DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Türkiye’nin erken seçim için çok sayıda sebebe sahip olduğunu belirterek, ‘’Ancak mesele cumhurbaşkanlığı seçimi adına bir nüfus sayımı haline getirilmemelidir’’ dedi.
TBMM’de düzenlediği basın toplantısına, ‘’2007 yılı bütçe görüşmeleri sırasında Meclis İçtüzüğünün kendine vermediği imkânı gazetecilerle burada buluşarak paylaşmak istediğini’’ ifade ederek konuşmasına başlayan Ağar, 2007 yılı bütçesine ilişkin görüş ve eleştirilerini dile getirdi.
Ağar, 2007 yılı bütçe görüşmelerinin, kuru lâf kalabalığı, ölçüsüz gerginlikler ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türk devlet hayatında hiç olmayan bir şekilde büyük meseleler yerine, belediyelerin alt ve üst geçitlerini anlatarak geçirildiğini söyledi. ‘’Başbakan’ın aklı hâlâ belediye başkanlığında kaldığı anlaşılıyor’’ diyen Ağar, Türkiye’nin büyük projelere, yatırımlara ve bu yatırımların ortaya koyacağı ayağı yere basan gerçek anlamda büyümeye ihtiyacının bulunduğunu kaydetti. Bütçe konuşmalarında çiftçinin, esnafın, KOBİ’lerin yer almadığını, üretim ve işsizlik meselesinin nasıl çözüleceği konusunda hiçbir işaretin bulunmadığını savunan Ağar, bunun yerine çatışma kültüründen beslenen bir siyaset anlayışının, zıtlaşma ve kutuplaşmanın ülkeyi germeye devam ettiğini ifade etti.
Ana muhalefet partisinin seçim konusunda millet yerine TÜSİAD’a bel bağladığını iddia eden Ağar, ‘’Türkiye’de siyasetin umudu ve gücü sadece milletin kendisindedir. Başka yerlere bel bağlayarak, hiç kimse siyaset yapamaz’’ dedi.
Ağar, ortaya çıkan iktidar ve ana muhalefet anlayışının siyasete olan güveni azalttığını ileri sürerek, hükümetin, yetersizliğini ve beceriksizliğini, Meclis kürsüsünden polemiklere boğmak suretiyle saklamak istediğini söyledi.
Türkiye’de zenginin daha zengin, orta sınıfın ise ortadan kaldırıldığını dile getiren Ağar, en alt gelir gruplarına odun-kömür dağıtmayla ülkenin yönetilemeyeceğini vurguladı.
Mehmet Ağar, TBMM Genel Kurulundaki bütçe görüşmeleri sırasında ‘’eşlerin polemik konusu yapılması’’nın sorulması üzerine de şunları söyledi: ‘’Bu, benim girmediğim bir alandır. Kimsenin ailesiyle, çoluk çocuğuna ilişkin ağzımdan bir şey çıkmamıştır. Zabıtları okudum, Sayın Baykal’ın böyle bir
niyeti olmadığı ortadadır. Doğru bir şey değil, aileleri siyasetin dışında tutmak lâzım. Allah herkesin ailesini, çoluk çocuğunu kendisine bağışlasın.’’
|