|
|
|
Kanlı petrol vurgunu |
İngiltere’de yayınlanan The Independent gazetesi, Irak savaşı sonucunda ortaya çıkan petrol kârının büyük bölümünün Batılı dev şirketlerin kasalarına akacağını ve bundan aslan payını da ABD ve İngiltere’nin alacağını belirtti. Independent, “Bu durum Irak’a yapılan müdahalenin tek amacının ülkenin petrol kaynaklarını ele geçirmek olduğunu savunanların elini de güçlendirecek” diye yazdı.
İngiltere’de yayımlanan The Independent gazetesi, Irak savaşı sonucunda ortaya çıkan petrol karının büyük bölümünün Batılı dev şirketlerin kasalarına akacağını ve bundan aslan payını da ABD ve İngiltere’nin alacağını yazdı. Independent, Batılı petrol devlerinin Irak’a girmesini sağlayacak yasanın birkaç güne kadar Irak parlamentosunda görüşüleceğini hatırlattı. Taslağın hazırlanması sırasında ABD yönetiminin müdahil olduğunu yazan gazete, muhabirlerinin bu yasa taslağını ele geçirip incelediğini açıkladı.Yasanın BP, Shell ve Exxon gibi petrol devlerine 30 yıllık sözleşmeyle Irak’a girme şansı vereceğini, bunun da Irak petrollerinin 1972 yılında millileştirilmesinden sonra yabancılara ilk kez bu imkanın sağlanması anlamına geldiğini hatırlatan Independent, “Bu durum Irak’a yapılan müdahalenin tek amacının ülkenin petrol kaynaklarını ele geçirmek olduğunu savunanların elini de güçlendirecek” diye yazdı. Gazeteye görüş bildiren petrol şirketlerinin yöneticileri ve uzmanlar ise Irak parlamentosunun onayına sunulan ve Irak petrollerinden kazanılan paranın yüzde 75’inin Batı’ya akmasını sağlayacak yasanın, savaş, ambargolar ve uzman eksikliği yüzünden darbe alan Irak’ta petrol endüstrisini ayağa kaldırmanın tek yolu olduğunu savundu. Yasaya karşı çıkanlar ise bu yasayla ekonomisinin yüzde 70’i petrole bağlı olan Irak’ın egemenliğini kabul edilemez şekilde yabancılara teslim etmeye zorlandığını kaydediyor. Irak savaşının ilk günlerinde parlamentoda konuşan İngiltere Başbakanı Tony Blair, amaçlarının Irak petrollerini ele geçirmek olduğu yolundaki suçlamaları şiddetle reddetmiş, amaçlarını Irak’ın özgür ve demokratik bir ülke olmasını sağlamak olarak özetlemişti.
|
/ LONDRA
08.01.2007
|
|
|
İsrail’den İran’a nükleer saldırı hazırlığı |
israil’in, İran’ın uranyum zenginleştirme tesislerini taktik nükleer bir saldırıyla yok etmek amacıyla gizli planlar yaptığı öne sürüldü. İngiliz Sunday Times gazetesinin, bazı İsrailli askerî kaynaklara dayanarak verdiği haberde, İsrail hava kuvvetlerine bağlı iki uçak filosunun, İran’a ait Natanz’daki uranyum zenginleştirme tesisini nükleer silâhlarla vurmak amacıyla eğitim yaptığı belirtildi.
Gazete, İsrail’in ayrıca İran’daki Arak ağır su işletim tesisi ile İsfehan’daki uranyum işleme tesisini de konvansiyonel bombalarla vurmayı planlandığı iddia edildi. İsrail’in, Natanz’daki uranyum zenginleştirme tesisini hedef alan nükleer saldırıda ortaya çıkacak radyoaktif zerreciklerin atmosfere yayılmasını önlemek amacıyla, tesisi önce lazer güdümlü füzelerle bombalayarak tüneller açmayı ve sonra da nükleer başlıklı füzeleri bu tünellerin içine göndererek tesisi toprak altından vurmayı planladığı öne sürüldü. Haberde, İsrail’in nükleer saldırıyı ancak bir konvansiyonel saldırının ihtimal dışı kalması ve ABD’nin İran’a müdahale etmeyi reddetmesi durumunda düzenlemeyi planladığı kaydedildi. Gazete, İsrail’in İran’a baskı yaparak bu ülkenin uranyum zenginleştirme çalışmalarını durdurmak amacıyla söz konusu planları açıklamış olabileceğine dikkati çekti.
İsrail haberi yalanladı
Bu arada, İsrail’in İran’ın uranyum zenginleştirme tesislerini vuracağı iddia edildi. İsrailli üst düzey bir yönetici, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, İngiltere’de yayın yapan Sunday Times gazetesinin İsrail’in İran’ın uranyum zenginleştirme tesislerine nükleer taktik silahlarıyla saldırı gerçekleştirmeyi planladığı iddiasını “saçma” olarak nitelendirdi. İsmini vermek istemeyen yetkili, “Bu geçmişte de sansasyonel ancak sonunda hiçbir şeyin çıkmadığı manşetlerle kendini gösteren bir gazeteden gelen saçma bir bilgidir” diye konuştu.
İran: Pişman ederiz
Öte yandan, İran yönetimi, İsrail’in kendilerine yönelik nükleer saldırı hazırlığı içerisinde olduğuna yönelik iddialara sert cevap verdi. İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Muhammed Ali Hüseyni, “İslâm Cumhuriyetine karşı herhangi bir hareket cevapsız kalmayacaktır ve saldırganlar, bu hareketlerinden çok çabuk bir şekilde pişman olacaklardır” dedi. Hüseyni, açıklamasınad bu iddiaların İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in nükleer silaha sahip olduklarını “ağzından kaçırmasından” kısa bir süre sonra gelmesine dikkat çekti. İranlı yetkili, bunun dünya kamuoyunu bölge ve dünya için asıl tehdidin İsrail olduğuna ikna edeceğini ifade etti.
|
/ LONDRA
08.01.2007
|
|
|
Ki-Moon tavır değiştirdi |
BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, Irak hükümetinden Saddam Hüseyin ile birlikte yargılanan ve idama mahkîm edilen diğer iki Iraklının idam edilmemesini istedi. Ban, göreve başladığı ilk günde Saddam’ın idamıyla ilgili sorular üzerine “Ölüm cezası her devletin kendisinin karar vereceği bir konudur’’ demişti.
Ban’ın özel kalem müdürü Vijay Nambiar, Irak’ın BM daimi temsilcisine gönderdiği mektupta, Ban Ki-Moon’un, bu ay başında BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Louise Arbour’un, Irak hükümetine, Saddam Hüseyin ile birlikte yargılanan diğer iki kişinin idam edilmesinden kaçınması çağrısında bulunduğu açıklamayı tamamen desteklediğini yineledi. Mektupta ayrıca Ban’in, uluslararası toplumun tüm üyelerinin uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukukuna gereken saygıyı göstermeleri düşüncesinde olduğu belirtildi. Arbour, 3 Ocakta yaptığı açıklamada, uluslararası hukukun, idam cezasının sadece titiz yasal sınırlamalar içinde, istisnai bir önlem olarak uygulanmasına izin verdiğini vurgulamıştı. Arbour, Saddam Hüseyin’in idamından önce yaptığı açıklamalarda da Irak’ın devrik liderinin mahkemesinin adilliği ve tarafsızlığı hakkında endişeli olduğunu bildirmişti.
Düceyl sanıklarının durumu belirsiz
Bu arada, Irak’taki Duceyl davasında devrik lider Saddam Hüseyin ile birlikte ölüme mahkum edilen iki eski yetkilinin cezalarının infazı için kesin tarih belirlenmediği bildirildi.
Irak Başbakanı Nuri El Maliki’nin danışmanı Sami El Askari, Saddam Hüseyin’in üvey kardeşi Barzan İbrahim El Tikriti ile eski başyargıç Avad Ahmed El Bender’in cezalarının hemen infaz edileceğini sanmadığını belirtti.El Askari, ‘’Kesin tarihi bilmiyorum’’ dedi. Savcılık makamından bir kaynak da idamlar için bir tarih belirlenmediğini söyledi.
|
/ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER
08.01.2007
|
|
|
Abbas’dan kışkırtıcı atama |
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın, İçişleri Bakanlığına bağlı Hamaslı güvenlik güçlerini “yasadışı” ilan etmesi ve güvenlik birimlerinde bazı değişiklikler yaptığını açıklamasının ardından, Filistin ulusal güvenlik kuvvetlerinin başına, El Fetihli, eski Gazze Şeridi güvenlik sorumlusu Mahmud Dahlan’ı atadığı bildirildi.
Dahlan, Hamas tarafından, Filistin Başbakanı İsmail Haniye’nin, Aralık ayı başında çıktığı ilk yurtdışı gezisinden Gazze Şeridi’ne geri dönüşü sırasında, konvoyuna yapılan saldırının planlayıcısı ve uygulayıcısı olarak suçlanmıştı.Dahlan’ın güvenlik güçlerinin başına getirilmesinin Gazze’de çatışmaları tırmandırması bekleniyor. Gazze’deki yerel kaynakların, Filistin Devlet Başkanlığı kaynaklarına dayandırdığı haberlere göre, atama kararı yazılı olarak yapılmadı, ancak Filistin’deki tüm güvenlik birimleri karardan haberdar edildi.
|
/ KUDÜS
08.01.2007
|
|
|
Bağdat’ta direnişe geniş operasyon |
Irak’ın başşehri Bağdat’ta ve ülkenin batısında meydana gelen olaylarda 2 Amerikan askerinin öldüğü bildirildi. Amerikan ordusundan yapılan açıklamada, askerlerden birinin başkentin güneybatısında önceki gün açılan ateşte öldüğü belirtildi.
Ülkenin batısında bulunan Anbar vilayetindeki çatışmada yaralanan bir askerin de öldüğü kaydedildi. Bu arada, Irak devlet televizyonu, başkent Bağdat’ın merkezinde 30’dan fazla direnişçinin öldürüldüğünü, aralarında dört Sudanlının da bulunduğu bazı direnişçilerin canlı ele geçtiğini duyurdu. Irak televizyonu El Irakiye, 30’dan fazla direnişçinin öldürüldüğü şiddetli çatışmaların, Saddam Hüseyin rejimi sırasında üst düzey hükümet görevlilerinin oturduğu Sünni semti Hayfa caddesi yakınlarında meydana geldiğini bildirdi.
Öteyandan, Irak’ta bulunan ceset sayısı 80’e ulaştı.
Büyük çoğunluğu işkence edilerek öldürülmüş kişilere ait cesetlerin 71’i başkent Bağdat’ta bulundu. Kut’ta 3, Musul’da da 6 ceset bulundu.
|
/ BAĞDAT
08.01.2007
|
|
|
Hamaney yaşıyor |
İran Dışişleri Bakanlığı, dinî lider Ayetullah Ali Hamaney’in öldüğü iddialarını yalanladı.
Bakanlık sözcüsü Muhammed Ali Hüseyni, haftalık basın toplantısında, “Kendisi son derece sağlıklı. Bazı medya kuruluşlarının spekülasyonları doğru değil. Kendilerine uzun ömür ve sağlık diliyoruz” dedi. Bu hafta başında bazı internet sitelerinde Hamaney’in öldüğü iddia edilmişti. 67 yaşındaki Hamaney’in bugün bir grup İranlı yetkiliyle görüşmesi bekleniyor. Hamaney son olarak geçen ayın sonlarında İran Askeri Akademisi’nde kamuoyu önüne çıkmıştı.
|
/ TAHRAN
08.01.2007
|
|
|
|