|
|
|
Saddam hemen asılacak iddiası |
ABD’nin önemli televizyon kanallarından NBC, idama mahkûm edilen Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in cezasının, Kurban Bayramının başlamasından önce infaz edileceğini iddia etti. Buna karşılık, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Louise Arbour, Saddam Hüseyin’in cezasının uygulanması konusunda acele edilmemesini istedi.
Duceyl dâvâsının ardından 148 Şii’nin öldürülmesi dolayısıyla 5 Kasım’da idama mahkum edilen Saddam Hüseyin’in cezasının ne zaman infaz edileceği konusunda çeşitli görüşler hakim. Amerikan NBC Televizyonu cezanın Kurban Bayramından önce infaz edileceği iddiasında bulunurken, BM acele edilmemesi gerektiğini açıkladı. Irak Başbakanı Nuri El Maliki ise cezanın infazı konusunun yeniden incelenmesinin veya infazın ertelenmesinin söz konusu olmadığını söyledi.
“EŞYALARINI TOPLASIN”
ABD ordusunun, Saddam Hüseyin’in avukatlarından devrik liderin şahsi eşyalarını almalarını istediği bildirildi. Saddam Hüseyin’in savunma ekibinden avukat Halil Duleymi, ABD ordusunun kendilerinden devrik liderin şahsi eşyalarını almalarını istediğini söyledi. Halil Duleymi, Saddam Hüseyin’le birlikte idama mahkûm edilen Saddam Hüseyin’in üvey kardeşi Barzan El Tıkriti’nin de eşyalarının almalarının istendiğini ifade etti.
‘HEMEN ASILACAK’ İDDİASI
ABD’nin önemli televizyon kanallarından NBC, Saddam Hüseyin’in cezasının, Kurban Bayramı’nın başlamasından önce infaz edileceğini iddia etti. NBC, adını belirtmediği Amerikalı bir askerî yetkiliye dayanarak verdiği haberinde, Saddam Hüseyin’in Pazar gününden önce asılacağını duyurdu.
Beyaz Saray’ın beklentisi
ABD’li üst düzey bir yetkili, Beyaz Saray’ın, Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in idam cezasının mümkün olduğu kadar çabuk, hatta Cumartesi günü yapılmasını beklediğini söyledi. Saddam’ın asılmasının, kendisini destekleyenlerin şiddet olaylarına başlamasına sebep olup olmayacağı sorusuna ABD’li yetkili, “Onlar her türlü sebeple şiddete başvurabilirler” karşılığını verdi.
Saddam, üvey kardeşleriyle görüştü
Hakkında idam cezası kesinleşen devrik Irak lideri Saddam Hüseyin’in, 2 üvey kardeşiyle biraraya geldiği ve ailesine özel mesajlar gönderdiği bildirildi. Saddam Hüseyin’in avukatlarından Bedi Arif, devrik Irak liderinin anne tarafından üvey erkek kardeşleri Sabavi ve Vatban İbrahim Hasan El Tıkriti ile Bağdat’ta tutulduğu hücresinde görüştüğünü söyledi.
Bu görüşmenin, Saddam Hüseyin’in talebiyle yapıldığını belirten Arif, morali yüksek olan Saddam’ın üvey kardeşlerine ailesi için mektuplar verdiğini açıkladı. Arif, Saddam Hüseyin’in etrafında olanlarla ilgili ayrıntılı bilgisi bulunmadığını ve “ülkesi uğruna şehit olmak amacıyla hayatını vermeye hazırlandığını” belirtti.
|
30.12.2006
|
|
|
Maliki: Erteleme yok |
Irak Başbakanı Nuri El Maliki, devrik lider Saddam Hüseyin’in idam cezasının infazı konusunun yeniden incelenmesinin veya infazın ertelenmesinin söz konusu olmadığını söyledi.
Irak devlet televizyonunun haberine göre, idam kararıyla ilgili olarak ilk kez yorumda bulunan Maliki, Saddam Hüseyin yönetimi sırasında ölenlerin aileleriyle görüştü. Maliki, insan haklarına saygının, cezanın infazını gerektirdiğini, konunun yeniden incelenmeyeceğini veya infazın ertelenmeyeceğini söyledi. Bu arada, Adalet Bakanlığından üst düzey bir yetkili ise Saddam Hüseyin’in 26 Ocaka kadar idam edilmeyeceğini belirtti.
|
30.12.2006
|
|
|
BM: Acele edilmesin |
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Louise Arbour, idam kararı yüksek mahkeme tarafından da onaylanan Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in cezasının uygulanması konusunda acele edilmemesini istedi.
Arbour yaptığı açıklamada, dava süreciyle ilgili kuşkular olduğunu belirterek Saddam Hüseyin’in ölüm cezası aldığı Duceyl davasının temyiz sürecinin uzun sürdüğünü, alınan karmaşık kararın dikkatlice incelenmesine ihtiyaç olduğunu söyledi. Asıl davanın adil olmadığı konusunda kuşkular olduğunu ve bu kuşkuların giderilmesi gerektiğini ifade eden BM yetkilisi, bundan dolayı Saddam Hüseyin’in idam cezasının uygulanması konusunda Iraklı yetkililere acele etmemeleri çağrısında bulunduğunu kaydetti.
|
30.12.2006
|
|
|
2006’da 660 Filistinli öldürüldü |
İsrailli bir insan hakları derneği, 2006 yılında İsrail Ordusu’nun, 2005 yılından 3 kat daha fazla olarak 660 Filistinliyi öldürdüğünü açıkladı.
Filistin’deki insan hakları ihlâllerini takip eden İsrailli B’Tselem adlı bir insan hakları derneği, 2006 yılında İsrail Ordusu tarafından öldürülen Filistinliler’den 141’inin 18 yaşından küçük olduğunu, 322’sinin ise herhangi bir düşmanca eyleme karışmadığını belirtti.
|
/ KUDÜS
30.12.2006
|
|
|
Talat: 2007 Kıbrıs için birleşme yılı olsun |
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos’a, 2007 yılında Kıbrıs sorununun çözüme birlikte yoğunlaşma çağrısı yaparak, “Birleşik Kıbrıs’a 2007 yılı içinde merhaba diyelim” dedi.
KKTC’de koalisyon hükümetinin büyük ortağı olan Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) 36. kuruluş yıl dönümü, düzenlenen resepsiyonla kutlandı.
Resepsiyona Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Türkekul Kurttekin, ana muhalefet Ulusal Birlik Partisi’nin Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu, Özgürlük ve Reform Partisi Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı, Güney Kıbrıs’tan Birleşik Demokratlar Hareketi (EDİ) lideri Mihalis Papapetru, Rum Meclis Başkanı ve AKEL Genel Sekreteri Dimitris Hristofyas, Rum ana muhalefet Demokratik Seferberlik Partisi’nin (DİSİ) temsilcisi Keti Klerides, Sosyalist EDEK partisi temsilcisi Marios Karoras, bazı yabancı büyükelçiler ve büyükelçilik temsilcileri katıldı.
Kuruluş yıl dönümü resepsiyonunda konuşan CTP Genel Başkanı ve Başbakan Ferdi Sabit Soyer, Kıbrıs sorununun çözümünün gerekliliğini vurguladı ve 2007’nin çözümün gerçekleşeceği yıl olması dileğinde bulundu.
Soyer, Kıbrıs’ta, iki eşit halktan birinin Kıbrıs Türk halkı olduğunu herkesin anlaması gerektiğini ifade ederek, bugün adada çözüme yönelik yeni bir döneme girildiğini, ‘’daha yürünmesi gereken çok yol olduğunu’’ kaydetti.
CTP’nin 36 yıl önce başlattığı barış, demokrasi ve çözüm yürüyüşünün, bunlar eksiksiz gerçekleşinceye kadar süreceğini söyleyen Soyer, Kıbrıs sorununun çözümünün sadece Kıbrıs Türk halkı değil, Kıbrıs Rum halkının da yararına olacağını kaydetti.
Çözüm gerçekleşmeden, Rum tarafının tek başına AB üyesi olmasının bugün için çözümde sıkıntı oluşturtuğunu anlatan Soyer, ‘’Kıbrıs Rum siyasileri bilmelidirler ki, tek kanatlı kuş uçamaz. Kıbrıs Türk halkı Kuzey Kıbrıs’ta yaşamak istiyor. Bu nedenle, yaşayabilir bir çözüme kadar Kuzey Kıbrıs’a uygulanan izolasyonlar kalkmalıdır. Bu bir ihtiyaçtır, demokratik haktır’’ dedi.
CTP, 50 üyeli KKTC Cumhuriyet Meclisinde 25 milletvekiliyle temsil ediliyor.
|
/ LEFKOŞA
30.12.2006
|
|
|
Somali’de barışa doğru |
Somali’de, geçiş hükümeti temsilcilerinin, başşehir Mogadişu’ya bugün girecekleri bildirildi.
Somali hükümetinin Başbakan Yardımcısı Muhammed Hüseyin Aidid, Mogadişu’ya yaklaşık 20 kilometre mesafedeki Afgoye’de yaptığı açıklamada, “Askerlerimiz Mogadişu’da, biz de yarın (bugün) Mogadişu’ya gireceğiz” dedi. Aidid “bugünün Somali için tarihi bir gün, bir zafer ve barışma günü olduğunu, bugünün yasa ve düzene geri dönüş günü olduğunu” belirterek, “Bu, Somali halkının zaferidir” dedi.
|
/ AFGOYE/ADİS ABABA/WASHINGTON
30.12.2006
|
|
|
Endonezya’da ölü sayısı artıyor |
Endonezya’nın Sumatra Adası’ndaki sel ve toprak kaymalarında ölenlerin sayısının 193’e yükseldiği bildirildi.
Felâketin en fazla zararı verdiği bölge olan Açe ile Kuzey Sumatra eyaletindeki uzak köylere ulaşılmasından sonra ölü sayısının daha da yükseldiği belirtildi. Yetkililer, Açe’de ölenlerin sayısının 146, Kuzey Sumatra’da ise 47 olduğunu söyledi. Açe’de gemiler ve helikopterlerle felâket mağdurlarına yardımların sürdüğü kaydedildi.
|
/ BANDA AÇE
30.12.2006
|
|
|
İngilizler “küçük yalan”cı |
İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, her 5 kişiden 4’ü günde en az bir kez “küçük yalanlar” söylüyor.
“72 Point” adlı araştırma kuruluşunun 1487 kişiyle yaptığı araştırmaya katılanların yaklaşık yüzde 75’i, cep telefonları, yazarak ve e-postalarla yalan söylemenin daha kolay olduğunu belirtti. Araştırmaya katılanların yarısından fazlası, iletişim araçları kullanarak yalan söylemenin, yüz yüze yalan söylemekten daha az suçlu hissetmelerini sağladığını kaydetti. İşyerlerinin küçük yalanlar için en uygun yer olduğu da belirlendi. Araştırmaya katılanların yüzde 67’si, işyerinde “küçük yalanlar” söylediğini kabul etti. İşyerindeki en gözde yalan, yüzde 43 ile hastaymış gibi yapmak, ardından yüzde 23 ile bitirmediği işi bitirdiğini söylemek geliyor. Araştırmaya katılanların yüzde 18’i ise büyük hatalarını gizlemek için yalan söylediğini belirtti. Araştırmaya katılanların yüzde 40’dan biraz fazlası, ailelerine ve eşlerine yalan söylediğini kaydetti.
Aile ve eşlere söylenen yalanlar ise şu konularda yoğunlaşıyor: Yeni elbise almak veya elbisenin fiyatı (yüzde 37), birine ne kadar iyi göründüğünü söylemek (yüzde 35), ne kadar yediği (yüzde 35) veya içtiği (yüzde 31) ile ilgili yalan söylemek ve kaç kilo olduğuyla ilgili yalan söylemek (yüzde 32)..
|
/ LONDRA
30.12.2006
|
|
|
Hacca giden İngilizler artıyor |
İngiltere’de İslâma olan ilgiyle birlikte hac ibadeti için Mekke’ye giden Müslüman İngilizlerin sayısı da her geçen yıl artıyor. The Independent, bu yıl bu sayının 20 bini geçtiğini yazdı. İngiliz hacı adaylarının çoğunluğunu gençler oluşturuyor.
Mekke’de İngiliz hacı adayları ile görüşen The Independent muhabiri, “İngiltere’de karşılaştıkları tutum sebebiyle hacca gelenlerin sayısı artıyor” yorumunda bulundu. Gazete, en az 23 bin Müslüman İngilizin hacca geldiğini belirtirken gelen İngilizlerinde artık gençlerden oluştuğuna dikkat çekti.
The Independent, hacca gelen Müslümanların ortak duygusunun 7 Temmuz saldırısı ardından İslâm karşıtlığının arttığının olduğuna dikkat çekerken Dışişleri eski bakanı Jack Straw’un örtü ile ilgili başlattığı tartışmalara işaret ettiklerini belirtti. Londra metrosuna 7 Temmuz 2005’te düzenlenen saldırıda 52 kişi hayatını kaybetmişti. Straw da kendisi ile görüşmeye gelen örtülü kadınların peçelerini kaldırmalarını daha iyi iletişim kurmak için istediğini söylemişti. Straw’un bu açıklaması İngiltere’de başörtüsü tartışmasını tetiklemişti. Gazeteye konuşan Yasir Navab, “İngiltere’deki olumsuz histeri beni İslâma doğru itti. İslâmı parçalamaya çalışıyorlar ancak bu hareketleri beni daha çok İslâma doğru yitiyor. Dinimi korumak istiyorum. Pekçok gencin de Müslüman olduğunu görüyorum” şeklinde konuştu. İngiltere Genç Müslümanlar Eski Başkanı Zahid Amin de hacca gelen İngiliz Müslümanların demografik yapısının değiştiğine işaret etti. Amin, “Eskiden 50-60 yaşına gelen ebeveynler hacca gelirdi. Artık gelenler 20-30 yaşlarında” dedi.
|
/ LONDRA
30.12.2006
|
|
|
|