Kırıkkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Şenol Kantarcı, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin nükleer çalışmaları nedeniyle İran hakkında alması ihtimal dahilinde olan ağır kararlar konusunda Türkiye’nin hazırlıklı olması gerektiğini belirtti.
Yrd. Doç. Dr. Kantarcı, yaptığı açıklamada, BM Güvenlik Konseyinin 2006 yılında uzun süre tartışılan İran’ın nükleer çalışmalarını engellemeye yönelik alınan 1737 sayılı ambargo kararının kapsamı ve etki gücü zayıf olmasına rağmen İran yönetiminin sert tepkisine neden olduğunu hatırlattı. 2007 Mart ayından sonra İran ile ilgili alınması ihtimal dahilinde görülen daha ağır kararları konusunda Türkiye’nin hazırlıklı olması ve buna göre politikalar üretmesinin kaçınıyılaz olduğunu söyleyen Kantarcı, gelecekte İran’a yönelik ekonomik veya ticari yaptırım yönündeki kararın alınacak olması ihtimalinin en fazla Türkiye’yi etkileyeceğine dikkat çekti. ‘’İran’ın Güvenlik Konseyi kararından hemen sonra, Türkiye’ye doğal gaz vermeyi kesmesi operasyonu Türk karar alıcıları tarafından dikkatlice okunmalıdır’’ diye konuşan Kantarcı, şöyle devam etti:
‘’Dünyanın üçüncü büyük petrol rezervlerine sahip, OPEC’in ikinci büyük üreticisi konumuyla dünya petrol fiyatını belirleyebilen ender ülkelerden birisi olan İran, yıllık yaklaşık 34 milyar dolarlık petrol ihracatı yapmaktadır. İran ayrıca, 812 trilyon metre küplük doğal gaz rezervleriyle, Rusya’dan sonra doğal gaz açısından da dünya ikinciliğini elinde bulundurmaktadır. doğal gaz rezervleri ile dünya ikinciliğini elinde bulunduran bir ülkenin kendi iç ihtiyacını gerekçe olarak gösterip Türkiye ile yapmış olduğu anlaşmaya rağmen doğal gazı kesmesi pek mantıklı görünmemekle birlikte nezaket kuralları çerçevesinde bir uyarı niteliği taşıdığı izlenimi uyandırmaktadır.’’
Türkiye’nin sadece doğal gaz konusunda değil İran’la yürüttüğü ekonomik ve ticari ilişkilerin de göz önünde tutulması gerektiğini kaydeden Kantarcı, Türkiye’nin kendi çıkarlarının ön planda olduğu politikalar üzerinde yoğunlaşması gerektiğini söyledi.
|