Baş makalesini Ortadoğu’ya ayıran İngiliz gazetesi Financial Times, Filistinli rakip grupların geçen hafta vardığı birlik hükümeti anlaşmasına değindi. Bir yanda Hamas, diğer yanda El Fetih taraftarları, Gazze’de giderek şiddetlenen bir iktidar kavgasına girişmişlerdi. Çatışmayı sona erdirmek amacıyla geçen hafta Mekke’de biraraya gelen taraflar, yeni bir hükümet çatısı altında birleşme kararı aldı.
Financial Times kararı, “Mekke’de bir umut ışığı doğdu ve hem Amerikan hem de İsrail hükümetleri bunu barış için bir fırsat olarak görmeli” diye değerlendirdi.
İngiliz basınında bugün, ABD’nin Tahran’a yönelttiği suçlamalar, Ahmedinecad’ın şaşırtan miting konuşması, Mekke bildirisi, Fransa’da sosyalist manifesto, ve İngiltere’de reçetesiz Viagra dönemi başlıkları öne çıktı.
Financial Times, baş makalesini Ortadoğu’ya ayırarak, Filistinli rakip grupların geçen hafta vardığı birlik hükümeti anlaşmasına değindi. Bir yanda İslamcı Hamas hükümetinin taraftarları, diğer yanda Filistin Yönetimi Lideri Mahmud Abbas’ın lideri olduğu El Fetih partisinin silahlı adamları, Gazze’de giderek şiddetlenen bir iktidar kavgasına girişmişlerdi. Çatışmayı sona erdirmek amacıyla geçen hafta Mekke’de biraraya gelen taraflar, yeni bir hükümet çatısı altında birleşme kararı aldı. Financial Times’ın ifadesiyle “Mekke’de bir umut ışığı doğdu ve hem Amerikan hem de İsrail hükümetleri bunu barış için bir fırsat olarak görmeli”.
Gazeteye göre, Mekke’deki bildiriyle Hamas, İsrail’i doğrudan tanımamış olsa da, Oslo anlaşması ve sonrasında Filistin Kurtuluş Örgütü’nün İsrail ile imzaladığı anlaşmaları ve bunun yanısıra Arap Birliği’nin 2002 yılında ilan ettiği barış planını kabul etmiş görünüyor. Bu plan uyarınca İsrail’e, 1967 yılında işgal ettiği topraklardan geri çekilmesi kaydıyla barış önerisinde bulunulmuştu. Financial Times “Bunun anlamı İsrail’in Batı Şeri’da kurduğu yasadışı Yahudi yerleşimlerini ve işgal ettiği Doğu Kudüs’ü terketmesi olacaktır” diye yazdı. Gazeteye göre bu koşullarda Hamas’ın ateşkese bağlı kalması kaydıyla artık Filistin hükümeti üzerinde Batılı ülkelerin (ve en başta ABD’nin) uyguladığı ambargoya da gerek olmamalı. Financial Times, “Sınırlarını ve Filistin topraklarındaki işgali genişletmeye devam eden bir İsrail’in koşulsuz tanınması talebi, mantık dışı” ifadelerini kullandı. Gazete Mekke bildirisinin ertesinde Amerikan ve İsrail hükümetlerinin daha esnek adımlar atması gerektiğini savunarak, “Buna Haremmüşşerif’teki kışkırtıcı inşaat çalışmalarından kaçınmak da dahil” diyerek İsrail’i uyardı.
Independent, ABD’nin en eski ve itibarlı üniversitelerinden biri olan Harvard’daki ‘sessiz devrim’i yazarak, 370 yıl aradan sonra ilk defa, Harvard’ın başına kadın bir rektörün geçtiğini bildirdi. Independent’a göre Harvard, Amerika’nın en eski ve dünyanın en zengin üniversitesi olsa da, bugüne değin kadın hocalara tanıdığı fırsatlar açısından gerici bir izlenim sergiliyordu.
Financial Times’ın önsayfasında ise Nisan ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Fransız solunun kadın adayı Segolene Royal yer aldı. Gazete, seçim manifestosunu açıklayan Royal’in kendisini ‘Fransa’nın cömert refah devleti anlayışının koruyucusu’ olarak sunduğunu yazdı. Times ise emekli maaşlarını ve ücretleri y’ti. Financial Times Gazetesi de Müükseltme sözü veren Segolene Royal’in, öncelikle kamu çalışanları ve düşük ücretliler arasında desteğini güçlendirmeye çalıştığını vurguladı. Times, Royal’in seçimlerdeki ana rakibi sağ kanat aday Nicolas Sarkozy’nin “Fransa’yı solcu bir gettoya çevirmek istiyor” diyerek dünkü manifestoyu eleştirdiğini bildirdi.
İngiltere’de eczanelerin çoğunu işleten Boots firması, 14 Şubat’ta Viagra haplarını reçetesiz satmaya başlayacağını belirtti. Guardian, önce deneme aşamasından geçecek olan uygulamanın ilk olarak Manchester’da üç eczanede başlatılacağını yazdı. Mavi hapların dördünü 50 sterline satın almak için sadece eczacının onayı gerekecek. Guardian müşterilerin tansiyonlarının ölçülüp, kolestrol ve glukoz seviyelerine bakılacağını belirtti. Bugüne değin İngiltere’de iktidarsızlık hapı Viagra’yı satın almak için doktor reçetesi şart koşuluyordu.
|