AB Komisyonu, Malatya’da önceki gün bir yayınevinde işlenen cinayetlerin Türkiye’deki din ve vicdan hürriyeti bağlamında değerlendirilmemesini ve adlî bir olay olarak görülmesini istedi.
AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu Üyesi Olli Rehn’in sözcüsü Krizstina Nagy, günlük olağan basın toplantısında bir soru üzerine, Rehn’in, Malatya’daki cinayetlerle ilgili olarak, “Büyük üzüntü duydum. Bu vahşi cinayetleri şiddetle kınıyorum. Bu olaya karışanların yargı önüne çıkarılacağı konusunda Türk makamlarına güveniyorum” şeklinde tepki verdiğini aktardı.
Olayın hemen ardından Türk hükümetinin her düzeyde gerekli açıklamaları yaptığını hatırlatan Nagy, konuya “adlî bir olay” yönünden yaklaşılarak, bunun Türkiye’deki din ve vicdan hürriyetiyle karıştırılmaması gerektiğini belirtti. Bu olaydan bağımsız olarak, AB’ye aday her ülkenin din ve vicdan özgürlüğünü de kapsayan temel özgürlükleri sağlaması gerektiğini anlatan Nagy, Türkiye’nin son olarak bu kapsamda azınlık ve dinî vakıflarla ilgili düzenlemeler yaptığını belirtti.
PRODİ, TÜRKİYE’Yİ TİTİZLİĞE DÂVET ETTİ
Bu arada, İtalya Başbakanı Romano Prodi, Malatya’da biri Alman uyruklu 3 kişinin hayatını yitirmesiyle sonuçlanan Zirve yayınevindeki saldırıyla ilgili olarak, “Türk hükümetini, bir arada yaşama konusunda uluslar arası demokratik kurallarda titizliğe dâvet ediyorum” dedi.
Prodi, resmî ziyaret için gittiği Seul’de dün yaptığı açıklamada, cinayetlerin Türkiye’nin AB sürecine yardımcı olmayacağına dikkat çekerek, “(İtalyan Papaz Andrea) Santoro’nun öldürülmesi hadisesini hatırlatan duygular içerisindeyim. Bir yandan acı ve yas içindeyim. Diğer yandan da Türk hükümetini, bir arada yaşama konusunda uluslar arası demokratik kurallarda titizliğe dâvet ediyorum” diye konuştu. İtalyan haber ajansı Ansa’nın haberine göre, Seul’de gazetecilerin sorularını cevaplayan Prodi, “Türk hükümeti, bu tür trajedilerin, benimsenen siyasî çizgiyi değiştirmesine izin vermemelidir” ifadesini kullandı.
|