Kanuni, “Fransa vilayetinin beyi Françesko”ya yazdığı mektupta kendisini şöyle anlatıyor: “Ben ki; sultanların sultanı, hakanların güç kaynağı ve yeryüzünün taç dağıtan sahibi, Akdeniz’in, Karadeniz’in, Rumeli’nin, Anadolu’nun, Karaman’ın, Rum’un, Kürdistan’ın, Zülkadriye’nin, Diyarbakır vilayetlerinin, Azerbaycan’ın, İran’ın, Şam’ın, Halep’in, Mısır’ın, Mekke ile Medine’nin, Kudüs’ün, bütün Arabistan’ın, Yemen’in ve daha nice memleketlerin... Sultanı ve padişahı, Sultan Beyazıt Han oğlu, Sultan Selim Han oğlu, Sultan Süleyman Han’ım.” Bu tanımı masamın üstüne koydum, yanına da Ogün Samast’ın yanında jandarma ve polislerle Türk bayrağı önünde çekilmiş fotoğrafını yerleştirdim. Uzun uzun baktım ve açıkçası hüzünlendim.
Osmanlı’nın bu geniş medeniyetini ırkçılık belasının batırdığını düşündüm. İttihat ve Terakki, önceleri “anasır”ı yani gayrimüslim unsurları birleştirmek amacıyla hareket etti. Zaten ismindeki “ittihat”da buradan geliyordu. Ama sonra bu görüşten tamamen vazgeçerek -belki de bunun imkansız olduğunu görerek- kendine yeni bir kimlik buldu: Türklük!
Oysa Kanuni’nin mektubunda da görüldüğü gibi Osmanlılar kendilerini hiçbir zaman Türk kimliği ile sınırlamamışlardı: İlber Ortaylı’nın belirttiği gibi bu ülkeye “Turchia” adını takanlar yabancılardı. Bu deyimle Kanuni’nin mektubunda saydığı geniş kimliği daraltıp, “Hayır sen yalnız Türklerin hakanısın” demek istiyorlardı. İttihat ve Terakki’nin ırkçılık anlayışı, izleri bugün bile sürüp giden felaketlere neden oldu ve Osmanlı’yı batırdı. Batıştaki tek neden bu değildi elbette ama ırkçılığın hatırı sayılır bir rolü vardı. (...)
Bugün siyasetçiler “Irak’daki Türkmenler akrabamız, Kürtler ise düşmanımız” derken bu ırkçı anlayışı dile getiriyorlar. Gayrimüslim Türkiye yurttaşlarının mülkiyet hakları söz konusu olduğunda, CHP sözcülerinin, Batı Trakya’daki Türklerin haklarını savunup, kendi yurttaşlarını rehin ve düşman gibi görme anlayışı işte buradan kaynaklanıyor. Bu atmosferde ırkçılık, devlet desteğini arkasına alarak yükseldikçe yükseliyor. Umalım ve dileyelim ki sonumuz Osmanlı gibi olmasın.
Vatan, 4.2.2007
|