|
|
|
| |
O medeniyet şimdi nerede? |
Tarihî Kentler Birliği ve Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, “Türkler, tarihte gittiği yerlere sadece kaba kuvvete dayalı bir devlet yapısı kurmadı. Oralara kültürünü, medeniyetini adaletini götürdü. Ancak bugün gelinen noktada, ilçelere, illere büyük şehirlere baktığımız zaman bu birikimimizle örtüşen bir yapıyı göremiyoruz” dedi.
Özhaseki, Tarihî Kentler Birliğince Ankara’nın Beypazarı ilçesinde düzenlenen, “Tarihî Kentler Birliği Beypazarı Buluşması” konulu seminerin açılış konuşmasında, tarihsel süreç içinde belediyecilik ve şehir plancılığıyla ilgili bilgi verdi.
Tarihî Kentler Birliği olarak 1 yılda 4 seminer düzenlediklerini ifade eden Özhaseki, bu seminerlerde belediyelerin Avrupa Birliği (AB) fonlarından nasıl yararlanmaları gerektiği, yeni çıkan yasalar, tarihî eserlerin ve kültürel mirasın korunmasında neler yapılabileceği ve yerel kalkınma gibi konuları tartıştıklarını kaydetti.
Batı’da belediyeciliğin Türkiye’den çok daha önce başladığını ve kurumsallaştığını anlatan Özhaseki, “Biz de ise 1860’lı yıllarda belediyecilik kavramı ortaya çıktı. Daha önce köy hizmetleri, yol hizmetleri gibi faaliyetleri vakıflar yürütüyordu. Bir süre sonra vakıflar zayıflayınca o hizmetler de verilmemeye başladı. Günümüzde ise belediyecilik konusunda yeterli bilgi ve donanıma sahip değiliz” diye konuştu.
Sadece kaba kuvvet değil
Türklerin tarihte çok büyük medeniyetler kurduğunu gittikleri yerlere adalet götürdüğünü, medeniyet götürdüğünü ifade eden Özhaseki, şöyle devam etti:
“Türkler, tarihte gittiği yerlere sadece kaba kuvvete dayalı bir devlet yapısı kurmadı. Oralara kültürünü, medeniyetini adaletini götürdü. Ancak bugün gelinen noktada, ilçelere, illere büyük şehirlere baktığımız zaman tarihsel dokumuzu ve kültürel mirasımızı koruma bakımından bu birikimimizle örtüşen bir yapıyı göremiyoruz. Bunun birçok nedeni var. Toplantılarımızda bu konuları tartışıp fikir alış verişinde bulunuyoruz.”
Oturum Başkanlığını Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma Vakfı (ÇEKÜL) Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen’in yaptığı toplantıda, Beypazarı Belediye Başkanı Mansur Yavaş da Beypazarı’nın tarihî ve kültürel dokusunun korunması ve yaşatılması konusunda yaptıkları çalışmaları slayt gösterisi eşliğinde anlattı.
|
|
28.11.2006
|
|
| |
Mevlânâ sevgisi Konya’ya sığmıyor |
Mevlânâ’yı Anma Törenleri’nin bu yıl 18 güne yayılması sebebiyle Konya’daki yatak kapasitesinin artan turist yoğunluğunu kaldıramadığı bildirildi. TÜRSAB Konya Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Atilla Özdemir, geçen yıl 11 gün olan Mevlânâ’yı Anma ve Vuslat Yıldönümü faaliyetlerinin talebin sürekli artması sebebiyle bu yıl 18 güne çıkarıldığını söyledi.
Özdemir, 1-17 Aralık arasında düzenlenecek faaliyetlere bu yıl daha fazla ilgi beklediklerini, yurt içi ve yurt dışından gelecek turistlerin ağırlanmasıyla ilgili çalışmaların devam ettiğini belirtti.
18 gün boyunca 23 sema gösterisi düzenleneceğini, ancak en büyük ilginin her zaman olduğu gibi, Şeb-i Arus programının olduğu 17 Aralık akşamında yoğunlaştığına dikkati çeken Özdemir, şunları söyledi:
‘’Konya kent merkezinde yeni yapılan ve Mevlânâ törenlerinde hizmet verecek Dedeman Oteli ile birlikte yaklaşık Kültür ve Turizm Bakanlığı onaylı yatak kapasitesi 2 bine ulaştı. Ancak son 2 günde Konya’da törenleri yaklaşık 6 bin kişinin izleyeceğini düşünüyoruz. İlginin en yoğun olduğu törenlerin son 2 gününde 2-3 bin turist Konya’ya konaklamak üzere gelecek. Ancak, kent merkezinde yeterli yatak sayısı olmadığı için, töreni izleyenlerin bir kısmı geceyi Kapadokya, Aksaray, Ilgın gibi yerlerdeki tesislerde geçirecek.’’
Konya’daki yatak kapasitesinin 18 güne çıkan etkinlikler ve buna bağlı artan turist sayısını kaldıramadığının görüldüğünü belirten Özdemir, ‘’Maalesef Konya’da yatak sayısının artırılmasıyla ilgili şimdilik ciddî bir planlama yok. Otel yapacak iş adamlarına arsa tahsisi yapılması ve yatırımcıların her anlamda teşvik edilmesine ihtiyaç duyuluyor’’ diye konuştu.
|
|
28.11.2006
|
|
| |
Beypazarı’nda tarihî doku |
İlçedeki tarihî konakların restorasyonunu ÇEKÜL Vakfı ve üniversitelerden uzmanların görüşünü alarak gerçekleştirdiklerini belirten Yavaş, şöyle konuştu: “Yakın zaman içinde 500 evin onarımını tamamladık tescil edilmesi için de müracaatta bulunduk. İlçede tarihî dokuyu yansıtmayan binaların yapılmasına izin vermiyoruz.
Kültürel yaşamın ve tarihsel dokunun gelişmesiyle gelen turist sayısı da arttı. Bu turistlere yöremize özgü, dolma, kuru, 80 katlı baklava gibi yemeklerimizi sunuyoruz. Bunun yanı sıra gümüşçülük ve telkârî san'atını geliştirmeye çalışıyoruz. İlçe halkını da turistlere nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilinçlendiriyoruz.”
Düzenlenen seminerlerle, tecrübelerini, diğer yerel yöneticilerle paylaşma fırsatı bulduklarını da belirten Yavaş, gösterilen ilgiden dolayı teşekkür etti.
Seminer, daha sonra katılımcıların sorularının cevaplanmasıyla devam etti.
Yaklaşık 200’e yakın il ve ilçe belediye başkanlarının katıldığı seminerin ikinci oturumunda ise kentsel dönüşüm konusunda sunumlar yapıldı.
İki gün sürecek seminer kapsamında, katılımcıların Beypazarı’nın tarihi mekanlarında incelemelerde bulunacağı bildirildi.
|
|
28.11.2006
|
|
| |
Yılmaz Öztuna’ya şükran |
Tarihçi ve müzikolog Yılmaz Öztuna’nın hazırladığı Türk Musikisi Ansiklopedik Sözlüğü’nün yeniden basımı sebebiyle şükran günü düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Altay Kültür, San'at ve Eğitim Vakfı’nın Milli Kütüphane’de düzenlediği Yılmaz Öztuna’ya Şükran Günü’ne, Yılmaz Öztuna ve ailesinin yanı sıra, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Mustafa İsen, Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Besteci Nevzat Atlığ da katıldı.
Burada konuşan İsen, Yılmaz Öztuna’nın bilgi ve birikimini Türk kültür hayatının hizmetine en iyi biçimde sunduğunu söyledi. Kendisinin de Öztuna’nın eserleriyle tanıştığını ifade eden Mustafa İsen, Öztuna’nın birikimini bir gelecek perspektifine de dönüştürdüğünü kaydetti. Öztuna’nın hayatını araştırmalara adadığını ve çok değerli eserler verdiğini anlatan İsen, ‘’Kendisi Türk toplumunun şükran borcu duyması gereken bir isimdir’’ dedi.
|
|
28.11.2006
|
|
| |
Kınalı Kuzular’ın galası Yalova’da |
TRT’nin dizilerinden olan ‘Kınalı Kuzular”, Yalova’dan yapılacak gala ile seyircisiyle buluşacak. Yalova Belediye Başkanı Barbaros H. Binicioğlu, “Yalova’nın tanıtımında etkili olacağına inandığımız bu tarz programları desteklemekten gurur duyuyoruz.
Yalova’da faaliyet gösterecek her türlü etkinliğin şehrin tanıtımına ve turizm faaliyetlerine destek olacağı inancındayım” dedi. Bugün 20:30’da yayına girecek olan Kınalı Kuzular dizi filmi ile ilgili olarak bir gala programı yayımlayan yetkililer, aynı gün saat 10:00’da Yalova’da kurulan çekim platosundan Yalova Belediye Başkanı Barbaros H. Binicioğlu’nun yanısıra Yalova Valisi Doç. Dr. Yusuf Erbay ve Yapımcı Ahmet Yenilmez’in konuk olacakları bir canlı yayın programı gerçekleştirileceğini bildirdi.
|
|
28.11.2006
|
|
| |
Osman Gazi |
Osman Gazi Bursa’yı, İstanbul’u kendine hedef seçmiş bir kumandandı. Savaşta en önde yer alacak kadar cesurdu. Bütün hayatını kıl çadırda geçirecek kadar da tevazu sahibiydi. Altı asır yaşayıp üç kıt'aya hâkim olacak bir devletin ilk tohumu Söğüt’te atıldı. Muştu yayınlarından çıkan eser Osman Gazinin hayatını en güzel şekilde öğrenme imkânı sunuyor.
|
|
28.11.2006
|
|
| |
Güzel Dinim |
İnsanın dünyada sahip olabileceği en büyük nimet Allah’a inanmak ve O’na iyi bir kul olmaktır. Kulluğun gerektirdiği bazı görevler nelerdir? Yüce Allah’ın bizi sevdiğini nasıl anlarız? Melekler niçin yaratılmıştır? Peygamberler ve mukaddes kitaplar niçin gönderilmiştir? Öldükten sonra dirilecek miyiz? Cennete gitmek için neler yapmalıyız? Müslüman olmanın ilk şartı nedir?
Niçin namaz kılıyoruz? Namaz, oruç ve zekât gibi ibadetler toplum hayatımıza mutluluk getirir mi? İmanın ve İslamın şartları bu kitapta toplanmış.
|
|
28.11.2006
|
|
| |
Patlamayan Dinamitler |
Kurtuluş Savaşı, tarihimizde bir dönüm noktasıdır. Yediden yetmişe herkesin katıldığı bu savaşta kimi zaman çocuk, kimi zaman genç, kimi zaman da bir ninemiz askerlerimize cephane götürmüştür. “Patlamayan Dinamitler”de kahramanımız İsmail, eve gelen misafirle dedesi arasında geçen konuşmalara şahit olur.
Ve sonrasında kafasında bazı düşünceler belirmeye başlar.
|
|
28.11.2006
|
|
|
|
