Şiddetin temelinde tam demokrasiye geçilememesinin yattığını söyleyen Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “Şiddet demokratikleşememeyle de ilgilidir. Demokrasiye verilen aralar bile şiddeti bahane ederek anlamlandırılmaya çalışılmıştır. Anayasa üç defa tümden, bir defa büyük oranda değişikliğe uğramıştır. Bu da ülkenin tam demokrasiye geçmesini geciktirmiştir. Artık milleti kucaklayan, milletin kucakladığı bir anayasaya âcilen ihtiyaç vardır” diye konuştu.
Türkiye Eğitimciler Birliği, TBMM Gençler ve Çocuklar Arasındaki Artan Şiddet Eğilimlerini ve Okullarda Yaşanan Şiddet Olaylarını Araştırma Komisyonu’na sunduğu raporda, şiddetin çözümüyle ilgili görüş ve önerilerini sundu.
Komisyonda sendikanın görüşlerini anlatan Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, şiddetin eğitim kurumu odaklı değil, toplumsal hayatın bütününü etkileyen bir sorun olduğunu dile getirdi.
Konuşmasında şiddetin temelinde tam demokrasiye geçilememenin yattığını söyleyen Gündoğdu, şu görüşlere yer verdi: “Şiddet demokratikleşmeyle de ilgilidir. Demokrasiye verilen aralar bile şiddeti bahane ederek anlamlandırılmaya çalışılmıştır. Anayasa; üç defa tümden bir defa büyük oranda değişikliğe uğramıştır. Bu da ülkenin tam demokrasiye geçmesini geciktirmiştir. Artık milleti kucaklayan, milletin kucakladığı bir Anayasaya acilen ihtiyaç vardır.”
Toplantıda komisyon başkanı ve üyelerinin sorularını da cevaplandıran Gündoğdu, farklı bölgeleri kapsayan Adana, İstanbul 4, Kırıkkale, Çorum ve Batman şubelerinin hazırladığı raporlarla genel merkez tarafından hazırlanan 60 maddelik çözüm tekliflerini sundu.
Sendikanın sunduğu çözüm tekliflerinden bazıları şunlar:
*Gelir dağılımındaki adaletsizlik giderilmelidir.
lSosyal Devlet ilkesinin hayata geçirilmeli.
*İç göçü engellemeye yönelik istihdam ve gelir dağılımı projeleri hayata geçirilmeli.
*Düşük gelir düzeyine sahip ailelerin öğrenim görmekte olan çocuklarına, eğitimde fırsat ve imkân eşitliğine yönelik yardım yapılması sağlanmalı.
*Medya organlarında insana dair verilen iyi örneklerin sayısı arttırılmalı.
*Ceza uygulamaları amaç olarak değil araç olarak öngörülmeli.
*Okullaşma oranı ve sınıf sayıları arttırılmadır.
*Gençler madde bağımlılığı konusunda bilinçlendirilmeli, solventli yapıştırıcıların satışı yasaklanmalıdır.
*Öğrencilerin din eğitimi ve öğretimine yönelik beklentileri ve ihtiyaçlarını karşılayacak genel nitelikli uygulamalar hayata geçirilmeli.
*“Aile ve ebeveyn eğitim” uygulamaları sürekli nitelikte gerçekleştirilmedir.
*Şiddet ve ahlâkî değerleri yıpratıcı unsurlar içeren görsel ve yazılı yayınların gerek adlî gerekse idarî süreç içerisinde denetlenmeli.
*Toplumdaki kanaat önderlerinin bu sıfatlarıyla konu ile ilgili duyarlıklarını aktarabilecekleri organizasyonlar düzenlenmeli.
*Sevgi, hoşgörü ve saygı temelli eğitim yaklaşımı uygulanmalı.
*Çocukların başarıları ödüllendirilmeli.
*Öğretmen açığı giderilmeli.
|