|
|
|
Bush'un Irak kumarı |
İngiliz gazetesi Guardian'ın yazarı Jonathan Freedland, ABD Başkanı George Bush’un yeni Irak planını değerlendirdiği yazısında, “Bush, son aşamada zafer diye satabileceği birşeyler bulabilmek için her şeyini riske ediyor. Irak’a takviye asker gönderme planı da bu yaklaşımın bir parçası. Irak’a ilâve asker göndermek ateşe benzin dökmekten başka birşey değil” dedi.
İngiltere’de yayınlanan The Guardian gazetesi yazarlarından Jonathan Freedland, ABD Başkanı George Bush’un “Terörle küresel savaş” adını verdiği politikasının yeni bir soğuk savaşa dönüşmeye başladığını savundu. Freedland yazısında, “Amerikan uçakları pazar gecesi, yeni bir hava saldırısı düzenledi. Hayır, Afganistan’a ya da Irak’a değil, Güney Somali’ye. Somali’nin Amerika’nın düşmanları listesinde olduğunu bilmiyorsanız kendinizi suçlamayın. Çünkü şer ekseni, her yıl yeni üyelerle, Avrupa Birliği’nden (AB) bile hızlı genişliyor. Bush, son aşamada zafer diye satabileceği bir şeyler bulabilmek için her şeyini riske ediyor. Irak’a takviye asker gönderme planı da bu yaklaşımın bir parçası. Irak’a ilave asker göndermek ateşe benzin dökmekten başka bir şey değil.
Aslında Bush Irak’tan tamamen çekilmeyi planlıyor. Ancak bir zafere ihtiyacı var. Psikologlar, hayal dünyasındaki kumar tutkunlarının da bu şekilde davrandığını söylüyor. İyice içeriye girmelerine karşın oyundan onurlu bir şekilde kalkabilme umuduyla masaya daha fazlasını sürüyorlar” görüşlerine yerverdi. Guardian başyazısında ise ABD’nin Somali saldırısıyla bu ülkenin geleceğinin daha belirsizliğe itildiğini belirtti. Yazıda, “Amerikan saldırısından birkaç gün önce herkes Somali’nin istikrara kavuşturulması konusunda küçük de olsa bir fırsat penceresi olduğu görüşündeydi. Somali’nin en büyük destekçisi olan Avrupa Komisyonu, saldırının bu hedefe ulaşılmasına yardımcı olmadığını açıkladı. Birçok Somalili ABD’yle Etiyopya’nın açıkça işbirliği yaptığını gördü.
Etiyopya askerleri, İslam Mahkemeleri mensuplarını ülkenin güney ucuna kadar kovaladı, Amerika da vurdu. Eğer gerçek daha karmaşıksa bile ılımcı İslamcıların dahi bu mantığı reddetmeleri çok zor. İslamcıların direnişi çoktan başlamış olabilir” denildi.
|
/ LONDRA
11.01.2007
|
|
|
Petrolü kap git |
ABD Başkanı George W. Bush, Irak konusundaki yeni stratejisini açıklıyor. Bush’un açıklamalarına göre Irak’a daha fazla ABD askeri gönderilecek, Iraklılar’ın sorumluğu daha fazla artacak. Ülkenin yönetiminin Kasım ayında tamamen Iraklılar’a bırakılması planlanıyor.
Irak’ta şiddet olayları devam ederken, ABD’nin bölgedeki rolünün gelecekte ne olacağına ilişkin merakla beklenen açıklama Başkan George W. Bush tarafından yapıldı. Bush’un açıklamalarına göre Irak’a daha fazla asker gidecek, ancak ülkenin güvenliğinin sağlanması Kasım ayında tamamen Iraklı güvenlik güçlerine bırakılacak. Bush’un ofisinden yapılan açıklamaya göre, bölgeye 20 bin yeni asker gönderilecek, ancak bu tek kalemde değil, parça parça olacak. Bu durumda ABD’nin Irak’ta sahip olacağı toplam asker sayısı 152 bine ulaşacak.
Öte yandan ABD, 2003 yılı Mart ayından bu yana Irak’ta 3 binden fazla askerini kaybetmişti.
ABD ordusu, yaklaşık 3 yıl 10 aydır Irak topraklarında bulunuyor. 2. Dünya Savaşı’ndan daha uzun bir süredir devam eden çatışmalarda ABD, o zamankinin aksine sadece bir karşıt grup ile mücadele ediyor.
2003 yılı Mart ayından bu yana yaklaşık 3 yıl 10 geride kaldı. ABD ordusu, Irak’taki mevcudiyetini sürdürüyor. Bu kapsamda Irak’taki istatistiki veriler ise şu şekilde; çatışmaların başladığı tarihten bu yana ölen Iraklıların sayısı; Bu konuda net bir rakam açıklanamıyor. Ölü sayısı çeşitli kaynaklara göre 50 bin ile 650 arasında. Irak Sağlık Bakanlığı verilerine göre ise bu rakam 100 bin ile 150 arasında. Irak’ta ölen ABD askeri sayısı; Pentagon verilerine göre 3 bin 9, yaralı ABD askeri sayısı; 22 bin 834. ABD’nin Irak’ta bulunan askeri personel sayısı; 132 bin. Iraklı güvenlik güçleri sayısı; 323 bin. Irak ordusu 134 bin 700. Irak İçişleri Bakanlığı’na bağlı birlikler; 188 bin 300. Sürdürülen operasyonların aylık ortalama maliyeti; 8.4 milyar dolar. Ekim 2006 tarihine kadar olan toplam maliyet; 267.4 milyar dolar.
IRAK’TA 1 AMERİKAN ASKERİ ÖLDÜ
Bu arada, Irak’ta bir Amerikan askerinin öldüğü bildirildi. ABD ordusundan yapılan açıklamada, askerin, başkent Bağdat’ın kuzeydoğusundaki Diyala bölgesinde çatışmada aldığı yara sonucu yaşamını yitirdiği belirtildi.Askerin kimliği açıklanmadı.
|
/ WASHINGTON
11.01.2007
|
|
|
Ermeni tasarısı temcit pilavı gibi |
ABD Temsilciler Meclisinin Demokrat Partili California milletvekili Adam Schiff’in, çok kısa bir süre içinde meclis gündemine sunmayı planladığı ‘’Ermeni soykırımı’’ tasarısı taslak metnine, diğer milletvekillerinden destek alma çalışmalarına başladığı öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, taslak bir önceki kongre döneminde sunulan Ermeni tasarısıyla benzer ifadeler taşıyor. Geçen yıl yine Schiff tarafından sunulan ve Temsilciler Meclisi Dış ilişkiler Komitesinde kabul edilen Ermeni tasarısında, Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda Ermenilere soykırım uyguladığı iddiası yer almıştı. Tasarı ayrıca ABD Başkanı George W. Bush’u, Ermenilerin soykırımın yıldönümü kabul ettiği 24 Nisan tarihindeki Beyaz Saray açıklamasında ‘’soykırım’’ kelimesini kullanmaya çağırıyordu. Ancak tasarı, Başkan Bush yönetiminin ulusal güvenlik çıkarları gerekçesini dikkate almasını istediği dönemin Cumhuriyetçi Partili Temsilciler Meclisi Başkanı Dennis Hastert tarafından Temsilciler Meclisi Genel Kurulu gündemine getirilmemişti. Kongre seçimlerinin ardından daha önceki soykırım tasarısı kadük oldu.
Seçimlerle ABD kongresinin her iki kanadında da Demokrat Parti çoğunluğu ele geçirirken, Temsilciler Meclisinin ilk kadın başkanı olan Demokrat Partili Nancy Pelosi, Ermeni soykırımını tanıyan bir tasarının kabul edilmesi yönünde çalışacağına dair Ermeni lobisine söz vermiş bulunuyor.
ABD Başkanı Bush, bir önceki kongrenin üst kanadı Senatoda Ermenilerin atanmasını engellediği ABD’nin yeni Erivan Büyükelçisi Richard Hoagland’ı, yeni Kongrenin göreve başlamasının ardından bir kez daha aynı göreve aday gösterdiğini açıkladı.
|
/ WASHINGTON
11.01.2007
|
|
|
Talat: KKTC’de kararı yetkililerimiz verir |
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, KKTC’nin nereye ne konulacağıyla ilgili kararı verecek olanın yine kendi yetkilileri olduğunu ifade etti.
Lokmacı Barikatı’ndaki üst geçidin önceki gün kaldırılmasıyla ilgili olarak BRT’de bir programa katılan Talat, “Kuzey Kıbrıslıların istediği için köprüyü kaldırdıklarını söyledi. Köprünün ulaşım amaçlı inşa edildiğini ve iki tarafı bağlamak için sembolik bir mesaj taşıdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Talat, kaldırılmasının sebebinin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Lokmacı kapısını açmak istememesi olduğunu vurguladı. Üst geçit kurulurken hem Güney Lefkoşa Belediyesi’nin, hem de Barış Gücü’nün bilgisi olduğunu ancak, büyük bir karşı çıkışla karşılaştıklarını anlatan Talat, Kuzey’deki bazı sivil toplum örgütlerinin de köprünün kurulmasına onay verdiğini fakat daha sonra inşa edilmesinin yanlış olduğunu söylediklerini ifade etti. Köprünün kurulması için bildiriler yayımlayan bir kısım örgütün, daha sonra Lokmacı Barikatı’nda köprünün gereksiz olduğunu, boşuna yapıldığını açıkladıklarını kaydeden Talat, bu duruma çok üzüldüğünü belirtti. Cumhurbaşkanı Talat, Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos’un duvarı yıkmadığı için eleştiri almadığını da hatırlattı. Talat, üst geçidin kaldırılması konusunda bir takım yanlış anlamalar ve yanlış değerlendirmeler ortaya çıktığını ve söküm işleminin bugüne kadar uzadığını kaydetti.Rum lider Tasos Papadopulos’un yapılan üst geçidin yasadışı olduğu ve bunun kaldırılmasının bir ödül gerektirmediği yönündeki açıklamalarına da değinen Mehmet Ali Talat, “Yasadışı demekle ne demek istiyor. Kendisinden ruhsat mı almamız gerekir. Biz hiçbir şey için ruhsat almadık. Ama ona göre Kuzey’de yapılan her şey yasa dışı. Papadopulos’un bunu böyle görmesi çok doğal” diye konuştu.
KKTC’nin nereye ne konulacağıyla ilgili kararı verecek olanın yine kendi yetkilileri olduğunu ifade eden Talat, “Benim insanlarım benden bu üst geçidin kaldırlmasını istedi, ben de bu talebi yerine getirdim” dedi. Talat, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin duvarı yıkma girişimi olmadığı müddetçe hiçbir adımın atılmayacağını anlattı.
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs Türk tarafının bu iyi niyetli girişimi karşısında Avrupa Birliği’nin ve diğer ilgili tarafların ne yapacağını merak ettiğini de söyledi. Talat, bu konuda özellikle Avrupa Birliği’nden girişim beklediğini dile getirdi.
|
/ LEFKOŞA
11.01.2007
|
|
|
Hüsnü’den sonra Zakzuk vakası |
Mısır Dini Varlıklar Bakanı Mahmud Hamdi Zakzuk, peçeli türban takan dini rehberi toplantıdan attı.
El Masri El Yom gazetesinin haberine göre, Bakanlık tarafından Mısırlı kadınların dini konularda aydınlatılması için atanan dini rehber, imamların eğitimiyle ilgili bir toplantı sırasında, bakanın gelişinden önce ya peçeli türbanını çıkarması ya da salonu terk etmesi yönünde uyarıldı.
Haberde, dini rehberin salonu terk etmeyi tercih ettiği belirtilirken, Bakanın, “Peçeli türbanı tamamen reddediyorum. Hiçbir dini rehber peçeli türban takmamalı, çünkü şeriat bunu emretmez. Dini Vakıflar Bakanlığının türban takan bir dini rehberi nasıl olur da Müslümanları dini prensipler konusunda eğitir” dediği ve imamları da vaazlarını yenilemeye ve peçeli türbanı ortadan kaldırmaya çağırdığı kaydedildi. Kadınların çoğunun türbanlı olduğu Mısır’da bu konudaki polemik hala gündemde. Mısırlı Kültür Bakanı Faruk Hüsni türbanı gericilik olarak niteleyince ağır eleştirilere hedef olmuştu. Dini Varlıklar Bakanlığında 50 kadar kadın dini rehber bulunduğu belirtiliyor.
|
/ KAHİRE
11.01.2007
|
|
|
Olmert'e soruşturma |
İsrail'in Kanal 10 Televizyonu, Başbakan Ehud Olmert hakkında, İsrail'in büyük bankalarından Bank Leumi'nin özelleştirilmesi ihalesiyle ilgili olarak cezai soruşturma açılacağını öne sürdü.
Televizyonunun haberine göre, İsrail Başsavcısı Menahem Mazuz, polise Ehud
Olmert'i sorgulaması talimatını verecek.
Adalet Bakanlığı ise cezai soruşturmayla ilgili bir yorum yapmadı. Bakanlık açıklamasında, "Konuyla ilgili herhangi bir yayına, habere ya da spekülasyona cevap verilmeyeceği" belirtilerek, bu "hassas ve karmaşık" konular üzerinde hala
sürmekte olan karar alma süreci sonuçlandığında, kamuoyuna yeterli bilgi aktarılacağı kaydedildi.
Devlet başkanı hakkında ceza soruşturması başlatabilecek tek kişi olan Başsavcı Menahem Mazuz'un, bir çıkar çatışması nedeniyle Olmert olayından çekildiği de öne sürülüyor. Kanal 10'a göre, Mazuz'un kızkardeşi de Leumi Bankası
olayında bir rol oynamış olabilir. Bu nedenle, Mazuz'un soruşturmayı, Kamu Savcısı Eran Şendar'ın yürütmesini istediği de bildirildi. Habere göre, Savcı Eran Şendar, halen Çin'de resmi ziyarette bulunan Olmert'in dönüşünün ardından
ceza soruşturmasını başlatacak.
Kanal 10, soruşturmanın kapsamının henüz açıklanmadığını duyurdu. Polisin, Bank Leumi'yle ilgili usulsüzlük iddiaları üzerine odaklanması
beklenirken, Olmert'in Kudüs'teki evinin satın alınması da dahil olmak üzere bir dizi gayrimenkul satışı gibi Başbakan'ın karışmış olmasından kuşkulanılan başka skandalların da büyüteç altına alınmasının olasılık dışı bulunmadığı belirtiliyor. Bank Leumi'nin 2005'te özelleştirilmesi sırasında, Olmert'in iki arkadaşına, bankanın çıkarlarına aykırı olarak yardımcı olduğu iddia ediliyor. Bu konudaki soruşturma, Bank Leumi'nin mali danışmanı Yaron Zaliha'nın ifadelerine
dayanılarak açılmıştı. Adalet Bakanlığı da soruşturmanın cezai bir nitelik taşımadığını ve polisin olaya müdahil olmadığını açıklamıştı.
Ancak, Bank Leumi ile ilgili dosyayı inceleyen emekli hakim Miha Lindenstrauss'un, dosyayı tamamlayarak, Menahem Mazuz'a gönderdiği de
belirtiliyor.
|
/ KUDÜS
11.01.2007
|
|
|
Ömer El Beşir: Darfur’da BM güçlerine ihtiyaç yok |
Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir, ülkenin batısındaki Darfur’a BM güçlerinin konuşlanmasına ihtiyaç olmadığını, Afrika Birliği askerlerinin bölgede düzeni sürdürebileceğini söyledi.
El Beşir, Associated Press’e yaptığı açıklamada, BM’nin dünyadaki operasyonlarının cesaret verici olmadığını belirterek, “Sudan’da, Afrika ülkelerinden düzeni sürdürebilecek yeterli güç var ve bunlar düzeni sağlayabilir.
Tek ihtiyacımız olan Afrikalı askerlere finansman sağlanması” dedi. Sudanlı yetkililer geçen aralık ayında Hartum yönetiminin, Darfur’a BM askerlerinin konuşlanması planını uygulayacağını söylemişlerdi. Ancak Sudan Devlet Başkanı uzun süredir, Darfur’a BM barış gücü askerlerinin konuşlandırılması yönündeki uluslararası baskıya, askerlerin “sömürgeci” olacakları iddiasıyla karşı çıkıyor. Darfur’da 4 yıl süren şiddet olaylarında 200 binden fazla kişi öldü, 2.5 milyon civarında kişi de evlerini terk etti.
|
/ HARTUM
11.01.2007
|
|
|
Saddam’ın adı Hindistan’da yaşayacak |
Hindistan’da Müslümanların yaşadığı bir köyün sakinleri, köylerine, idam edilen Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in adını vermek istiyorlar.
Bihar eyaletindeki Lahona köyü sakinleri, köyün adının ‘’Saddam Hüseyin Lahona’’ olarak değiştirilmesi talebiyle ilgili makamlara dilekçe verdi.
Lahona’dan Muhammed Murşid Alam, ‘’Saddam Hüseyin’in idamını ve aşağılanmasını televizyonda izlerken herkes göz yaşlarına boğuldu’’ dedi.
Suraj Yadav adlı bir köylü de, ‘’Asılmasının haksızlık olduğunu düşündük ve Amerikalılara karşı bir kaplan gibi savaşan Saddam’ı onurlandırmak istedik’’ dedi. Hindistan’da Müslümanlar, Saddam Hüseyin’in 30 Aralıkta asılmasından bu yana protesto gösterileri düzenliyor.
|
/ KOLKATA
11.01.2007
|
|
|
Ahlâksızlığa karşı Müslüman-Hıristiyan ittifakı |
Londra’da çoğunluğunu Hıristiyanların oluşturduğu protestocular, İngiliz Parlamentosu önünde toplanarak, eşcinsel haklarına düzenleme getiren yeni yasayı protesto etti. Eyleme Müslümanlar da destek verdi.
Londra’da, İngiliz Parlamento binası önünde toplanan, Hıristiyan ve az Müslümanlar, ellerindeki fenerlerle parlamentodakilerin dikkatini çekmeye çalıştı. Organizatörlere göre yaklaşık 3 bin kişinin katıldığını eylemde, Nisan ayında yürürlüğe girecek olan eşcinselleri ayrımcılıktan korumak amacıyla hazırlanan “Cinsel Yönelim Düzenlemeleri”nin iptal edilmesi istendi. Londra’da çoğunluğunu Hıristiyanların oluşturduğu protestocular, İngiliz Parlamentosu önünde toplanarak, eşcinsel haklarına düzenleme getiren yeni yasayı protesto etti. Eyleme Müslümanlar da destek verdi. Nisan ayında yürürlüğe girmesi planlanan ve eşçinselleri ayrımcılıktan korumak amacıyla hazırlanan “Cinsel Yönelim Düzenlemeleri”nin iptal edilmesini isteyen grup, ellerindeki fenerlerle parlamentodakilerin dikkatini çekmeye çalıştı.
|
/ LONDRA
11.01.2007
|
|
|
Müslüman üniversite öğrencileri Amerikalı evsizlere umut oldu |
Miami Üniversitesi’nin Müslüman öğrencileri, her Cuma, Amerikalı 100 evsize sıcak yemek ve giysilerin yanı sıra umut dağıtıyor. Miami Herald gazetesinin, “Miami grubu sıcak aş ve umut dağıtıyor” başlıklı haberine göre, Miami-Dade ilçesinde hükümet konağı önündeki otoparka Cuma namazlarından sonra gelen öğrenciler, ilçedeki evsizler için umut oluyor.
Cuma günleri otoparkta öğrencilerin gelişini gözleyen Mike Holloway (39), “Onları seviyorum. Sizden daha az talihli olanları anlamak çok şey anlatıyor” diyor.
2006 sayımına göre 5 binden fazla kişinin sokaklarda yaşadığı Miami-Dade’de her Cuma çoğu erkek 100 civarında kişi öğrencilerin organize ettiği yardımlardan faydalanıyor. Tekerlekli sandalyeye nahkum Şeyh Eyüb Esedullah (49) da bir ay kadar önce evsiz kalmış. Hayırsever öğrencilerin kalması için bir yer bulduğu Esedullah, “İnsanların benimle bu şekilde ilgilenmesi çok hoş” diyor.
Yardım faaliyetlerinin merkezindeki Pakistan asıllı mühendislik öğrencisi Vecihe Akhtar (20), ‘Project Downtown’ adını verdikleri topluluğu 5 arkadaşıyla birlikte kurmuş. Öğrencilerin faaliyetlerine şahit olan Müslüman toplumun büyük destek verdiği topluluğun üye sayısı birkaç ay içinde 50’ye yükselmiş. Gazeteye açıklama yapan Akhtar, “Herkes bize gerçekten iyi davranıyor. Böyle olunca da şevkimiz artıyor” diyor.
Akhtar, evsizlere yardım etmeye Mart ayında ilk kez bir evsizle karşılaştıktan sonra karar vermiş. Annesi Ziynet Akhtar, önce kızını bu fikirden vazgeçirmeye çalışmış. “11 Eylül saldırılarından sonra insanlar Müslümanları anlamıyor. Bu yüzden kızıma sürekli şunu dedim: ‘Bunu yapma. Seni tutuklarlarsa, hapishaneden çıkarmaya yetecek param yok.” diyen anne Akhtar, kızı ve arkadaşlarının yaptıklarını görünce fikrini değiştirmiş.
İslâm’ın zekat emrini hatırlatan öğrencilerden Emir Abdülzahir ise, “Sadece inancımızın gereğini yapmaya çalışıyoruz” diyor.
Miami Üniversitesi’ndeki 15 bin öğrenciden yüzde 1 kadarını Müslümanlar oluşturuyor. Öğrencilerin ünü bölge sınırını aşmış. Florida’daki Atlantic University’de öğrenim gören Müslüman gençler de Project Downtown’u uygulamaya başlıyor.
Amerikan İslâm İlişkileri Konseyi (CAIR) yetkilisi Altaf Ali, “İnsanlar onları gördükçe, yaptıklarının kaynağı olan inançlarını merak etmeye başlıyor. İslâmda din değiştirmeye zorlamak yoktur. Biz, İslâmı yaşayarak gösteriyoruz” diyor.
|
/ MIAMI
11.01.2007
|
|
|
İngiltere’den Aya yolculuk |
İngiltere, aya yolculuğa hazırlanıyor. İngiltere, uzay araştırmaları kapsamında ay yüzeyinde çeşitli incelemeler yapmak üzere 2 görev için çalışmalara başlayacak.
İngiltere, Rusya ve ABD’nin ardından aya yolculuğa çıkacak. BBC’de yer alan bir habere göre, İngiltere uzay araştırmaları kapsamında ay yüzeyinde incelemelerde bulunmak üzere 2 görev gerçekleştirecek. Fizik ve Astronomi Araştırmaları Konseyi tarafından görüşülen konunun onaylanması halinde ilk yolcuğun 2010 yılında gerçekleştirilmesi planlanıyor. “Ayışığı” ismi verilen ilk potansiyel görevin gerçekleşmesi halinde, ay yüzeyinden çeşitli bilimsel veriler elde edileceği kaydedilirken, meydana gelen depremler konusunda da bilgi toplanacağı bildirildi. Eğer “Ayışığı” görevi başarıya ulaşırsa, “Ay tarayıcısı” adındaki ikinci görevin gerçekleştirilebileceği ifade edildi. Surrey Uydu Teknolojileri Şirketi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Profesör Martin Sweeting’e göre, gerçekleştirilecek ilk görevin maliyetinin 500 milyon Euro olacağı ve İngiltere’nin bunu tek başına gerçekleştirecek kadar yeterli düzeye ulaştığını vurguladı. Planlanan görevler, Rusya ve ABD’ninkilerin aksine insansız yapılacak.
|
/ LONDRA
11.01.2007
|
|
|
Rus ayıları sonunda kış uykusuna yattı |
Moskova Yaban Hayatını Koruma Kurulu’ndan yapılan açıklamada sıcak havaların devam etmesi ve yeterli karın yağmaması yüzünden bir türlü kış uykusuna yatamayan ayıların sonunda uykuya daldıkları belirtildi.
Sözcü Natalia Istratova yaptığı açıklamada, “Ayılar sonunda kış uykusuna daldı. Kısa sürede de uyanmamalarını ümit ediyoruz” dedi. Normalde yeterli seviyede kar yağmadan uyumalarının mümkün olmadığına işaret eden Istratova, “Bu yıl kar görmeden de ayılar rekor kırarak Ocak başında ancak kış uykusuna yatabildiler “dedi.
Ayıların genellikle Ekim sonu ve Kasım başında uykuya daldıklarını belirten sözcü bu yıl kar bile görmeden ayıların uykuya dalmak zorunda kaldıklarına işaret etti. Rusya Olağanüstü Hal Bakanlığı da sıcak havaların agresif hale getirdiği ayıların erken uyanabilecekleri konusunda uyarıda bulundu.
|
/ MOSKOVA
11.01.2007
|
|
|
|