Evvela Sakaryaspor taraftarı "TATANGALAR" ın başlatmış olduğu dostluk, kardeşlik mesajlarının önemini belirterek yazıma başlamayı görev kabul ettiğimi belirteyim. Tamam belki Sakaryaspor'un küme düşmesi Sakarya için önemli bir olay olabilir. Fakat TATANGALAR'ın kardeşlik atağı her şeyden çok daha önemlidir. Aynı tirübünde bütün takımların taraftarını yan yana getirmek bugüne kadar hiç kimsenin başaramadığı bir işti. Olmazı başaran TATANGALAR, bence bu yılın fair play ödülüne aday olmuşlardır.
Bursa maçından önce Sakarya Stadında yaşananlar, futbol teröründen bıkanları gerçekten duygulandırdı. Küme düşmeye aday bir takımın taraftarları rakip takıma hakaret ve küfür yerine, maçtan önce ve sonra çağırarak alkışlamaları gerçekten takdire şayan bir hadisedir. Sakaryaspor belki de küme düşecek. Ama taraftar bu büyük hareketiyle "Gerçek Şampiyon" dur.
Sakaryaspor maalesef yine önemli bir fırsatı kaçırarak taraftarın barış hareketinin, coşkulu yaşanmasını destekleyemedi. Bir anlamda "Aykut için Sakarya, Aykut için" çağrılarına cevap veremedi. Nasıl versin ki; Sakaryasporlu oyuncular sanki küme düşmeyi kabullenmişler havasındaydılar. Sinan Kaloğlu'nun üç oyuncu arasından sıyrılıp, 50 metre top sürüp golü attırmasına kimse engel olamadı. Çabalar gibiydiler. Ama beyinleri bittiği için ayaklar yetişip Sinan'ı durdurmaya yetmedi.
Aslında Sakaryaspor bu tip gollere alıştı. Sivas maçında da Balili topu alıp giderken de, oyuncular yine ona yetişememişti. Aslında Bursa'dan yenilen ikinci gol çok şeyi anlatıyor. Ama bunu maç sonrası röportajında Musa Aydın açık yüreklilikle dile getirdi. Lafı "Biz zaten küme düştük" demeye getirdi. Şaban Yıldırım göreve başladığı zaman yönetime önerim; fiziksel hazırlanmanın yanında, takımı zihinsel olarak ta hazırlamaları yönündeydi. Hatta takıma psikolog vaya mentör tutmalarını acizane tavsiye etmiştim. Gelinen noktada oyunculardaki psikolojik yıkım açıkça görülüyor.
[email protected]
|