış, tartışılmamış, yaratacağı sonuçlar irdelenmemiş bir büyük Anayasa değişikliği projesini ‘ham hum şaralop’ gündeme alıp gerçekleştirmeye kalkması ciddi bir iş değildir. Bu göstermelik bir olaydır” diye konuştu.
Türkiye’nin temelleriyle ilgili bu kadar önemli bir konuda, “siyasi cambazlık yapma ve oyun oynamanın çok üzüntü verici olduğunu” da söyleyen Baykal, yapılan Anayasa değişikliğinin yansımalarının hesabı yapılmadığını ifade etti. Baykal, “Türkiye’nin 84 yılık Cumhuriyetinin bir temel dayanağı var: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Milletin egemenliği de TBMM’de temsil edilir. Şimdi ne yapacağız, millet TBMM’yi seçtiği gibi bir de cumhurbaşkanını seçecek. Böylece egemenliği temsil eden iki organ çıkarılacak. Milletin egemenliği parçalanmaya başlamış olacak. Bunun öyle önemli sonuçları olur ki bunu kabul etmek gerekir. Bu, Türkiye’nin başına büyük dert açar” şeklinde konuştu.
“Cumhurbaşkanı iade edecektir”
Bu aşamadan sonra ne yapılacağına ilişkin bir soru üzerine Baykal, “Kendileri vazgeçecektir. Türkiye’yi bununla allak bullak etmek kimsenin göze alacağı bir iş değildir. Şimdi bu teklifin cumhurbaşkanı tarafından reddedileceği umut ediliyor. Çünkü orada güvenilen bir cumhurbaşkanı var, bu sorumsuzluğa ‘evet’ demez, çok açık. Bunu iade edecektir” dedi.
Baykal, Cumhurbaşkanının iade etmesi durumunda TBMM’de yapılacak görüşmelerde, ‘’Sağduyunun hakim olacağını, bazı AKP’lilerin yurtdışında bulunduğu için oylamaya katılamayacağı gibi durumlar yaşanabileceğini’’ savundu.
İsim vermeden düzenlemeye destek veren Anavatan Partisi’ni de eleştiren Baykal, ‘’Muhalefet partilerinden birisi de bu konuda bir iddialaşma içinde. Asıl mesele konuyu çözmek değil, kim engelliyor bunu birbirlerine kanıtlamaya çalışıyorlar’’ dedi.
|
Yeni Asya
/ ANKARA
12.05.2007
|
|
|
Mumcu: Halkın seçmesi mutluluk verici |
Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu, ‘’Cumhurun başını cumhurun kendisinin seçmesi benim de siyasi hayatımda en çok kıvanç duyduğum siyasî gelişmelerden birisi olacaktır’’ dedi.
Mumcu, Danıştay’ın 139. kuruluş yıldönümü resepsiyonundan ayrılırken gazetecilerin sorularını cevapladı. TBMM’de Anayasa paketinin oylanarak kabul edildiğini hatırlatan Mumcu, millete ‘’hayırlı, uğurlu’’ olmasını diledi.
Bunun, Türkiye için son derece büyük bir adım olduğunu ifade eden Mumcu, ‘’Bu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bürokratik bir devlet olmaktan çıkıp, demokratik bir devlet olabilmek yolunda attığı büyük bir adımdır. Benim söyleyeceğim; Milletimize cumhurbaşkanını seçebilme fırsatını getirebilmiş bir siyasetçi olmanın ya da o meclisin bir üyesi olmanın bahtiyarlığını taşıyorum. İnşallah milletimiz sağ duyusuyla en doğru en güzeli seçecektir. Cumhurun başını cumhurun kendisinin seçmesi benim de siyasî hayatımda en çok kıvanç duyduğum siyasî gelişmelerden birisi olacaktır. Milletimize hayırlı olsun’’ diye konuştu.
|
/ ANKARA
12.05.2007
|
|
|
Anayasa değişikliği paketi Köşk’te |
TBMM Genel Kurulunda dün kabul edilen Anayasa değişiklikleri onay için Cumhurbaşkanlığına sunuldu.
İçinde, “seçimlerin 4 yılda bir yapılması, Cumhurbaşkanının 5 artı 5 sistemiyle ve halkoyuyla seçilmesi” ile 22 Temmuzda yapılacak milletvekili genel seçiminde bağımsız adayların birleşik oy pusulasında yer almasını öngören iki ayrı kanun, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in onayına sunulmak üzere Çankaya Köşküne gönderildi.
|
/ ANKARA
12.05.2007
|
|
|
YSK: 25 yaşı uygularız |
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Muammer Aydın, 25 yaş ve üzerindekilerin milletvekili adaylığı ile ilgili olarak, “Yasa çıkarsa bunu uygularız” dedi.
YSK Başkanı Muammer Aydın, konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada, partilerden ve diğer kuruluşlardan bu konuda kendilerine herhangi bir sorun gelmediğini bildirdi. Aydın, Başbakan Erdoğan’ın “25 yaşla ilgili düzenlemede son sözü Yüksek Seçim Kurulu söylecek” yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine ise “Yasa çıkarsa bunu uygularız. Partiler 25 yaşındakilerin milletvekili adaylığını kabul ediyor olabilir ama bize şu ana kadar herhangi bir yerden sorun gelmedi” diye konuştu.
Aydın, 22 Temmuz'da yapılacak olan genel seçimlerde Demokratik Toplum Partisi'nin bağımsız milletvekili adayı olarak göstereceği belirtilen DEP eski Milletvekilleri Leyla Zana, Orhan Doğan, Selim Sadak ve Hatip Dicle'nin adaylıklarına ilişkin, şartları sağlayan herkesin aday olabileceğini söyledi
|
/ ANKARA
12.05.2007
|
|
|
5 partiye Hazine yardımı |
Maliye Bakanlığı, Siyasi Partilere seçim sebebiyle yapılacak 216 milyon YTL’lik Hazine yardımını, 5 Siyasî Partinin banka hesaplarına aktardı.
Siyasî Partiler Kanunu uyarınca Siyasi Partiler verilecek Hazine yardımıyla ilgili işlemler tamamlandı. Bu çerçevede AKP, CHP, DYP, MHP ve Genç Partinin Hazine yardımı, bu partilerin hesaplarına yatırıldı.
Bakanlık yetkilileri, Anavatan Partisine ise kanun gereği seçim yardımında bulunulmadığını söylediler.
Bu yılın Ocak ayı başında da 108 milyon YTL Hazine yardımında bulunulan siyasî partilerin, seçim sebebiyle aldıkları yeni yardım tutarları şöyle:
-AKP: 94,1 milyon YTL
-CHP: 53,2 milyon YTL
-DYP: 26,2 milyon YTL
-MHP: 22,9 milyon YTL
-GP: 19,9 milyon YTL
|
/ ANKARA
12.05.2007
|
|
|
İçtüzükler tek kitapta |
TBMM Kanunlar ve Kararlar Müdür Yardımcısı ve Parlamento Hukuk Uzmanı Doç. Dr. Şeref İba, Meclis-i Mebusan’dan günümüze kadar bütün Meclislerin İçtüzük metinlerini bir kitapta topladı.
Doç. Dr. İba’nın “Osmanlı’dan Günümüze Meclis İçtüzük Metinleri’’ adlı kitabında sivil dönemlerde hazırlanan 10 ve askeri darbe dönemlerinde hazırlanan 5 tüzük metnine yer veriliyor. Meclisin çalışma usul ve esaslarının temel kaynağı TBMM İçtüzüklerinin bulunduğu kitapta, Osmanlı Meclis-i Mebusan İçtüzüğü metni Türkçe olarak yer alıyor.
|
/ ANKARA
12.05.2007
|
|
|
AKP’li Kuzu’dan Sezer’e:Demokrasi yolunu tıkama |
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini düzenleyen Anayasa değişikliği kabul edildi. Gözler Cumhurbaşkanı Sezer’de. Ancak köşkten gelen sinyaller paketin veto edileceği yönünde. Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Sezer’in değişikliği onaylamaması halinde referanduma götürmesini istedi.
Önceki gün TBMM Genel Kurulunda 376 oyla kabul edilen Anayasa değişikliğine göre Cumhurbaşkanı halk tarafından 5+5 sistemiyle seçilecek. Genel seçimler de 5 yıl yerine 4 yılda bir yapılacak. 367 şartı kaldırılarak cumhurbaşkanlığı seçimi dahil her oturumda toplantı yeter sayısı üye tam sayısının üçte birinden bir fazla olan 184 olacak.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin halk tarafından seçilmesine CHP karşı çıkarken Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in de aynı yönde düşündüğü ifade edildi. Görüşlerini kamuoyuna kendi ağzından ziyade kendine yakın gördüğü dernek ve kuruluşlar aracılığıyla açıklayan Sezer’in değişikliği veto edeceği ifade edildi.
Cumhurbaşkanı Sezer ile görüşen Gazi Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nurettin Abacıoğlu’nun aktardığı bilgiye göre Sezer, Anayasa değişikliği konusunda, “varolan parlamenter sistemin bir halk oylaması biçiminde çözüme ulaşabileceği kanısında olmadığı”nı belirtti. Abacıoğlu, “Cumhurbaşkanı konunun çok sıkışık bir dönemde ele alındığını ve daha uzun vadeli bir değerlendirme yapılması gerektiğini ifade etti” diye konuştu.
Anayasa değişiklik paketinin kabulünden sonra Meclis’e teşekkür eden Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, “Anayasada küçük fakat önemli bir paketi” geçirdiklerini açıkladı.
Paketteki en önemli değişikliğin cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi olduğunu vurgulayan Kuzu, “Çağdaş dünyanın gittikçe kabul ettiği şekilde, demokrasilerin doğrudan halka gidiş yolları açılmış oldu” dedi.
Kuzu, Cumhurbaşkanı Sezer’den “değişikliği onaylaması ya da halka sunması şeklindeki bir yöntemi” kullanmasını arzu ettiklerini söyledi.
|
12.05.2007
|
|
|
Gül: Adaylığım devam ediyor |
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Anayasa değişiklik paketinin TBMM’de kabul edilmesine ilişkin olarak, ‘’Meclis kilitlenince halkla geleceğiz dedik. Anayasa değişikliği yapıldı’’ dedi.
Bakan Gül, İstanbul’dan Ankara’ya gidişinden önce Atatürk Havalimanı VIP Salonu’nda basın mensuplarının ‘’Anayasa değişikliği paketine’’ ilişkin sorularını cevapladı. Abdullah Gül, Anayasa değişikliği paketinin TBMM’de kabul edildiğinin hatırlatılarak bundan sonraki sürecin sorulması üzerine, ‘’Meclis kilitlenince ‘Halkla geleceğiz’ dedik. Anayasa değişikliği yapıldı’’ diye konuştu.
Gül, ‘’Cumhurbaşkanını halkın seçeceğinin belli olması durumunda yeniden adaylığınızı koyacak mısınız?’’ sorusuna ‘’Adaylığımız devam ediyor’’ cevabını verdi.
|
/ İSTANBUL
12.05.2007
|
|
|
Başbakan YSK’ya destek istedi |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kamu kurum ve kuruluşlarının seçim sebebiyle ilçe seçim kurullarına her türlü desteği sağlamalarını istedi.
Erdoğan, konuya ilişkin bir genelge yayımladı. Resmi Gazete’nin dünkü sayısındaki genelgede, 23. Dönem Milletvekili Genel Seçiminin 22 Temmuz 2007 Pazar günü yapılmasına dair Türkiye Büyük Millet Meclisi kararının 3 Mayıs 2007 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandığı hatırlatıldı. Seçimin başlamasından bitimine kadar düzen içinde yönetimi ve dürüstlük ilkesine yaraşır bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için Yüksek Seçim Kurulu ile il ve ilçe seçim kurullarının bu kapsamdaki çalışmalarına diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca da iş gücü, araç ve diğer malzeme desteği verilmesinin önem taşıdığı vurgulanan genelgede, şöyle denildi:
‘’Bu itibarla, önümüzdeki seçimlerin anılan ilke doğrultusunda başarıyla gerçekleştirilerek millet iradesinin sandığa sağlıklı olarak yansıması amacıyla özellikle ilçe seçim kurullarına yer ve motorlu araç tahsisi, daktilo, modem, bilgisayar, yazıcı, kesintisiz güç kaynağı, jeneratör, hesap makinesi ve kırtasiye malzemesi ile bunları kullanabilen nitelikli iş gücü takviyesi için tüm kamu kurum ve kuruluşları ve banka yöneticileri ile güvenlik güçlerinin amirleri tarafından gereken tüm önlemler alınacak, herhangi bir aksamaya meydan verilmemesi ve ilçe seçim kurullarınca talep edilecek her türlü desteğin sağlanması konusunda gereken duyarlılık gösterilecektir.’’
|
/ ANKARA
12.05.2007
|
|
|
Sezer, süresi uzayan ilk cumhurbaşkanı |
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, görev süresi uzayan tek Cumhurbaşkanı olarak Türk siyasî tarihine geçecek.
Daha önceki Cumhurbaşkanlarından Atatürk, üst üste 4 kez, İnönü 4 kez, Bayar ise 3 kez Cumhurbaşkanı seçilmiş, görev süreleri yeniden seçildikleri için uzamıştı. Cumhurbaşkanının seçilememesi, Sezer’in planlarını da değiştirdi. Gölbaşı’ndaki evine taşınmaktan vazgeçen Sezer, özel eşyalarını da Köşk’e yeniden getirdi. Sezer, veda ziyaretlerini de erteledi, normal görüşmelerine devam etme kararı aldı. Sezer’in en iyi ihtimale yeni Cumhurbaşkanı seçimli olursa Ekim ya da Kasım’a kadar görevde kalması bekleniyor. Sezer, devir teslim töreni yapsaydı 17 Mayıs’ta görevi bırakacaktı. Ancak cumhurbaşkanı seçilemediği için Meclis 22 Temmuz’da seçim kararı aldı. Eğer seçimler zamanında yapılırsa yeni Meclis 1 Ekim’de toplanacak. Yeni hükümet görevine başlayacak. Eğer Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesine ilişkin düzenleme kabul edilirse, referanduma gidilecek olursa süreç uzayacağı için yeni cumhurbaşkanının belirlenmesi Kasım ve Aralık aylarına uzayabilecek. Anayasa değişikliği kabul edilmez de, yeni parlementonun cumhurbaşkanını seçmesine karar verilirse anlaşmanın sağlanıp cumhurbaşkanlığı seçim takviminin işlemesine göre yine Ekim ve Kasım aylarında seçimin yapılması bekleniyor. Bu durum da Sezer’in görevinin en az 6 uzamasına sebep olacak.
|
/ ANKARA
12.05.2007
|
|
|
Denklik diplomalarında ‘ilke ve inkılaplar’ şartı |
Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliğinde yapılan değişikliğe göre, müfredatında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının temel ilkeleri ile YÖK Kanununun 4. ve 5. maddelerinde (Atatürk inkılâpları ve ilkeleri) belirtilen amaç ve ilkelere aykırı dersler bulunan üniversitelerden alınan diplomalara denklik verilmeyecek.
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın, Resmî Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanarak, yürürlüğe giren yönetmeliğine göre, papılan inceleme sonucunda, yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarında öğrenim gören öğrencilerin programlarında; programın müfredatı ile ilgisi olmayan ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının temel ilkeleri ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 4. ve 5. maddelerinde (Atatürk inkılapları ve ilkeleri) belirtilen amaç ve ilkelere aykırı dersler bulunması halinde, alınan diplomalara denklik verilmeyecek. Denklik için yapılacak başvurularda geçmişe göre daha ayrıntılı belgeler istenecek.
DİPLOMA DENKLİK KOMİSYONU
Diploma Denklik Komisyonu, 2 yerine 3 kişiden oluşacak. Diploma Denklik Komisyonu’nca gerekli görülmesi halinde diplomanın uluslar arası düzeyde veya ikili anlaşmalarla tanınan bir üniversiteden alınmış olmasına rağmen mezuniyet diploması ve diğer belgelerinin gerçek olup olmadığı, eğitim programının türü, niteliği, düzeyi konusunda tereddüte düşüldüğü durumlarda; başvuru sahibinden, ilgili yükseköğretim kurumundan veya ilgili ülke yetkili makamlarından ek bilgi ve belgeler istenebilecek.
Öğretmenlik alanında alınan diplomalar değerlendirilirken, alan bilgisi yeterli görülen, ancak öğretmenlik formasyon eğitimi üzerinde tereddüt hasıl olan diplomalar için, ilgili alanda diploma denklik belgesi düzenlenerek bu belgenin üzerine ‘’Bu belge sahibi adına yukarıda belirtilen alanda öğretmenlik belgesi düzenlenebilmesi için, ilgilinin öğretmenlik meslek bilgisi alanında yapılan seviye tesbit sınavında başarılı olması gerekmektedir’’ şeklinde şerh konulacak.
Öğretmenlik meslek bilgisi alanında yapılan seviye tesbit sınavı sonucunda başarılı olabilmek için gereken puan, yüz üzerinden en az 70 puan olmak üzere Yükseköğretim Kurulunca (YÖK) belirlenecek. Başarılı olanların denklik belgelerinde yer alan bu şerh kaldırılarak öğretmenlik alanını da içeren yeni bir denklik belgesi verilecek.
DEVAM ZORUNLULUĞU YOKSA DENKLİK DE YOK
Kişilerin her ne ad altında olursa olsun açık, ekstern, gıyabi eğitim gibi devam zorunluluğu bulunmayan bir eğitim-öğretim sonunda aldıkları diplomalara denklik belgesi verilmeyecek. Ancak, bütünüyle sanal ortamda verilmemek ve eşdeğeri örgün öğretim sürelerine uyulması kaydıyla diploma alınan yükseköğretim kurumunun faaliyet gösterdiği ülkenin yetkili kuruluşu ve YÖK tarafından tanınan bir akreditasyon kuruluşu tarafından kalite, kontrol ve değerlendirme süreçlerinden geçerek akredite edilmiş olması, programın sonunda alınan diplomanın bir üst eğitime girişte kabul edilmesi şartı aranarak, uzaktan eğitim programlarından alınan diplomalar, Türkiye’de benzer veya eşdeğeri bulunup bulunmadığı da dikkate alınarak bireysel olarak değerlendirildikten sonra kabul edilecek veya reddedilecek. Konuya ilişkin düzenleme içeren önceki yönetmelik yürürlükten kaldırıldı.
|
/ ANKARA
12.05.2007
|
|
|
Başkan Kıyıklık veda etti |
Milletvekili aday adaylığı için Bağcılar Belediye Başkanlığı görevinden istifa eden Feyzullah Kıyıklık, çalışma arkadaşlarıyla vedalaştı.
AKP’den milletvekili aday adaylığı için görevinden istifa eden Kıyıklık, Bağcılar Halk Sarayı’nda belediye çalışanlarıyla bir araya geldi. Burada ekibiyle tek tek vedalaşan Kıyıklık’ı, belediye çalışanları gözyaşlarıyla uğurladı. Kıyıklık, çalışanlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi.
|
/ İSTANBUL
12.05.2007
|
|
|
Askerî araç kaza yaptı: 1 şehit, 14 yaralı |
Van-Hakkari kara yolunda askeri aracın şarampole yuvarlaması sonucu 1 asker şehit oldu, 14 asker de yaralandı.
Alınan bilgiye göre, Gürpınar ilçesi kırsalından operasyondan dönen Van Jandarma Alay Komutanlığı Komando Taburu'na bağlı askerleri taşıyan kamyonun Van-Hakkari kara yolu Kurubaş Geçidi mevkisinde virajı alamayarak şarampole yuvarlandı. Kazada, Komando Uzman Çavuş Mahmut Çiftçi şehit oldu, 14 asker de yaralandı. Çevredeki vatandaşlar ile konvoydaki diğer askerlerin yardımıyla ambulans ve otomobillere taşınan yaralılar, Van’daki çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı. YYÜ Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesinde tedavi altına alınan ve isimleri açıklanmayan 2 askerin durumlarının ağır olduğu öğrenildi.
Bu arada Bingöl kırsalında güvenlik arazi arama tarama çalışmalarını sürdüren 49. İç Güvenlik Tugayı’na bağlı askerlerden Piyade Er Barış Ayaz çıkan çatışmada şehit oldu.
|
/ VAN
12.05.2007
|
|
|
Tanklar Irak sınırında |
Şırnak’ın Silopi ilçesindeki hac konaklama tesislerinde bulunan Tank Taburu emrindeki 30 tank ve tankta görevli askerler tatbikat yaptı.
Birliklerinden çıkarak Habur Sınır Kapısı ve Irak sınırına 5 kilometre yakınında olan Aktepe Köyü mevkiinde manevra gibi hareketlerle tatbikat yapan 50’ye yakın tank eğitimini tamamladıktan sonra birliklerine döndü.
Birliklerine dönüş esnasında yoldan geçen tanklara vatandaşlar sevgi gösterilerinde bulundu.
|
/ ŞIRNAK
12.05.2007
|
|
|
İlköğretime “medya okuryazarlığı” dersi |
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman, ‘’Medya Okuryazarlığı’’ dersi pilot uygulamasının yapıldığı Yeşilköy’deki Şehit Pilot Muzaffer Erdönmez İlköğretim Okulu’ndaki derse katıldı.
Dersin başlangıcında öğrencilere seslenen Zahid Akman, medya okuryazarlığı dersinin amaçlarına değindi. Daha sonra soruları cevaplayan Akman, bir öğrencinin, geç saatlerde yayınlanan eğitim programlarını izleyemediklerini ve bu programların erken bir saate alınıp alınamayacağını sorması üzerine, televizyonların yayın akışının o kuruluşlarca kararlaştırıldığını söyledi.
Akman, televizyon kanallarının ticari birer kuruluş olduklarını ve yayınlarını bu doğrultuda yaptıklarını hatırlatarak, yayın saatlerinin de bu faaliyetleri zedelemeyecek şekilde ayarlandığını, ancak eğitim konularında daha duyarlı davranılması gerektiğini dile getirdi.
Diğer bir soru üzerine de Akman, televizyonlarda ‘’akıllı sembol’’ uygulaması başlattıklarını anımsatarak, çocukların ve ailelerinin bu semboller doğrultusunda televizyon yayınlarını izlemeleri gerektiğini ifade etti.
Zahid Akman, RTÜK’e gelen şikayetlerde, şikâyetçinin yaş sınırına bakılıp bakılmadığını soran bir öğrenciyi de ‘’Şikâyetleri alırken yaş durumuna dikkat ediliyor ama gelen şikâyeti de görmezden gelemeyiz. Zaten bu dersin amacı da sizi bilinçli bir televizyon izleyicisi ve gazete okuyucusu yapmaktır. Gördüğünüz her türlü olumsuzluğu lütfen bize bildirin’’ dedi.
Başka bir öğrencinin, ‘’İzlediğimiz birçok programda konukların manken veya pop şarkıcısı olduğunu görüyoruz. Daha önemli okullarda okumuş ağabeylerimiz, ablalarımız var. Onlar neden bu programlara çıkmıyor?’’ sorusu üzerine Akman, şöyle konuştu: ‘’Bizim RTÜK olarak televizyon programlarına çıkacak konukları belirleme durumumuz yok. Ama televizyonların da yayınladıkları programların içeriğine dikkat etmeleri lâzım. Umarım yayıncılar, Türkiye’nin geleceği olan sizlerin bu düşüncelerinizi dikkate alır ve bu doğrultuda programlar yaparlar. Biz sansürden, müdahaleden hoşlanmıyoruz.’’
RTÜK Başkanı Zahid Akman, konuşmasının ardından öğrencilerin yanına geçerek ‘’Medya ve ekonomi’’ konulu ‘’Medya okuryazarlığı’’ dersini dinledi. Çıkışta gazetecilerin sorularını cevaplandıran Akman, Türkiye’nin 5 ilinde bu dersle ilgili pilot uygulamanın daha önce başlatıldığını ifade ederek, Millî Eğitim Bakanlığı’nın da büyük destek verdiği projeyi çok önemsediklerini söyledi. Akman, projenin önümüzdeki yıl, tüm okullarda seçmeli ders olarak okutulacağını dile getirerek, ‘’2007-2008 eğitim öğretim yılında medya okuryazarlığı dersi, tüm Türkiye genelinde başlayacak. Dersin daha etkili hale gelmesi için öğretmenlerin iletişim fakültesi mezunu olması için gayret sarf ediyoruz’’ dedi.
Ancak Millî Eğitim Bakanlığı mevzuatına göre zorunlu ders olmadığı sürece bu dersleri sosyal bilgiler öğretmenlerince verildiğini anlatan Akman, bunun değişmesi için çaba sarf ettiklerini ve bunun gerçekleşmesi halinde sayısı 40’ı bulan iletişim fakültelerinden mezun olanlara yeni bir iş kapısı açılmış olacağını kaydetti.
Akman, katıldığı derste ‘’öğrencileri derse son derece adapte olmuş’’ halde gördüğünü belirterek, öğretmenlerin de projenin hedefine ulaşması ve dersin daha iyi anlaşılması için büyük çaba içinde olduklarını sözlerine ekledi.
|
/ İSTANBUL
12.05.2007
|
|
|
Söndürme uçakları göreve başlıyor |
Türk Hava Kurumunun (THK) yangın söndürme uçaklarının, 15 Mayıs Salı gününden itibaren görev yerlerine ulaşacağı bildirildi.
THK’dan yapılan yazılı açıklamaya göre, bu yıl 3 bölgede (Çanakkale, İzmir/Selçuk ve Antalya/Manavgat) konuşlanacak olan THK yangın söndürme filosu, Çanakkale’de 1 adet Cessna-206 keşif ve 5 adet M-18 Dromader, İzmir ve Antalya’da ise 1’er keşif ve 4’er adet M-18 yangın söndürme uçağı ile görev yapacak.
Çanakkale bölgesinde 15 Mayıs Salı gününden, Antalya ve İzmir’de ise 1 Haziran Cuma gününden itibaren görev yapacak olan 17 pilotun, geçen ay THK’nın İnönü’deki tesislerinde, 10 gün süreyle yangın eğitimi aldıkları bildirildi. Açıklamada, THK’nın gelecek 5 yıl içinde 12 amfibik yangın söndürme uçağı almayı hedeflediği bildirildi.
|
/ ANKARA
12.05.2007
|
|
|
Balık çiftlikleri taşınacak alan istiyor |
Muğla Kültür Balıkçıları ve Su Ürünleri Yetiştiricileri Birlik Derneği Başkanı İhsan Bozan, balık çiftliklerine uygun alanlar tahsis edilmesi ve yasal işlemlerin kısa sürede tamamlanması halinde çiftliklerin taşınabileceğini söyledi.
Alınan bilgiye göre, balık çiftliklerine taşınmaları için verilen süre, 13 Mayıs günü doluyor. Çevre ve Orman Bakanlığı, balık çiftlikleri sorununu, ocak ayında yayımladığı tebliğiyle sonuca bağlamıştı. Kirlilik riski yüksek olan kapalı koy ve körfezlerle ilgili tebliğde, ‘’Kıyıya 1,1 km’den yakın, 30 metreden sığ ve akıntı hızı saniyede 1 metreden az olan yerlerde, doğal ve arkeolojik sit alanlarında balık çiftlikleri kurulamaz” denilmiş, kurulanlara da taşınmaları için 13 Mayısa kadar süre verilmişti.
|
12.05.2007
|
|
|
Şehit evinde yas |
Giresun Valisi Mustafa Taşkesen, Bingöl’de önceki gece terör örgütüne yönelik sürdürülen operasyon sırasında şehit düşen Piyade Komando er Barış Ayaz’ın (21) Giresun’un Espiye ilçesine bağlı Güzelyurt köyünde yaşayan anne ve babasına taziye ziyaretinde bulundu.
Şehit er Barış Ayaz’ın annesi Emine Ayaz ve babası Recep Ayaz’la bir süre görüşen Vali Taşkesen, şehit yakınlarını teselli etmeye çalıştı. Şehit babası Recep Ayaz, ziyarette yaptığı açıklamada, 9 aylık asker olan oğluyla en son 2 gün önce telefonla görüştüklerini söyledi. Recep Ayaz, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın halen yaşamasına da sitem ederek, “Bir Öcalan, 30 bin insanın ölümüne neden oldu. Hala yaşıyor, çıkma ümidi de var. Ancak benim oğlum bir daha asla geri dönmeyecek” diye konuştu. Şehit Piyade Komando Barın Ayaz, bugün Espiye ilçesinde yapılacak törenin ardından toprağa verilecek.
|
/ GİRESUN
12.05.2007
|
|
|
Kene şüphesi |
Kastamonu’da 4 kişi, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı şüphesiyle Ankara’ya sevk edildi.
Edinilen bilgiye göre Tosya, İnebolu, Hanönü ilçeleri ile merkeze bağlı Şubaşı köyünden 4 kişi, kene ısırması sonucu, bulundukları bölgelerdeki sağlık kuruluşlarına başvurdu. Buradan Kastamonu Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastahanesine sevk edilen söz konusu kişiler, hastahanenin intaniye servisindeki ilk müdahalenin ardından, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı şüphesiyle Ankara Numune Hastahanesine gönderildi.
|
/ KASTAMONU
12.05.2007
|
|
|
Yıkımın sebebi kötü malzeme |
Bahçelievler’de 26 Nisan 2007 tarihinde çöken 6 katlı binanın yıkılma sebebine ilişkin bilirkişi raporu Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına ulaştırıldı.
Raporu hazırlayan Yapı Denetçisi İnşaat Mühendisi Bülent Gönen, yaptığı açıklamada, Şirinevler Mahallesi Mahmutbey Caddesi 7. Sokak 7 numarada yıkılan 6 katlı bina ile yan parselde yıkılarak temel kazısı yapılan binaya ilişkin imar işlem dosyaları ile olay yeri bulgularına dayanarak yapılan incelemenin tamamlandığını bildirdi. Gönen çöken binadan alınan beton ve demir numunelerinin Bayındırlık ve İskân Bakanlığının resmi belgeli laboratuvarlarında incelendiğini belirtti. Gönen, yönetmeliklere göre yapılmış hiçbir binanın temeline müdahale edildi diye hemen çökmeyeceğini vurgulayarak, ‘’Bu binanın yarım saat içinde yıkılmasının sebebi malzemenin kötü olmasıdır’’ diye konuştu.
|
/ İSTANBUL
12.05.2007
|
|
|
Afetlere hazır değiliz |
Arama ve Kurtarma Derneği (AKUT) Başkanı Nasuh Mahruki, arama kurtarma ekibi kurmanın afete hazırlık anlamına gelmediğini belirterek, “Türkiye’de ‘arama kurtarma ekibi kurduk, afete hazırız’ düşüncesinden endişe ediyoruz” dedi.
Bir konferansa katılmak üzere geldiği Denizli’de Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektör Yardımcısı ve Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Kumsar ile birlikte Denizli Gazeteciler Cemiyeti (DGC) Basın Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, tabiî afetlerde öncelikli hedefin arama kurtarma çalışması değil risk faktörlerini aza indirmek olduğunu söyledi. Türkiye’de son 50 yılda yapılan yapıların depreme dayanıklılığının tartışılır olduğunu belirten Mahruki, bu konuda en az 25-30 yıllık eylem planı çıkartılması gerektiğini kaydetti. Hangi hükümet veya hangi belediye göreve gelirse gelsin oluşturulacak bu plana sadık kalacak şekilde, toplumun afete dayanıklı bir toplum haline dönüştürülmesi gerektiğini ifade eden Mahruki, “Yerleşim yerlerinin ve tüm yapı stoklarının afete dayanıklı hale dönüştürülmesi için proje üretilmesi gerekiyor. Aksi taktirde AKUT ve benzeri ekiplerin sayısını istediğiniz kadar arttırın. Bu, problemi sonucundan çözmeye çalışmak olur ve ancak bir yere kadar çözülmüş olur” dedi. 17 Ağustos Marmara Depremi’nde herkesin AKUT’tan bahsettiğini belirten Nasuh Mahruki, “Biz o depremde 220 insanı kurtardık, ama 18 bin civarında insan öldü. Bu formül doğru bir formül değil. Yapılması gereken 18 bin insanın ölmesini engelleyecek formül bulmak” diye konuştu.
|
/ DENİZLİ
12.05.2007
|
|
|
Türkiye’de ilâç tüketimi arttı |
Türkiye’de, 2005 yılında, üretici fiyatlarıyla 92 dolar olan kişi başı ilâç tüketimi 2006 yılında 95 dolara yükseldi.
İlâç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) Genel Sekreteri Turgut Tokgöz, 2006 yılında reçeteli ilâç pazarının bir önceki yıla göre, tutar ölçeğinde yüzde 11,5 büyüyerek 9,5 milyar YTL’ye, kutuda ise yüzde 7,5 büyüyerek 1,2 milyara ulaştığını belirtti.
Şubat 2005 sonundan itibaren SSK mensuplarının ayakta tedâvilerde ilâçlarını serbest eczanelerden temin etmeye başlamaları sebebiyle Mart-Aralık dönemi alınarak belirlenen gerçek büyümenin, tutar ölçeğinde yüzde 10.3, kutuda ise yüzde 4.8 olduğunu anlatan Tokgöz, pazarın, dolar ölçeğinde yüzde 5 büyüyerek 6,6 milyar dolara ulaştığını söyledi.
Tokgöz, tedavi gruplarına göre pazar değerlendirildiğinde antibiyotiklerin ilk sıradaki yerini koruduğu, ancak pazar payının düştüğünün gözlendiğini dile getirerek, romatizma ve kalp/damar hastalıkları ilâçlarının kullanımında artış, ağrı kesici ilâçların kullanımında düşüş meydana geldiğini bildirdi.
|
/ BURSA
12.05.2007
|
|
|
Özürlü nüfusun artışı kontrol altında |
Sağlık Bakanlığınca, gebelik öncesi ve gebelik döneminde yapılan tarama ve kontrollerle bebek ve çocuklara yönelik yürütülen kampanya, tarama ve aşılama çalışmalarının özürlü nüfusun artış oranını alt düzeyde tutacağı bildirildi.
Sağlık Bakanlığından 10-16 Mayıs Sakatlar Haftası dolayısıyla yapılan açıklamada, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığınca yaptırılan ‘’Türkiye Özürlüler Araştırması’’nın sonuçlarına göre, özürlü nüfusun toplam nüfusa oranının yüzde 12.29 olduğu, buna göre ülkede yaklaşık 8.5 milyon kişinin özürlü olarak hayatlarını sürdürdüğü ifade edildi. Özürlülüğün sadece bu sorunu yaşayan kişiyi değil, ailesini ve yakın çevresini ekonomik, sosyal ve psikolojik olarak etkileyen bir sorun olduğu kaydedilerek, ‘’Gebelik öncesi ve gebelik döneminde yapılan tarama ve kontrollerle bebek ve çocuklara yönelik yürütülen kampanya, tarama ve aşılama çalışmaları özürlü nüfusun artış oranını alt düzeyde tutacaktır’’ denildi.
Küçük çocuklarda yaralanma ve ölümlerin önemli bir bölümünün önlenebilen kazalara bağlı olduğu belirtilen açıklamada, alınacak tedbirlerle bebek ve çocukların güvenliğinin büyük ölçüde sağlanabileceği bildirildi. Trafik kurallarına eksiksiz uymanın da kişilerin can güvenliği ve sağlığı açısından önemli olduğu, sürücülerin en ufak hatalarının araç içindeki kişilerin ölümü veya ömür boyu engelli kalmalarına sebep olduğu kaydedildi.
|
/ ANKARA
12.05.2007
|
|
|
Aracınız yaza hazır mı? |
Kış şartlarından kaynaklanan olumsuzluklar ve bozulan yollar sebebiyle arızalanma ihtimali artan araçların yaz aylarında sorunsuz kullanımı için mutlaka bakımdan geçirilmesi gerektiği bildirildi.
Makine Mühendisleri Odası (MMO) Adana Şube Başkanı Selçuk Göndermez, arızalarla karşılaşmamak için özellikle mevsim geçişi dönemlerinde araçların mutlaka bakımdan geçirilmesi gerektiğini belirtti.
Göndermez, otomobillerin kış aylarından sık sık çukurlara girip çıkması sebebiyle süspansiyon ve amortisörlerinde arızalar yaşanabileceğini, bu sebeple aksların kontrolden geçirilmesinin ve rot-balans ayarının yenilenmesi gerektiğini vurguladı.
Araçlarda ihmaller sonucu meydana gelecek arızaların istemeden de olsa trafik kazalarına davetiye çıkarabileceğinin unutulmaması gerektiğini belirten Göndermez, şunları kaydetti:
‘’Yaz aylarına girerken, bujilerin temizlenmesi, hava filtresinin mutlaka değiştirilmesi gerek. Bunların yanı sıra motor yağı, polen filtresi, benzin filtresi, radyatör suyu, elektrikli fanın devreye girme derecesi, kayışların kontrolü mutlaka yaptırılmalı. Akü bakımının da ihmal edilmemesi gerekiyor.’’
|
12.05.2007
|
|
|
Güler: ‘’İstanbul’da büyük su sıkıntısı yok’’ |
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, İstanbul’da bahsedildiği gibi bir su sıkıntısının bulunmadığını söyledi.
Afyonkarahisar’ın gazetecilerin sorusu üzerine Güler, İstanbul’da bahsedildiği gibi bir su sıkıntısının olmadığını belirterek, şunları söyledi: ‘’İstanbul’da mevsimsel olarak, zaman zaman bu duyumlarla karşılaşabiliyoruz. Bu konuda gerekli tedbirler alındı. Zaten Melen projesi başta olmak üzere çalışmaları Devlet Su İşleri, İSKİ ile birlikte sürdürüyor. Yağış sezonu geçmedi ve bu arada da yatırımlar sürüyor. Melen projesi özellikle önemli bir proje, kuyular açılıyor, boğaz geçişiyle ilgili çalışmayı yaptık. İnşallah gerekli tedbirler alınırsa, bunu sorun haline dönüşmeden çözeriz diye düşünüyorum. İstanbul’da bahsedildiği gibi bir su sıkıntısı yok.’’
|
/ AFYONKARAHİSAR
12.05.2007
|
|
|
Güroymak’ta sel felâketi |
Bitlis’in Güroymak ilçesine bağlı 3 köyde, Nemrut Dağı’ndaki karın erimesinin ardından sel meydana geldi.
Edinilen bilgiye göre, Nemrut Dağı’ndaki karların erimeye başlaması sebebiyle ilçeye bağlı Taşüstü, Güzelli, Özkavak köylerinde sel meydana geldi. Gölbaşı beldesinin bazı kesimlerinde de su taşkınları oluştu. Taşüstü Köyü Muhtarı M. Nuri Savağ, yaptığı açıklamada, özellikle son iki gündür bölgede sıcak havanın etkili olduğunu, Nemrut Dağı’ndaki karların hızlı bir şekilde eridiğini ifade etti. Meydana gelen selde, köyde can kaybı ya da yaralanma olmadığını söyledi.
|
/ GÜROYMAK
12.05.2007
|
|
|
Arıları bu değişken havalar mahvetti |
Bitlis ve ilçelerinde bu yıl, değişken hava şartlarından etkilenen çok sayıda arının telef olduğu ve bu sebeple yetiştiricilerin olumsuz yönde etkilendiği bildirildi.
Bitlis’in Ahlat ilçesinde arıcılık yapan Ufuk Sevimli, değişken hava şartları sebebiyle arıcıların olumsuz yönde etkilendiğini ve dışarı salınan arıların kovana dönemeden öldüğünü söyledi.
Sevimli, yaklaşık 11 yıldır arıcılık yaptığını ifade ederek, şöyle konuştu:
‘’Arılarımı her yıl Kasım ayından, Mayıs ayına kadar Akdeniz Bölgesi’ne götürüyorum. Ama bu yıl üretim olarak beklediğim verimi alamayınca maddî imkânsızlıklardan dolayı arılarımı ilçede bırakmak zorunda kaldım. Arıları sıcak bölgelere götüremedim. Kış boyunca arılarımı ilçede muhafaza ettim. Bu arada arılarıma yetecek miktarda balı da kovana bıraktım. Nisan ayı ortalarında hava sıcaklığının artacağını düşünüyordum. Ancak beklediğim gibi olmadı ve Nisan ayını kar yağışıyla geçirdik.’’
Çoğu kez de sabah uyandığında havanın sıcaklığına aldanarak kovandan dışarı bıraktığı arıların, gün içinde değişen hava şartları sebebiyle kovanına dönemeden öldüğünü belirten Sevimli, bu durumdan bütün arıcıların olumsuz yönde etkilendiğini kaydetti.
|
12.05.2007
|
|
|
|