Haberler

Doğu’da köy yolları kapandı

Kar yağışı sebebiyle bazı bölgelerde köy ve beldelerle ulaşım sağlanamıyor. Doğu Anadolu Bölgesi’nde zaman zaman etkisini artıran kar yağışı yüzünden Bingöl’de 263, Muş’ta 170, Iğdır’da 9 ve Erzurum’da ise 44 köy yolunda ulaşım kapandı.

Köylere Hizmet Götürme Birliği ekipleri, bölgede kapalı köy yollarının ulaşıma açılması için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Yetkililer, kent merkezlerinde yapılan son ölçümlere göre kar kalınlığının Erzurum’da 15, Ardahan’da 18, Bingöl’de 25, Muş’ta 20, Kars’ta 14, Erzincan’da 1, Iğdır’da da 12 santimetre olduğunu bildirdiler. Muş’ta, TEDAŞ Muş Müessese Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, şiddetli fırtınanın enerji nakil hatlarındaki çok sayıda direği devirmesi sebebiyle Bulanık ve Malazgirt ilçelerine bağlı 150 köye elektrik verilemiyor. TEDAŞ ekiplerinin köylere elektrik verilmesi için çalışmalara başladığı bildirdi.

/ ANKARA

07.01.2007

Bedük: Uydurma anketlere sığınmayın

DYP Genel Başkan Yardımcısı Saffet Arıkan Bedük, açıklanan bazı anket sonuçlarını eleştirerek, “Sandıktan korkanlar, uydurma anketlerin arkasına saklanarak milletin vicdanını sulandırabileceklerini sanıyorlarsa yanılırlar” dedi.

Bedük, yaptığı yazılı açıklamada gazetelerde sık sık AKP’nin yükselişine vurgu yapan ‘’manipülasyon’’ amaçlı anketler yayınlandığını savundu. Bedük, açıklamasında şunları kaydetti: “Madem bu anketlere çok güveniyorlar, o halde hemen şimdi karar alıp ülkeyi seçime götürsünler ve sandıktan güçlenerek çıksınlar. Bu sonuçların gerçekleri yansıtmadığını bizler gibi kendileri de bilmektedir. Burada amaçlanan, millete AKP’nin hâlâ tek başına iktidar olabilecek kadar güçlü olduğu algısını empoze etmek ve ‘nasılsa AKP hâlâ tek başına iktidar olabilecek kadar güçlü, o halde sandık başına bile gitmeye gerek yok’ düşüncesini milletin zihnine yazdırmaktadır.’’

Bedük, en büyük anketin ilk genel seçimde sandıkta yapılacağını belirterek, ‘’Sandıktan korkanlar uydurma anketlerin arkasına saklanarak milletin vicdanını sulandırabileceklerini sanıyorlarsa yanılırlar’’ dedi.

/ ANKARA

07.01.2007

2006’da hedeflere ulaşılamadı

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, 2006 yılındaki hedeflere tüm çalışmalara rağmen ulaşamadıklarını belirterek, “Sektör temsilcilerinin görüş ve önerilerini dikkate alarak 2007 yılı tanıtım stratejilerimizi belirledik. İyi bir yıl yaşayacağımıza inanıyorum” dedi.

2007 yılı tanıtım faaliyetlerine ilişkin Lütfi Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda basın toplantısı düzenleyen Koç, 2020 yılında dünya genelinde 1,6 milyar insanın seyahat edeceği ve toplam harcama miktarının 2 trilyon dolar olacağının öngörüldüğünü kaydetti.

Türkiye’nin en rekabetçi ve gelişmeye açık sektörü konumuna gelen turizm sektörünün çok hassas dengeler üzerinde kurulu olduğunu dile getiren Koç, “2005 yılı ile kıyaslandığında 2006’nın 11 ayında yüzde 6’lık bir azalma yaşandı” diye konuştu.

Bu yıl turizm pazarlarını yeniden dikkatlice incelediklerini kaydeden Koç, çeşitli sebeplerden dolayı düşüş gösteren pazarlarda reklâmın yanı sıra PR çalışmalarıyla bu pazarlara yeniden hareketlilik kazandıracaklarını bildirdi.

Koç, sektörün de bu çalışmaları destekleyeceğini belirterek, “Yeni pazarlar yaratmak, potansiyel pazarlara ivme kazandırmak için yurt dışında yeni ofisler açacağız. 2006 yılında bizi sevindirici gelişmelerden biri, İstanbul’a gelen turist sayısında artış yaşanmasıdır. 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti seçilen İstanbulumuzun turizm pastasından aldığı payın artırılması için birçok proje ve etkinliğe imza atacağız. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki 2007 yılının iyi geçmesi için bakanlık ve hükümet olarak yapılması gereken ne varsa yapacağız” dedi.

/ İSTANBUL

07.01.2007

Cumhurbaşkanı seçiminde son 100 gün

Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. cumhurbaşkanının seçilme takvimi 16 Nisanda başlayacak. Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın “cumhurbaşkanlığı seçimini” düzenleyen 102. maddesine göre seçiliyor. Bu maddeye göre, cumhurbaşkanlığı seçiminin, seçime başlama tarihinden itibaren 30 gün içinde tamamlanması gerekiyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaşkanının seçilme takvimi 16 Nisanda başlayacak. İlk Cumhurbaşkanı Atatürk ile 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, TBMM’de oylamaya katılan milletvekillerinin tümünün oyunu alarak seçildi. 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, 22 Mayıs 1950-27 Mayıs 1960 tarihleri arasında bu görevde bulundu. Bayar, seçime katılan 453 parlamenterin 387’sinin oyunu alarak cumhurbaşkanı seçildi. 4. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, 27 Mayıs 1960 askerî harekâtı sonrasında kurulan Millî Birlik Komitesi Başkanlığı ve Devlet Başkanlığı görevinde bulundu. Gürsel bu görevini 25 Ekim 1961’e kadar sürdürdü. Cumhurbaşkanı Gürsel, geçirdiği rahatsızlığın ardından verilen, ‘’Cumhurbaşkanlığı görevine devam edemeyeceğine’’ ilişkin rapor sonucu 28 Mart 1966’da TBMM kararıyla bu görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Cevdet Sunay, 28 Mart 1966 ile 28 Mart 1973 tarihleri arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin 5. Cumhurbaşkanı olarak görev yaptı. Fahri Korutürk, TBMM’de yapılan 15. tur oylamanın sonucunda Türkiye Cumhuriyeti’nin 6. Cumhurbaşkanı seçildi. Türkiye Cumhuriyeti’nin 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ise 18 Eylül 1980’de Devlet Başkanı olarak and içti, 7 Kasım 1982’de yapılan Anayasa’nın halk oylamasında, Anayasa’nın geçici 1. maddesi uyarınca Cumhurbaşkanı oldu. Türkiye Cumhuriyeti’nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 9 Kasım 1989 ile vefat ettiği 17 Nisan 1993 tarihleri arasında bu görevde bulundu. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 16 Mayıs 1993-16 Mayıs 2000 tarihleri arasında görev yaptı. Türkiye Cumhuriyeti’nin 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM’de yapılan 3. turda, oylamaya katılan 533 milletvekilinden 330’unun oyunu alarak 16 Mayıs 2000’de görevine başladı. Sezer’in görev süresi 16 Mayısta sona erecek. Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın ‘’cumhurbaşkanlığı seçimini’’ düzenleyen 102. maddesine göre seçiliyor. Bu maddeye göre, cumhurbaşkanlığı seçiminin, seçime başlama tarihinden itibaren 30 gün içinde tamamlanması gerekiyor.

/ ANKARA

07.01.2007

Gurbetçinin AB’ye katkısı 80,7 milyar euro

Avrupalı Türklerin Avrupa Birliği (AB) Gayri Safi Yurtiçin Hasılasına (GSYİH) katkıları 80,7 milyar euro. Bu rakam 8 AB ülkesinin GSYİH´larından daha yüksek.

Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) Vakfı Uygulamalı Projeler Bölüm Başkanı Yunus Ulusoy tarafından hazırlanan “AB Ülkelerinde Çalışan Türklerin AB-GSYİH´sına Katkıları” başlıklı raporun sonuçlarına göre, AB sınırları içerisinde yaşayan 4,1 milyon Türk kökenli göçmenin birlik bütçesine toplam katkıları 80.7 milyar euroya ulaşıyor. Türk göçmenlerin AB ekonomisine toplam katkıları 6 Birlik üyesi ülke Estonya, Kıbrıs Rum Kesimi, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Slovenya ve Slovakya´nın birlik bütçesine katkılarının üzerine çıkıyor.

TÜRKLERİN, ALMAN EKONOMİSİNE

KATKISI 53,4 MİLYAR EURO

Türklerin, AB GSYİH´sına ülke bazında katkıları dikkate alındığında 53,4 milyar euro ile Almanya’da yaşayan Türkler ilk sırada yer alıyor. Bunu 8,1 milyar euro ile Hollanda izlerken, 7,5 milyar euroluk katkıda bulunan Hollandalı Türkler 3. sırada yer alıyor.

NÜFUSA GÖRE ALINAN PAY DÜŞÜK

AB´deki toplam Türk nüfusun çalışan 1,37 milyonluk bölümü Birlik içerisinde tüm çalışanların yüzde 0,69´unu teşkil ediyor. Türklerin Birlik içerisinde toplam nüfusları yaklaşık yüzde 1´e tekabül etmesine karşın, GSYİH´dan aldıkları toplam pay yüzde 0,75 düzeyinde. Bunun anlamı AB-15 ülkelerinde 27 bin 600 euro olan kişi başına GSYİH oranının Türkler arasında 19 bin 700 euro olduğu. AB-25 ülkelerinin kişi başına ortalama GSYİH rakamı ise 24 bin 500 euro seviyesinde. Buna karşın Türkler 12 AB ülkesinden daha yüksek bir refah seviyesine sahip. Çek Cumhuriyeti, Estonya, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, Letonya, Litvanya, Macaristan, Malta, Polonya, Potekiz, Slovenya ve Slovakya´nın kişi başına GSYİH rakamları Avrupalı Türklerin gerisinde.

TÜRKLER, TÜKETİCİ OLARAK DA

AB İÇİN VAZGEÇİLMEZ

Rakamları değerlendiren TAM Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen, “Türkler, AB ekonomisinden kopmuş, otonom ve dolayısıyla kapalı bir ekonomi oluşturmamakta, aksine çalışan Türklerin ezici çoğunluğu, yaşadıkları ülke işletmelerinde çalışıp, yine bu işletmelerin ürünlerini tüketmektedir. Türklerin yalnız üretici güç olarak değil, aynı zamanda tüketici olarak varlıkları, AB’deki iç talebe satın alma gücleri oranında yansımaktadır. Mevcut ekonomik bütünleşme Türkleri Avrupa ekonomileri için vazgeçilmez kılmaktadır” dedi.

/ ESSEN

07.01.2007

Vatandaş ‘biraz’ sıkıntı çekecek

Gebze - Haydarpaşa ve Sirkeci -Halkalı arasında yapılan tren seferlerinin geçici olarak durdurulmasının 2008 yılının ilk yarısına kaldığını bildirildi.

Demiryollar, Limanlar ve Hava Meydanları (DLH) İnşaatı Genel Müdürü Ahmet Arslan, Marmaray Projesi’nin ikinci etabı olan banliyö hatlarının 3’e çıkarılması ve bütün sistemin yenilenmesiyle ilgili ihale sürecinin henüz bitmediğini belirterek, Gebze - Haydarpaşa ve Sirkeci -Halkalı arasında yapılan tren seferlerinin geçici olarak durdurulmasının 2008 yılının ilk yarısına kaldığını bildirdi.

Ahmet Arslan, yapılacak çalışmalar kapsamında mevcut 2 olan banliyö hatlarının tamamen iptal edileceğini, yerine yeni 3 hat yapılacağını belirterek, bu 3 hattın son sistem, modern yüzeysel metro sistemine haiz hatlar olacağını söyledi. Arslan, 3 hattan 2’sinin banliyö trenlerine, diğerinin de ana hat olarak yük ve yolcu trenlerine hizmet edeceğini ifade etti. Arslan, hatlar kapatılmadan böyle modern bir sistemin yapılarak devreye sokulmasının mümkün olmadığını dile getirerek, hatları kapatmadan yapılabilecek noktaya kadar çalışacaklarını, mecbur kalınan noktada demir yolu hatlarının kullanıma kapatılacağını bildirdi. Hatların kapalı kalma sürecinin 2 yıl olarak öngörüldüğünü, bu süreyi kısaltmaya çalışacaklarını belirten Arslan, bu önemde bir proje yaparken, ister istemez insanlar kısa bir sürede olsa bir sıkıntı yaşayacaklar. Onun farkındayız ama iyi bir şey yapmak için başka bir çare yok. Gebze’den Halkalı’ya 3 hat olarak daha modern şartlarda hizmet vermek için sistemin tamamen sil baştan yenilenmesi gerekiyor. Bu yenilenme çerçevesinde de mecburen banliyö hatları bir dönem kapatılacak ve vatandaşlar biraz sıkıntı çekecek."

/ İSTANBUL

07.01.2007

Bakan Şener: Bağımsızlık ekonomi ile taçlandırılmalı

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, ‘’Bağımsızlık mücadeleleri, ekonomik bağımsızlıkla taçlandırılmazsa, kalıcı olmaz’’ dedi.

Şener, Adana’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 85. yıl dönümü sebebiyle HiltonSA Oteli’nde verilen kokteyle katıldı. Şener burada yaptığı konuşmada, kurtuluş günlerinin Anadolu’da değişik illerde, değişik tarihlerde kutlanan özel günler olduğunu ve ayrı bir önemi bulunduğunu belirtti. Kurtuluş günlerinin, görev insanının topyekûn ayağa kalktığı, özgürlüğünü ve geleceğini talep ettiği günler olduğunu kaydeden Şener, ‘’Bunu anlamlı görüyorum. Buraya gelişimiz de böyle bir vesileyedir. Eğer bağımsızlık mücadeleleri, ekonomik bağımsızlıkla taçlandırılmazsa, kalıcı olmaz” dedi.

Kurtuluş günlerinin, görev insanının topyekûn ayağa kalktığı, özgürlüğünü ve geleceğini talep ettiği günler olduğunu kaydeden Şener, kalkına kavramına bir yenilik getirdiklerini vurguladı. Şener, Çukurova’nın göç alan ve veren, sosyal açıdan özellikle eğilinmesi, öncelikle ele alınması gereken bir yöre olduğuna inandıkları için ilk kalkınma ajansını Çukurova’da kurduklarını belirtti.

Bakan Şener, Çukurova Kalkınma Ajansının açılışında ise, kalkınma ajansı modeliyle Türkiye’deki kalkınma anlayışının dönüşümünün gerçekleştiğini belirtti. Geleneksel kalkınma anlayışı dışında yeni bir kalkınma anlayışı ve yeni bir bakış açısı getirdiklerini ifade eden Şener, ‘’Devletçi bir kalkınma yerine piyasaya dayalı bir kalkınma geliştiriyoruz’’ dedi.

/ ADANA

07.01.2007

Hacda vefat eden Türk sayısı 71'e ulaştı

Kutsal topraklarda hayatını kaybeden Türk hacı sayısı 71’e ulaştı.

Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, Türk hacılardan H. Hüseyin Aytekin (Öğer Tur), Ömer Özyaman (İstanbul 12. kafile) ve Hacı Gündoğdu (Kayseri 6. kafile) Mekke’de vefat etti. Kutsal topraklarda 24 Kasım 2006 tarihinden bu yana ölen Türk hacı sayısı 71’e ulaştı.

/ MEDİNE

07.01.2007

3 büyükelçi merkeze çekildi

Dışişleri Bakanlığında görev değişikliğini öngören kararlar, Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı.

Atama kararlarına göre, Çek Cumhuriyeti nezdinde Türkiye Büyükelçisi Sabri Cenk Duatepe, Portekiz Cumhuriyeti nezdindeki Türkiye Büyükelçisi Zergün Korutürk ve Suudi Arabistan Krallığı nezdindeki Türkiye Büyükelçisi Uğur Doğan, merkeze atandılar. Dışişleri Bakanlığı Müşaviri Büyükelçi Koray Targay Çek Cumhuriyeti nezdinde Türkiye Büyükelçiliğine, Elçi Genel Müdür Yardımcısı Ömer Kaya Türkmen de Portekiz nezdindeki Türkiye Büyükelçiliğine atandı.

/ ANKARA

07.01.2007

Hakkı Yavuztürk’ü duâlarla uğurladık

Uzun yıllar Risale-i Nur hizmetinde bulunan, Bediüzzaman Said Nursî’yi İstanbul’da ziyaret eden, son şahitlerden Hakkı Yavuztürk, ebedî yolculuğuna uğurlandı.

Bediüzzaman Said Nursî’nin talebesi son şahitlerden Hakkı Yavuztürk, ebedi yolculuğuna uğurlandı. Hizmet arkadaşlarının “mütevazi”, “mülâyim”, “güzel insan” gibi sıfatlarla yad ettiği Yavuztürk, Fatih Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Eyüp Sultan Mezarlığı’na defnedildi. Risâle-i Nur camiası içinde sevilen ve sayılan bir insan olan Hakkı Yavuztürk’ün cenaze namazında Mustafa Sungur, Mehmet Fırıncı, Mehmet Kutlular, ailesi ve çok sayıda Nur talebesi katıldı.

YAVUZTÜRK HAKKINDA KİM NE DEDİ?

Mustafa Sungur

Hakkı Efendi’yi evvelden çok görürdük. Sadık bir arkadaşımızdır. Mübarek insanlardandı. Biz onların hepsine gıbta ediyoruz. Onlara duâ ediyor, himmetlerini bekliyoruz.

Mehmet Fırıncı

Fedakâr bir Nur talebesiydi. İstanbul’da beraber 5-6 arkadaş Risâle-i Nurları teksir makinesiyle çoğalttığımız dönemlerdi. O da kendi hattıyla mumlu kâğıda “Hakikat Nurları”nı yazmış, teksir ediyorduk. Teksir makinasını silmek için bez lâzımdı, bulamamıştık. O, kendi iç gömleğini çıkartarak onunla silmişti makinayı.

Vahdet Yılmaz

Ömrünü iman ve Kur’ân hizmeti için feda etmişti.

Marangoz Şevket Günder

Aşağı yukarı kırk senedir tanışıyoruz. İşyerine de ziyarete gidiyorduk. Derslerde devamlı görüşüyorduk. Çok hizmeti geçen, mütevazi, gayet mülâyim bir insandı. Allah gani gani rahmet etsin. Hizmetinin mükâfatını Cenâb-ı Allah nasib etsin inşallah.

Zeki Yavuztürk

(Kardeşi, Millî Savunma eski Bakanı)

Abim, kimseye zararı olmayan, gayet mütedeyyin, çok inançlı bir insandı. Ömrünü Risâle-i Nur hizmetlerine adamıştı.

Ramazan Demir

Beraber hizmet etmiştik. Allah rahmet eylesin, çok güzel bir insandı.

Hüseyin Kileci

1952’den beri arkadaşımdı. Muhterem, ehli hak bir insandı. Babası Ekrem Amcanın evinde beraber ders yapardık. Şehzade Camii’nde beraber ders yapardık. Mübarek, Allah dostu bir insandı.

Ali Demirel

İstanbul’da iman ve Kur’ân hizmetinin saff-ı evvellerinden, ilklerindendi.

Cavit Akdeniz

Ehli hizmet, müttaki bir ağabeyimizdi. Biz 1976’dan sonra İstanbul’da hep beraber hizmet ettik.

/ İSTANBUL

07.01.2007

Bulgaristan'dan yeni vize yok

Bulgaristan’ın, AB’ye tam üye olması sebebiyle 1 Ocak 2007 tarihi itibariyle sınır kapılarında transit vize itası uygulamasına AB’nin vize müktesebatı gereğince son verdiği ve bu vizeleri dış temsilciliklerinden alma şartı getirdiği bildirildi.

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, “Dolayısıyla bazı çevrelerce ileri sürüldüğü gibi, Bulgaristan’ın vatandaşlarımıza yönelik yeni vize zorunluluğu getirmesi söz konusu değildir” denildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bu bağlamda, Bulgaristan’ın AB’ye tam üye olması sonucunda ortaya çıkan değişiklik, anılan ülke üzerinden Türkiye’ye gelecek veya üçüncü ülkelere gidecek olan vatandaşlarımızın transit vizelerini sınır kapılarında değil, Bulgaristan’ın dış temsilciliklerinden almalarını gerektirmektedir.”

Dışişleri Bakanlığı ayrıca, Bulgaristan ile bu yeni uygulamanın doğurduğu güçlüklerin giderilmesine yönelik çalışma ve temasların sürdüğünü belirtti.

/ ANKARA

07.01.2007

20 bin atama öğretmen açığını kapatmaz

Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, öğretmen açığının 20 bin atamayla kapatılamayacağını belirtti.

Avcı, yaptığı yazılı açıklamada, Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in, Şubat ayında 20 bin öğretmen alınacağına ilişkin açıklamasının, on binlerce öğretmen adayının hayallerini yıktığını ifade etti. Öğretmen sayısının ülke nüfusunun artış oranı karşısında her yıl daha da yetersiz kaldığını anlatan Avcı, yeni atamaların geçen yıl emekli olan, vefat eden, istifa eden ya da kurum değiştiren öğretmen sayısını ancak karşıladığını kaydetti.

Avcı, Türkiye’de 25 kişilik sınıflarda eğitim yapılabilmesi için 170 bin yeni dersliğe, 175 bin öğretmene ihtiyaç bulunduğunu belirtti. Eğitim politikalarının, yetişmiş, nitelikli ve deneyimli eğitim kadrolarını mesleğine küstürerek, emekliliğe teşvik etmeye ve yerine getirilecek eğitim kadrolarını sözleşmeli olarak istihdam etmeye dönük yanlış bir uygulama olduğunu savunan Avcı, “Sözleşmelilik, öğretmenlik meslek sevgisini ve itibarını zedelemiştir’’ dedi.

/ ANKARA

07.01.2007

Çocuklarınıza zaman ayırın

Emniyet Genel Müdürlüğünün internet sitesinde yer alan uyuşturucuyla ilgili yazıda, ailelere “Çocuklarınızın meseleleriyle yakında ilgilenip, onlara yeterli zaman ayırın, şefkat ve merhamet gösterin” tavsiyesinde bulunuldu.

Televizyon kanallarında yayınlanan, ‘’bazı öğrencilerin bir okulun tuvaletinde uyuşturucu kullandığı’’ iddialarına konu olan görüntüler, gençlerin bu kötü alışkanlıktan korunmasının önemini bir kez daha gündeme getirdi.

Emniyet Genel Müdürlüğünün internet sitesindeki uyuşturucuyla ilgili yazıda, ailelere ve gençlere tavsiyelerde bulunuluyor.

Yazıda, alkol ve uyuşturucu kullanımının yaygın olduğu ortamlarda ahlâkî değerlerin geçersiz olduğu belirtilerek, ahlâkın geçersiz olduğu ortamlarda bütün değer hükümlerinin tersine döndüğü, maddi ve manevî dengelerin bozulduğu, sorumlulukların yitirildiğine dikkat çekildi.

Yazıda, uyuşturucuyla ilgili ailelerin de dikkat etmesi gereken hususlar olduğu bildirildi. Çocukları ve gençleri uyuşturucu kullanımına karşı korumanın ailelerin en büyük görevi olduğu belirtilen yazıda, ‘’Bu görevi yapmak, topluma ve geleceğinize karşı sorumluluklarınızı yerine getirmeniz demektir’’ denildi.

Gençlerin bu ortama düşmemesi için, kimlerle arkadaşlık yaptıklarının ve harçlıklarını nerede kullandıklarının yakından izlenmesi gerektiği kaydeden Emniyet Genel Müdürlüğü, anne-babalara da şu önerilerde bulunuldu:

Çocuklarınızın meseleleriyle yakında ilgilenip, onlara yeterli zaman ayırın, şefkat ve merhamet gösterin.

Çocuklarınızı sigara ve alkolden uzak tutun, onları ikram vasıtası olarak kullanmayın.

Çocuklarınıza ahlâk bakımından iyi örnek olun.

Çocuğunuzun kişilik kazanmasına yardımcı olup, onların kendilerine güvenini sağlayın.

Kuvvetli iradeye sahip olmaları için rehber olun. Sizin istediğiniz konularda başarılı olamayabileceklerini düşünerek, başarılı olabilecekleri alanı bulmalarına yardımcı olun.

Çocuklarınızın baba şefkatiyle otoritesini benliklerinde aynı oranda hissetmelerini sağlayacak özen ve dikkati gösterin.

Çocuklarınıza iyi bir terbiye verin. Onları, millî ve manevî konularda aydınlatın.

Çocuklarınızı uyuşturucu batağına yuvarlanmalarına vesile olabilecek kötü örneklerin ve özendiricilerin yuvalandığı birahane, meyhane, diskotek, kahvehane gibi yerlerden uzak tutun.

Uyuşturucuya götüren sebeplerin başında gelen alkolden uzak durmalarını ve bu kötü alışkanlığa düşmemelerini sağlayın.

Bütün uğraşlarınıza rağmen uyuşturucunun pençesine düşen çocuklarınızın kurtulmalarına destek olun, gerekli tedavilerinin yapılması hususunda yardımcı olun.

/ ANKARA

07.01.2007

Cezaevinde kavga

Çorum’un Sungurlu ilçesi Kapalı Cezaevinde tutuklu ve hükümlüler arasında kavga çıktı, olaylarda 6 mahkum hafif şekilde yaralandı.

Alınan bilgiye göre, Sungurlu K Tipi Kapalı Cezaevinde 22 kişinin bulunduğu 4. koğuşta tutuklu ve hükümlüler arasında üstünlük sağlamak amacıyla kavga çıktı. Kavgada koğuşta kalan 6 mahkûm yaralandı. Kavga esnasında koğuşta bulunan tutuklu ve hükümlüler tarafından kapı, pencerelerin yanı sıra aydınlatma lambalarının kırıldığı tesbit edildi.

/ SUNGURLU

07.01.2007

“Dijital Sağlık Kartı” zaman kaybını önledi

Kocaeli Gölcük Devlet Hastahanesinde “Dijital Sağlık Kartı’’ uygulamasına başlandığı bildirildi. Gölcük Devlet Hastahanesi Başhekimi Resul Patan, yaptığı açıklamada, sağlık hizmetlerinde bir çok bürokratik işlemi azaltacak Dijital Sağlık Kartı uygulamasına geçtiklerini söyledi.

Patan, sistemin sağlıklı yürüyebilmesi için hastanedeki bütün polikliniklerde görev yapan doktorların odalarına altyapı olarak bilgisayar ve yazıcı yerleştirildiğini belirtti. Bir hafta önce yürürlüğe giren sistemden şu anda bir kereye mahsus 3.5 YTL ödeyerek Dijital Sağlık Kartı satın alan 2 bin 500 kişinin yararlandığını bildiren Patan, şunları kaydetti: “Sağlık karneleri ile Bağ-Kur karnelerindeki bilgiler sağlık kartına işleniyor. Sistem, sağlık hizmetlerinden yararlanırken boşa geçen zaman kaybını en aza indirgiyor.’’

/ KOCAELİ

07.01.2007

Kalp hastalarına kırmızı et uyarısı

Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, Kurban Bayramı dolayısıyla kırmızı et tüketiminde önemli artış olduğuna dikkat çekerek, özellikle kroner kalp hastası ve yüksek tansiyonu olanların dikkatli olması gerektiğini belirtti.

"Kurban Bayramı kırmızı et tüketiminin çok olacağı günler demektir" diyen Dr. Dinççağ, "Özellikle kroner kalp hastası 40 yaşın üzerinde, az hareket eden, yüksek tansiyonlu erkeklerin kalp krizi açısından dikkat etmeleri gerekir. İç yağı ve fazla yağlı kırmızı et tüketimi kroner kalp hastalıkları yönünden zararlıdır. Kroner kalp hastalıklarından ölüm, dünyada birinci sıradadır. Kroner kalp hastalıkları önlenebilir hastalıklardandır. Bu bakımdan dünyada bu hastalıklardan korunmak için eğitim programları hazırlanmakta ve halk eğitilmektedir. Özellikle tereyağı kullanımı, iç yağ tüketimi ve fazla miktarda yağlı kırmızı et kroner kalp hastalığına yol açar" diye konuştu.

Yağlı kırmızı etin kızartılarak yenilmemesi gerektiğini ifade eden Dr. Dinççağ, "Tuz tüketimi kısıtlanmalıdır. İç yağı kullanılmamalıdır. Yüksek tansiyon hastaları bu yasaklara uymalı, sıklıkla kolesterol, LDL kolesterol, trigiliserid ölçümlerini yaptırmalıdır. Egzersiz programı uygulanmalı ve haftada en az 2-3 gün, 40 dakika yürüyüş veya tenis oynamak, yüzme veya bisiklete binme gibi egzersiz uygulanmalıdır. Kalori kısıtlaması yapılmalı, kilo alınmamalıdır. Ailede şeker hastalığı öyküsü varsa tokluk kan şekeri bakılarak gizli şeker hastalığı araştırılmalıdır. Kurban Bayramı, ağız tadına sağlığın feda edilmediği günler olmalıdır" şeklinde konuştu.

/ SAMSUN

07.01.2007

Sağlıksız diyet saçları döküyor

Kayseri Erciyes Üniversitesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Ümit Uşal, bilinçsiz ve sağlıksız diyetlerle sigara içen kadınlarda saç dökülmelerinin daha fazla olduğunu açıkladı. Aynı zamanda sigaranın ciltlerde de kırışıklıklara sebep olduğunu belirtti.

Kilo vermek için sağlıksız diyet yapanlar da saç dökülmelerinin fazla olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ümit Uşal, saçın hayat boyunca çeşitli dönemlerde döküldüğünü böylece kendisini yenilediğini söyledi.

Sağlıklı saçları dönem dönem döküldüğünü ve hatta kadınların tutamlarla saçlarının ellerinde kaldığına ifade eden Uşal, şu bilgileri verdi: "Bazı dönemlerde saçlarımızın dökülmesi gayet normaldir. Çünkü bu dökülme ile saçlar kendisini yenilemektedir. Ama, insanlarda özellikle kadınlarda troid ve böbrek üstü bezler çalışmadığı dönemlerde saçlar dökülür. Bu dökülme normal değildir. En kısa zamanda uzman bir hekime başvurmak gerekir. Gebeliğin ilk aylarında, doğum sonrası 3 aylık dönemde ve mevsimlerin değiştiği dönemlerde saç dökülmesi normaldir. Ancak hamile kalmamış, menopoz olmamış kadınlarda saç dökülmesi olursa en kısa zamanda uzman hekime başvurmaları gerekir. Yine kadınlarda saçların mat gözükmesi kansızlık ya da vücutta demir eksikliğine bağlıdır. Kilo vermek için diyet uygulayan kadınlarda, diyet yapıyorum diyerek kendilerini aç bırakmaları ya da değişik yöntemler uygulaması hem saç dökülmesine hem de cilt güzelliğini bozar. Örneğin diyet yapıyorum diyerek gününü soğan çorbası ile geçirenler var. Bu tamamen yanlıştır. Böyle bir diyet vücut sağılığını da tamamen bozabilir."

Kozmetik ürünler sakıncalı

Kozmetik ürünlerinin bilinçsiz ve rastgele kullanılmasının insan sağılığını tehdit ettiğini ifade eden Prof. Dr. Uşal, sigara içen bayanların cilt bakımı yaptırdıklarında sigarayı bırakmaları gerektiğini belirterek cilt bakımı ile ilgili dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı; "Sigara kullanan kadınlarda yüz kırışıklıkları çok fazladır. Bununla beraber çalışan kadınların boyun kısımlarında ise kırışıklık meydana gelebileceği için boyun kısımları için krem kullanabilirler. Bununla beraber sürekli araç kullanan bayanların da güneş gözlüğü kullanması gerekir. Çünkü araç kullanan bayanların göz kenarlarında kırışıklıklar daha çabuk ortaya çıkar."

Uşal, bayanların ya da erkeklerin kuru beyaz kepeklerden şikâyetçi olmaları durumunda bunun sebebinin stres olduğunu sözlerine ekledi.

/ KAYSERİ

07.01.2007

Bütün haberler