Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 29 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Hem entelektüel, hem halk adamıydı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültürel ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı tarafından Kültür AŞ işbirliğiyle düzenlenen “Mehmet Âkif ve Türk Düşüncesindeki Yeri” başlıklı açıkoturumda Âkif ve fikirleri ele alındı. İsmail Kara, Âkif’le ilgili toplantıların hâlâ yeterli derinlik ve yaygınlıkta olmadığını, büyük şair üzerinde daha kaliteli, seviyeli faaliyetler yapmanın elzem olduğunu belirterek sohbeti açtı.

Orhan Okay, Âkif’in “Tevhid” veya “Feryat” adlı şiirini yorumladı. Şairin, edebiyatımızda değişme, Batı’yı tanıma döneminde divan şiiri geleneğine yaslanarak yeni bir “Tevhid – Münacat” formuyla bu eseri oluşturduğunu anlatarak şöyle dedi. “Tevhid Safahat’ın ilk şiirlerindendir. Batı tesiriyle iki isimli başlıklar o dönemde artmıştı. Âkif bu eserde sadece Tevhid demeyip “Feryat” diyerek ciddî bir sıkıntısını dile getiriyor. Bu beyitlerde tasavvuf kültürünün izleri vardır ve şiir son derece liriktir. Âkif’in başka hiçbir yerde bu tür sufice yorumlarda bulunmadı, zaten tasavvufa karşı da mesafelidir.”

Daha sonra söz alan Abdullah Uçman, Âkif’le Tevfik Fikret’in fikri münakaşalarını anlattı. Fikret’in hassas ve bedbin bir mizaca sahip olduğunu, en yakın arkadaşlarına küstüğünü ve bu psikoloji altında 1901 yılında “Sis” şiirini yazdığını anlattı. Tarih-i Kadim şiirinin de Abdülhamid düşmanlığıyla, psikolojisiyle yazıldığını ama son tarih ve mukaddesata ağır sövgüler ihtiva ettiğini belirten Uçman sözlerine şöyle devam etti:

“Mehmet Âkif de Abdülhamid’i eleştirirdi ama Fikret Tarih-i Kadim manzumesinde insanlık tarihini dinden doğan savaşlardan ibaret olduğunu söyleyince Âkif buna sert bir şekilde cevap verdi. ‘Süleymaniye Kürsüsünde bayram Sabahı’ adlı şiirinde bunun izine rastlarız. Mithat Cemal Kuntay niye böyle feveran ettiğini sorunca Âkif, ‘Bu adam Peygamberime sövdü bunu affedemem’ demiştir. Fikret daha sonra zangoçlukla itham edilmesine kızarak din, melekler, Tanrı ve mukaddesata küfretmiş; kendisinin artık tabiata taptığını söylemiştir.”

Beşir Ayvazoğlu ise Âkif’in çok geniş ve ilginç bir dost grubuna sahip olduğunu belirtti. Onun hem iyi bir entelektüel, hem de halk adamı olduğunu; hem tanınan bir baytar, hem de iyi bir sporcu (güreşçi) olduğunu anlattı. Ayvazoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mehmet Âkif’in İttihat ve Terakki macerasında Fatin Gökmen aracılığıyla yemin etmesi yani ‘tahlif’i gerekince o, ‘kayıtsız şartsız itaat’ kaydına itiraz etmiş; ‘Ben ancak akıl ve vicdanımın kabul ettiğine yemin ederim!’ demiştir. Böylece İttihat ve Terakki’nin yemin metni değiştirilir. Âkif, Fuat Şemsi gibi birçok önemli dostunu Kebapçı Kâmil Beyin dükkânında tanımıştır. Âkif milletvekili olduğu sırada emekli maaşı bile alamamış; tüm bu sıkıntılı dönemlerde Abbas Halim Paşa ona yardım etmiştir. Şerif Muhittin Targan da onun dostları arasında yer almaktadır. Âkif’in Feldman tarafından bir portresi yapılmış; Fuat Şemsi vefat edince bu tablo koleksiyoncu Ahad Arpat’ta kalmıştır. Âkif, dostları için İstanbul’da pek çok semte taşınmıştır; bu şehri ondan daha iyi bilen yoktu.”

Ayvazoğlu, Âkif’in elbette edebî ve fikrî kavgalara girdiğini, ama tüm bunları son derece yüksek bir üslûpla yaptığını, bu tür kavgaların bizim için zengin bir edebî miras anlamına geldiğini belirtti.

Açıkoturumun son bölümünde Orhan Okay, Âkif’in Tevhid veya Feryat şiirini baştan sona okudu.

Açıkoturumdan sonra Yahya Soyyiğit ve ekibi tarafından verilen mini konserde Mehmet Âkif şiirlerinden besteler sunuldu.

29.12.2006


 

Âkif örnek bir aydın modeli

İstiklâl Marşımızın şairi Mehmet Âkif Ersoy, vefatının 70., büyük eserinin İstiklâl Marşı olarak kabul edilişinin 85. yıldönümünde anlamlı bir törenle anıldı.

Hacettepe Üniversitesi Kampusu içinde bulunan Tacettin Dergâhı ve Mehmet Âkif Ersoy Müze Evi’nde yapılan anma törenine Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç, milletvekilleri, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki ve Başkan Yardımcıları Yunus Keleş ile Gökalp Yılmaz, Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Hicabi Kırlangıç, Birlik Onursal Başkanı Mehmet Doğan, çok sayıda yazar ve şair ile Ankara’nın değişik bölgelerindeki okullarda eğitim gören öğrenciler ve eğitimciler katıldı.

Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Hicabi Kırlangıç, “Ulusal bağımsızlığın kazanılmasında oynadığı büyük rolün yanı sıra bizlere bir vatan marşı armağan etmiş bu yüce insanı anmaktan gurur duyuyoruz” dedi.

“Mehmet Âkif’i yaşatmak hepimizin görevi”

Törende bir konuşma yapan Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki de İstiklâl Marşı’nın, kabulünden bu yana, Türk milleti tarafından yürekten benimsendiğini kaydederek “Mehmet Âkif, İstiklâl Marşı’nın okunduğu her an milletin kalbinde yaşıyor. Onun hatırasına sahip çıkmak hepimizin görevi” dedi.

“Âkif örnek aydın modeliydi”

TBMM Başkanı Bülent Arınç da Mehmet Âkif Ersoy’un örnek bir aydın olduğunu söyleyerek, “Âkif, geçmişiyle bütünleşen ancak Cumhuriyet’e bağlı bir aydındı. Kültürünü ve değerlerini hiçbir zaman inkâr etmedi ancak yeniliğe de hep açık oldu. Bu anlamda Âkif günümüz gençlerine ve aydınlarına model olacak bir şahsiyetti” dedi. Törenin sonunda Türkiye Yazarlar Birliği’nin düzenlediği Mehmet Âkif Ersoy konulu kompozisyon yarışmasının ödül töreni yapıldı. Birincilik ödülü, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç tarafından verilirken, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki de mansiyon ödüllerini sahiplerine takdim etti.

29.12.2006


 

Müze ve ören yerlerine olan ilgi azalıyor

Antalya’nın Alanya ilçesindeki müze ve ören yerlerini gezen ziyaretçi sayısı ve elde edilen gelir önceki yıla göre azaldı. Ören yerlerine yapılan ziyaretlerde, geçen yıla oranla yüzde 10 düşüş kaydedildi.

Ehmedek Kalesi’ni ziyaret edenlerin sayısı önceki yıla göre yüzde 310 azalırken, Alanya Kalesi’nin ziyaretçi sayısı ise yüzde 32 düştü. Alanya Müze Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, 2005 yılının ilk 11 ayında müze ve ören yerlerinden 1 milyon 137 bin 663 YTL gelir elde edilirken, bu rakam 2006 yılının aynı döneminde 1 milyon 29 bin 916 YTL’ye geriledi.

Müze Müdürlüğü’ne bağlı müze ve ören yerlerinin 2005 ve 2006 yıllarının 11 aylık dilimindeki ziyaretçi ve gelir istatistikleri ise şöyle gerçekleşti. 2006 yılının 11 aylık diliminde Kızıl Kule’yi 9 bin 440 yerli, 21 bin 241 yabancı olmak üzere toplam 30 bin 681 kişi ziyaret etti. Bu ziyaretlerden 52 bin 3 YTL gelir elde edildi.

2005 yılında 13 bin 528 yerli, 27 bin 500 de yabancı ziyaretçi müzeyi gezmişti. Kızıl Kuleyi ziyaret eden 41 bin 28 kişiden 63 bin 900 YTL gelir elde edilmişti. Gelir oranında geçen yıla göre yüzde 19 azalırken, ziyaretçi sayısı ise yüzde 14 düştü. 2006 yılı içinde 3 bin 822 yerli, 5 bin 295 yabancı olmak üzere toplam 9 bin 117 kişi müzeyi gezdi. Arkeoloji Müzesi’nden 13 bin 739 YTL gelir elde edildiği kaydedildi. 2005’te bin 496 yerli, 4 bin 999 yabancı olmak üzere toplam 11 bin 495 kişinin ziyaret ettiği müzeden, 13 bin 81 YTL gelir elde edilmişti. Bu rakamlara göre, 2006 yılında arkeoloji müzesinden elde edilen gelir 2005’e göre yüzde 5 artış göstermiş oldu.

29.12.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri

Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004