Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, “Yeniçeriler dönemindeki ‘istemezükçülüğün’ adı ulusalcılık oldu” dedi.
Bakan Çelik, Elazığ Öğretmenevinde verdiği “Küreselleşme Sürecinde Türkiye” konulu konferansta, küreselleşmenin, dünyadaki sermaye, mal ve hizmetlerin daha serbest ve seri olarak dolaşmasına verilen isim olduğunu söyledi.
Dünyada tek başına, “Ben insanlarla ilişkimi asgariye indiririm, içime kapanırım, içe kapalı ekonomi modeliyle büyürüm, zenginleşirim” diyen bir devletin olmadığını belirten Çelik, sosyalist ekonomiyi uygulayan Çin’in, bunun böyle olmayacağını anladığını, dünyaya açılma konusunda ABD’yi bile geride bıraktığını vurguladı.
Türkiye’nin AB’ye aday olduğuna işaret eden Çelik, “İster AB üyesi olalım, ister olmayalım, bizim 83 milyar dolarlık ihracatımızın yüzde 60’ı onlarladır. Biz onları yok sayalım, böyle bir şey yapamazsınız” diye konuştu.
Türkiye’nin, Türk ve İslâm dünyasının bir parçası ve AB adayı olduğunu, NATO içinde bulunduğunu ifade eden Çelik, şunları kaydetti:
“Bunları yadırgamamak lâzım. Türkiye’de bildiğiniz gibi bir Türk milliyetçiliği vardı. Bunları biliyoruz. Son zamanlarda bir de ulusalcılık diye bir şey çıktı. Ulusalcılık, içe kapanmanın, Türkiye’yi dünyadan koparmanın, soyutlamanın, AB’ye karşı olmanın, her türlü şeye karşı olmanın adeta adı haline geldi. Özelleştirmeye karşı, yabancıların mülk edinmesine karşı, şuna karşı buna karşı. Yeniçeriler dönemindeki ‘istemezükçülüğün’ adı ulusalcılık oldu. Bunu benimsememiz mümkün değil.”
|