İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Türkiye’de sıcaklıklar artarken yağışların azaldığını, bunun da ülkeyi daha kurak hale getirdiğini söyledi.
Su Vakfı tarafından İSKİ Konferans Salonu’nda ‘’Küresel İklim Değişimi ve Türkiye’’ konulu toplantı düzenlendi.
Burada konuşan Su Vakfı Başkanı Zekai Şen, iklim değişiminin sadece Türkiye’nin değil dünyanın gündemindeki bir konu olduğunu söyledi. Şen, Türkiye’nin bu konuda millî bir modeli olması gerektiğini kaydetti. Toplantıda daha sonra konuşan Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu da iklim değişiminin işaretlerinin, buzulların erimesi, denizlerdeki su seviyesinin yükselmesi, her türlü göç, narin kuş türlerinde azalmalar ve dünyanın ısınmasındaki artış ile ortaya çıktığını belirtti.
Dünyanın daha önce 120 bin yılda 1 derece ısındığının belirlendiğini, buna karşın son 100 yıldaki artışın da 1 derece olduğunu dile getiren Prof. Dr. Kadıoğlu, ısınmanın çok hızlı hale geldiğini vurguladı.
Kadıoğlu, dünyanın ısınmasında meydana gelen artışın sadece tabiî sebeplerle açıklanamayacağını ifade ederek, petrol, kömür ve doğal gazın tüketilmesinin, sera gazı üretimindeki artışın en büyük sebebi olduğunu söyledi.
Endüstriyel ülkelerde karbondioksit oranında çok büyük artış yaşandığını anlatan Kadıoğlu, Türkiye’nin de önümüzdeki yıllarda bu ülkeler sıralamasında ilk 20’ye girmesinin beklendiğini kaydetti.
TÜRKİYE’DE BEKLENEN AFETLER
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, sıcaklık artışının küresel, ancak yağışın küresel olmadığını belirterek, ‘’Türkiye’nin sıcaklıkları artarken yağışları azalıyor. Bu tabiî, Türkiye’yi daha kurak bir ülke haline getiriyor’’ dedi. Değişen iklim ile beraber sel, kuraklık gibi ekstrem hava olaylarının arttığını anlatan Kadıoğlu, ekstrem hava olayları arttıkça afet sayısının üç kat, ekonomik kayıpların dokuz kat, sigorta kayıplarının on beş kat arttığını söyledi. Prof. Dr. Kadıoğlu, küresel iklim değişiminin mevcut problemleri derinleştirdiğini ifade ederek, Türkiye’de bu sebeple beklenen afetleri ‘’kuraklık -kıtlık, orman yangını, sıcak hava dalgaları-’’, ‘’ani seller’’, ‘’deniz su seviyesinin yükselmesi’’ olarak sıraladı. Kadıoğlu, Türkiye’de tarımdaki üretim artışının nüfus artışı karşısında yetersiz kaldığını ve bu durumda kişi başına düşen ürün miktarının azaldığını sözlerine ekledi.
|