Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 06 Ocak 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Emniyet: Uyuşturucu rakamları abartılıyor

Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, basında çıkan uyuşturucu haberlerinde rakamların abartıldığını söyledi. Polis bölgesinde yapılan çalışmalarda, 2005 yılında uyuşturucu suçundan işlem gören toplam sanık sayısının 11 bin 979 iken, 2006’da bu rakamın 17 bin 80 olduğunun görüldüğünü belirten İsmail Çalışkan, bu sayının tamamının kullanım ya da bağımlılıktan dolayı değil, kaçakçılık ve bulundurma fiilleri dahil tüm uyuşturucu suçlarını kapsadığını ifade etti.

Haftalık bilgilendirme toplantısında konuşan Çalışkan, bunlardan yerleşim yerlerinde meydana gelen trafik kazalarında 32 kişinin, yerleşim merkezleri dışındaki kazalarda ise 29 kişinin hayatını kaybettiğini, 476 kişinin yaralandığını bildirdi.

Sınırda bayramlaşma konusunda da bilgi veren Çalışkan, Türkiye ve Suriye sınırında bulunan illerden toplam 54 bin 798 vatandaşın Suriye’ye geçerek, akrabalarıyla buluştuğunu kaydetti. Çalışkan, Suriye’den ise Kamışlı bölgesinden 5 bin 340 Suriye vatandaşının Türkiye’ye giriş yaptığını bildirdi.

Uyuşturucu ile mücadelede emniyet teşkilatının tüm imkanlarını kullanarak mücadele ettiğini kaydeden Çalışkan, sokak satıcılarına yönelik olarak 2005 yılı içerisinde 448 kişinin yakalanarak ve ceza evine gönderildiğini, 2006 yılında ise bu sayının 2 bin 969’a ulaştığını kaydetti. Polis bölgesinde yapılan çalışmalarda 2005 yılında uyuşturucu suçundan işlem gören toplam sanık sayısının 11 bin 979, 2006 da bu rakamım 17 bin 080 olduğunun görüldüğünü belirten Çalışkan, bu sayının tamamının kullanım ya da bağımlılıktan dolayı değil, kaçakçılık ve bulundurma fiilleri dahil tüm uyuşturucu suçlarını kapsadığını ifade etti. Olaya bu boyuttan bakıldığında, sanıldığı gibi ‘’milyon’’ rakamlarıyla ifade edilen bağımlı sayısından söz edilemeyeceğini vurgulayan Çalışkan, kullanım suçunu içeren rakamların bundan da daha düşük olacağını ve 3-5 bin arasında olabileceğini kaydetti.

/ ANKARA

06.01.2007


 

Gençlik korumasız

Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, son zamanlarda zararlı alışkanlıkların kullanımının çok ciddî boyutlara ulaştığını, televizyon ve internet yayınları başta olmak üzere gençlerin olumsuz yönde özendirildiğini ve gençlerin uyuşturucuya ilgi göstermelerini kültürel yozlaşmaya bağlı olarak değerlendirmek gerektiğini ifade etti.

Ankara’da bir okulun tuvaletinde öğrencilerin yaptığı uyuşturucu partisinin görüntülerinin yankıları sürüyor. Okullarda sigara içme yaşının 9, Alkol kullanma yaşının 10, uyuşturucu kullanma yaşının ise 11’e indiğini söyleyen Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, son zamanlarda zararlı alışkanlıkların kullanımının çok ciddî boyutlara ulaştığını, televizyon ve internet yayınları başta olmak üzere gençlerin olumsuz yönde özendirildiğini ve gençlerin uyuşturucuya ilgi göstermelerini kültürel yozlaşmaya bağlı olarak değerlendirmek gerektiğini ifade etti.

EN BÜYÜK GÖREV AİLELERE DÜŞÜYOR

Bu konuda en büyük görevin anne ve babalara düştüğünü belirten Avcı “Çocuklarımızı uyuşturucuya karşı önlemede en önemli kurum ailedir. Aileler evde sevgi ortamı oluşturmalı, çocuklarıyla yakından ilgilenmeli, onları zararlı alışkanlıklar hakkında bilgilendirmeli ve sorunlarını arkadaşça paylaşmalıdır. Çocuklarının arkadaşlarına ve çevresine dikkat etmelidirler. Okuldaki öğretmenleriyle sık sık görüşmeli ve veli toplantılarına katılmalı, okul geliş gidiş saatlerini bilmeli ve kontrol etmelidirler. Özellikle sorunlu çocuğa sahip anne babalar okul aile birliğinde aktif görevler almalılar. Çocuk ailede mutlu ve huzurlu olduğu takdirde ailedeki bu güven ortamı okulda da devam eder” diye konuştu.

Avcı, Türkiye genelinde madde kullanımındaki verilerin pek sağlıklı olmamakla birlikte tahmin edilenin çok üzerinde olduğunu vurguladı.

Başta Millî Eğitim Bakanlığı, TRT ve Diyanet olmak üzere tüm resmî ve sivil kuruluşların bu tür alışkanlıklar edinmiş olan çocukları, gençleri korumak ve kurtarmak amacıyla, yardım isteyenlere de yardım eli uzatılmasını isteyen Gürkan Avcı, sendika olarak uyuşturucu ile ilgili afiş yarışması başlattıklarını bildirdi. Avcı, “Afişlerin yanı sıra birtakım kitapçıklar hazırlayarak çocuklarımıza ulaştırmak ve uyuşturucu hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak için çalışıyoruz. Konuyla ilgili başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere devletin kurum ve kuruluşlarından destek isteyeceğiz. Sadece bizim çalışmalarımızla bu sorunu ortadan kaldıramayız. Sendika olarak işin sivil toplum ayağını oluşturuyoruz” dedi.

Recep GÖREN / ANKARA

06.01.2007


 

Milletin iradesine kabadayılık olmaz

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili Nevzat Pakdil, ‘’milletin iradesine karşı kabadayılık olmaz’’ dedi.

Pakdil, AKP Ekinözü ilçe teşkilâtını ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere her konuda milletin iradesine saygı gösterilmesi gerektiğine dikkati çekti. Cumhurbaşkanlığı konusunda zamansız tartışmalar yapıldığını dile getiren Pakdil, Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce yapılacak çok iş olduğuna dikkat çekti. Pakdil, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’Milletin iradesine saygılı olunması gerekir. Türkiye’de yapılacak birçok iş varken, zamanı dahi gelmeden Cumhurbaşkanlığı tartışması yapılıyor. Vakti geldiğinde bu halkın temsilcileri, üzerine düşen görevi en güzel şekilde yerine getirecektir. Sizlere soruyorum? Toplumun bugün Cumhurbaşkanlığı derdi var mı? Böyle bir sorunu halk yaşıyor mu? Biz, milletin sağduyusuna güveniyoruz. Esas olan milletin kendisidir, millet iradesine rıza göstermek gerekir. Kimsenin millet iradesine karşı kabadayılık yapmaya hakkı yok.’’

Türkiye ekonomisinin de çok iyi bir noktaya geldiğine işaret eden Pakdil, ekonomik alanda, Türkiye’nin başarılı bir konuma geldiğinin görüldüğünü belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

‘’Rahmetli Turgut Özal, hükümeti devraldığında Türkiye’nin yıllık ihracatı 3 milyar dolardı. Şimdi ise 85 milyar doları aştı. Almanya’ya dahi sanayi ürünü ihraç eder konuma geldik. İstihdam konusunda da nitelikli iş gücüne çok ihtiyaç var. İş gücü kalitemizin yükseltilmesi gerekir. Bu konuda, her birey üzerine düşeni yapmalı, yeteneğinin olduğu alanda becerisini artırmalıdır.’’

/ KAHRAMANMARAŞ

06.01.2007


 

Irak’taki ateş bizi de etkiliyor

AKP Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu, Saddam Hüseyin’in yargılanmasının ne kadar adil olup olmadığına tarihin karar vereceğini söyledi.

Göksu, idam sonrası Irak’ta mezhepler arası çatışmaların artmasından korkulduğunu belirterek “Saddam Hüseyin’in bayram günü idam edilmesi çok yanlış. İnfazın intikam duyguları içerisinde yapılması hiç hoş karşılanmadı. Dileriz bu idam olayı Irak’ta kin ve nefret tohumlarını artırmaz. Kan, kanla temizlenmiyor” dedi.

Irak’ın düzelmesi için önce kendi içinde birlikteliği sağlaması gerektiğini anlatan Göksu, şöyle konuştu: “Etnik çatışmaların bitmesi lazım. Ölenler Kürt olsun, Şii olsun veya Sünni olsun hepsi Müslümanlardır. Aynı kültürü paylaşan insanların dışarıdan gelen nifak tohumlarının tuzağına düşmemeleri gerekir. Irak’ta Türkmenlere baskı olmaması için Dışişleri Bakanlığı olan bitenleri sürekli takip ediyor. Irak’ta yanan ateş ister istemez bizi de etkiliyor. Biz onlarla aynı coğrafyayı paylaşıyoruz. Ateşin içinde olmaları bizi etkiliyor, düşündürüyor.”

/ ADIYAMAN

06.01.2007


 

Taşar’a son görev

Afyonkarahisar’da geçirdiği trafik kazasında vefat eden eski bakan Mustafa Taşar için TBMM’de tören düzenlendi.

Taşar’ın Burdur’da vatani görevini yapan oğlu Emre Taşar’ın taziyeleri kabul ettiği tören, çok sayıda eski ve yeni siyasetçi ile DSP-ANAP-MHP koalisyon hükümetinin bakanlarını ve milletvekillerini bir araya getirdi.

Taşar’ın naaşı öğle vakti, Kocatepe Camiin’de kılınan cenaze namazının ardından Cebeci Asri Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Taşar’ın vefat ettiği kazada, eşi Gülderen Taşar, kızı Gonca Taşar ve yeğeni Efe Taşar ise yaralanmıştı.

/ ANKARA

06.01.2007


 

Trafikte kar engeli

Akdeniz Bölgesinin iç kesimlerinde önceki gece yağan kar, şehirlerarası yollarda zaman zaman trafiğin aksamasına sebep oldu.

Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü Yol Bakım Başmühendisi Gençağa Karakaş, önceki gece başlayan ve sabah saatlerinde sona eren kar yağışı yüzünden, Antalya-Burdur karayolunun Çeltikçi rampalarında zincir takmayan araçların kayarak, trafiği engellediklerini söyledi. Diğer bazı yollarda da araçların kayması sebebiyle tıkanmalar oluştuğunu belirten Karakaş, sözkonusu bölgelerde hazır bekleyen Karayolları ekiplerinin sürekli çalışarak, yolu trafiğe açtıklarını kaydetti. Karakaş, bayram tatillerini hafta sonuna kadar uzatanların dönüş yolunda dikkatli olmaları, seyir hızlarını azaltmaları, takip mesafelerini artırmaları uyarısında bulundu.

/ ANTALYA

06.01.2007


 

“Güvenli yol”lar yetersiz

Türkiye Trafik Güvenliği Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Bulgun, Türkiye’de 65 bin kilometrelik kara yolunun sadece 4 bin kilometresinin güvenli yol olduğunu bildirdi.

Eski bakanlardan Mustafa Taşar’ın aracının, Afyonkarahisar’da buzlanma oluşan yolda viraja hızlı girmesi sonucu şarampole düştüğünü hatırlatan Bulgun, “CHP Konya milletvekili Nezir Büyükcengiz ve CHP Konya İl Sekreteri Ali Alp’in içinde bulunduğu araç da yolda bırakılan mıcır yüzünden takla attı. Türkiye’de trafik kazaları sürücü kusurları ve standartlara uymayan kara yollarından kaynaklanmaktadır” dedi.

Karayolları yetkililerinin raporlarında, kazalarda yüzde 90 sürücünün kusurlu gösterildiğine dikkat çeken Bulgun, “Sürücülerimiz zaten standartlara uymayan kara yollarımızda yol ve hava durumuna göre hareket etmiyorlar. Yağışlı, buzlu, sisli yolda, normal hava koşullarındaki gibi 90 kilometre süratle gidilmez. Gidilirse, sonuç kazalar ve insan ölümleri olur. Dünyanın hiçbir ülkesinde de kara yoluna mıcır döküp arabaların ezmesi beklenmez. Yolda mıcır bırakılması, temizlenmemesi kazaya en büyük davetiyedir” şeklinde konuştu.

Kara yollarında 486 yerde “kara nokta” tesbit edildiğini, bir rapor ile bunun Karayolları Genel Müdürlüğü’ne bildirildiğini ve 188’inin “acilen düzeltilmesinin istendiğini” söyleyen Bulgun, aradan 4-5 yıl geçmesine rağmen “kara noktalarda” bir iyileştirme çalışması yapılmadığını iddia etti.

/ İZMİR

06.01.2007


 

Talat: Genelkurmayla sorunumuz yok

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, KKTC’deki Lokmacı Üst Geçidinin kaldırılmasıyla ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığı ile aralarında bir sorunun bulunmadığını söyledi.

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile Dışişleri Bakanlığında bir araya gelen Talat, iki saat süren görüşmenin ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. “Kıbrıs Türk tarafı olarak politikamızda herhangi bir değişiklik yapmış değiliz” diyen Talat, Kıbrıs sorununun bütünlüklü çözümünün BM zemininde gerçekleşmesi politikasını sürdürdüklerini kaydetti. Talat, AB’nin Kıbrıs Rum tarafını sorunun çözümüne teşvik etmesi dışında doğrudan doğruya Kıbrıs sorununun çözümünde bir rol oynayamayacağı politikalarının da devam ettiğini ifade etti. Bundan sonraki dönemde de Kıbrıs Türk tarafının ve Türkiye’nin Kıbrıs sorununun BM çerçevesinde bütünlüklü çözümünü desteklemeye ve kendi üzerine düşeni yapmaya devam edeceğini belirten Talat, yaptığı görüşmelerin de bu çerçevede olduğunu ve “çok yararlı” geçtiğini yineledi.

Görüşmelerinde, Lokmacı’daki üst geçidin kaldırılmasının ele alınıp alınmadığı ve Genelkurmay Başkanlığı ile aralarında bu konuda bir sorunun bulunup bulunmadığının sorulması üzerine Talat, “Hayır bu konuyu görüşmedik. Bu konu değildi, gündem maddemiz” dedi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a nezaket ziyaretinde bulunarak, genel bir görüşme yaptığını belirten Talat, esas siyasi değerlendirmenin Dışişleri Bakanlığında yapıldığını kaydetti. Talat, “Böyle bir sorun yok aramızda” diye konuştu.

Talat’ı bakanlık kapısında karşılayan Gül, görüşmenin ardından KKTC Cumhurbaşkanı Talat’ı yine kapıya kadar uğurladı.

/ ANKARA

06.01.2007


 

F tipi cezaevlerini protesto eylemi

Bazı sivil toplum kuruluşları, F tipi cezaevlerindeki uygulamaların sona erdirilmesi talebiyle eylem düzenledi.

DİSK Ankara Bölge Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu, TMMOB il Koordinasyon Kurulu, Ankara Tabip Odası, Çağdaş Hukukçular Derneği ve Aydın Sanatçı Girişiminin temsilcileri, Adalet Bakanlığı Ek Binası önünde toplandı.

DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, F tipi cezaevlerindeki uygulamaların yol açtığı sorunların artık görmezden gelinemeyeceğini ifade etti.

F tipi cezaevlerindeki uygulamalar nedeniyle tutuklu ve hükümlülerin yaşam haklarının ihlal edildiğini ileri süren Görgün, iktidarı sorunu ötelemek yerine ihlalleri sona erdirecek tedbirler almaya çağırdı.

Cezaevlerindeki sorunlar nedeniyle başlatılan ölüm oruçlarına da değinen Görgün, sorunun çözümü için diyalog sürecinin başlatılması ve bu yolla ölümlerin önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.

/ ANKARA

06.01.2007


 

Başoğlu: Demokrasiye sahip çıkmak vatandaşlık görevi

Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, bugün bile bazı çevrelerin askerî yönetimleri özledikleri göz önüne alındığında, demokrasiye her kesimin gereği gibi sahip çıkmasının kaçınılmaz bir vatandaşlık görevi olduğunu belirtti.

Mustafa Başoğlu, Batı Çalışma Grubu’nun kurucularından Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın, “28 Şubat sürecinde, seçimle iş başına gelemeyeceğini bilen siviller bize bilgi ve belge desteği verdi” açıklamalarını değerlendirrken “Sayın Çetin’in bu açıklamaları, bazı sivillerin demokrasiden ne anladıklarını açıkça göstermektedir” dedi. Seçimle iş başına gelme umudu olmayan bazı sivillerin askere yanlış bilgi vererek, yönetime el koydurduğu ve bu sayede devlet kademelerinde görev aldıklarının, bu açıklama ile bir kere daha teyit edildiğini söyleyen Başoğlu, şöyle konuştu:

“Bir ülkede siviller demokrasiye sahip çıkmaz, korumak için kararlılık göstermezse, sorumluluğu sadece askere yükleyerek işin içinden çıkmak mümkün değildir. Bugün bile bazı çevrelerin askerî yönetimleri özledikleri göz önüne alındığında, demokrasiye her kesimin gereği gibi sahip çıkmasının kaçınılmaz bir vatandaşlık görevi olduğu karşımıza çıkmaktadır. Umuyorum bazı siviller paşanın sözlerinden gerekli dersi çıkarabilirler. Unutulmamalıdır ki, milletimiz her şeye rağmen demokrasiyi yaşatmaya ve güçlendirmeye kararlıdır.”

Fatih KARAGÖZ / ANKARA

06.01.2007


 

Almanya’dan 48 bin Türk hacı

Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) Vakfı Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen, Almanya'dan hac vazifesini yerine getirmek üzere 48 bin hacının kutsal topraklara ziyarette bulunduğunu belirtti.

Şen, “Türkiye´nin 102 bin olan kontenjanı ile karşılaştırıldığında küçümsenemeyecek bir seviyeye ulaşan bu rakam önem arzediyor. Görülüyor ki, Almanya'daki Müslümanlar dinî vazifelerini yaşadıkları ülkelerde yerine getiriyorlar” dedi. Sözkonusu rakamın, son yedi yıldır gerçekleştirilen anketlerin sonuçları ile birlikte okunduğunda, göçmenlerin yaşamlarını sürdürmek istedikleri ülkelerde dini değerleri ile birlikte varolmak istediklerinin görüldüğünü ifade eden Şen, “Endüstri toplumunun değerlerine ve anayasaya saygılı bu yaklaşımın artık anlaşılarak kurumsal tanınma yoluna gidilmesi gereklidir” diye konuştu.

/ ANKARA

06.01.2007


 

“Çok dilli hizmet”e jet müfettiş

Diyarbakır Sur Belediyesi Meclisi’nce “Çok Dilli Belediyecilik Hizmetleri” kararının onaylanmasından iki saat sonra İçişleri Bakanlığı tarafından Diyarbakır’a müfettiş gönderildi.

Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş’ın kaleme alarak Avrupa Sosyal Forumu’na sunduğu “Çok Dilli Belediyecilik Işığında Yerel Yönetimler” adlı bilimsel makalesinden yola çıkılarak başlatılan “Çok Dilli Belediyecilik Hizmetleri”, Sur Belediyesi Meclisi’nin kararıyla resmiyet kazandı. Belediye Başkanı Demirbaş, yaptıkları anket araştırmasının sonuçları doğrultusunda çok dilli belediyecilik ilkesi çerçevesinde çalışmalarını daha iyi yapabilecekleri sonucuna vardıklarını ifade ederek, belediye meclisi olarak bu yönde karar aldıklarını açıklamıştı.

Önceki gün basına sunulan açıklamada, Sur Belediye’sinde daha önce zaten Türkçe ve Kürtçe kullanıldığı, personelin daha iyi hizmet vermesi için Kürtçe, Türkçe, İngilizce ve eğitimci bulunabildiği takdirde Ermenice ile Süryanice kurslar verileceği belirtilmişti. Sur Belediyesi Meclisi’nin aldığı bu “Çok Dilli Belediyecilik Hizmetleri” kararının hemen ardından İçişleri Bakanlığı’nca inceleme başlatıldı. Bakanlığın, belediyenin basın açıklamasından iki saat sonra konuyla ilgili mülkiye başmüfettişi görevlendirmesi dikkat çekti.

/ DİYARBAKIR

06.01.2007


 

Giresun’da 7 bin 690 kişi çığ tehdidi altında

Giresun’un 6 ilçesinde 23 köy ve mahallerde yaşayan toplam 7 bin 690 kişinin çığ tehdidi altında olduğu bildirildi.

Giresun Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü tarafından ilde çığ tehdidi altında bulunan bölgeleri tesbit etmek amacıyla bir rapor hazırlandı. Rapora göre, Alucra, Bulancak, Çamoluk, Çanakçı, Keşap ve Tirebolu ilçelerine bağlı 23 köyün çığ tehdidi altında bulunduğu belirtildi. Raporda, 23 köyde 2 bin 14 hanede yaşamlarını sürdüren toplam 7 bin 690 kişinin çığ tehdidine maruz olduğu vurgulanırken, bahsedilen bölgelerde en riskli dönemlerin ise Aralık, Ocak ve Şubat ayları olduğu ifade edildi.

/ GİRESUN

06.01.2007


 

İran’a ambargo gaz akışını durdurur

Kırıkkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Şenol Kantarcı, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin nükleer çalışmaları nedeniyle İran hakkında alması ihtimal dahilinde olan ağır kararlar konusunda Türkiye’nin hazırlıklı olması gerektiğini belirtti.

Yrd. Doç. Dr. Kantarcı, yaptığı açıklamada, BM Güvenlik Konseyinin 2006 yılında uzun süre tartışılan İran’ın nükleer çalışmalarını engellemeye yönelik alınan 1737 sayılı ambargo kararının kapsamı ve etki gücü zayıf olmasına rağmen İran yönetiminin sert tepkisine neden olduğunu hatırlattı. 2007 Mart ayından sonra İran ile ilgili alınması ihtimal dahilinde görülen daha ağır kararları konusunda Türkiye’nin hazırlıklı olması ve buna göre politikalar üretmesinin kaçınıyılaz olduğunu söyleyen Kantarcı, gelecekte İran’a yönelik ekonomik veya ticari yaptırım yönündeki kararın alınacak olması ihtimalinin en fazla Türkiye’yi etkileyeceğine dikkat çekti. ‘’İran’ın Güvenlik Konseyi kararından hemen sonra, Türkiye’ye doğal gaz vermeyi kesmesi operasyonu Türk karar alıcıları tarafından dikkatlice okunmalıdır’’ diye konuşan Kantarcı, şöyle devam etti:

‘’Dünyanın üçüncü büyük petrol rezervlerine sahip, OPEC’in ikinci büyük üreticisi konumuyla dünya petrol fiyatını belirleyebilen ender ülkelerden birisi olan İran, yıllık yaklaşık 34 milyar dolarlık petrol ihracatı yapmaktadır. İran ayrıca, 812 trilyon metre küplük doğal gaz rezervleriyle, Rusya’dan sonra doğal gaz açısından da dünya ikinciliğini elinde bulundurmaktadır. doğal gaz rezervleri ile dünya ikinciliğini elinde bulunduran bir ülkenin kendi iç ihtiyacını gerekçe olarak gösterip Türkiye ile yapmış olduğu anlaşmaya rağmen doğal gazı kesmesi pek mantıklı görünmemekle birlikte nezaket kuralları çerçevesinde bir uyarı niteliği taşıdığı izlenimi uyandırmaktadır.’’

Türkiye’nin sadece doğal gaz konusunda değil İran’la yürüttüğü ekonomik ve ticari ilişkilerin de göz önünde tutulması gerektiğini kaydeden Kantarcı, Türkiye’nin kendi çıkarlarının ön planda olduğu politikalar üzerinde yoğunlaşması gerektiğini söyledi.

/ ERZURUM

06.01.2007


 

Eğitimde yol haritası 5 t

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, “Eğitim sisteminde yol haritamız 5 t: tesbit, teşhis, tedavi, takip ve tekmil” dedi.

Bazı okul açılışları için Kırşehir’e gelen Bakan Çelik, 2 yıldır eğitim sisteminin sorunlarını yerinde inceleyebilmek için Türkiye’yi il il dolaştıklarını belirti. “Kırşehir eğitim alanında sorunları en az olan illerimizden biri” diyen Çelik, “OKS ve ÖSS’de elde edilen sonuçlar da bunu gösteriyor. Burada, il genelinde eğitim sisteminin net bir fotoğrafını çekeceğiz. Daha sonra düzenlediğimiz geniş bir toplantıda bu fotoğrafı masaya yatırıp, yapılması gerekenleri belirleyeceğiz ve çözüm yollarını araştıracağız” dedi.

Yeni kurulan üniversitelere ayrılan ödeneklerin yetersizliğinin dile getirildiğini hatırlatan Çelik, “Üniversitelerin sağlıklı şekilde büyüyebilmeleri ve kaynakların rasyonel biçimde kullanılması için Millî Eğitim Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı temsilcilerinden oluşan komisyonlar kurduk. Komisyonun yapacağı çalışmalar doğrultusunda gerektiğinde Maliye Bakanlığı ek bütçesinden veya Devlet Planlama Teşkilatının yatırımları hızlandırma bütçesinden ödenekler aktarılacak” diye konuştu.

Hükümet olarak eğitime büyük önem verdiklerini hatırlatarak, eğitime katkı sağlayan hayırseverlere teşekkür eden Çelik, “İstiklalimizi silâhlı ordular, istikbalimizi kalemli ordular temin edecek. Bunun için eğitimi seferberlik olarak ele alıyoruz” dedi.

/ KIRŞEHİR

06.01.2007


 

Üniversite hastahaneleri devletten 82 milyon YTL alacaklı

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, üniversite hastahanelerinin, devletten 82 milyon 737 bin YTL alacağı bulunduğunu bildirdi.

Unakıtan, DYP Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan’ın, ‘’Bugün itibariyle üniversite hastanelerimizin, devletten ne kadar alacağı bulunmaktadır? Üniversite hastahanelerimizin alacağı niçin ve hangi gerekçeyle ödenmemektedir?’’ yönündeki sorusuna şu cevabı verdi: ‘’15 Aralık 2006 tarihi itibariyle Genel Bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin, kamu personeli ile sosyal güvenliği olmayanların tedavi sağlık malzemesi ve ilaç ödemeleri karşılığında, üniversite hastanelerine kesinleşmiş olan ve Bütçeleştirilmiş Borçlar Hesabında izlenen toplam 82 milyon 737 bin 676 YTL borcu bulunmaktadır’’

/ ANKARA

06.01.2007


 

Elektronik cihazlara uzay tehlikesi

Elektronik cihazlar bir yandan gittikçe daha da güçlenip hızlanırken, bir yandan uzayın derinliklerinden gelen tehditle gittikçe daha fazla karşı karşıya kalıyor.

Milyonlarca yıl önce uzaklardaki gökcisimlerinin yaydığı parçacıklar, bugün hassas elektronik aletlere zarar veriyor.

Fransa’nın Marsilya şehrindeki L2MP laboratuvarında çalışan araştırmacı Jean-Luc Autran, havacılık ve uzay uzmanlarının, uzun zamandır bildiği bu galaktik hadisenin, giderek küçülen ve karmaşıklaşan elektronik cihazlar açısından büyüyen tehdit olduğunu anlattı.

Uzmanın açıklamasına göre, elektronik cihazlar ebatları küçüldükçe ve daha karmaşıklaştıkça uzaydan gelen kozmik dalgalar karşısında daha kırılganlaşıyor. Açıklamaya göre, galaktik parçacıklar, atmosferin üst tabakalarına çarpıp küçük parçalara bölünüyor, bu parçalar da havadaki diğer atomlara çarpıyor. Bu parçacık sağanağından ancak bir tanesi yeryüzüne ulaşabiliyor.

06.01.2007


 

Kurbanlar gıda bankasına

Hollanda’daki Müslümanlar, yeni bir uygulamayla Kurban etlerini Hollanda’nın gıda bankalarına bağışladı. Bayram öncesinden başlatılan ve Hollanda’daki kimsesiz ve fakirlerin de yararına yapılan kampanyaya Hollanda’da yaşayan Müslümanlar büyük ilgi gösterdi.

Hollanda’nın başşehri Amsterdam’daki 13 et toplama merkezinden buzdolaplı araçlara yüklenen bağış etleri, ilk etapta 1 tona ulaştı. Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) ve yardım kuruluşlarının birlikte başlattığı et bağışı kampanyasının ülke çapında güzel bir örnek teşkil ettiğini belirten UETD Başkanı Veyis Güngör, “Müslümanlar bu ülkede hep olumsuz haberlerle gündeme geldi. Bu kampanya ile Müslümanlar’ın da bu ülkede yaşadığı ve bu ülkenin sorunlarına çözüm aradıkları mesajı verildi. Hollanda’da yaşayan Müslümanlar’ın kampanyaya büyük ilgi göstermesi, Hollanda medyasının da dikkatini çekti ve onlar da bu kampanyayı gündeme aldı. Mesele sadece et verme meselesi değil, burada yaşayan Müslümanların ülkenin sorunlarına duyarlı olduklarının gösterilmesidir” dedi.

Kampanya organizatörlerden Mikayil Güneş, etlerin bir bölümünün de Koç Sucuk Fabrikaları’na gönderilerek lahmacuna dönüştürülmesiyle ilgili olarak, “Bu konuda hijyenliğine güvendiğimiz Koç Fabrikası’nı seçtik. Bunun sebebi hem bize güçlük çıkarmamaları, hem de bizim yaptığımız katkı kadar kendilerinin katkıda bulunacaklarının sözünü vermeleri. İslâmın hoşgörü yönünü ve güzelliğini bu şekilde anlatabilelim istedik. Umarız bu projemiz başka kesimlere de güzel bir örnek teşkil eder” diye konuştu.

Öte yandan, bağış etlerini araca taşıyanların arasında bu yıl parlamentoya seçilen Türk asıllı Milletvekili Songül Akkaya’nın da yer alması dikkat çekti.

06.01.2007


 

Tüp bebek keçiler

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesince yürütülen proje kapsamında, verimi ve ırk kalitesini arttırmak amacıyla, Kanada’dan getirilen Saanen cinsi keçiye ait spermle sun’î yolla döllenen keçiler, yavrulamaya başladı.

ÇOMÜ Ziraat Fakültesi ve Tarım İl Müdürlüğü tarafından yürütülen, Çanakkale Ziraat Odası ile Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği’nin ortak çalışmasıyla desteklenen proje kapsamında, ÇOMÜ Sarıcaeli Teknolojik ve Tarımsal Araştırma Merkezi’nde (TETAM) 5 ay önce sun’î 140 keçi sun’î tohumlamayla döllendi.

Aradan geçen sürede, sun’î dölleme yapılan 140 keçiden, gebe kalan 45’i doğum yapmaya başladı. Geçtiğimiz hafta ilk yavruyu alan Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulus, dölleme sonunda 9 keçinin hamile kaldığını, keçilerden 4’ün doğurduğunu, 3 erkek 2 dişi yavru elde edildiğini söyledi.

06.01.2007


 

Atık pilde ‘kanser’ tehlikesi

Çöpe atılarak zamanla bozulan ve gövdesinde akıntı meydana gelen pillerin içeriğinde bulunan cıva, kadmiyum ve kurşunun, kansere, nörolojik bozukluklara, akciğer hastalıklarına, beyin iltihaplanmasına ve kısırlığa yol açtığı belirtildi.

Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Öztürk tarafından hazırlanan, ‘’Pil-Akü Kullanımı ve Atık Piller ile Akülerin Zararları’’ başlıklı araştırmada, enerjisi bitmiş pillerin, çöpe atılmaları durumunda hava, su ve toprak kaynaklarını kirleterek insanların sağlığı üzerinde olumsuz etkilere sebep olacağı vurgulandı. Çöpe atılan pillerin, katı atık depolama sahasında zamanla bozularak muhtevasını bulunan bazı tehlikeli ve zararlı maddelerin serbest kalacağı kaydedilen araştırmada, bu maddelerin arasında cıvanın da olduğu ifade edildi.

06.01.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri

Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004