Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 28 Eylül 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Ermeni soykırımı rapordan çıktı

Avrupa Parlamentosu (AP), sözde Ermeni ve Pontus Soykırımı'nın Türkiye'nin AB üyeliğinin önşartı olması teklifini reddetti. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Avrupa Parlamentosunda, sözde Ermeni soykırımının, tam üyelik öncesi Türkiye tarafından tanınmasının, ön şart olarak getirilmesi girişimine karşı çıktı.

Avrupa Parlamentosundaki Türkiye ile ilgili tartışmanın sonunda AB Komisyonu adına söz alan Louis Michel, aday ülkeleri için üyelik kriterlerinin belli olduğunu kaydederek, yeni kriterlerin getirilmesini doğru bulmadıklarını söyledi. Michel, ‘’Oyun esnasında, oyunun kuralı değişmez’’ dedi. Türkiye’nin üyeliğine çeşitli nedenlerde karşı çıkan parlamenterlere seslenen Michel, ‘’Irak, İran ve Orta Doğu’daki krize bakın, enerji hatlarının nerede kesiştiğine bakın, Türkiye’nin önemini ve rolünü daha iyi anlayın. Bölgede en ufak bir sorun olduğunda Türkiye’nin oynadığı anahtar rolü iyi anlayın’’ diye konuştu. Michel, AB’nin barış ve istikrar için Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu vurguladı. AP Genel Kurul oturumunda, Türkiye raporunun oylanması sırasında, daha önce Dışişleri Komisyonunda kabul edilen ve üyelik öncesi sözde soykırımın tanınması çağrısında bulunulan madde geri çekildi. Sosyalist, Liberal ve Yeşil parlamenterlerin büyük bir bölümünün, raporda yer alan bu paragrafın geri çekilmesi yönünde verdikleri değişiklik önergesi, 282'ye karşı 320 "evet" oyuyla kabul edildi.

/ STRASBOURG

28.09.2006


 

AB KOMİSYONU ETKİLENİR

İngiliz The Guardian gazetesi, Başbuğ’un, “TSK üniter ve laik cumhuriyetin korunmasında her zaman taraf olmuştur ve olacaktır” sözlerinin, “askerin, ordunun Türkiye’de politikadaki rolünü savunması” anlamına geldiğini yazdı. Gazetenin konuyla ilgili haber-analizinde, “Bu savunmanın AB Komisyonunun Türkiye’nin üyeliğine ilişkin değerlendirmesini etkilemesi kesin” denildi.

Gazetenin konuyla ilgili haber-analizde, “Bu savunmanın AB komisyonunun Türkiye’nin üyeliğine ilişkin değerlendirmesini etkilemesi kesin” yorumunda bulunuldu. Orgeneral Başbuğ’un, “Türkiye’de İslâmî akımların kaygı yaratacak düzeyde arttığına dair” uyarısını, hükümete yönelik “can yakıcı” bir saldırı olarak yorumlayan Guardian yazarı Ian Traynor, Orgeneral Başbuğ’un sözlerinin, AB’nin askerin politikanın dışında tutulmasına ilişkin uyarılarına rağmen, ordunun kendisini laik anayasanın koruyucusu olarak gördüğüne işaret ettiği görüşünü dile getirdi.

Financial Times gazetesi de AB’nin genişleme süreciyle ilgili haber-analizde, “Bulgaristan ve Romanya’nın içeri girmesinden sonra AB kapısının kapanabileceği” uyarısında bulundu. AB’nin genişleme sancılarının geçen yıl Hollanda ve Fransa’da yapılan

referandumlarla su üstüne çıktığına dikkat çekilen analizde, Hırvatistan ve Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlandığı hatırlatıldı. Hırvatistan’ın 2011’den önce birliğe katılmasının mümkün görünmediğini belirten yazar, Türkiye’nin üyelik müzakereleri sürecinin ise “kaplumbağa hızıyla ilerleyeceğini” ve belki de hedefe hiç ulaşılamayabileceğini iddia etti. Bundan sonrasının herkes için zor olacağını kaydeden yazar, Bulgaristan ve Romanya’nın fakir olduklarını hatırlatırken, “Ama diğer potansiyel üyeler Sırbistan, Bosna-Hersek, Kosova ve Arnavutluk ile Makedonya daha da zor ve hazmı pahalı ülkeler olacak. Ve bu ülkeler aynen Türkiye örneğinde olduğu gibi ağır politik yükler de taşıyor olacak” görüşünü savundu.

Yazara göre, bu ülkeler için bile bir üyelik perspektifi söz konusu, ancak Ukrayna, Moldova, Gürcistan ve Ermenistan, böyle bir perspektif elde edebilmek için bile, önce AB’nin genişleme sancılarının geçmesini beklemek durumunda olacak.

/ LONDRA

28.09.2006


 

Yeni vergiler

Hükümetin, TBMM’ye sunduğu İl Özel İdareleri ve Belediye Gelirleri Yasa Tasarısı, belediye gelirlerini artırmak amacıyla yeni birçok vergi içeriyor.

Tasarıda, uçak, balon ve zeplinle yapılan reklamlardan vergi alınacak, konaklama vergisi gelecek. Taşıtların geçici parkında da her taşıt için saatte 2 YTL, harç alınacak. Tasarıyla belediye ve mücavir alan içindeki tüm bina ve arsa-arazilerden alınan vergiler yeniden düzenlendi. Bina vergisi konutlarda binde 1.5, diğer binalarda binde 3 olacak. Arsalar için binde 5, araziler içinse binde 2 oranında vergi alınacak. Büyükşehirlerde ise bu oranlar iki katı olarak uygulanacak. Bakanlar Kurulu, vergi oranlarını iki katına kadar artırmaya yetkili kılındı. Konutlarda, karşılıklı olmak şartıyla uluslararası antlaşma hükümlerine göre azınlık sayılan cemaatlere ait okul binaları vergiden müstesna tutuldu.

Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde ilçe belediyelerinin topladığı emlak vergisinin yüzde 25’i büyükşehir belediyesi payı olarak bu belediyelere aktarılacak. Tasarıya göre yasa bu haliyle çıkarsa 1 Ocak 2007’de yürürlüğe girecek.

/ ANKARA

28.09.2006


 

Erdoğan: Ne taahhüt ettiysek yaptık

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin AB’ye katılımının Avrupa’nın sınırlarının ötesinde yankı yapacak ve geniş ölçekte olumlu sonuçlar doğuracak bir gelişme olma potansiyeline sahip olduğunu belirterek, ‘’Nüfusunun çoğunluğu Müslüman bir ülke olarak Türkiye, hali hazırda ve gelecekte diğer Müslüman toplumlara adeta ilham kaynağı olmaya devam edecektir’’ dedi.

The Economist Conferences 15. Yuvarlak Masa Toplantısının, ‘’Türkiye’nin Gelecekteki Adımları’’ konulu oturumunda konuşan Başbakan Erdoğan, dünyanın, büyük belirsizliklerin söz konusu olduğu bir geçiş dönemi yaşadığını ifade ederek, soğuk savaşın sona ermesi ile 11 Eylül saldırılarının sebep olduğu, büyük çaplı bir değişim olduğunu anlattı. Asimetrik tehditlerin ve bölgesel krizlerin artış gösterdiği bu yeni ortamda

Türkiye’nin istikrarsızlıklarla dolu zorlu bir coğrafyada bulunmanın etkilerine maruz kaldığını vurgulayan Erdoğan, ‘’Buna karşı bildiğiniz gibi son 4 yılda gerçekleştirdiğimiz demokratik reformlar, yabancı yorumcular tarafından bir sessiz devrim olarak nitelendirilmiştir’’ diye konuştu. Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin çevresindeki tüm belirsizliklere karşın, demokrasi ve kalkınmayı birlikte sağlamak suretiyle bölgesinde güvenlik ve istikrar ihraç eden bir ülke durumuna geldiğini dile getirerek, yaşanan bu köklü değişim sürecinde AB üyelik hedefinin rolünün ve öneminin çok büyük olduğunu vurguladı.

AB’YE KATILIM SÜRECİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin AB’ye katılma çabalarının yasal olarak 1963 yılına dayandığını, hükümetleri döneminde atılan tarihi adımlar neticesinde, katılım müzakerelerinin başladığını ve geriye dönülmez bir sürece girildiğini kaydederek, şu görüşleri dile getirdi: ‘’Türkiye’nin AB’ye katılımı, Avrupa’nın sınırlarının ötesinde yankı

bulacak ve geniş ölçekte olumlu sonuçlar doğuracak bir gelişme olma potansiyeline sahiptir. Nüfusunun çoğunluğu Müslüman bir ülke olarak Türkiye, hali hazırda ve gelecekte diğer Müslüman toplumlara adeta ilham kaynağı olmaya devam edecek. Ayrıca reform ve değişim isteyen bir çok ülkenin de dikkatini çekecektir.’’

Bu zemin temelinde Türkiye olarak bu süreci başarılı bir sona ulaştırmak amacıyla yükümlülüklerini yerine getirmek için gerekli çabanın harcandığını anlatan Erdoğan, AB üyesi ülkelerden de bu konuda acil ve tarafsız bir yaklaşım beklendiğini kaydetti.

Erdoğan, katılım sürecinin başarıyla tamamlanması yönündeki taahhütlerinin, disiplinli, kapsamlı ve sürdürülebilir bir reform sürecini gerekli kılmak olduğunu ifade ederek, bunun da siyasi ve ekonomik olmak üzere iki temel boyutunun bulunduğunu dile getirdi.

REFORMLAR BAŞARIYLA SÜRÜYOR

Tam ve kalıcı bir başarı için her iki konuda da ilerleme sağlanması gerektiğine işaret eden Erdoğan, ‘’Sizlere açıkça şunu söylemek isterim ki, Türkiye, reformları başarıyla sürdürmeye devam etmektedir. Şu ana kadar bu konularda herhangi bir geriye adım söz konusu değildir. İktidarımız döneminde de kimse bizden böyle bir şey beklemesin. Biz neyi taahhüt ettiysek şu ana kadar bunları tek tek yerine getirmiş bir iktidarız. Her alanda bu böyle...’’ dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz dört yıl boyunca devam eden kapsamlı siyasi ve ekonomik reform sürecinin, Türkiye’yi bir çok konuda yeniden inşa ettiğini kaydederek, yapılan reformlar hakkında bilgi verdi. Bir sonraki adımın dokuzuncu reform paketinin kabul edilmesi olduğunu belirten Erdoğan, ‘’Bu yeni girişim, Türkiye’nin reform sürecini sürdürme yolundaki kararlılığını ve siyasi iradesini bir kez daha ortaya koymaktadır’’ diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, tüm ilgili alanlarda reformların etkin uygulanmasını sağlayacak ve gerekli zihniyet değişimini destekleyecek değişim ve bilinçlendirme kampanyalarına özel önem verdiklerini, bu bağlamdaki çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüklerini belirterek, siyasi reform sürecini ekonomi alanındaki önemli adımlarla da desteklediklerini dile getirdi.

/ İSTANBUL

28.09.2006


 

Huzuru İslâmda buldu

Yaklaşık 30 yıl önce gördüğü rüyanın etkisiyle Müslüman olan ve Hakikat ismini alan Fransız hattat Catherine Feller (57), Kocaeli’nde ‘’Gizemli Altın Harfler’’ hat sergisi açtı.

Feller, Çukurbağ Kültür Merkezi Nikomedya Sanat Galerisi’ndeki serginin açılışında, 30 yıl önce gördüğü bir rüyanın etkisiyle Müslümanlığı seçtiğini söyledi.

Rüyasında beyaz elbiseler giymiş sakallı, yaşlı bir adamın camiye gitmesini öğütlediğini ifade eden Feller, ‘’Yaşlı adamın telkini üzerine İslâmiyette huzur bulacağıma inandım. Paris Camii’ne giderek, nasıl Müslüman olacağımı öğrendim. İslâmiyeti öğrendikçe etkilendim ve huzur bulacağıma olan inancım arttı’’ dedi.

Fransa’da güzel sanatlar eğitimi aldığını ve o yıllarda Konya’daki Mevlânâ Celaleddin Rumi’nin türbesi ile bazı camilerin onarım çalışmalarına katılan gönüllü kuruluşla Türkiye’ye geldiğini dile getiren Feller, şunları söyledi:’’Türkiye’yi Konya’daki onarım çalışmalarına geldiğim dönemde tanıdım. 17 yaşındaydım ve Anadolu’nun kültürel, sanatsal yapısına karşı merakım vardı. Resimle ilgileniyordum. Konya’da hattat Mustafa Baykal ile tanıştım ve eserlerinden çok etkilendim. Bu sanatı gördükten sonra resme olan ilgim hat sanatına doğru yoğunlaştı. Müslüman olduktan sonra tamamen hat sanatına yöneldim.’’

Feller’in, Nikomedya Sanat Galerisi’ndeki sure, dua, hadis, ayet ve süslemelerden oluşan 28 eserinin bulunduğu ‘’Gizemli Altın Harfler’’ hat sergisi, 30 Eylül Cumartesi gününe kadar gezilebilecek. Feller, ayrıca,sergi süresince isteyenlere hat sanatı konusunda uygulamalı bilgiler verecek.

/ KOCAELİ

28.09.2006


 

‘Eğitim bombası’ itirafı hakim önüne çıktı

Emekli Korgeneral Altay Tokat’ın, Askeri Ceza Kanunu’nda (ACK) düzenlenen ‘’Komutanlara karşı güven hissini yok etmeye çalışmak ve yetkisi olmadan açıklamalarda bulunmak’’ suçlarından Genelkurmay Askeri Mahkemesinde yargılanmasına başlandı.

Emekli Korgeneral Tokat, Şemdinli’de meydana gelen olaylardan sonra bir dergiye yaptığı açıklamada, görevde bulunduğu dönemde,’’Mesaj vermek için bir iki kritik noktaya bomba attırdığı’’ şeklindeki sözlerinin ardından hakkında açılan davanın ilk duruşması Genelkurmay Askeri Mahkemesinde yapıldı. Duruşmaya, Tokat’ın avukatı Cavit Çalış katılırken, Altay Tokat, 15 gün istirahatli olduğunu gösteren rapor göndererek katılmadı. Avukat Çalış, 353 sayılı Askeri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usulu Kanunu’nda değişiklik öngören 5530 sayılı Kanunu’nun 5 Temmuz 2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandığını, kanunun 5 Ekim 2006’da yürürlüğe gireceğini hatırlattı. Bu kanunun savaş hali dışında sivil kişilerin işlediği suçlardan adli mahkemelerde yargılanmasını öngördüğünü ifade eden Çalış, ‘’Müvekkilim bu açıklamaları asker kişi olarak değil, sivil kişi olarak söylemiştir. Duruşma 5 Ekimden sonraya ertelenmeli ve dosya yetkili mahkemeye gönderilmelidir’’ dedi.

Genelkurmay Askeri Mahkemesi, duruşmayı 30 Ekim 2006’ ya erteledi. Genelkurmay Askeri Savcılığınca, Tokat hakkında ACK’nın 95. maddesinde düzenlenen ‘’Komutanlara karşı güven hissini yok etmeye çalışmak ve yetkisi olmadan açıklamalarda bulunmak’’ suçundan dava açılmıştı.

/ ANKARA

28.09.2006


 

İnsan hakları kuruluşları gelişmelerden endişeli

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Yusuf Alataş, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Başkanı Yavuz Önen, İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Genel Başkanı Ayhan Bilgen yaptıkları ortak açıklamada, “Asker kişilerin yetki ve görev alanlarını aşan bir yaklaşımla yapılan reformları anlamsız kılacak davranışlar sergilenmeleri kabul edilemez bir durumdur” dediler.

Ankara’da Yüksel Caddesi’ndeki “İnsan Hakları Anıtı” önünde ortak metni okuyan Ayhan Bilgen, “Bir süreden beri tören e açılışlarda üst düzey askerî yöneticilerin sivil toplum ve siyaset kurumlarını hedef alan sözleri toplumsal barışla birlikte, insan hak ve özgürlüklerini tehdit etmektedir. Hakkari Komando Tugay Komutanlığı’nın askerlere çöp toplatarak, yerel yönetime yönetim tutumu demokratikleşme çabaları ve hukuk devleti arayışına karşı planlı bir tavır niteliğindedir. Asker kişilerin yetki ve görev alanlarını aşan bir yaklaşımla yapılan reformları anlamsız kılacak davranışlar sergilenmeleri kabul edilemez bir durumdur. Seçilmiş siyasal yöneticileri, küçük düşürücü, yıpratıcı söylemler ve davranışlar içerisine girilmesi kaygı vericidir” dedi.

İHD Başkanı Yusuf Alataş ise, son günlerdeki gelişmeler bakıldığında, demokratikleşmede geriye gidişin görüldüğünü belirterek, “Askerin sivil siyaset üzerindeki etkisi demokrasinin en temel sorunlarındandır. Çöp toplatan zihniyet demokrasiye ile bağdaşmıyor. Kimsenin askeri bu konuma düşürmeye hakkı yoktur. Son gelişmelerden ciddî bir endişe ve kaygı içerisindeyiz” dedi.

TİHV Başkanı Yavuz Önen ise, sivil iradenin bu konularda gerçek anlamda politik irade ortaya koyamadığını ifade etti.

Recep GÖREN / ANKARA

28.09.2006


 

Diyanet: Bardakoğlu ‘Papa'nın açıklamaları yeterli’ demedi

Diyanet İşleri Başkanlığınca, Başkan Ali Bardakoğlu’nun La Repuplica gazetesinde yayınlanan demecinde, Papa’nın açıklamalarının yeterli olduğu ve tüm kaygıları giderdiği yönünde bir değerlendirme yapmadığı bildirildi.

Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Açıklamada, Bardakoğlu’nun, “Papa’nın yaptığı açıklamaların nasıl değerlendirildiği” sorusuna verdiği cevapta, “Papa’nın yaptığı açıklamalarda dolaylı biçimde üzüntüsünü, İslam’a ve Müslümanlara derin saygı duyduğunu, Vatikan’ın dinlerarası hoşgörü ve diyalog çabalarını sürdüreceğini belirtmesinin müspet adımlar olarak gördüğünü ve konuşmanın yol açtığı hayal kırıklığını belli ölçüde telafi edeceğini, yapılan hatanın tümüyle unutulması için zamana ihtiyaç bulunduğunu” ifade ettiği belirtildi.

/ ANKARA

28.09.2006


 

Başbakana hakaretten 10 bin YTL ödeyecek

Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi, Selanik’teki Atatürk Evi’nde bulunan şeref defterine yazdığı ifadelerden dolayı Fethi Dördüncü’yü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle 10 bin YTL manevi tazminat ödemeye mahkum etti.

Davanın dünkü duruşmasına, Başbakan Erdoğan’ın avukatı Muammer Cemaloğlu ile Fethi Dördüncü ve avukatı Coşkun Kurt katıldı. Avukat Cemaloğlu, daha önceki iddialarını tekrarlayarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etti. Dördüncü’nün avukatı Kurt ise müvekkilinin ekonomik ve sosyal durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sundu. Kurt, ayrıca davanın da reddini istedi.

Hakim Ahmet Kahraman ise davayı kısmen kabul ederek, Fethi Dördüncü’nün, yasal faiziyle birlikte Başbakan Erdoğan’a 10 bin YTL manevi tazminat ödemesine karar verdi.

/ ANKARA

28.09.2006


 

Af Örgütü: 301. madde tamamen kaldırılsın

Uluslar arası Af Örgütü, “TCK’nın 301’inci maddesinin tamamen yürürlükten kaldırılması maddenin getirdiği keyfî uygulamalara son verilmesini istedi.

Uluslararası Af Örgütü, TCK’nın 301’inci maddesi çerçevesinde “Türklüğü aşağılamak” suçlamasıyla Hrant Dink hakkında yeni bir dava açıldığına ilişkin haberleri duymanın “dehşeti içinde” olduğunu açıkladı. Af Örgütünün Türkiye şubesi tarafından “Türkiye: Yine hedefte gazeteci var” başlığıyla yayımlanan açıklamada, “örgütün, bu yargılamayı gazetecilerin ifade özgürlüğü haklarını kullanmalarına karşı ortaya çıkan yıldırma örneklerinin bir parçası olarak göz önüne aldığı” ifadesi kullanıldı. Açıklamada, “ifade özgürlüğünün Türkiye’nin de taraf olduğunu ilan ettiği Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması Anlaşması ile Uluslararası Sivil ve Politik Haklar Sözleşmesi içerisinde de yasal zorunluluk olarak onaylandığı” kaydedildi. Açıklamada, Af Örgütünün bu son davayla “yazar Elif Şafak’ın romanındaki ifadelerle bağlantı olarak 301. maddeden yargılandığı davanın dört gün önce beraatle sonuçlanmasının getirdiği memnuniyetin hayal kırıklığına dönüşeceği endişesini taşıdığı” ifade edildi. Af Örgütü açıklamasında, “TCK’nın 301’inci maddesinin tamamen yürürlükten kaldırılması ve bu suretle açık şekilde tanımlanmamış olan bu maddenin getirdiği keyfi uygulamalara son verilmesi için yaptığı çağrının bir kez daha yinelendiği” kaydedildi.

/ ANKARA

28.09.2006


 

Çelik: Af defterini kapattık

Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Anadolu liseleri ve Anadolu Meslek liselerinde sınıfta kalan öğrencilere af çıkarılmayacağını bildirdi.

Çelik, Antalya’nın Alanya ilçesinde hayırsever vatandaşlarca yaptırılan okulların açılış törenlerine katıldı. Bakan Çelik, “Anadolu Meslek liselerinde sınıfta kalan öğrencilere af çıkacak mı?” şeklindeki soru üzerine, “Af defterini kapattık. Ben onunla ilgili defalarca açıklama yaptım. Yapılması gerekenleri genelge olarak da okullara gönderdik. Çocukları bu beklenti içine sokmayalım. Okullarda sıkıntı yok. Hepsi çözüldü” diye konuştu.

/ ALANYA

28.09.2006


 

Zengin iftar sofrası sağlığa zararlı

Ramazan ayında büyük önem verilen iftar sofralarının börek gibi hamur işleri, et, kızartmalar ve baklava ile zengin tutulduğunda vücut sağlığı için risk oluşturduğu belirtildi.

Meram Araştırma ve Uygulama Hastanesinde görevli diyetisyen Aydanur Yalnız, yaptığı açıklamada, ramazan ayında sahur ve iftarda genellikle düzenli beslenilmediğini savundu. Akşama kadar oruç tutan kişinin açlığı sebebiyle iftar sofrasına büyük önem verdiğini ifade eden Yalnız, ‘’Oruçlu kişi iftarda oturacağı sofrada herşeyin olmasını istiyor’’ dedi.

Bu yüzden iftar sofralarının imkanlar ölçüsünde zengin tutulduğunu ifade eden Yalnız, şunları kaydetti:’’Zengin sofralar genellikle gelir durumu iyi olan aileler tarafından hazırlanıyor. Börek gibi hamur işleri, et, kızartmalar ve baklava gibi ağır yiyeceklerin bulunduğu zengin sofraları güzel görünüyor, ancak insan sağlığını tehdit ediyor. Akşama kadar dinlenen vücut toksik maddelerden arınıyor. Ancak iftarda, vücuda sağlık açısından zararlı kızartma ürünler, sindirimi zor yağda pişirilmiş et ve hamur işleri giriyor. Yani atılan zararlı maddelerden fazlasını iftarda yenilen ağır yemeklerle birlikte tekrar boş mideye gönderiyoruz. Ayrıca, bu gıdalar, iftardan sonra hareketsiz kalınması nedeniyle sindirilemeyeceği için vücutta yağ olarak depolanır.’’

Yalnız, bu gıdaların yağ olarak depolanması sebebiyle ilerde damar sertliği, kolesterol ve yüksek tansiyon gibi hastalıklara yol açabileceğini belirterek, zengin iftar sofralarından olabildiğince uzak durulması gerektiğini bildirdi. Yalnız, mütevazi sofraların ise aslında Ramazan ayının vazgeçilmezi olması gerektiğini vurguladı.

/ KONYA

28.09.2006


 

Toroslar’a yılın ilk karı düştü

Toroslar’daki Vayvay, Kaldı,Toprak Tepe ile Demirkazık ve Karanfil dağına yılın ilk karı düştü.

Alınan bilgiye göre, hava sıcaklığının ani düşüşü sonrası Toroslar’ın yüksek kesimleri beyaz örtü ile kaplandı. Dağ ve tepelere düşen ve halk arasında ‘’koç karı’’ olarak adlandırılan ilk kar, yaylacıların Çukurova’ya inme zamanı geldiğinin de habercisi sayılıyor. Yaylalarda hayvancılık yapanlar ‘’koç karı’’nın düşmesi ile hayvanlarını ve çadırlarını araçlara yüklemeye başlıyorlar. Alçak kesimlerdeki yerleşim merkezlerinde oturum yerleri hazırlandıktan sonra sürüler, çobanlar tarafından 6 ay süre ile kalınacak konak yerlerine getiriliyor.

/ ALADAĞ

28.09.2006


 

İkinci şans için son gün

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, üniversitelere ek yerleştirmeden sonra üçüncü bir yerleştirme yapılmasının anlam taşımayacağını belirtti.

Devlet, vakıf, KKTC ve yurt dışındaki üniversitelerin lisans ve ön lisans programlarında boş kalan toplam 73 bin 815 kontenjan için 25 Eylül Pazartesi günü başlayan ÖSS-Ek kontenjan başvuruları için süre yarın sona eriyor. Adaylar, lise müdürlüklerinden ve ÖSYM sınav merkezi yöneticiliklerinden oluşan başvuru merkezleri ile ÖSYM’nin internet sitesinden başvurabilecekler. ÖSYM Başkanı Yarımağan, yaptığı açıklamada, merkezi yerleştirme ile kayıtlar sonrasında boş kalan kontenjanlar, boş kalmasının sebepleri ve ek yerleştirmeden sonra yeniden bir yerleştirme yapılıp yapılmayacağı konusunda bilgi verdi.

Meslek yüksekokullarının bazı programlarının genellikle tercih edilmediğini kaydeden Yarımağan, ‘’Adaylar kazanıyor, fakat kayıt yaptırmıyor. Bu, geçmiş yıllarda da böyleydi, hep 20-30 bin kontenjan boş kalırdı’’ dedi.

/ ANKARA

28.09.2006


 

Kaş, Babadağ olma yolunda

Antalya’nın Kaş ilçesi, yamaç paraşütü hayranları için Fethiye Babadağ’dan sonra önemli bir merkez olma yolunda ilerliyor.

Kaş’ın hemen arkasında yükselen Asos dağı, her geçen yıl daha fazla sayıda yamaç paraşütü meraklısını ağırlıyor.

Yaklaşık bin 50 metre yüksekliğindeki Asos dağından yılın 6 ayında paraşütle uçulurken, günde ortalama 20-30 uçuş gerçekleştiriliyor. Kişi başına ortalama 100 avro karşılığı gerçekleştirilen yolculuk, yaklaşık yarım saat sürüyor.

/ KAŞ

28.09.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004