MÜSİAD, Güneydoğu Anadolu bölgesinin kalkınması için “yerinde iş ve aş sağlayacak özel yatımların teşvik edilmesi” gerektiğini bildirdi. MÜSİAD Genel İdare Kurulu sonuç bildirisinde, Güneydoğu Anadolu bölgesinde büyümenin, tarımı geliştirmenin ve göçü önlemenin yolunun hayvancılıktan geçtiği kaydedilerek, modern hayvancılığın GAP bölgesi için yoğun istihdam alanları sağlayacağı belirtildi.
MÜSİAD Genel İdare Kurulu sonuç bildirisinde, Güneydoğu Anadolu Bölgesin’de sosyo ekonomik kalkınma için, ticaret, tarım, turizm ve taşımacılığa önem verilmesi ve ‘Bölgesel Yenilikçilik Stratejisi’nin çıkarılması gerektiği vurgulandı.
Türkiye’nin en önemli problemlerinden birinin bölgelerarası gelişmişlik uçurumu olduğuna dikkat çeken MÜSİAD Genel Başkanı Dr. Ömer Bolat Anadolu’da ortak akla-ortak iradeye yönelik işbirliği yapılarak “bölgesel kalkınma planlarının oluşturulması” gereğine dikkat çekti.
Güneydoğu Anadolu bölgesinde, büyümenin, tarımı geliştirmenin ve göçü önlemenin yolunun hayvancılıktan geçtiği kaydedilerek, modern hayvancılığın, GAP bölgesi için yoğun istihdam alanları sağlayacağı belirtilen bildiride, ‘’Bölgesel özellikler dikkate alınarak arıcılık ve hayvancılık gibi bölgenin güçlü bilgi birikimlerine yönelik özel bir teşvik sistemi uygulanmalı, kırsal kesime ve hayvancılık yapmak isteyene düşük faizli krediler sağlanmalı, destekleme politikalarında da işletme ölçeklerini büyütmek ve verimlilik artışı esas alınmalı’’ denildi. Güneydoğu’nun tarım sektörü açısından da büyük potansiyele sahip olduğuna işaret edilen bildiride, tarım envanterinin çıkarılması, üniversite-tarım işbirliğinin geliştirilmesi ve bürokratik engellerin kaldırılması önerildi.
“TİCARET BIÇAK SIRTINDAN KURTARILMALI’’
Güneydoğu Anadolu’da son yıllarda komşu ülkeler ile sınır ticaretine ivme kazandırılmasının ihracatı adeta ‘’patlattığı’’ ve Türkiye ihracat artış hızı ortalamasını 3’e katladığı ifade edilen bildiride, şöyle denildi: ‘’Ancak şiddet olayları ve göç olgusu, yatırımların artması ve ticari canlılığın istihdama dönüşmesinin önündeki en büyük engeldir. Bir başka önemli tehdit ise Kuzey Irak’taki siyasi gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkan gerginlikler dolayısıyla sınır kapılarının zaman zaman kapatılmasıdır. Irak’a ihracatımızın özellikle hububat, bakliyat, yağlı tohumlarla işlenmiş et ürünleri olduğu dikkate alındığında sınır kapılarının kapatılmasının Güneydoğu Anadolu’nun ihracatına yıllık 2 milyar dolara yakın zarar vereceği öngörülmektedir. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik siyasi irade ortaya konması ve ticari canlılığın ivme kazanmasına yönelik projeler geliştirilmesi gerekmektedir.’’
“TURİZM CANLANDIRILMALI’’
Uygarlıkların beşiği olan Güneydoğu Anadolu bölgesinin önemli bir turizm potansiyeline, din turizmi açısından zengin kaynaklara sahip olduğu vurgulanan bildiride, ‘’Bölge, gezip görenler için Kudüs’ten farkı olmayan niteliklere sahip. Ancak, yeterince tanıtılamadığı için varlık içinde yokluk çekiliyor’’ denildi. Tarım ve hayvancılıkla beraber bölgesel kalkınmanın üçüncü sacayağının turizm olduğunun altı çizilen bildiride, istihdam oluşturması ve katma değer üretebilmesi için turizm potansiyelinin 12 aya yayılması, ulaşım ve konaklamadaki yetersizliklerin hızla giderilmesi gerektiği uyarısında bulunuldu.
“GÜÇBİRLİĞİNE DAYALI
ORTAKLIKLAR OLUŞTURULMALI”
Bildiride, yatırımlara ilişkin şu tespitlere yer verildi: ‘’Şiddet ve geri kalmışlık bir kısır döngü gibi birbirini tetikliyor, sermaye ve iş gücü terör sebebiyle bölgeyi terk ediyor. Bölgede sermaye yetersizliği nedeniyle bireysel teşebbüslerden ziyade güç birliğine dayalı ortaklıkların oluşturulması hem ülke hem bölge ekonomisi için şarttır. Böylece hem atıl yatırımlar ekonomiye kazandırılacak hem de gereksiz yatırımların önüne geçilecektir. Bu amaçla yerinde iş, yerinde aş sağlayacak özel yatırımlar ve güç birlikleri teşvik edilmeli ve bürokratik mevzuattan kaynaklanan zorlukların aşılmasında her türlü kolaylık gösterilmelidir.’’
“TEŞVİK POLİTİKALARINDA ADALETSİZLİK’’
MÜSİAD’ın teşvik politikalarının yanlışlığı konusunda haklı çıktığına dikkat çekilen bildiride, teşvik politikalarındaki adaletsizliğin hala sürdüğü savunuldu. Bildiride, ‘’Planlanması gereken ve teşvik verilmesi gereken yer sadece bazı sektörler ve geri kalmış bölgeler değil, aynı zamanda dengesiz ve sürdürülemez bir kutuplaşmanın ve yoğunlaşmanın merkezi olan gelişmiş bölgelerin dizginlenmesi için de gereklidir. Ayrıca, teşviklerin bölgesel ve sektörel olarak yeniden düzenlenmesi olmazsa olmaz bir zorunluluktur. Gaziantep özelinde ise Güneydoğu Anadolu bölgesinde de gerçek girişimciliği ve verimli yatırımları desteklemek amacıyla bölgenin yatırım ve istihdam envanterinin çıkarılması büyük önem arz etmektedir’’denildi.
“YÜKSEK FAİZ-DÜŞÜK KUR
POLİTİKASINA REVİZYON’’
Makro ekonomideki istikrar sürecinin, mikro ekonomide rekabetçi üretim şartlarının tesis edilmesiyle kalıcı olacağı vurgulanan bildiride, şu görüşler
dile getirildi. ‘’Güneydoğu özelinde tüm Anadolu’da reel sektörün atağa kalkması için yüksek faiz-düşük kur çıpasında düzeltici şartlar oluşturulmalı ve yüksek faiz 4-5 puan indirilmelidir. MÜSİAD olarak, KOBİ’lere verilecek desteğin, ihracat ve istihdam artışında çarpan etkisi gibi olumlu artışlar getireceğini öngörüyoruz. Öz sermaye ve ölçek ekonomilerini büyütebilmek için KOBİ’ler arası ortaklıkların teşvik edileceği yasal düzenlemeler yapılmalı, Sosyal Güvenlik Reformu 2007’de yeniden kanunlaşıp uygulamaya geçmelidir. Dış ticaret açığının ve cari açığın azaltılması, ancak ‘rekabetçi kur, Çin ve Uzakdoğu ile ticaret, enerji ithalatı’ üçgeninde alınacak proaktif tedbirlerle başarılabilir.’’
|