Almanya’dan Türkiye’ye gelen 150 kişilik mimarlık profesörleri ve öğrencilerden oluşan grup, İstanbul’un ardından uğradıkları Bursa’da Ulucami’ye hayran kaldı.
Ulucami’nin modern ile geleneği birlikte yaşatan çok nadir bir eser olduğunu belirten Alman İç Mimarlık Profösörü Rudolf Sehricker, bunu kendi üniversitelerinde tartışacaklarını ve Türkiye’deki üniversitelerle work shop’lar yapmayı düşündüklerini söyledi.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye gelen, Almanya’daki çeşitli üniversitelerde görev yayan 70 mimarlık fakültesi profösörü, 80 iç mimarlık öğrencisi, çeşitli gazetelerde köşe yazısı yazan 4 profösör ve Alman Film Akademisi’nde 3 kişiden oluşan 150 kişilik ekip, İstanbul ve Bursa’da tarihi yapılar üzerinde incelemelerde bulundu. Alman Film Akademisi’nden geziye katılan 3 kişi tarafından belgeseli çekilen gezide grup üyeleri, İstanbul’da bir çok yapının görülmesinin ardından geldikleri Bursa’da, tarihi Osmanlı köyü Cumalıkızık, 600 yıllık tarihi İnkaya Çınarı, Ulucami ve Hanlar Bölgesi başta olmaz üzere bir çok tarihi yapıyı gezerek incelemelerde bulundu.
Tarihi yapıları gezerken hayranlıklarını gizlemeyen Alman Profesör ve öğrenciler, bol bol fotoğraf çekerek gördükleri güzellikleri kaydettiler. 600 yıllık tarihi çınarın kendisini çok etkilediğini söyleyen Alman Mimarlık profösürü Rudolf Sehricker, çınarın adeta ‘kuvvet ve enerji’yi temsil ettiğini kaydetti.
Ulucami’nin tanımlanamayacak kadar mükemmel bir yapı olduğunu belirten Prof. Sehricker, tipik bir ilk Osmanlı Camisi olan Ulucami’nin modern ile geleneği uyum içirisinde bünyesinde barındırdığını vurguladı. Bunun çok çarpıcı bir örnek olduğunu kaydeden Prof. Sehricker, şöyle devam etti: “Almanya’da çeşitli üniversitelerdeki arkadaşlarımızla bu konuyu aramızda tartışmak istiyoruz. Bu cami harika bir mimarlık örneği. Ayrıca, zelzeleden sonra caminin penceresine diğer dinlerin sembollerinin de konulması beni çok etkiledi. Bizler iç mimar ve tasarımcıyız. Bizim gibi konunun uzmanı sanatçıları çok etkileyen bu caminin bence değerlendirilmesi lazım. Bunu kendi aramızda tartışacağımız gibi, Türkiye’deki üniversitelerle de work shoplar yaparak bu konu hakkında ortak çalışmalar yürütmeyi amaçlıyoruz.”
Gezi için Türkiye’yi seçmelerinin temel sebebini ‘Almanların kökeninin buradan gelmiş olması’nı gösteren Prof. Sehricker, tarihin Alman halkı ile Türk halkını sürekli biraraya getirdiğinin altını çizdi.
İç Mimar Prof. Ersin Uğursal ise, gezinin çok güzel etkileyici geçtiğini, Alman misafirlerin gördüklerinden fazlasıyla etkilendiklerini belirterek, “Alman mimarlık profesörleri ve öğrencilerini Türkiye’ye getirerek burada halkımızla tanışıp kaynaşmalarına olanak sağlamak bence çok önemli bir çalışma. Bunun Türkiye için çok büyük kazanımlar içerdiğini görebiliyorum. Kendimizi tanıtmamız açısından çok gözel bir imkan” diye konuştu.
Gezi kapsamında ayrıca, grup, Almanlar’ın 100 yıldır kazı yaptığı Didim’de elde ettikleri bulguları İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde açtıkları sergi ile tanıtırken, bir de iç mimarlık sergisi açıldı. Bu iki serginin 21 mayısta, Almanya’da Stuttgart’ta açılması planlanıyor. Alman grubun 5 Mayıs’ta Türkiye’den ayrılması bekleniyor.
|