Sezer, laiklik ilkesinin anayasaya girişinin 70. yılı dolayısıyla yayınladığı mesajda, cumhuriyetin başarılarının temelinde laiklik ilkesinin yattığını iddia ederken, cumhuriyetin ilk 14 yılında bu ilkenin anayasada yer almadığı vâkıasına bir izah getirmedi. Buna karşılık, laikliği “Türk devriminin ekseni” olarak niteleyen Sezer, “Atatürk, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşılabilmesinin, öncelikle devletin toplumsal ve hukuksal yapısının dinsel kurallardan arındırılmasına bağlı olduğuna inanmıştır” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Cumhuriyetin başarılarının temelinde laiklik ilkesinin yattığını iddia ederken, Cumhuriyetin ilk 14 yılında bu ilkenin anayasada yer almadığı vâkıasına bir izah getirmedi.
Cumhurbaşkanı Sezer, laiklik ilkesinin Anayasa’ya girişinin 70. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Sezer, ‘’Çağdaşlaşmanın, çözümlemeci düşünen, laikliği içselleştiren dogmalara değil, akılcılığa ve bilime önem veren özgür bireylerin yetiştirilmesiyle başarılabileceğini gören Yüce Atatürk, bu yöndeki dönüşümleri destekleyecek büyük devrimleri, toplumun gereksinimleri doğrultusunda gerçekleştirmiştir’’ dedi.
Cumhuriyet’in başarılarının gerisinde, çağdaşlığın temeli olan laiklik ilkesinin yattığını söyleyen Sezer, Cumhuriyetin ilk 14 yılında bu ilkenin anayasada yer almadığı vâkıasına bir açıklama getirmedi. Laikliiği “Türk devriminin ekseni” olarak niteeyen Sezer, “Laiklik ilkesi, çağdaşlaşma ve toplumsal dönüşüm tasarımını hedefine ulaştırmıştır. Laiklik ilkesinin benimsenmesi ve uygulanması, Atatürk’ün halkın sorunlarına gerçekçi ve akılcı çözümler üretme arayışının sonucudur. Laiklikle Türk toplumunun uygar bir toplum durumuna gelmesini, akılcı ve insancıl düşünce sistemini benimseyerek, geleceğini yönlendirmesini amaçlayan Atatürk, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşılabilmesinin, öncelikle devletin toplumsal ve hukuksal yapısının dinsel kurallardan arındırılmasına bağlı olduğuna inanmıştır’’ ifadelerini kullandı.
“LAİKLİK, DİNİ, VİCDANLARDAKİ
KUTSAL YERİNDE KORUR”
Sezer, özgürlükler ve demokrasinin laiklikle güvenceye alındığını, Türkiye’nin böylelikle çağdaş ülkeler ve değerler sisteminin içine girebildiğini ve orada kalabildiğini iddia etti.
“Laiklik, Türkiye’nin ümmetçilikten ulusçuluğa, kulluktan yurttaşlığa, bağnazlıktan çağdaşlığa yönelişini simgeler’’ diyen Sezer, mesajında şunları söyledi:
‘’Laiklik, özü yönünden devletin dinsel kurallarla yapılandırılmamasını, dinsel otoriteden bağımsız bir siyasal örgütlenmenin oluşturulmasını, aklın ve bilimin devlet ve toplum yaşamında egemen kılınmasını, yurttaşların yasalar önünde eşit olmasını ve saygı görmesini öngören bir yaşam biçimidir. Dünya sorunlarına bilimsel ve akılcı yönden bakmayı öngören laiklik, dini vicdanlardaki kutsal yerinde korumakta, farklı din, düşünce ve yaklaşımların, barış, hoşgörü ve özgürlük ortamında yaşamasına olanak sunmaktadır.’’
|