Televizyon kanallarında son dönemlerde sayıları hızla artan şarkı ve dans yarışmaları sonucu elde edilen “yalancı şöhret’’in kişilere mutsuzluk getirdiği bildirildi.
Adana Numune Hastanesinde görevli ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı Pskiyatr Dr. Sümer Öztanrıöver, şöhrete çok kısa bir sürede ve hak edilmeden ulaşılmasının, kişinin yaşamını giderek artan şekilde olumsuzluğa sürüklediğini söyledi.
Bu tür yarışmalara daha çok kimlik bunalımı ve iş problemi olanların katıldığını belirten Öztanrıöver, ‘’Çünkü bu kişiler, kısa yoldan ün elde edip tatmin olmanın arayışındalar. Çünkü, hayatları doyumsuz’’ dedi.
Hazır olmadan gelen ‘’yalancı şöhret’’in, kişilik sorunları bulunanlara, kaldıramayacakları yük getirdiğini vurgulayan Öztanrıöver, şunları kaydetti: ‘’Zaten aklı başında, işi-gücü ve iletişimi yerinde olanlar, bu türdeki programlara katılmıyor. Çünkü, onlar hayatlarından hoşnutlar. Hayatlarından hoşnut olmayan insanların bu tarz arayışları oluyor. Gelecek ünün, paranın kendilerini mutlu edeceğini sanıyorlar. Aslında tam tersi, hayatlarından hoşnut olmayan insanların şöhret olma arayışı, mutsuzluğu körükleyen doyumsuzluğu artıran unsurlar oluyor.’’
ÖRNEK OLAY
Öztanrıöver, son olarak silâhlı çatışma olayı ile gündeme gelen şarkıcı Bayhan Gürhan’ın hayatında, anne intiharı, baba terk etmesi gibi reddedilmelerin olduğunu ifade etti. Bu durumun güvensizliğe, güvensizliğin de duyarsızlığa yol açtığını anlatan Öztanrıöver, sonuçta kişinin şiddete eğilimli hâle geldiğini vurguladı. Bu kişiliğe sahip olanların küçük olaylara hemen sinirlenip, bunu adam öldürmeye kadar götürebildiğini ifade eden Öztanrıöver, ‘’Duyarsızların en büyük özelliği empati yapamamalarıdır. Ateş ettiğinde, ‘birilerini yaralar mı’ diye kendisini karşısındakinin yerine koyup empati yapmazlar. Bunlar daha çok doyum arayışındalar. Kişilik bozukluğu olanlarda daha çok görülür’’ dedi.
Geçmişi problemli olanların şöhret kazandıklarında bu duruma düşmelerinin kaçınılmaz olduğunu anlatan Öztanrıöver, ‘’Çünkü hazır olmadan şöhrete kavuşuyorlar ve bunu kaldıracak güçleri olmuyor. İster istemez de bunun verdiği taşkınlıklara yol açıyorlar’’ dedi.
MAZLUM SEVERLİK
Öztanrıöver, vatandaşın ‘’mazlumu sever’’ halinin de bu kişilerin yüceltilmesine katkı sağladığını belirterek, şöyle konuştu: ‘’Çünkü ülkemizde mazlum durumda olmak iş yapıyor. Hepimizin bunda rolü var. Bu programların izlenme oranı yüksek oluyorsa, bu durum, toplumda bu tarz insanların çokluğunun göstergesidir. Fırsat verilse izleyenlerin bir çoğu da bunu yapmak ve o kişiler gibi olmak istiyor. Asıl tehlike bu. Bunun önüne geçilmesi için sorunlular değil, eğitimli, sağlıklı, örnek ve toplumda saygın olan kişiler ön plana çıkartılmalı.’’
|