DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Türkiye’de başörtülü insanı kimsenin hakir göremeyeceğinin altını çizerek, “Benim bunu kabul edebilmem mümkün değil. Benim insanım, bizim insanımız bunların hepsi” dedi.
Kocaeli Sanayicileri ve İşadamları Derneğininin (KOSİAD) ‘’Liderler Türkiye’nin Geleceğini Konuşuyor’’ konferansına konuk olan Ağar, burada yaptığı konuşmada gündemdeki konuları değerlendirdi. Ağar, “Hükümet her işi başardı, çok muvaffak, hiç eleştirilecek bir tarafı yok, çok mükemmel, biz buralara razıyız ama Cumhurbaşkanı onlardan olmasın” demenin demokratik anlayışta kabul edilemeyeceğini belirterek, şöyle konuştu:
“Başbakanlığı verdin, bakanlıkları verdin, siyasetin zafiyeti, kaybettin. Büyükşehir belediyelerini verdin. Oralar hiç önemli değil. ‘cumhurbaşkanlığını vermeyelim’ adı üzerinde siyaset yapılamaz. Siyaset, gerçek temeller üzerinde yapılmalıdır. Onun için bizim istediğimiz, Türkiye’de değerler çatışması yaratmayacağız. Türkiye’de başörtülü insanı kimse hakir göremez. Benim bunu kabul edebilmem mümkün değil. Benim insanım, bizim insanımız bunların hepsi. Türkiye bu çatışmaları taşıyamaz. Türkiye’nin yapacağı iş ‘millî geliri çıkaralım’, 10 bin dolara 20 bin dolarlara. Bakın bakalım Türkiye’de bu meseleler ne olacak? Doğru birşey değil yani. İnsanın kişisel özgürlük alanı. Türkiye’de bir de kamu yönetimi vardır, o ayrı birşey. Orada kurallar koyabilirsin. Dünyanın her yanında koyulacak kurallardır. Ama kamu hizmeti alan başka, veren başka. Kamu hizmeti verenler üzerinde her türlü kuralı koyarsın, buna hiç kimsenin itirazı olamaz. Dünyanın her devletinde böyle ama kamu hizmeti alanlarına nasıl kural koyacağız? ‘Hastahaneye şu kıyafette gel, mahkemeye bu kıyafetle gel’ olmaz, bunları yapamayız. Ama ne olacak? Türkiye modernleşecek, Türkiye gelişecek.”
AB KAPISINI KAPATAMAYIZ
Türkiye’de reformist gelişmelerin sadece Avrupa Birliğinin dayatılmasıyla yapıldığını ifade eden Ağar, Türkiye’nin, AB vizyonunu muhafaza edeceğini söyledi. AB karşıtlığı üzerine siyaset yapmadıklarını vurgulayan Ağar, ülkeyi bölmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini ifade etti. Türkiye’nin kendi gücünden korkmaması gerektiğini dile getiren Ağar, şöyle devam etti:
‘’AB, bireysel anlamda özgürleşme ve zenginleşme projesi. Devletler anlamında da baktığımızda siyasi bir entegrasyon. Burada zorluklar vardır ve son dönemde olağanüstü artmıştır. Kıbrıs meselesi siyasî ön şart olarak Türkiye’nin karşısına getirilmiştir. Bütün bunlara rağmen, ‘lânet olsun’ diyerek kapıyı kapatıp gidemeyiz. Gitmemiz fevkalâde yanlıştır.’’
Ağar, Türkiye’nin yargı adaleti reformu, vergi reformu, kamu yönetiminin yeniden yapılanması ve meslekî ve teknik eğitimin artırılıp geliştirilmesi konularında reform yapması gerektiğini söyledi.
“SİNE-İ MİLLET, ANA
MUHALEFET PARTİSİNİN MESELESİDİR”
DYP lideri Mehmet Ağar, konferansın ardından gazetecilerin sine-i millet tartışmaları ile ilgili soruları üzerine ise, “Türkiye’de herkes bizim gibi 1 yıl evvelden seçimi isteyecekti, meydanlara çıkacak yüreği olacaktı. Türkiye’de seçimi isteyecek onlarca sebep varken ekonomi, tarım, esnaf, KOBİ, dış politika, Avrupa Birliği, Güneydoğu. Bunların hiçbirini istemeyenler, şimdi cumhurbaşkanı meselesi için seçim isteyerek kendilerini milletin siyaset eksenini dışına taşıyorlar. Yanlış olan budur. Bu mesele bizim sayısal varlığımız açısından bir şey ifade etmiyor. Bu, ana muhalet partisinin meselesidir” dedi.
|