Türk Sağlık-Sen İzmir Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, devletin her geçen gün hastahanelerden elini çektiğini, bu kurumların hizmet alımı adı altında özel şirketlerin kucağına itildiğini öne sürdü.
Ahmet Doğruyol, ‘’Türkiye genelindeki 765 devlet, eğitim ve araştırma hastahanesiyle 36 ağız diş sağlığı merkezi, taşeron firmalardan ayda yaklaşık 1 milyar YTL’ye, temizlik, bilgisayar, yemek, güvenlik hizmeti, röntgen çekimi gibi hizmet satın alımı yapıyor’’ dedi.
Hastahanelerde taşeron şirketler aracılığıyla temizlik, bilgisayar, yemek, güvenlik hizmetleri alındığını, bunun yanında bazı kurumların röntgen, tomografi, MR, laboratuvar, kemik dansitometresi gibi hizmetleri satın aldığını ileri süren Doğruyol, ‘’Bazı kurumlar da hizmet satın alımı adı altında basın danışmanlığı, kalite danışmanlığı diye taşeron firmalara para ödüyor’’ dedi.
Hizmet satın alımları toplandığında bir hastahanede özelleşmeyen yalnızca hastahanenin binası ve memurların olduğunu savunan Doğruyol, ‘’Devlet Hastahaneleri, Türkiye’de özelleştirme idaresine devredilmeden özelleştirilen kurumlar olarak karşımıza çıkmaktadır’’ dedi.
Bu hizmetlerin daha önceden kamu eliyle yapıldığını ve hiçbir aksamanın da yaşanmadığını ileri süren Doğruyol, hedeflerinin birilerini suçlamak olmadığını kaydetti. Doğruyol, ‘’Taşeron firmalar süreklilik arz etmediği için özellikle yazılımlarda sorun yaşanıyor. Sağlık Bakanlığı, hastahanelerin bilgi işlem hizmetleriyle ilgili neden bir program satın almaz ya da yaptırmaz da Türkiye’deki yüzlerce hastahane bu sıkıntıyı her yıl sürekli çekmek zorunda kalır?’’ dedi.
İLGİNÇ HİZMET ALIMLARI
Ahmet Doğruyol, İzmir’de çeşitli hastahanelerde yapılan ilginç hizmet alımlarıyla ilgili şu iddiaları ifade etti: “İzmir’de, bir hastahanenin elinde aracı var, şoförü de var ama hizmet satın alımı adı altında hastahaneye şoförüyle birlikte araçlar getiriliyor. Bunun mantığı nedir? Bir başka hastahanemizde röntgen teknisyenleri var, röntgen makineleri de var. Hizmette aksama yok. Hizmet satın alımı adı altında röntgen hizmetleri taşeron firmaya ihale ediliyor. Yine bir hastahanemizde ihaleye çıkılarak basın danışmanlığı hizmeti alınıyor ve her ay 2 bin 900 YTL para ödeniyor. Bu paranın yüzde 75’i şirkete kalıyor. Yüzde 25’i hastahaneye konulan personele ödeniyor. Bu hastahanede gerçekten basın danışmanına ihtiyaç var mıdır? Var ise bunun yolu böyle mi olmalıdır. Giden para hepimizin.’’
|