Bilgi çağında yaşamaktayız. Gelişmiş ülkeler, artık sanayi ile çok fazla ilgilenmiyorlar. Mevcut sanayilerini de taşeron ülkelere transfer ediyorlar. Bunun yerine, daha çok bilgiye dayalı gelişme ve büyüme prensibini esas almaktadırlar. Bugün dünyanın bir numaralı şirketi olan “Microsoft” sanayi kesiminin değil; bilgi çağının bir ürünüdür.
Bilgi oldukça önemlidir, ama hangi bilgi? İnsan edindiği bilgileri rafine ederek; yani Sokrat’ın “Üçlü Filtre Testi” gibi testlerden geçirerek, optimal ve en faydalı hale getirmesini bilmelidir. Yani elde ettiği bilgiler, ya kariyer açısından faydalı olabilmeli; ya da uhrevî açıdan fayda sağlayabilmelidir. Yoksa hem dünyevî açıdan, hem de uhrevî açıdan faydalı olmayacak bilgileri edinmek, bilgi çöplüğünden öteye gitmemektedir.
Efendim, yeri gelmişken Sokrat’ın “Filtreleme Testi”nden bahsedersek, “Rafine Bilgi”yi nasıl elde edeceğimizi de keşfetmiş olacağız.
Sokrat’ın “Filtreleme Testi” üç aşamada gerçekleştirilmektedir:
1- Gerçek olduğunu ispatlama testi: Yani bilgileri elde ederken, kulaktan dolma haberlere mi dayanmaktasınız, yoksa genel kabul görmüş ve güvenilirliği göz ardı edilemeyen kaynaklardan mı elde etmektesiniz? Meselâ bir Hadis-i Şerif’in doğru olup olmadığını test etmek için Buharî, Müslim gibi kaynaklardan alınmışsa, gerçek olduğuna hükmedebilirsiniz.
2- İyilik testi: Elde ettiğiniz veya edeceğiniz bilgi iyi mi, kötü mü? Burada vicdan en iyi mihenk taşıdır. Vicdanınızla tartınız, elde ettiğiniz bilgi, iyi ise alınız; yoksa içtinap ediniz.
3- Faydalılık testi: Elde edeceğiniz bilginin faydalı mı,yoksa zararlı mı olduğunu test ediniz. Eğer size faydadan ziyade zarar veriyorsa, o bilgiden şiddetle uzaklaşınız. Bu tür bilgiler yüzünden nice yuvaların yıkılacağı, nice insanların zarar göreceğini hesaba katınız.
Yukarıda bahsedilen “Filtreleme Testi”, bilgiyi rafine etmemizi sağlayacak önemli kriterlerden biridir. Bu şekilde rafine edilen bilginin ketum kalınarak saklanması yerine, muhtaç olanlara aktarılması ise bir ibadettir.
Bilindiği gibi bilgi, sevgi gibi paylaşıldıkça artan bir olgudur. Toplum olarak birbirimize, yukarıda belirtildiği gibi, rafine edilen bilgileri aktarmamız, çoğalmasına ve insanlara faydalı unsurlar haline gelmesine sebep olacaktır. Peygamberimiz (a.s.m.), “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır” buyurmaktadır. İşte Sokrat’ın gerçeklik, iyilik ve faydalılık ön şartıyla tavsiye ettiği bilgileri ihtiyaç sahiplerine ulaştırmamız ve onlara fayda sağlamamız bizim hayırlı bireyler haline gelmemize büyük katkı sağlayacaktır.
Rafine edilmiş bilgi, aynı zamanda kışırlardan ve kabuklardan arınmış; özü yakalamış bilgidir. Meselâ yaş ve kuru ne varsa kendisinde bulunan Kur’ân-ı Kerim’de her şeyin özü bulunmaktadır. Yani ne gerekiyorsa, Cenâb-ı Hakk onu irat buyurmuştur. Lüzumsuz ifadelerden beridir. Onun asrımızda harika bir tefsiri olan “Risâle-i Nur Külliyatı” da aynı şekilde imana dair bilgilerin özünü ve hülâsasını sunmaktadır. Bu harika eserlerden faydalandıkça, kışırlı ve kabuklu bilgilerden, uzaklaşmış ve gerçekliği, iyiliği ve faydalılığı ispatlanmış bilgilere ulaşmış olacağız.
|