Türkiye’de “Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir tabu olduğunu ve herkesin ondan korktuğunu’’ ifade eden İzmir Bayındır Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı, TSK’nın da, yargının da eleştirilebileceğini, ancak eleştirilen kurumların kendilerini geliştirebileceklerini bildirdi. Avcı, tabulardan korkmamak gerektiğine işaret ederek, asker ve devlet adamı, kim olursa olsun adaleti çiğneyenlerin cezalandırılması gerektiğini vurguladı.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kararıyla Kars Ağır Ceza Mahkemesi üyeliğine atanan İzmir Bayındır Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı, Türkiye’de ‘’Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) bir tabu olduğunu ve herkesin ondan korktuğunu’’ ileri sürerek, TSK’nın da yargının da eleştirilebileceğini, çünkü eleştirilen kurumların kendilerini geliştirebileceklerini bildirdi. Avcı, tabulardan korkmamak gerektiğine işaret ederek, asker ve devlet adamı, kim olursa olsun adaleti çiğneyenlerin cezalandırılması gerektiğini vurguladı.
Bilim Sanat Felsefe Akademisi’nde gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Gültekin Avcı, yazdığı “Karanlık İlişkiler”, “Doğu’nun İstilası” ve “Medeniyetler Savaşı’na Doğru” adlı kitapların, birilerini rahatsız ettiğini ve İzmir’den Kars’a tayin edildiğini söyledi. Konuşmasında, Şemdinli iddianamesinden dolayı savcı Ferhat Sarıkaya’nın görevinden ihraç edilmesi kararını da eleştiren Avcı, “Hükümet Sarıkaya’yı yalnız bıraktı. Daha aktif bir rol oynamalarını beklerdim. Maalesef bu konuda çok pasif kalmayı tercih ettiler. Hükümet, bu olayda sessiz kalarak, militarizme hizmet etti. Eğer, ordudan korktukları kadar Allah’tan korksalardı, velâyet makamına ererlerdi” şeklinde konuştu. Türkiye’de ‘’Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) bir tabu olduğunu ve herkesin ondan korktuğunu’’ ifade eden Avcı, TSK’nın da yargının da eleştirilebileceğini, çünkü eleştirilen kurumların kendilerini geliştirebileceklerini bildirdi. Avcı, tabulardan korkmamak gerektiğine işaret ederek, asker ve devlet adamı, kim olursa olsun adaleti çiğneyenlerin cezalandırılması gerektiğini vurguladı.
DANIŞTAY SALDIRISI ÖZEL HARP OPERASYONU
Danıştay saldırısının ise fevkalade organize bir özel harp operasyonu olduğunu ifade eden Avcı, bunun, mütedeyyin vatandaşlara, Türkiye’nin demokratikleşmesi ile istikrar ve AB sürecine indirilmiş bir darbe olduğunu söyledi. Avcı, sözkonusu operasyonun amaçlarından birisinin de başörtüsü meselesini çözümsüz kılmak olduğunu söyledi.
DEMOKRASİNİN EMNİYET SÜBAPLARI
Avcı, demokratik cumhuriyeti koruma ve kollama görevini, cumhuriyet savcıları ve yargı mensuplarının yaptığını, savcıların demokratik cumhuriyetin emniyet sübapları olduğunu vurgulayarak, “Yolsuzlukların tam mânâsıyla aydınlatılabilmesi için TBMM’de süper yetkili özel savcı gruplarının teşkil edilmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
ASKER, SİVİL OTORİTEYE BAĞLANMALI
TSK ve Genelkurmay’ın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması ve askeri istihbarat birimlerinin sivil otoriteyle bağlantı içinde olması gerektiğini anlatan Avcı, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının da Başbakan ve Milli Savunma Bakanı’nın emri olmadan hiçbir açıklama yapmamaları gerektiğininin de altını çizdi. “Ordu kışlaya dönmeli ve aslî görevini ifa etmelidir” diyen Avcı, TSK’nın İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesinin derhal kaldırılması, ordunun da manevî değerlere, dine bigane kalmaması gerektiğini belirtti.
Ordu mensuplarının eylemlerinden dolayı yargılanırken, hiyerarşik düzeninin görmezden gelinmeme gerektiğini de ifade eden Avcı, astların üstlerin bilgisi olmaksızın eylem yapmalarının mümkün olmadığını, emir komuta zinciri hangi kademeye kadar çıkıyorsa, bütün subayların yargılanması gerektiğini söyledi. Avcı, Başbakan Erdoğan’ın ABD’deki görüşmeleri sırasında bir komutanın yaptığı konuşmaların televizyonlardan canlı yayında verilmesini de eleştirdi.
YAŞ VE HSYK KARARLARI YARGIYA AÇILMALI
Avcı, Başbakan ve siyasi otorite Genelkurmay Başkanlığı seçiminde ve YAŞ’ta fevkalâde yetkili bir konuma getirilmesi gerektiğini dile getirdiği konuşmasında, “Milletin seçtiği Başbakanın istemediği bir kişi Genelkurmay başkanı veya kuvvet komutanı olamamalıdır” dedi. YAŞ kararları ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu kararları yargı denetimine açılmasının önemine de değinen Avcı, Türkiye’de bu kararların yargıya kapalı olmasının büyük bir ayıp olduğunu söyledi.
MEDYADA DEMOKRATİK OLGUNLUK OLMALI
Avcı, medyaya yönelik olarak da şunları söyledi, “Her olayda, her gelişmede hemen bir komutanın ağzına mikrofon tutarsanız bir konuşmaz, iki konuşmaz, üçüncüsünde konuşur. Konuşmaya alıştırırsınız insanları. Yani medyada da bir demokratik olgunluk olması lâzım.”
301 DEĞİŞMELİ
301. maddenin de bu haliyle isabetli olmadığını söyleyen Avcı, “Emniyet birimlerimiz, jandarma, askeri kurumlarımız, hepsi tenkit edilebilmeli. Bunlar tabu olmaktan çıkarılmalı. Demokraside tabular olmaz. Ben bu kanunun değişerek yumuşak bir şekilde devam etmesini istiyorum. Ne de olsa milliyetperveriz. Milletimizin keyfi bir şekilde tahkir edilmesine, vatanımızın feci bir şekilde tahkir edilmesine fırsat tanımayız. Ama bu konuda ölçü olmalı. Bu da tabii ki insan özgürlüklerini rencide etmeyecek şekilde olmalı” şeklinde konuştu.
|