|
|
|
| |
Sinan, Anadolu’nun en büyük zenginliklerinden |
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Güzel San’atlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Gözde Ramazanoğlu, Mimar Sinan’ın eserlerinin Anadolu’nun en büyük zenginliği olduğunu söyledi.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Gözde Ramazanoğlu, Mimar Sinan’ın eserlerinin Anadolu’nun en büyük zenginliği olduğunu söyledi.
Adana Büyükşehir Belediyesi ve ÇÜ tarafından, Mimar Sinan’ı Anma Haftası münasebetiyle düzenlenen “Mimar Sinan’ı Anlamak” konulu konferansta konuşan Ramazanoğlu, ‘Koca Sinan’ olarak da anılan büyük üstadın eserlerinin Anadolu’nun en büyük zenginliği olduğunu söyledi. Ramazanoğlu, Mimar Sinan’ın büyük bir üstat olduğu için bazıları tarafından geçmişten bugüne kadar karalandığına dikkat çekerek, “Daha önceleri Mimar Sinan’a ‘Balkan Hıristiyanı’ yakıştırması yapılıyordu. Sözde Ermeni soykırımı iddialarının başlamasıyla bazı karanlık aydınlar Mimar Sinan’a bu kez de ‘Ermeni’ demeye başladı. Mimar Sinan eserlerinde İslâmî konuları işlemiştir. Avrupalılar ise hasetlerinden Mimar Sinan’ın hayatıyla ilgili birçok şeyi kamuoyuna yanlış aksettiriyor. Örneğin, Sinan’ın planlarını bastonla yere çizdiğini iddia ediyorlar. Ancak Koca Sinan’ın, eserlerinin minyatürünü bile yaptığı bilinen bir gerçektir” dedi.
Mimar Sinan’ın eserlerinde sadeliği ön planda tuttuğunu anlatan Ramazanoğlu, “Koca Sinan, Asya ve Avrupa gezilerinde, kiliselerdeki süsleme ve figürleri incelediğinde, süslerin ve figürlerin dinin önüne geçtiğine kanaat getirdiğinden, kendi eserlerinde büyük bir sadelik uygulamıştır. Eserlerinin tamamı sade olmasına rağmen, yaptığı mimariler çok süslüymüş gibi görünmesine neden oluyor. Bu da Koca Sinan’ın ustalığından kaynaklanıyor. Üstat, eserlerinde hat san’atını işlemiş ve Kur’ân-ı Kerim’den âyetler yazmıştır. Bu da hâlâ yaptığı eserlerin kubbelerinde görülmektedir” diye konuştu.
Konferansa, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, ÇÜ Rektörü Alper Akınoğlu ve öğrenciler katıldı.
|
|
20.04.2007
|
|
| |
Sümer Tilmaç: San’atçılar topluma örnek olmalı |
Tiyatro ve sinema san’atçısı Sümer Tilmaç (63), san’atçıların yaşantısı ve san’atçı duruşu ile topluma rehber olması gerektiğini söyledi. Oyuncu Sümer Tilmaç, insanlarla kısa sürede tanışma, kaynaşma ve meramını direkt anlatmak için tiyatro san’atını seçtiğini ifade etti.
42 yıldır tiyatro sinema san’atını bütün benliği ile sevmesinde Yeşilçam’ın duayen san’atçısı Münir Özkul’un büyük emeği bulunduğunu anlatan Sümer Tilmaç, dünyaya bir daha gelse yine tiyatrocu olmak istediğini belirtti.
Tilmaç, Antalya’nın Manavgat ilçesinde Manavgat Koleji İlköğretim Okulu öğrencileri ile bir araya geldi. Manavgat Koleji Cep Sineması’nda öğrencilerle sohbet eden Sümer Tilmaç, Yeşilçam anıları ile film setlerinde başından geçen ilginç olayları öğrencilerle paylaştı. Sümer Tilmaç, “San’atçılar toplumun aynasıdır. Tiyatro ve sinema san’atçıları ile yaşantıları ile topluma örnek olmalıdır. Bu konuda kendime rehber aldığım tek san’atçı Münir Özkul’dur. Münir Özkul, günümüzde kişiliği ve san’atçı duruşu ile yaşayan bir efsane. 42 yıllık tiyatro ve sinema san’atçısı olarak benim paparaziler le işim olmadı. Paparazilik bir hayatım olmadığı için hep gündeme yaptığım san’atımla geldim” diye konuştu.
|
|
20.04.2007
|
|
| |
Ali Ulvi Kurucu için yeni bir “Kaynak” |
Kaynak Yayınları M. Ertuğrul Düzdağ’ın hazırladığı bir eserle yakın tarihimizi ve kültür dünyamızı tam anlamıyla aydınlatıyor. Ali Ulvi Kurucu ile yapılan sohbetlerin kasetlerden yazıya aktarımı olan eser okuyucuya adeta A. Ulvi Kurucu’yla sohbet imkânı veriyor.
Eserin birinci cildinde A. Ulvi Hoca’nın ailesini yakın çevresini tanıma imkânı buluyor dönemin dinî hayatının zorluklarını anlatıcıyla beraber yaşıyor, babasının Kur’ân öğretirken maruz kaldığı baskıyı, dedesinin namazda Yusuf Suresi’ni okurken neden gözyaşlarının sel olduğunu öğreniyoruz. Eserin ikinci cildi de yakın dönemimizi sohbet havasında tanımamız için yüzlerle ilginç anekdot sunuyor okuyucuya. Son Osmanlı Şeyhülislâmı Mustafa Sabri Efendi’nin çileli hayatı, yakın arkadaşı Zahid Kevserî ve A. U. Kurucu Hoca’nın kaderden, hicrete, Şerif Hüseyin’den İslâm dünyasının dirilişine kadar birçok konudaki enfes konuşmaları, hatıraları. Bu büyük âlimlerin dilinden tasavvufun ince konuları, bir insanı çelebi yapan değerler vahdetül vücuda bakışları... 0 (216) 522 09 99
|
|
20.04.2007
|
|
|
|
