Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Mayıs 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Rehn: Ulusalcılara malzeme vermeyelim

AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Türkiye’nin çok hassas ve tarihî bir dönemden geçtiğini belirterek, AB’nin “sabırlı ve ihtiyatlı olmasını” istedi. “Türkiye, bu krizden demokrasisini güçlendirerek çıkabilir. Genel seçimlerin ve cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından Türkiye’de daha güçlü bir reform süreci yaşanabilir” diyen Rehn, “AB’nin dikkatli davranarak Türkiye’deki ulusalcı hasssasiyetlere yakıt sağlamamasını” istedi.

Olli Rehn, Avrupa Parlamentosu (AP) Dışişleri Komisyonu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçiminin ‘’laiklik ve demokrasi ekseninde kutuplaşmalara yol açtığını’’ belirterek herhangi bir aday üzerinde uzlaşma sağlanamadığını söyledi ve 27 Nisan gecesi Genelkurmay Başkanlığı tarafından bir açıklama yayınlandığını hatırlattı.

‘’Hemen sonraki günün (cumartesi) sabahında yaptığım açıklamada, derin endişe duyduğumu aktardım ve AB üyesi olmak isteyen bir aday ülkede askerler üzerinde sivil kontrol sağlanması gerektiğini hatırlattım. Ayrıca laik demokrasinin AB’nin temel değerlerinden biri olduğunu vurguladım’’ diyen Rehn, gelinen süreçte yaşanan tartışmalara karşın Anayasa Mahkemesi kararlarına saygı gösterilmesinin ekonomik ve siyasay istikrar açısından vazgeçilmez olduğunu dile getirdi.

Rehn, ‘’Türkiye, çok hassas ve tarihsel bir dönemden geçiyor. Sabırlı ve ihtiyatlı olmalıyız. Her kriz aynı zamanda bir fırsattır. Türkiye, bu krizden demokrasisini güçlendirerek çıkabilir. Genel seçimlerin ve cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından Türkiye’de daha güçlü bir reform süreci yaşanabilir’’ diye konuştu.

Rehn, ‘’AB’nin dikkatli davranarak Türkiye’deki ulusalcı hasssasiyetlere yakıt sağlamamasını’’ istedi.

Bu arada Fransa’da, Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkan Nicolas Sarkozy’nin cumhurbaşkanı seçilmesini de değerlendiren Rehn, ‘’AB’nin, üye devletlerin oybirliğiyle aldığı karar gereğince Türkiye ile katılım müzakerelerinin sürdürüldüğünü’’ hatırlattı. Rehn, ‘’AB’nin oybirliğiyle aldığı bu karara uygun davranmayan bir ülkenin bunun olası sonuçlarına katlanacağı’’ uyarısında bulundu.

Türkiye ile müzakerelerin ucu açık bir süreç olduğuna dikkati çeken Rehn, ‘’Yani sonucu önceden belirlemiyoruz. Müzakere süreci tamamlanıncaya dek Türkiye’nin katılımı konusunda bağlayıcı bir karar almıyoruz. Türkiye’ye karşı adil ve titiz olmalıyız. Bir söz verdik, bunu tutmalıyız’’ dedi.

/ BRÜKSEL

09.05.2007


 

9 Mayıs Avrupa günü

AB ülkelerinin 9 Mayıs’ı Avrupa günü olarak kutladıkları bu günde Türkiye’deki son tartışmaları AB perspektifi açısından değerlendiren uzmanlar, üst üste gelen antidemokratik müdahalelerin süreci baltalamaya yönelik bilinçli bir tavrın neticeleri olduğuna dikkat çekerek, hedefin demokrasimizi geri plana bıraktırmak ve Türkiye’yi farklı seçeneklere zorlamak olduğunu belirtiyorlar.

Son tartışmalarda Brüksel’in sergilediği tavır, demokrasimizin gelişmesi açısından AB faktörünün ne kadar önemli olduğunu bir defa daha gösterdi. Bugün 9 Mayıs AB Günü. Milyonlarca insanın ölmesine sebep olan savaşların ardından bir araya gelen Avrupa ülkeleri, bugünkü AB’nin temelini oluşturan birlikteliğe giden sürecin başlangıç adımı olan 9 Mayıs’ı AB Günü olarak kutluyor.

Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun (AET) 1958 yılında kurulmasının ardından, 31 Temmuz 1959 tarihinde Topluluğa ortaklık başvurusunda bulunan Türkiye, 17 Aralık 2004 tarihinde gerçekleştirilen zirvede, “siyasi kriterlerin yeterli ölçüde yerine getirilmesi” ile 3 Ekim 2005’te müzakerelere başladı.

Ancak artan milliyetçilik söylemleri AB sürecini yavaşlattı. AB rüzgarı ile oluşan “demokrasi havası” yerini içe kapanmacı, ulusalcı ve vesayetçi bir eğilime bıraktı. İç politikadaki hesaplar ve çekişmeler, askerin 27 Nisan günü yaptığı bildiri ile Türkiye’nin demokrasi yolculuğuna ağır bir darbe vurdu.

AMAÇ, AB SÜRECİNİ BALTALAMAK

Yapılan değerlendirmelerde üst üste gelen antidemokratik müdahalelerin AB sürecini baltalamaya yönelik bilinçli bir tavır olduğuna dikkat çekiliyor. Türkiye’nin AB dışında farklı seçeneklere zorlanmasının demokrasinin geri plana bırakılmasının hedeflendiği ifade ediliyor.

Nitekim AB Uzmanı Cengiz Aktar, söz konusu yeni projelerin özelliklerini şöyle ifade ediyor: “AB projesi tavsayınca Türkiye’nin toplumu sürükleyecek bir projesi de kalmadı. Ancak ortada birkaç ipucu yok değil. Orta Asya soydaşları, Ortadoğu dindaşları ve İran-Rusya-Türkiye bloku gibi zırva projeleri bir kenara bırakırsak için için temenni edilen model BRIC modeli. Yani Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’e benzemek. Özenilen model ülkelerin ortak özelliği fütursuz, ilkesiz ve sınırsız bir kalkınma.

MUHTIRAYA EN BÜYÜK TEPKİ AB'DEN

Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin demokratikleşmesinde büyük bir desteğinin olduğunu ifade eden uzmanlar, Genelkurmay tarafından açıklanan ve muhtıra şeklinde yorumlanan bildiriye en sert tepkinin AB tarafından verildiğini hatırlatıyor.

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Terry Davis, TSK tarafından yapılan basın açıklamasından büyük kaygı duyduğunu belirtmiş ve AB’nin tepkisini şöyle açıklamıştı:

“Bu açıklama, Silahlı Kuvvetlerin cumhurbaşkanlığı seçimini etkilemeye yönelik kasıtlı bir girişimi gibi görünüyor. Kışlalarında kalmalılar ve siyasetten uzak durmalılar. Türk halkı insan hakları, demokrasi ve hukuk üstünlüğü konusunda büyük bir ilerleme sağladı. Bu kazanımlar riske atılmamalı.

Demokratik ülkelerde askerlerin demokratik bir biçimde seçilmiş devlet otoritelerinin altındadır. Silahlı kuvvetlerin kendilerinden bir demokratik meşruluğu yok, bu sebeple siyasî bir rolleri olamaz. Avrupa Konseyi üyesi bir devlette askerlerin, devlet başkanı seçimi gibi demokratik ve anayasal bir sürecin ortasında böyle bir biçimde hareket etmesinden şoke oldum. Silâhlı kuvvetlerin siyasî sürece müdahalesine karşı tüm siyasi partileri tutum almayı çağırıyorum.”

Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Olli Rehn de tepkisini şöyle dile getirmişti:

“Avrupa Birliği özgürlük ve demokrasi ilkeleri, insan hakları ve temel özgürlüklere saygı, hukuk devleti ilkesi ve demokratik sivil gücün askeri güç üzerindeki üstünlüğü anlayışını temel alarak kurulmuştur. Birliğe üye olmak isteyen ülkelerin bu ilkelere saygılı olmaları gereklidir. Bu durum, AB katılım sürecinin bir parçası olan Kopenhag kriterlerinin özünü teşkil etmektedir.”

Uzmanlar Türkiye’nin modern demokratik bir ülke olabilmesi için AB sürecinden taviz vermemesi gerektiğine vurgu yaparken, 9 Mayıs AB Günü’nün iyi bir hatırlama aracı olabileceğine dikkat çektiler.

AVRUPA GÜNÜ NEDİR?

9 Mayıs 1950’de Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schumann, birleşik bir Avrupa fikrini gündeme getirdi ve Schumann Deklerasyonu olarak bilinen sunuş ile Avrupa Birliği’nin de temellerini attı. Kendini barışa adamış Jean Monnet’in fikir babası olduğu ve bugünün AB’nin temellerinin atıldığı bu bildirgede, askerî gücün temelini oluşturan kömür ve çelik sanayinin yönetiminden sorumlu uluslarüstü bir Avrupa kurumunun oluşturulması öneriliyordu.

Schumann’ın çağrı yaptığı ülkeler, geride yalnızca maddi ve manevî yaralar bırakan savaşlarda birbirini neredeyse yok eden ülkelerdi. Bu çağrıya Almanya, İtalya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg’un olumlu cevap vermesiyle AB’ye doğru giden ilk adım, 1951 Nisan'ında Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’na ilişkin kurucu antlaşmanın imzalanmasıyla atılmış oldu. Bugünkü AB’nin doğduğu gün olarak kabul edilen 9 Mayıs’ın Avrupa Günü olarak kutlanması kararı da 1985 yılında Milano’da yapılan AB hükümet ve devlet başkanları zirvesinde alındı.

Her yıl 9 Mayıs’da dünyanın çeşitli ülkelerinde Avrupa Birliği’nin misyonunu, tarihçesini, politikalarını geniş kitlelerle paylaşabilmek amacıyla festival havasında çeşitli faaliyetler düzenlenmektedir.

Kemal BENEK / ANKARA

09.05.2007


 

Mahkemenin gündemi yine CHP’nin başvurusu

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç, cumhurbaşkanı seçimine ilişkin CHP’nin ikinci başvurusuna ait raporun, üyelere dağıtıldığını ve muhtemelen bugün görüşüleceğini bildirdi.

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Kılıç, gazetecilerin soruları üzerine, raportörün raporunu tamamladığını ve mahkeme üyelerine dağıtıldığını söyledi. Kılıç, “Muhtemelen yarın (bugün) görüşülecek’’ dedi.

CHP, Cuma günü akşam saatlerinde cumhurbaşkanı seçiminin takvimini düzenleyen Meclis kararının iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebiyle Anayasa Mahkemesi’nde ikinci kez dâvâ açmıştı.

Dâvâ dilekçesinde, cumhurbaşkanı seçim takviminin, “3’er gün arayla 4 tur’’ esasına uygun olmadığı ve bu şekilde TBMM İçtüzüğü’nün ilgili hükümleri ile Anayasa’nın 102. maddesinin 3. fıkrasının ihlâl edildiği iddiasına yer veriliyor.

/ ANKARA

09.05.2007


 

Erdoğan: Meclis TÜSİAD’dan iyi bilir

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TÜSİAD’ın “Anayasa değişiklik paketi yeni Meclis’e kalsın” şeklindeki değerlendirmesiyle ilgili olarak, “Onları ilgilendiren bir konu. Parlamento ne yapacağını onlardan gayet iyi bilir” dedi.

Parti genel merkezine gelişinde basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Erdoğan,

‘’YSK’nın kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?’’ sorusu üzerine şunları söyledi:

‘’Bizim bu konuda her şeyimiz çok açık, net. En erken nasıl olur diye bunu en başından hep savunduk. Bizim ilk hedefimiz 24 Haziran, 1 Temmuzdu ama daha sonra komisyonun YSK ile görüşmesi neticesinde ‘bunu ancak 22 Temmuzda yetiştirebiliriz’ demelerinden dolayı Meclis’ten de 22 Temmuz seçim tarihi olarak çıktı. Şimdi artık bizler 22 Temmuza hazırlıklarımızı yapıyoruz, yapacağız ve şu anda seçim takvimi çalışmaya başladı. Parti olarak seçim takvimine uygun olarak biz de çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bundan sonraki süreç ülkemiz için, demokrasimiz için hayırlı olsun demekten başka bir şey yok.’’

Erdoğan, TÜSİAD’ın ‘’Anayasa değişiklik paketi yeni Meclis’e kalsın’’ şeklindeki önerisinin hatırlatılması üzerine de ‘’Onları ilgilendiren bir konu. Parlamento ne yapacağını onlardan gayet iyi bilir’’ dedi.

DSP ile CHP’nin seçim iş birliği ile ilgili yorumunun sorulması üzerine Erdoğan, ‘’Onların kararı, hayırlı olsun. Olabilir, fark etmez’’ dedi.

/ ANKARA

09.05.2007


 

Aksu ve Çiçek de görevlerini devretti

Abdülkadir Aksu, genel seçim sebebiyle anayasa gereği İçişleri Bakanlığı görevini, yerine atanan Osman Güneş’e, Cemil Çiçek ise, Adalet Bakanlığı görevini Fahri Kasırga’ya devretti.

İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, genel seçim sebebiyle anayasa gereği bakanlık görevlerini devrettiler.

Aksu, İçişleri Bakanlığı makamında gerçekleştirilen devir-teslim töreninde görevini Osman Güneş’e devretti. Aksu, törende yaptığı konuşmada, son 4.5 yılda bakanlık olarak önemli hizmetlere imza atıldığını ifade ederek, bu hizmetleri anlattı. Aksu, sivil toplum örgütlenmesi önündeki yasal engelleri kaldırdıklarını, yeni Dernekler Kanunu’nu yürürlüğe soktuklarını belirterek “Dönemimizde, işkence ve kötü muamele, sıfır tolerans ilkesiyle, ülkemiz gündeminden çıkartılmıştır” diye konuştu.

İçişleri Bakanlığı’na atanan Osman Güneş de Aksu’dan devraldığı görevin ne denli önemli olduğunu ve sorumluluklarını bildiğini ifade etti. Görevde bulunacağı süre içinde seçimlerin başarılı bir şekilde sonuçlandırılmasını hedeflediklerini söyleyen Güneş, görev süresince basın mensuplarının da yardımlarını beklediğini belirtti. Konuşmaların ardından Güneş, hizmetleri dolayısıyla Aksu’ya bir şilt sundu.

Çiçek’in yerine Kasırga

Cemil Çiçek de Adalet Bakanlığı görevini Fahri Kasırga’ya devretti.

Bakanlık makamındaki devir teslim töreninde konuşan Çiçek, uzun süredir Bakan ve Müsteşar olarak “Türk Yargısı”na hizmet etmeye çalıştıklarını anlatarak Kasırga’nın bakanlık görevine atanmasından dolayı memnuniyet duyduğunu söyledi.

Çiçek, Kasırga’nın Türk yargısına Başsavcı ve Müsteşar olarak önemli hizmetler yaptığını, yargının sorunlarını yakından tanıyan bir isim olduğunu ifade etti ve atamanın Türk Yargısı için bir kazanç olduğunu dile getirdi.

Fahri Kasırga da Cemil Çiçek’in yargıya büyük hizmetler yaptığını, büyük projeler gerçekleştirdiğini söyledi. “Sayın Bakanımız, bana bugüne kadarki en ağır görevi yüklüyor” diyen Kasırga, Cemil Çiçek’ten sonra bakanlık yapmanın zorluğunun farkında olduğunu söyledi.

/ ANKARA

09.05.2007


 

Bürokratlar aday olmak için istifa ettiler

Milletvekili genel seçiminde aday olabilmeleri için yasa gereği görevlerinden ayrılmaları gereken kamu personelinin istifaları dün de sürdü.

Aday olabilmeleri için görevlerinden ayrılmaları gereken kamu personelinin istifa süresi dün saat 17.00 itibariyle sona erdi.

Edinilen ilgilere göre, dün Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer, TBMM Genel Sekreteri Rauf Bozkurt, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa İsen, DSİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu, Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürü Hasan İpek, İçişleri Bakanlığı Personel Daire Başkanı Hasan Hüseyin Türkoğlu, Merkez Valisi Mustafa Yiğit, Kütahya Vali Yardımcısı Sefa Çetin, Ankara Vali Yardımcısı Hakkı Loğoğlu, Ankara Vali Yardımcısı ve Esenboğa Havalimanı Mülki İdare Amiri Hayati Soylu milletvekili adayı olabilmek için görevlerinden ayrıldılar.

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) eski Genel Müdür Yardımcısı Yavuz Koca, TEKEL Genel Müdürlüğüne bağlı Sigara Sanayi İşletmeleri ve Ticareti Genel Müdürü Ahmet Eray Atay, TETAŞ Genel Müdürü Hacı Duran Gökkaya, Kamu İhale Kurumu Başkan Yardımcısı Atilla Şahin, Kamu İhale Kurumu üyesi Bilal Karaca, İller İdaresi Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Süleyman Nevzat Korkmaz, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan Daire Başkanı Sevginaz Hamevioğlu, Mülkiye başmüfettişleri Murat Özgan ve Mehmet Uğur Kılıç, İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşaviri Mehmet Erdoğan, Yahşihan Kaymakamı Ünal Coşkun, Başbakanlık Müşaviri, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Emrullah İşler, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mehmet Cihat Özönder, Gümrükler Muhafaza Başkontrolörü İlter Kuşoğlu da görevlerinden istifa ettiler.

Çevre ve Orman Bakanlığı Müşaviri İbrahim Sakabaş, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdür Yardımcısı Savaş Bozdağ, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Kurt da görevlerinden ayrılan kamu personeli arasında yer aldı.

/ ANKARA

09.05.2007


 

Babacan: Demokrasi işlerse önümüz açık

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, “Türkiye’de iki temel kritere, yani demokrasinin düzgün işlemesine ve hukukun üstünlüğü ilkesine hep beraber sahip çıktıktan sonra endişe edecek bir şey yok. Türkiye’nin önü açık” dedi.

AB Ekonomi ve Maliye Bakanları toplantısının (ECOFIN) aday ülkelerle diyalog kısmına katılan Babacan, daha sonra basın toplantısı düzenledi.

Babacan, burada yaptığı sabah kahvaltısında bir araya geldiği AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ile Türkiye’de yaşanan son gelişmeleri ve seçim hazırlıklarını, Haziran ayı başlarında Türkiye’de düzenlenmesi öngörülen enerji konferansını ve AB ile 26 Haziranda toplanması öngörülen Hükümetler Arası Konferansta (HAK) müzakerelere açılması planlanan 3 fasılla ilgili çalışmaları ele aldıklarını bildirdi.

Ali Babacan, Rehn’in HAK’a 3 faslı yetiştirmeye çalıştıklarını ve Türkiye ile müzakere sürecini kararlılıkla devam ettirmek istediklerini söylediğini aktardı.

Fransa’da Nicholas Sarkozy’nin cumhurbaşkanı seçilmesinin Türkiye’nin AB üyelik sürecine etkisinin sorulması üzerine Babacan, ‘’AB’de 27 ülke var. Her ülkede 5 yılda bir seçim yapıldığı düşünülürse yılda 5-6 ülkede seçim oluyor’’ dedi.

Devlet Bakanı Babacan, ekonominin siyasî krizlere karşı dayanıklı olup olmadığının sorulması üzerine de, ‘’Türkiye’de iki temel kritere, yani demokrasinin düzgün işlemesine ve hukukun üstünlüğü ilkesine hep beraber sahip çıktıktan sonra endişe edecek bir şey yok. Türkiye’nin önü açık’’ şeklinde konuştu.

Babacan, basın toplantısının ardından AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısına katılmak için Ankara’ya hareket etti.

/ BRÜKSEL

09.05.2007


 

25 yaş değişikliği askıya alındı

AKP Grup Başkanvekili İrfan Gündüz, 22 Temmuzda yapılacak genel seçimde, milletvekili seçilme yaşının 25 olarak uygulanmasını öngören Anayasa değişikliği teklifinin, askıya alındığını söyledi.

Gündüz, yaptığı açıklamada, genel seçimde aday olacak kamu görevlilerinin dün istifa etmesi gerektiğini hatırlatarak, ‘’Anayasa değişikliği, belli bir süre sonra yürürlüğe girebilir. 25 yaşındaki kamu görevlileri, adaylık süresi geçtiğinden hak kaybına uğradıkları gerekçesiyle yargıya başvurabilir’’ dedi.

Bu durumun seçim tarihinin değişmesine yol açabileceğine işaret eden Gündüz, bu kaygılarla 1. turu yapılan değişikliğin ‘’askıya alındığını’’ kaydetti.

/ ANKARA

09.05.2007


 

Seçmen listeleri askıda

Muhtarlık bölgesi askı listeleri, (taksirli suçlardan hükümlüler ile tutuklu seçmen listesi dahil) güncelleştirilmek üzere ilçe seçim kurullarınca bugün askıya çıkarılacak.

Seçmen listeleri, 21 Mayıs Salı günü askıdan indirilecek.

Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) seçim takvimine göre, muhtarlık bölgesi askı listeleri bugün askıya çıkarılıyor. Listeler, 21 Mayıs Salı gününe kadar askıda kalacak. Seçmen listelerine yapılan itirazlar, 24 Mayıs Perşembe günü karara bağlanacak.

YSK, siyasi partilerden, hangi seçim çevrelerinde hangi usul ve esaslarla aday tespiti yapacaklarını bildirmelerini istemişti. Siyasî partilerin, hangi seçim çevrelerinde ön seçim, hangi seçim çevrelerinde aday yoklaması yapacaklarını da bugün saat 17.00’ye kadar YSK’ya bildirmeleri gerekiyor.

/ ANKARA

09.05.2007


 

5816, internet kanununa da girdi

İnternet ortamında işlenen suçlarla mücadeleyi öngören Elektronik Ortamda İşlenen Suçların Önlenmesi Kanunu Tasarısı 4 Mayıs’ta TBMM’de kabul edildi. Kanuna göre, 5816 sayılı Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanunu’na aykırı içerikler Telekomünikasyon Kurumu’nca engellenecek.

Kanuna göre, kısaca “Atatürk’ü Koruma Kanunu” olarak anılan 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanunu’na aykırılıktan içerikler Telekomünikasyon Kurumu’nca engellenecek. İnternet’te kişilik haklarına saldırıda bulunanların, bu nitelikteki içeriğin yayından çıkarılması ve buna karşı cevap hakkının kullanılması, Basın Kanunu’nun ilgili hükümleri doğrultusunda sağlanacak.

ATATÜRK MADDESİ

İLGİSİZ KONULARLA YAN YANA...

İnternet haberciliği yoluyla da olsa, bu türden içerikler, Ceza Yasası’ndaki intihara yönlendirme, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, sağlık için tehlikeli madde temini, müstehcenlik, fuhuş, kumar oynanması için yer ve imzan sağlama gibi fiiller gibi ceza görecek. Kanunda muhteva, yer ve erişim sağlayıcılarının yükümlülükleri bu konuda yayımlanacak yönetmelikle uygulanacağından “bilgilendirme”ye dair 3. madde ile Atatürk aleyhindeki içeriklerle de mücadeleyi öngören 8. madde altı ay sonra yürürlüğe girecek. Yasadaki Atatürk’e ilişkin koruma, bizzat 5816 sayılı özel yasanın yol açtığı sakıncalar sebebiyle endişe konusu.

TELEKOMÜNİKASYON

İLETİŞİM BAŞKANI ENGELLEYECEK

Telekomünikasyon İletişim Başkanı’na, çocukların cinsel istismarı ve müstehcenlik içeren sitelerin yayınını engellemek için yetki verilecek. İçerik, yer ve erişim sağlayıcıları, tanıtıcı bilgilerini kendilerine ait İnternet ortamında güncel olarak bulundurmakla yükümlü olacaklar. Kendilerine ait bilgileri İnternet ortamında bulundurmayanlara, 2 bin YTL ila 10 bin YTL arasında para cezası verilecek. İnternet ortamında kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten içerik sağlayıcıları, internet ortamında yayınladıkları her türlü yayından sorumlu olacaklar. İçerik sağlayıcı, bir başkasına ait İnternet sitesinden sağladığı içerikten, kural olarak sorumlu tutulmayacak. Ancak bağlantı sağladığı, içeriği benimsediği ve kullanıcının ulaşmasını amaçladığının anlaşılması halinde, aynı içerikten dolayı sorumlu olacak. Bağlantı sağlanan içeriğin suç oluşturması halinde, bu içeriğe bağlantı sağlayan içerik sağlayıcısı, işlenen suça katılmaktan dolayı sorumlu tutulacak. Yer sağlayıcı, hukuka aykırı içerikte suç unsuru bulunduğundan haberdar edilmesi ve engelleme yeteneği bulunması durumunda, hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlü olacak.

ERİŞİM SAĞLAYICILARIN GÖREVİ NE OLACAK?

Erişim sağlayıcısı herhangi bir kullanıcısının yayınladığı hukuka aykırı içerikten haberdar edilmesi halinde erişimi engelleyecek. Erişim sağlayıcısı, sağladığı hizmetlere ilişkin her türlü bilgi, veri tabanı ve ulaşım kayıtlarını 6 aydan 2 yıla kadar saklamakla, bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla yükümlü olacak.

ERİŞİMİN ENGELLENMESİ

Erişimin engellenmesi kararı, soruşturma evresinde hakim, kovuşturma evresinde ise mahkemece verilecek. Soruşturma evresinde, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı da erişimin engellenmesine karar verilebilecek. Cumhuriyet savcısı, bu durumda kararını 24 saat içinde verecek. İdarî tedbir olarak verilen erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmemesi halinde erişim sağlayıcılarına 10 bin YTL’den 50 bin YTL’ye kadar idarî para cezası verilecek.

/ ANKARA

09.05.2007


 

AB hibeleri için 22 bin başvuru

Avrupa Birliği (AB) Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı, AB eğitim ve gençlik hibelerinden yararlanmak için 2007 yılında 22 bin 362 kişi ve kuruluşun başvuruda bulunduğunu bildirdi.

AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, AB eğitim ve gençlik programlarından biri olan ‘’Hayatboyu Öğrenme Programı’’ kapsamında, son tarihi 30 Mart 2007 olan programlar için 22 bin 362 başvuru olduğu kaydedildi.

/ ANKARA

09.05.2007


 

Adaylık başvuruları DYP’de 10 Mayıs’ta, ANAVATAN’da bugün başlayacak

Milletvekilliği adaylığı için başvurular DYP’de 10 Mayıs Perşembe günü, ANAVATAN’da ise bugün başlayacak. Başvurular, iki partide de 20 Mayıs Pazar günü sona erecek.

DYP’de adaylardan 30 yaş altında olanlardan, kadınlardan ve sakatlardan 500 YTL, diğer adaylardan ise 2 bin YTL alınacak. Anavatan Partisi’nde ise kadınlardan ve 30 yaşından küçük olanlardan ücret alınmayacak. Kadın ve gençler dışındaki adaylardan 500 YTL alınacak.

İki partide milletvekilliği adaylığı için şimdilik öngörülen yöntem ve takvim böyle olmasına rağmen, kamuoyuna Demokrat Parti (DP) adı altında birleşme taahhüdünde bulunan iki partinin, milletvekilliği başvurularını, önümüzdeki günlerde ortak bir komisyon oluşturarak bu şekilde almaya devam edebileceği belirtildi.

İki partinin, 2 Haziran Cumartesi günü gerçekleştireceği kongrelerle birleşme kararını hayata geçirmesi planlanıyor.

/ ANKARA

09.05.2007


 

AP: Sivil asker diyaloğu AB seviyesine getirilmeli

Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Hıristiyan Demokrat Grubu üyesi Hollandalı Ria Oomen-Ruijtenò, Türkiye’deki sivil-asker diyaloğunun Avrupa Birliği (AB) seviyesine getirilmesinin önemli olduğunu söyledi.

ABHaber’e konuşan yeni raportör Oomen-Ruijtenò, Türkiye’deki siyasî gelişmeleri yakından takip ettiklerini ifade ederek Türkiye’deki seçim propagandalarına alet olmak istemediklerini kaydetti. Türkiye’de sivil-asker diyaloğunun AB seviyesine getirilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Ria Oomen-Ruijten, Türkiye’de yapılacak seçimlerin demokratik bir süreç olduğunu söyledi.

Fransa’da seçimlerden zaferle çıkan Nicolas Sarkozy’nin kampanyası sırasında Türkiye ile müzakerelerin durdurulmasına yönelik vaatlerine ilişkin raportör, “Sarkozy’nin şimdiden müzakerelerin kesilmesi görüşüne katılmıyorum. Bu süreç sonunda söylenmeli, süreç başladı bunu durdurmak için hiçbir sebep yok. Daha önce alınan bir karar için nasıl geriye döneceğiz. Fransa’nın müzakereleri durdurma kararını kabul etmiyorum” dedi. Müzakere sürecinin ucunun açık olduğunu hatırlatan raportör, “Bu sürecin sonunda alınan sonuçlar bizi tatmin ederse o zaman tam üyelik gündeme gelecek. Şu aşamada müzakereler devam ediyor.” şeklinde konuştu.

Yeni raportör Oomen-Ruijtenò, ABHaber’in Kıbrıs’a ilişkin sorularına cevap vermekten kaçındı. Oomen-Ruijtenò, Türkiye’ye seçim öncesi giderek temaslarda bulunacağını söyledi.

Türkiye raportörlüğü görevini yürüten Camiel Eurlings, Hollanda Ulaştırma Bakanlığı’na getirildiği için görevinden ayrılmıştı. Eurlings’ten boşalan bu göreve Oomen-Ruijtenò getirildi.

/ BRÜKSEL

09.05.2007


 

Türkiye, Sarkozy’den umutlu

Türkiye, Fransa’da cumhurbaşkanı seçilen Nicolas Sarkozy’nin, iki ülke arasındaki ilişkilerin lâyık olduğu yere taşınması için gerekli sorumluluğu üstleneceğini ümit ediyor.

Seçim kampanyası sırasında Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin bazı olumsuz beyanlarda bulunan Sarkozy’nin Fransa’nın yeni cumhurbaşkanı olmasını değerlendiren diplomatik kaynaklar, öncelikle Türkiye ve Fransa arasındaki ikili ilişkilerin önemini vurguladı. Bununla birlikte, 2001 yılından bu yana Türkiye-Fransa ilişkilerini doğrudan ilgilendirmeyen Ermeni sorunu gibi bazı konuların bu ilişkileri zedelediğini belirten kaynaklar, Sarkozy’nin kampanya sırasında sarf ettiği bazı ifadeleri de “üzülerek not ettiklerini” söyledi. Yine de bu ifadelerin seçim kampanyasında sarf edilmiş sözler olması ihtimalini dışlamadıklarını kaydeden diplomatlar, Sarkozy’nin iki ülke ilişkilerini layık olduğu düzeye taşıma konusundaki sorumluluğu üsteleneceğine inanmak istediklerini, Türkiye’nin beklentisinin bu yönde olduğunu belirtti.

/ ANKARA

09.05.2007


 

Sağda birleşmenin adresi Demokrat Parti

Doğru Yol Partisi Trabzon İl Başkanı Bekir Bülbüloğlu ve ANAVATAN Partisi Trabzon İl Başkanı Fahrettin Aksoy ortak basın toplantısı düzenleyerek, sağda birleşmenin adresinin Demokrat Parti (DP) olduğunu söylediler.

Trabzon Gazeteciler Cemiyetinde düzenlenen basın toplantısında konuşan DYP İl Başkanı Bülbüloğlu, “Herkes bilmelidir ki; AKP’siyle, CHP’siyle Türkiye’de kutuplaşmanın, zıtlaşmanın temsili olan bir siyasete milletimiz ‘dur’ diyecektir. Bizim hareketimiz Milleti korkutup iradesini ipotek altına almak isteyenlere karşı milletin demokratik bir isyanıdır, beraberliğidir, birlikteliğidir” dedi. ANAVATAN il Başkanı Aksoy da “Milletin istediği bu birleşme idi. Bu birleşme merkez sağ’ın bir arada olacağının bir göstergesidir. Bu birleşme Türkiye’ye huzur getirecektir” diye konuştu.

Yeni Asya / TRABZON

09.05.2007


 

“İnsancıl hukuk” müfredatta

Türkiye Kızılay Derneği ile Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Talim ve Terbiye Kurulu (TTK) arasında, insancıl hukuk konularının ilk ve ortaöğretim müfredatına dahil edilmesine ilişkin protokol imzalandı.

TTK Başkanlığında düzenlenen törende protokolü, Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanı Tekin Küçükali ile Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan imzaladı.

Küçükali, insancıl hukukun hem Türkiye adına hem de bütün dünya ve insanlık adına çok önemli bir konu olduğunu kaydederek, bu önemli konunun sadece konferans salonlarında konuşulup, müfredata girmemesini eksiklik olarak niteledi.

MEB yetkilileriyle yapılan teknik görüşmeler sonucunda bu noktaya geldiklerini kaydeden Küçükali, 13-18 yaş arası çocukların dünyadaki barışın korunması için gereken temel eğitimi müfredat yoluyla almasının önemli bir gelişme olduğunu söyledi.

İrfan Erdoğan da çalışmanın, insanî değerler ve küresel gelişmeler temel alınarak yenilenen müfredata katkıda bulunacağını dile getirdi.

Talim ve Terbiye Kurulu Başkan Yardımcısı ve programın ülke koordinatörü Dr. Muammer Yıldız, Uluslararası Kızılhaç Örgütü’nün öncülük ettiği projenin yaklaşık 100 ülkede uygulandığını belirterek, bu tür projelerin özellikle AB sürecindeki ülkeler için önemli olduğunu vurguladı.

/ ANKARA

09.05.2007


 

Nehir taştı, yol kapandı

Artvin-Erzurum kara yolunun 1 kilometrelik bölümü, Çoruh Nehri’nin taşması sonucu sular altında kalarak ulaşıma kapandı.

Alınan bilgiye göre, kar sularının da erimesiyle yükselen Çoruh Nehri, dün akşam Artvin-Erzurum kara yolunun 35. kilometresinde Ortaköy köprüsü mevkisinde taştı.

Nehrin taşması üzerine, kara yolunun 1 kilometrelik kısmı ile Ortaköy köprüsü sular altında kalarak ulaşıma kapandı. Bölgede ulaşım, eski Artvin-Erzurum kara yolu Kalburlu köyü yolundan tek şeritten kontrollü sağlanıyor.

DSİ 26. Bölge Müdür Yardımcısı Osman Demir, yola müdahale edebilmek için suların çekilmesini beklediklerini bildirdi.

/ ARTVİN

09.05.2007


 

Velilerin eğitim protestosu

Muş’un Bulanık ilçesine bağlı Altınoluk köyünde, 80 öğrenciye 1 öğretmenin eğitim vermesini protesto eden veliler, çocuklarını okula göndermiyor.

Köy muhtarı İbrahim Ekmekçi, yaptığı açıklamada, 2 yıldır öğretmen sıkıntısı çektiklerini ve durumu yetkililere bildirdiklerini söyledi. Ekmekçi, ‘’Okullar açıldığında 3 öğretmen bulunan okulumuzda şu anda 1 öğretmen görev yapıyor. Velilerimiz 23 Nisandan itibaren 80 öğrenciye bir öğretmenin eğitim vermesini protesto amacıyla çocuklarını okula göndermiyorlar’’ dedi.

Durumu İlçe Millî Eğitim Müdürlüğüne bildirdiğini belirten Ekmekçi, ‘’Yetkililer bana iki yıllık üniversite mezunu ve aylık 500 YTL maaş karşılığında çalışabilecek bir öğretmen bulmamı istediler. Tüm aramalarıma rağmen, bu şartlarda okulumuzda öğretmenlik yapacak birini bulamadım’’ diye konuştu. Velilerden Ayhan Ekmekçi de ‘’Geçen yıl da aynı olayı yaşadık. Yarı yıl tatilinin ardından öğretmenlerimiz köyden ayrılıyor’’ dedi. Muş Valisi İbrahim Özçimen de çocukların eğitiminin ihmale gelmeyecek bir durum olduğunu, okula en kısa sürede bir öğretmen atanacağını ve öğrencilerin okullarına geri dönmeleri gerektiğini ifade etti.

/ MUŞ

09.05.2007


 

Bolu Dağı tünelinde ikinci tüp hizmete girdi

Gümüşova-Gerede otoyolu kapsamındaki Bolu Dağı geçişinin en önemli kesimini oluşturan Bolu Dağı tünelinde, Ankara-İstanbul istikametindeki ikinci tüp, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşarı Sabri Özkan Erbakan tarafından açıldı.

Erbakan, tünelden ilk geçiş yapan araçlara, Bolu çikolatası ve çiçek hediye etti. Kurdeleyi ‘’hayırlı, uğurlu olsun’’ diye kesen Erbakan, ilk geçen araç sürücülere güvenli, kazasız sürüş temennisinde bulundu. Erbakan, açılışta yaptığı konuşmada da, tünelde bütün eksiklikler ve güvenlik unsurlarının tamamlandığını, hükümetin söz verdiği tarihte hizmete açıldığını bildirdi.

/ BOLU

09.05.2007


 

Trafiğe 3 bin 849 kurban

Türkiye’de 2006 yılında meydana gelen 628 bin kazada, 3 bin 849 kişinin hayatını kaybettiği, 110 bin kişinin yaralandığı bildirildi.

Çanakkale Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürü Ali Kaşka, Uluslararası Trafik Güvenliği Haftası dolayısıyla Çanakkale Polisevi’nde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, Türkiye’de de en önemli sorunlar arasında trafik sorununun yer aldığını söyledi.

/ ÇANAKKALE

09.05.2007


 

Muradiye'de dere taşkını

Van’ın Muradiye ilçesinde derenin taşması sonucu, 10 ev su altında kaldı. Alınan bilgiye göre, Şehit Mehmetbey Mahallesi’nden geçen Koruk Deresi, yüksek kesimlerdeki karın erimesi sonucu taştı. Taşkın nedeniyle dere yatağındaki 10 ev, su altına kaldı. Vatandaşlar, belediyenin olaya duyarsız kaldığını savunarak tepki gösterdi.

Şehit Mehmetbey Mahallesi’nde incelemede bulunan Belediye Başkanı Nafiz Ağaoğlu, paletli araç bulunmadığı için taşkına zamanında müdahale edilemediğini belirtti. DSİ’den araç yardımı istediklerini, ancak başka yerde bulundukları için araçların ilçeye gönderilemediğini bildiren Ağaoğlu, ‘’Biz de özel şahsa ait paletli bir araç kiralayarak çalışmaya başladık’’ dedi.

Evlerin dere yatağında bulunmasının sakıncalı olduğuna dikkat çeken Ağaoğlu, bu sorunun çözümü için gerekli çalışmayı başlatacaklarını kaydetti. Öte yandan, Fatih Mahallesi’nden geçen derenin taşması sonucu, köprü ve bazı tarım arazileri zarar gördü.

/ MURADİYE

09.05.2007


 

Köylüler, yollarını kendileri yapıyor

Malatya’nın Doğanşehir ilçesine bağlı Topraktepe köyünde, arazilere ve mezralara giden yolları köylüler yapıyor. Topraktepe Köyü Muhtarı Ahmet Karabay, yaptığı açıklamada, arazi yollarının yapımı için yardım alamadıklarını, bu sebeple kendi yollarını yapma kararı aldıklarını söyledi.

Köylüleri bir araya getiren Karabay, 2 iş makinesi, 40 traktör ve kaymakamlığın tahsis ettiği bir greyderle arazi yolunun yapımına başladıklarını belirtti.

Karabay, şöyle dedi: ‘’Köyümüz arazi yollarının yapılması için, birçok yere müracaatta bulundum. Yolumuzun yapılmayacağını anlayınca da köylüleri bir araya getirerek kendi başımızın çaresine bakmamız gerektiği söyledim. Köylülerin de desteğiyle arazi yolumuzun stabilize çalışmasına 2 iş makinesi, 40 traktör ve kaymakamlık tarafından tahsis edilen bir greyderle başladık. Önemli gördüğümüz birtakım işlerimizi de bundan sonra bu yolla çözmeyi düşünüyoruz.’’

/ MALATYA

09.05.2007


 

“Telekazık” için bir kamyonet dolusu imza

Telekominikasyon Kurulu’nun şehiriçi görüşme ücretlerine yaptığı yüzde 25’lik zammın geri çekilmesi için “Telekazık” kampanyası başlatan Tüketiciler Birliği, topladığı 200 bin imzayı bir kamyonetle Ankara’ya gönderdi.

Bayrampaşa’daki Tüketiciler Birliği Genel Merkezi önünde bir basın açıklaması yapan Tüketiciler Birliği Başkanı Avukat Bülent Deniz, 22 Şubat 2007 tarihinde “Telekazık” adlı bir kampanya başlattıklarını söyledi. Toplanan imzaların yüklendiği kamyonet önünde konuşan Bülent Deniz, bugün itibariyle telekazık kampanyası kapsamında topladıkları 200 bin imzayı Telekominikasyon Kurulu’na ulaştırılmak üzere yola çıkardıklarını ifade etti.

/ İSTANBUL

09.05.2007


 

Sıcak havalarda güneş çarpmasına dikkat

Küresel ısınma sebebiyle dünyanın güneş alma saatlerinin artması, uzun süre güneşte kalan insanların sağlığını tehdit ediyor. Vücut ısısının artmasıyla oluşan güneş çarpması insanların ölümüne bile yol açabiliyor.

Uzmanlar, sıcak havanın ve güneşin etkisini arttırdığı şu günlerde vatandaşları fazla güneş altında ve sıcakta kalmamaları konusunda uyarıyor. Bu tür havalarda normal sıcaklığı 37 derece olan vücut ısısının 40-41 dereceye kadar çıkabildiğini, bunun da vücuttaki hücreleri tahrip ettiğini belirten uzmanlar, özellikle beyin hücrelerinde yaşanan tahribatın ilerlemesiyle insanların hayatlarını kaybedebileceğini dile getiriyor. Uzun süre güneş altında veya sıcakta kalan insanların beyinlerindeki ısıyı ayarlayan mekanizmanın bozulduğunu vurgulayan uzmanlar, aşırı derece güneş çarpmasına maruz kalan insanların tedavi edilse bile yüzde 20’sinin hayatını yitirdiğini, tedavi olanların büyük çoğunluğunda ise sinir sistemlerinde hasar oluşabildiğini ve güneş çarpmasına maruz kalan insanın denge ve koordinasyonunun aylarca normale dönemediğini belirtiyor. Güneş çarpmasının belirtileri hakkında da bilgiler veren uzmanlara göre, güneş çarpmasına maruz kalan kişinin vücut ısısı artıyor, aşırı terleme, halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, kusma, bulantı, nabız hızlanması görülüyor. Kişinin cildinde kuruma oluyor, denge ve koordinasyonunda bozukluklar yaşanıyor, görme netliği bozulup, göz çukurları belirgin hale geliyor ve hastada bilinç kaybı görülebiliyor.

/ KONYA

09.05.2007


 

Bebek emziklerine AB standartı

Sağlık Bakanlığı, Avrupa Birliği’ne (AB) uyum çalışmaları kapsamında bebeklerin kullandığı emziklere de standart getirdi.

Bakanlık, üzerinde, ‘CE’ işareti olmayan emziklerin satışına izin vermiyor. Böylece emziklerle ilgili mevzuatta yapılan uyumlaştırma sonucunda; yüksek standartlarda üretilmiş emziklerin bebeklerde kullanımı sağlandı. Emzikler ile ilgili yetkili otoriteye tüketiciden şikâyet gelmesi halinde söz konusu ürünler inceleniyor, gerekli görülürse ürünün piyasadan toplatılmasına karar verilebiliyor.

/ ANKARA

09.05.2007


 

Dev bir yıldız patladı

Bilim adamları, şimdiye kadar gözlemlenen en büyük yıldız patlamasının yani süpernova meydana getirdiği açıkladı.

NASA tarafından yapılan açıklamada, güneşten 150 kat daha büyük olan SN200gy adlı yıldızın patlamasının, NGC 1260 gökadasında ve 240 milyon ışık yılı uzaklıkta meydana geldiği bildirildi. Süpernovanın, dünyadaki optik teleskopların yanı sıra NASA’nın Chandra Uzay Teleskobu’ndan gözlemlendiği belirtildi. Süpernova patlamasının uzun bir zaman önce olduğu, ancak ışığın kat ettiği yol sebebiyle geçen yıl belirlenebildiği kaydedildi.

/ WASHINGTON

09.05.2007


 

NASA’nın elleri artık acımayacak

NASA’nın astronotlarının ellerini hemen yoran ve yara eden eldivenlerin yerine daha iyisinin tasarlanması için açtığı yarışmayı 45 yaşındaki mühendis Peter Homer kazandı.

NASA’nın ‘’Astronot Eldiveni Yarışması’’nda bir uluslar arası mühendis ekibiyle giysi tasarımcılarını geride bırakarak 200 bin dolarlık ödülü kazanan Peter Homer, birinci olan tasarımında, piyasada rahatlıkla bulunan ve yapı marketleri ile eBay gibi yerlerdan satın alınabilecek malzemeleri kullandı. Latex mutfak eldivenleri gibi materyallerden yararlanan Maine’li mühendis Homer, “Kazandığımı duyunca biraz şaşırdım ama çok sevindim. Parayı gıda ve mortgage ödemelerim için kullanacağım’’ dedi. Eldivenlerin içine yavaşça su pompalanan yarışmada, Homer’in 9.6 kilo basıncı karşılayan tasarımı birinci oldu.

/ ANKARA

09.05.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004