|
|
|
Fransa yanarken Sarkozy tatilde |
Fransa’da, önceki gün cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Nicolas Sarkozy, göreve başlamadan önce ailesiyle kısa bir tatil için Paris’ten ayrılırken, ülkesindeki protesto eylemleri devam ediyor. Protesto eylemleri sırasında çok sayıda aracın ateşe verildiği ve yüzlerce kişinin polis tarafından gözaltına alındığı bildirildi.
Yorucu seçim kampanyasından sonra Paris’in hengâmeli ortamından uzaklaşmak isteyen Fransız siyasetçi, karısı Cevilia ve 10 yaşındaki oğlu Louis’le birlikte Malta’da yat gezisi yaptı. Tatilin 3 gün süreceği belirtiliyor. Sarkozy, Jacques Chirac’dan cumhurbaşkanlığını 16 Mayıs’ta devralacak.
Diğer taraftan, sağ görüşlü Nicolas Sarkozy’nin zaferini kabul etmek istemeyen gençler iki gündür polisle çatışıyor. Paris’in doğu bölgesinde yer alan Bastille’de toplanan yaklaşık 500 kişi dükkânların camlarını kırarken, telefon kabinlerini de tahrip etti. Benzer olayların ülkenin en büyük 3. şehri Lyon’da da yaşandığı belirtiliyor.
Sarkozy’nin, rakibi olan Segolene Royal’e karşı kazandığı zaferinin açıklanmasıyla patlak veren olaylarda şimdiye kadar 730 aracın yakıldığı ve 600 kişinin gözaltına alındığı belirtiliyor. Bu arada, Fransa’da muhalefetteki Sosyalist Partinin Genel Sekreteri François Hollande, cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan Nicolas Sarkozy aleyhinde ülke genelinde devam eden protesto eylemlerine son verilmesi çağrısında bulundu. RTL televizyon kanalının sorularını cevaplayan Hollande, “Daha önce de sükûnet ve sorumluluk çağrısı yapmıştım. Bazı seçmenler hayal kırıklığı içinde olabilir. Ancak bu kişiler, tepkilerini sadece sandıkta göstermeli” dedi.
Hollande, “şiddet eylemlerine karışanların, sadece fazla sertlik ve otorite isteyenlerin elini güçlendirdiğini” savundu.
|
/ PARİS
09.05.2007
|
|
|
Wolfowitz suçlu bulundu |
Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz, hakkındaki iddiaları araştırmak üzere kurulan özel kurul tarafından bankanın etik kurallarını ihlâl etmekten suçlu bulundu. Dünya Bankası bünyesinde oluşturulan kurulun bulgularını içeren raporun, kendisini savunabilmesi için Wolfowitz’e iletildiği bildirildi.
ABD medyasında raporu gören kişilere dayanılarak verilen haberde, Dünya Bankasında çalışan sevgilisini daha yüksek bir maaşla ve ücreti banka tarafından ödenmek üzere ABD Dışişleri Bakanlığına yerleştirdiği kaydedilen Wolfowitz’in tutumunun, bankanın kurallarını ihlâl ettiği kanısına varıldığı belirtildi.
Wolfowitz’e, raporda dile getirilen tutuma karşı savunmasını hazırlaması için birkaç gün süre verileceği ifade edildi. Bunun ardından Dünya Bankasının en üst karar makamı olan İcra Direktörleri Kurulunun, Wolfowitz hakkında bir karara varması bekleniyor.
İcra Direktörleri Kurulunun seçenekleri arasında, Wolfowitz’i görevden almak, istifasını istemek, Wolfowitz’e güveninin kalmadığını açıklamak, uyarı cezası vermek veya hiçbir şey yapmamak bulunuyor.
Washington’daki gözlemcilerin büyük çoğunluğu, skandalın ulaştığı boyutun ardından Wolfowitz’in görevini uzun süre koruyamayacağı görüşünü taşıyor. Dünya Bankası başkanlığını üstlenmeden önce ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un iki numaralı ismi sıfatıyla Irak savaşının mimarları arasında sayılan Wolfowitz, skandala ilişkin uğradığı suçlamaların haksız olduğunu savunarak istifa etmemekte direniyor. ABD Başkanı George W. Bush yönetimi de Wolfowitz’e verdiği desteği sürdürüyor.
|
/ WASHINGTON
09.05.2007
|
|
|
Barzanilerden Humeyni ideallerine bağlılık bildirisi |
Irak’ın kuzeyindeki yerel yönetimin Başbakanı Neçirvan Barzani, İran’ın başşehri Tahran’da Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’la bir araya geldi.
Neçirvan Barzani de İran’ın Kürdistan’daki sorunların ortadan kaldırılması ve bu bölgenin kalkındırılması konusunda yaptığı yardımları takdir ettiklerini belirterek, bütün dünya mazlûmlarının özellikle de Iraklı Kürtlerin, İmam Humeyni’nin ve İslâm Devrimi’nin ideallerine sahip çıktığını söyledi. Barzani, Irak’la İran arasındaki ilişkilerin tarihi ve stratejik olduğunu da belirterek kontrolleri altındaki bölgenin gelişmesi ve kalkınması konusunda İran’ın tecrübelerinden yararlanmak istediğini ifade etti.
|
/ TAHRAN
09.05.2007
|
|
|
Birleşmiş Milletler’den Suriye ve Hizbullah’a suçlama |
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Suriye sınırından Lübnan’a çoğu Hizbullah’a olmak üzere düzenli bir şekilde silâh girişi olduğu bilgisini edindiklerini açıkladı.
Ban, İsrail’den ve diğer ülkelerden gelen bilgiler ile silâh yüklü gemiler haberlerinin, Suriye-Lübnan sınırını gözlemlemek üzere bölgeye bir ekip gönderme ihtiyacı oluşturduğunu söyledi. BM Güvenlik Konseyine sunulan raporunda Ban, Lübnan’daki siyasî krizin daha da derinleşebileceği endişesi taşıdığını da dile getirdi.
Daha önceleri silâh kaçakçılığında rolü bulunmadığını açıklayan Suriye, Ban’ın 24 Nisanda Şam’a yaptığı ziyaret sırasında da “bölgede barış ve istikrarın temini için BM ile çalışacağını” bildirmişti.
|
/ NEW YORK
09.05.2007
|
|
|
Kraliçe ve Bush’dan işgal dayanışması |
ABD Başkanı George Bush, ülkesini ziyaret eden İngiltere Kraliçesi Elizabeth onuruna en üst düzeyde protokol kurallarının uygulandığı resmî akşam yemeği verdi.
Bush ile eşi Laura’nın ev sahipliği yaptığı, Kraliçe Elizabeth ile eşi Prens Philiph onuruna verilen yemeğe, yalnızca 132 kişi davet edildi. Yemekten önce kadeh kaldırılırken Bush, İngiliz-Amerikan ittifakını selâmladı. Irak ve Afganistan’daki genç demokrasileri birlikte desteklediklerini, şiddet ile yoksulluk ve hastalık gibi küresel durumlara karşı birlikte mücadele ettiklerini belirten Bush, iki ülke arasındaki dostluğun daimiliğinden emin olduğunu söyledi.
|
/ WASHINGTON
09.05.2007
|
|
|
Beyaz Saray; muhtıra olmamış gibi |
Beyaz Saray sözcüsü Tony Snow, Türkiye’nin bir demokrasi ülkesi olduğunu belirterek, cumhurbaşkanı seçiminde, demokratik sürecin işleyeceğini kaydetti.
Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında, bir gazetecinin, “Türkiye’de demokrasiden endişeli misiniz?” yönündeki sorusuna karşılık Snow, sorunun temelinin “tartışmalı” olduğunu belirtti. Tony Snow, “Türkiye’de cumhurbaşkanlığıyla ilgili bir tartışma var. Türkiye bir demokrasi ve demokrasi olarak fonksiyonlarını sürdürüyor” dedi.
|
/ WASHINGTON
09.05.2007
|
|
|
Irak çocuklarını koruyamadı |
“Save The Children” (Çocukları Koruyalım) adlı örgüt tarafından Irak’ta 5 yaşına gelmeden ölen çocukların oranının 15 yılda yüzde 150 arttığı ve Irak’ın çocuk ölümlerinde en kötü durumda olduğu belirtildi.
‘’Save The Children’’ adlı örgüt, 1990-2005 yıllarında çocuk ölümlerini azaltmada en başarılı ülkenin Mısır olduğunu bildirdi. Örgüt tarafından 1990-2005 yıllarındaki veriler esas alınarak hazırlanan bir raporda, yaklaşık 20 yıldır savaş ve kaosun dinmediği Irak’ta ise 5 yaşına gelmeden ölen çocukların oranının 15 yılda yüzde 150 arttığı ve Irak’ın çocuk ölümlerinde en kötü durumda olduğu belirtildi.
‘’Save The Children’’, Botswana, Zimbabwe ve Swaziland’ın da aralarında olduğu dünyanın en yoksul ülkelerinde çocukların yaşama oranının tersine döndüğünü, Irak’ta çocukların yaşama oranının dünyanın başka hiçbir yerinde görülmedik biçimde hızla aşağı düştüğünü bildirdi.
Raporda, Irak’taki elektrik sıkıntısı, temiz su bulmanın zorluğu ve hastahanelerin yetersizliği vurgulanarak, 2005 yılında her 8 Iraklı çocuktan birinin 5 yaşına gelmeden hayatını yitirdiği kaydedildi.
Raporda, dünyadaki çocuk ölümlerinin yüzde 94’ünün gelişmekte olan 60 ülkede meydana geldiği vurgulanarak, her yıl ucuz çözümlerle hayatları kurtarılabilecek yaklaşık 10 milyon çocuğun öldüğü bildirildi.
Örgüt, Mısır’ın, hamile bakım programlarını geliştirerek, çocuk doğumu sırasında yeterli bakıcı ve aile planlaması yardımını daha iyi sağlayarak çocuk ölüm oranlarını yüzde 68 düşürdüğünü bildirirken, 1994 yılından beri, Mısır’ın kimileri uluslar arası bağış olmak üzere, sağlık harcamalarını yüzde 207 artırdığı belirtildi.
Raporda, Malawi, Nepal ve Tanzanya gibi yoksul ülkelerin ise çocukların yaşaması konusunda kimi ilerlemeler kaydettiğine dikkat çekilirken, kimi ülkelerin köylerde sağlıkçı eğitimine ağırlık verdiği, kimi ülkelerde yeni doğumların yüzde 90’ının evlerde gerçekleştiği ifade edildi.
Sağlık uzmanları, çocukların yaşamasını sağlamak için her zaman fazla paraya ihtiyaç olmadığına dikkati çekerlerken, annelere bebekleri anne sütüyle beslemenin anlatılması ya da Güney Asya’da yeni doğmuş bebeklerin soğuk suda yıkanması gibi uygulamaların ertelenmesi gibi bazı basit davranış değişikliklerinin bütün dünyada çocukların yaşama oranının artması için yararlı olduğunu kaydetti.
Raporda gelişmiş ülkelere de değinilerek İzlanda’nın çocukları korumada en başarılı ülke, Romanya’nın ise en kötüsü olduğu bildirildi. Her 1000 çocuktan 7’sinin öldüğü ABD’nin Hırvatistan, Estonya ve Polonya ile birlikte 26. sırada olduğu belirtilen raporda, bu oranın İzlanda’nınkinin 2 katından fazla, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Japonya ve Slovenya’nınkinden ise yüzde 75 daha fazla olduğu vurgulandı.
“Save the Children’’, çocukların korunması için kızamık aşısı, yeterince temiz su sağlanması ve ailelere sağlık eğitimi verilmesi gibi pahalı olmayan çözümler için yatırım yapılmasını önerdi. Dünyadaki 6 milyon çocuğun tedavisi ve ilâçları için 5 milyar dolar gerektiğini tahmin eden uzmanlar, ABD’nin yalnızca Irak savaşında 2 haftada 5 milyar dolara yakın harcama yaptığına dikkati çekiyor.
|
/ LONDRA
09.05.2007
|
|
|
Çin’in nüfusla başı dertte |
1970’lerin sonunda uygulamaya koyduğu tek çocuk politikasıyla nüfusun artışını 400 milyon engelleyen Pekin yönetimi, son yıllarda aile planlama politikasına uyulmadığı için artan nüfusa karşı alarma geçti.
Devlet medyasının haberine göre, Çin, zenginlerin nüfus planlama tedbirlerine uymaması ve kırsal kesimde erken evlilikler sebebiyle nüfus artışı tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Yılda ortalama 10 milyon artan Çin nüfusunun 2030’ların ortalarında 1 milyar 460 milyona ulaşması bekleniyor.
|
/ PEKİN
09.05.2007
|
|
|
Yahudi Kralı Herod’un mezarı bulundu |
İsrailli arkeologların, Yahudi Kralı Herod’un mezarını buldukları öne sürüldü.
İsrail’in Haaretz gazetesinde yer alan habere göre, M.Ö 40’ta Romalılar tarafından “Yahudilerin Kralı” ilân edilen Herod’un mezarı, 1972’den bu yana Herodium alanında arkeolojik çalışmalarını sürdüren Herbrew Üniversitesi’nden arkeolog Ehud Netzer tarafından bulundu. Mezarın, Kudüs’ün 12 kilometre güneyindeki Herodiyum arkeoloji bölgesinde bulunduğu belirtildi.
|
/ KUDÜS
09.05.2007
|
|
|
|