AKP’nin cumhurbaşkanını halka seçtirme teklifine, “Anayasa duvarını aşamayan hükümet, şimdi cumhurbaşkanı tanımını ve sistemini değiştirerek mücadelesini sürdürmek istiyor” gerekçesiyle karşı çıkan CHP lideri Baykal, “Bu Meclis cumhurbaşkanını seçemedi, öyleyse cumhurbaşkanını seçme yöntemini değiştirsin demek, bir inatlaşma uğruna anayasal sistemini de sıkıntıya sokmak demektir” görüşünü savundu.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AKP’nin cumhurbaşkanını halka seçtirme teklifine, “Anayasa duvarını aşamayan hükümet, şimdi cumhurbaşkanı tanımını ve sistemini değiştirerek mücadelesini sürdürmek istiyor” gerekçesiyle karşı çıktı.
Baykal, bir televizyon kanalında katıldığı canlı yayında gazetecilerin sorularını cevapladı.
Baykal, ‘’Cumhurbaşkanını halkın seçmesi ya da 5 artı 5 formülü ile gelirlerse yaklaşımınız ne olur?’’ sorusuna da şu cevabı verdi:
‘’Hükümetin cumhurbaşkanı seçme girişimi başarısızlığa uğrayınca, bu konuda anayasayı zorlayıp anayasa duvarını da aşamayınca, şimdi (sistemi değiştirelim istediğimi o şekilde elde edeyim) arayışına girdiğini görüyoruz. Aynı mücadele, aynı arayış bu defa anayasanın cumhurbaşkanı tanımını ve sistemini değiştirerek sürdürülmek isteniyor. Bu, çok sağlıklı bir yaklaşım değil.’’
İlk tur için 367 katılım gerektiği ve bu rakamı parlamentoda sağlamak mümkün olamayacağı için seçimin halk tarafından yapılması yönünde görüşler öne sürüldüğünü belirten Baykal, bunun doğru bir yaklaşım olmadığını idda etti. Baykal, dayatmacı bir tavır sergilenmemesi durumunda parlamentoda 367 rakamının sağlanabileceğini kaydetti.
Mevcut Meclisin cumhurbaşkanı seçemez bir meclis haline geldiğini ifade eden Baykal, şu görüşleri savundu:
‘’Bu Meclis’ten anayasa değişikliği yaptırarak Türkiye’nin geleceğiyle ilgili çok temel tercihleri çıkarmaya çalışmak çok uygun düşmeyecektir. Söz konusu olan değişiklikler Türkiye’de Meclis üstünlüğüne dayanan, köklü, tarihi, milli sistemimizin değiştirilmesini öngören bir öneri niteliğindedir. Şimdi ‘Bu meclis cumhurbaşkanını seçemedi, öyleyse cumhurbaşkanını seçme yöntemini değiştirsin’ demek, bir inatlaşma uğruna Türkiye’nin anayasal sistemini de sıkıntıya sokmak demektir.’’
Özden de sakıncalı buldu
Anayasa Mahkemesi eski başkanı Yekta Güngör Özden de bir televizyon kanalında katlıdığı programda, cumhurbaşkanını halkın seçmesi teklifine ilişkin soru üzerine ‘’halkın seçmesinin çeşitli sakıncaları yeteri kadar tartışılmadan cumhurbaşkanını tek başına halkın seçmesi Türkiye’yi siyasal bir felakete götürebilir’’ görüşünü savundu. Cumhurbaşkanının yetkilerinin ‘’aşırı olduğu”nu savunan Özden, bunun 12 Eylül ihtilâlinin getirdiği şartlara göre düzenlendiğini söyledi.
SEZER’İN GÖREVİ 16 MAYIS’TA BİTER
Özden, Cumhurbaşkanlığına, TBMM başkanının vekalet etmesi gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi: “Bana göre, cumhurbaşkanının görevi 16 Mayıs’ta sona eriyor. Olağan bir biçimde yeni cumhurbaşkanı seçilseydi, bir günlüğüne bir kaç saat daha görevinde kalması düşünülebilirdi. İstifa sayılan, 106. maddeye benzer bir durum olmuştur. Bu durumda cumhurbaşkanının görevi sona ermiştir, ona da meclis başkanı vekâlet eder.’’ Bu konuda Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in de kendi inisiyatifini kullanarak görevinden ayrılabileceğini ifade eden Özden, yapılacak diyaloglar sonucu bir karar alınabileceğini kaydetti.
|