Dünya

Papaya tepkilerin ateşi düşüyor

İran Devlet Başkanı Mahmut Ahmedinejad, İslâmiyet ile ilgili sözlerini düzelten papaya saygı duyduğunu söyledi. Venezuela’nın başşehri Caracas ziyareti sonunda basın toplantısı yapan Ahmedinejad, “Barış ve adaletle ilgilenen papaya ve herkese saygı duyarız. Daha önce söylemiş olduğu sözleri düzelttiğini duydum” dedi.

Katolik dünyasının ruhani lideri Papa 16. Benediktus, pazar günkü açıklamasında, Almanya ziyareti sırasında söylediği İslâm ile ilgili sözlerinin İslam aleminde infial çıkarmasından üzüntü duyduğunu belirtmiş ve o konuşmasında yaptığı alıntının, “kendi şahsi düşüncesini asla yansıtmadığını” söylemişti.

Bu arada, İslâm Konferansı Örgütü (İKÖ) dönem başkanı Malezya, Papa 16. Benediktus’un tepki meydana getiren açıklamalarının ardından üzüntülerini ifade etmesini kabul edilebilir buldu, ancak böyle bir şeyin gelecekte yinelenmemesini istedi. Malezya haber ajansı Bernama’nın haberine göre, BM Genel Kurulu için New York’ta bulunan Malezya Başbakanı Abdullah Ahmet Bedevi, Papa’nın sözlerine açıklık getirdiği ve üzüntü duyduğunu açıkladığı son konuşmasıyla ilgili olarak, “Sanırım, bunu kabul edebiliriz. Umarız, Müslümanları kızdıracak başka açıklamalar olmaz” diye konuştu.

BUSH, PAPA'NIN ÖZRÜNÜ SAMİMİ BULDU

Öte yandan, ABD Lideri Bush Papa’nın geri adım atmasıyla alâkalı olarak kullanmış olduğu ifadelerini samimi buludğunu açıkladı. Diğer taraftan da Papa’ya dünya Müslümanlarından tepkiler gelmeye devam ediyor. Çinli Müslümanlar, Papa’nın Almanya’da söylediği çirkin sözleri protesto ederek, Papa’dan hemen açıkça resmen ve şahsi olarak özür dilemesini istedi. Çin Müslüman Derneği Başkanı Çın Guanyüen (Chen Guangyuan), Papa Benedict’in Almanya’da 12 Eylül’de alıntı yaptığını söylediği sözlerin, İslâm dinini ve Hz. Muhammed’i aşağıladığını söyledi.

Bu arada, Katolik dünyasının ruhani lideri Papa 16. Benediktus’un İslâm dünyasında tepki meydana getiren sözlerine Avustralya Katolik Kilisesinin desteklemesi bu ülkede tartışmalara neden oldu.Sydney Başpiskoposu Kardinal George Pell, İslam dünyasının bazı yerlerinde Papa 16. Benediktus’un sözlerine karşı şiddet içeren tepkiler verilmesini, “Papa’nın esas korkularından birini haklı çıkardığını” iddia etti. Avustralya Katolik Kilisesinin internet sitesinde yayımlanan açıklamada Pell, Papa’nın sözlerine Avustralya’da verilen tepkilerin şiddet içermemesinden duyulan memnuniyeti dile getirdi. Diğer yerlerdeki şiddet olaylarını eleştiren Pell, “İslâm dünyasının çoğu kısmında şiddet içeren tepkiler, Papa Benediktus’un esas korkularından birini haklı kılıyor” dedi.

Bu arada Avustralya’daki bazı Müslüman liderleri, hem Papa’nın, hem de 5,1 milyon kişinin bağlı olduğu Avustralya Katolik Kilisesi lideri Pell’in açıklamalarının kınanması gerektiğini belirttiler. New South Wales eyaleti İslâm Konseyi sözcüsü Nada Rudi, Pell’in açıklamalarının, Avustralya’nın dinlerarası diyalog inşası çabalarına yardımcı olmayacağını söyledi. Pell de, daha sonra Avustralya yayın kuruluşunun radyosuna bir demeç vererek, “İslâm dininin kalbinde şiddet ile din arasında bir bağlantı olup olmadığından emin olmadığını”, ayrıca bu noktada Müslümanlardan gelen aydınlatıcı açıklamaları memnuniyetle karşılayacağını belirtti.

“PAPA’YA SALDIRI ENDİŞELERİ”

Daily Telegraph gazetesi, Papa 16. Benedikt’in İslâm dünyasında tepki çeken konuşması ardından Kasım ayında Türkiye’ye yapacağı gezi öncesinde doğan saldırı kaygılarına yer verdi.

“Katolik liderler, Türkiye’de acil bir toplantı yaparak Papa’nın Kasım ayında planlanan gezisine yönelik tehditleri tartıştı. Türkiye’de yaşayan 31 rahip, son aylarda Katolikler’e yönelik saldırılarda artışa işaret etti. Trabzon’da geçen Şubat ayında bir rahip öldürülmüş, iki rahip ağır yaralanmıştı. Katolik liderler, bu saldırılardan İslam kimliğini korumak isteyen radikal görüşlü milliyetçileri sorumlu tuttu. Türkiye Dışişleri Bakanlığı ise Papa’nın ziyaretini bekledikleri mesajını verdi.”

Financial Times yazarlarından Gideon Rachman ise Papa’nın Kasım ayında ziyaret etmeye hazırlandığı Türkiye’nin, uzun yıllar laik, Batılı bir anlayış içinde olduğuna, ancak Papa’ya yönelik epey şiddetli eleştirinin de bu ülkeden geldiğine işaret etti. Rachman, “Boğazın kıyısında çatışan medeniyetler” başlıklı makalesinde, bu noktadan hareketle Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik hedefi ve Avrupa’da nasıl algılanmakta olduğunu irdeledi.

/ CARACAS

20.09.2006

Annan: Irak bölünebilir

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan, Irak’ın ‘tam anlamıyla bir iç savaş’ın içine düşme tehlikesi içinde olduğu uyarısında bulunduğu önceki gün, şiddet olaylarında 50’yi aşkın kişinin öldüğü haberi geldi.

Times gazetesi böyle bir ortamda, etkili bir Şii partisinin, mahalle devriye grupları oluşturmasının, Sünniler’i endişeye sürüklediğini yazdı. “Irak’ta etkili bir Şiî siyasî partisinin, mahallelerde devriye uygulaması başlatması, Sünnî politikacıları bu kişilerin, ölüm mangalarına istihbarat sağlayacakları endişesine sürükledi. Irak İslâm Devrimi Yüksek Konseyi, Necef’te hükümetin bu konuda izni beklenmeksizin ‘halk komiteleri’ oluşturdu. Şu ana kadar 150 kişinin kaydolduğu komitenin üyeleri, Konseye bağlı milis gücü Bedir Tugayları’yla haftalık görüşmelerde bulunuyor ve mahallelerde şüpheli bulunan kişileri rapor ediyor. Şimdi Sünnî partiler de kendi halk komitelerini oluşturma hazırlığında.”

Milisler, Saddam’ın istihbaratçısını öldürdü

Bu arada, Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin döneminde istihbarat teşkilatı Muhaberat’ın askeri bölümünün müdürlüğünü yapan General İmad Abdülaziz El Duri, Bağdat’ta öldürüldü. Duri, Tikrit’te düzenlenen cenaze törenin ardından defnedildi. Polis kaynaklarından alınan bilgiye göre, Duri, Kürtler’e soykırım uygulandığı iddiasıyla mahkemeye çıkarılan kardeşi Muhaberat eski Genel Müdürü Fadıl Abdülaziz El Duri için avukat bulmak üzere oğluyla beraber Bağdat’a gitti. Şiî bölgesi Kazimiye’de oğluyla beraber kaçırılan Duri öldürülürken, oğlu ise serbest bırakıldı. Duri’nin akrabası Fethi Beşir olayla ilgili olarak, “İmad, masumdu sadece Saddam zamanında hükümet için çalışıyordu. Onu milisler öldürdü. Oğlu var. Allah böyle bir şeyi kabul etmez. Hükümet gerekli önlemleri bir an önce alsın” dedi.

/ BAĞDAT

20.09.2006

Taliban’da da hata yaptık

İngiltere Savunma Bakanı Des Browne, Afganistan’da Taliban’ın oluşturduğu tehdidin Batı tarafından küçümsendiğini ve hata yapıldığını itiraf etti.

Royal United Services Institute adlı düşünce kuruluşunda dün sabah İngiliz dış politikasına dair bir konuşma yapan Browne, Taliban’ın gücü ve direnciyle ilgili olarak yapılan tahminlerde yanılgı olduğunu belirterek, Afganistan’da ortaya konulan mücadele sonucunda verilen büyük kayıpların kendileri için sürpriz olduğunu ve bu sebeple yeniden yapılanma sürecinin de çok yavaş ilerleyebildiğini söyledi. Taliban’ın direnç göstereceğini herkesin beklediğini de kaydeden Browne, “Ancak bu direnç bizim beklediğimizin çok üzerinde oldu. Dolayısıyla verilen mücadele de beklenin üzerinde güç geçti” dedi. Browne, Afganistan’da başarının hala belli bir süre gerektirdiğini ifade ederek, “Ancak sonuç buna büyük ölçüde değdi” diye konuştu. Afganistan’ın Helmand bölgesinde 4 bine yakın askeri bulunan İngiltere, 2001 yılından bu yana bu ülkede 40 kayıp verdi.

/ LONDRA

20.09.2006

Kilisede İslâm sergisi

“Papa şeytanî sözler kullandı” diyerek tepkisi gösteren İsveçli Papaz Marika Palmdahl, Müslümanlarla kiliselerinde cami resimleri sergisi açtı. Palmdahl bir Katolik teologdan alıntı yaparak, “Dinler arasında barış olmazsa, ülkeler arasında barış da olmaz, dünya barışı da olmaz. Bir papaz olarak Papa’nın sözlerinden dolayı çok üzgünüm” dedi.

Müslüman dernekleriyle birlikte Göteborg’un Hisingen bölgesindeki kilisede, o bölgedeki camilerin resimlerinden oluşan bir sergi açan İsveçli Papaz Palmdahl, günümüzde dinler ve mensupları arasında diyaloğa her zamankinden çok ihtiyaç olduğunu söyledi. Bu düşünceyle böyle bir sergi açtıklarını ifade eden Palmdahl, “Hedefimiz, kiliseye ziyaret eden Hıristiyanların Müslümanların nasıl olduğunu, İsveç’te nasıl yaşadıklarını ve neler düşündüklerini anlayabilmelerine yardımcı olmak” şeklinde konuştu.

İNANÇLI HIRİSTİYANLAR

PAPA GİBİ DÜŞÜNMÜYOR

Palmdahl, sergi için birçok Müslüman derneğiyle irtibat kurduklarını ve bu ilişkilerin sürekli olmasını umduklarını ifade etti. Papa’nın sözlerini tekrar incelediğini söyleyen Papaz Marika Palmdahl, “Dünyanın en büyük Hıristiyan kilisesinin lideri olarak Papa anlamalıydı ki; böyle konuşmalar bütün Hıristiyanların İslâma bakış açısıymış gibi algılanacaktır. Şahsen ben kendimi bu konuşmalardan uzak tutuyorum. İnanıyorum ki, bütün inançlı Hıristiyanlar da aynı şekilde yaklaşıyorlar. Zira Hz. İsa’ya göre: ‘Bir insan hem cinsini, kendini sevdiği gibi sevmeli”, hangi dine, ırka mensup olursa olsun” dedi.

Olaydan duyduğu üzüntüyü tekrar ifade eden Palmdahl, “Ben Katolik kilisesine mensup değilim ve o benim dinî liderim değil, ama Hıristiyan bir dindar olarak, bir papaz olarak Papa’nın kullandığı ifadeler için çok üzgünüm. Normal bir Müslüman da bir başka Müslümanın yaptığı hatalardan dolayı suçlanabilmekte” şeklinde konuştu.

Katolik Papa’nın sözlerine bir anlam veremediğini söyleyen Papaz Palmdahl, Katolik dünyasından Müslümanlarla iyi diyalog kurmak için çaba sarfeden birçok kilisenin ve din adamının olduğunu söyledi. Papaz Palmdahl, bunlardan birisinin de Katolik teolog Hans Kung’ün olduğunu ve onun da, “Dinler arasında barış olmazsa, ülkeler arasında barış da olmaz. Dünya barışı da olmaz” dediğini aktardı.

1 Ekim’e kadar sürecek olan serginin açılışında bir konuşma yapan ve bu girişime destek veren Fadime Falk isimli bir Türk derneği yetkilisi; çatışma değil, huzur istediklerini söyledi. Falk, insanların bir barış ve huzur dini olan İslâmı gerçek çehresiyle tanısalar çok daha saygı duyacaklarını ifade etti.

/ GÖTEBORG

20.09.2006

İlerleme raporu 8 Kasım’a ertelendi

Türkiye hakkındaki ilerleme raporunu daha önce 24 Ekimde yayımlayacağını bildiren AB Komisyonu, raporun 2 hafta gecikeceğini duyurdu. AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’in sözcüsü Krizstina Nagy, Türkiye raporunun 8 Kasımda yayımlanacağını belirtti.

AB Komisyonu’nun çalışma takvimini değiştirdiğini kaydeden Nagy, bunun normal karşılanması gerektiğini söyledi. Türkiye ile birlikte Hırvatistan ve Makedonya gibi Balkan ülkeleri için de ilerleme raporu yayımlayacak olan AB Komisyonu’nun erteleme kararında, teknik nedenler kadar Türkiye’ye reformlar konusunda zaman tanıma isteğinin de bulunduğu ifade ediliyor.

/ BRÜKSEL

20.09.2006

Financial Times: Türkiye’nin AB üyeliği garanti değil

İngiltere’de yayımlanan günlük ekonomi ve siyaset gazetesi Financial Times’ta çıkan “Boğaz’ın kıyısında medeniyetler çatışması” başlıklı yazıda, “Türkiye’nin AB başvurusunun başarıyla sonuçlanacağı garanti değil, ama başarısızlıkla sonuçlanacağının garantisi de yok” denildi.

Gideon Rachman tarafından kaleme alınan makalede, “Türk hükümeti, AB üyeliği hedefinin peşinden gitmenin ülke çıkarlarına uygun olduğunu düşündüğü sürece, görüşmeleri sürdürmek Avrupa’nın çıkarına olacaktır” görüşüne yer verildi.

Papa ile ilgili olarak ortaya çıkan sert eleştirilere dikkat çekerek makalesine başlayan yazar, laik ve Batılı Türkiye’den de bu konuda sivri açıklamalar çıktığını belirtti. İslâm ile Batı arasındaki ilişkileri geliştirmek isteyen siyasetçiler için Türkiye’nin hep büyük bir umut oluşturduğuna işaret edilen yazıda, ABD Başkanı George Bush’un da Türkiye’nin AB üyeliğinin İslâm ile Batı arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde önemli bir avantaj sağlayacağına dikkati çektiği bildirildi. Aynı yorumların Türk siyasetçiler tarafından da yapıldığı belirtilen yazıda, “ancak Türkiye’nin AB sürecinin askıda olduğu’’ iddia edildi. Yazar, “topraklarının çoğu Asya’da olan büyük ve fakirce bir Müslüman toplumun Avrupa’ya kabulü fikrinin Avrupa’da büyük bir isteklilikle kabul görmediğini” de öne sürdü.

/ LONDRA

20.09.2006

İngiliz ‘pul’ severlere kötü haber

İngiltere’de 160 yıldır kullanılan posta pullarının yerini elektronik pullar alıyor. İngiliz Posta Servisi, Royal Mail’in tanıtımını yaptığı yeni elektro-nik pullar, 24 saat internetten satın alınabiliyor ve yazıcı aracılığı ile zarfa ya da etikete geçirilebiliyor.

Dünyada ilk kez, İngiltere’de 6 Mayıs 1840 yılında, genç Kraliçe Victoria’nın profilinin bulunduğu pul kullanıldı. Gelişen teknoloji ile gelecek yıllarda tarihe karışacağı ya da kullanımının son derece azalacağı anlaşılan geleneksel pullar, pul koleksiyoncuları ve birçok İngiliz’in elektronik pula tepki göstermesine sebep oldu. İngiltere’de, 1840 yılından bugüne kadar üretilen geleneksel pullarda, kraliçenin silueti mutlaka bulunuyordu.

/ LONDRA

20.09.2006

Tolkien’in romanını oğlu tamamladı

Guardian gazetesinin haberine göre, ünlü İngiliz edebiyatçı, Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin yazarı J.R.R. Tolkien’in bitmeyen romanını, oğlu tamamladı.

Tolkien’in 1918 yılında yazmaya başlayıp sonra yarıda bıraktığı “Children of Hurin -Hurin’in çocukları” adlı kitabı oğlu Christopher Tolkien tarafından tamamlandı. Kitabın gelecek baharda piyasaya sürülmesi bekleniyor. Oğul Tolkien yine Elfleri, Hobbitleri ele alan bu romanın üzerinde tam 30 yıldır çalışıyormuş.

20.09.2006

Lâle Festivalini 15 bin kişi gezdi

Avustralya’nın Melbourne şehrinde bu yıl ikincisi gerçekleştirilen Lâle Festivali, havanın da elverişli olmasıyla birlikte ziyaretçilere güzel anlar yaşattı.

Melbourne Türk Kültür Platformu tarafından organize edilen Türk Lale Haftası 16-18 Eylül 2006 tarihlerinde, 357 Monbulk Road Silvan adresindeki Tesselar Lâle Bahçesi’nde düzenlendi. Festival alanını iki günde Türk ve diğer toplumlardan 15 bine yakın kişinin ziyaret ettiği belirtildi. Silvan Lâle bahçelerinde yarım asırdır Hollandalılar tarafından bahar şenliği olarak 4 hafta kutlanan festivale iki yıldır da Türk Haftası eklenmiş oldu. Giriş alanının ücretli olması ve bahçenin Türk toplumunun yoğun yaşadığı Broadmeadows bölgesinde yaklaşık 75 kilometre uzak olmasına rağmen beklenenin üzerinde bir katılım olduğunu ifade eden yetkililer bunu toplumun alışılagelmişin dışında değişik ortamları özlediğinin bir göstergesi olduğunu belirttiler.

/ MELBOURNE/CANBERRA

20.09.2006

Gösteriler Macaristan’ı sarstı

Macaristan Başbakanı Ferenc Gyurcsany’nin, ülke ekonomisi hakkında yetkililerin yalan söylediğini kabul etmesinden sonra başşehir Budapeşte’de başlayan gösterilerde polisle çıkan çatışmada 170 kişinin yaralandığı bildirildi.

Budapeşte’deki Macar devlet televizyonunun önünde toplanarak televizyon binasına giren ve binanın önündeki araçları ateşe veren göstericilerin televizyon binasında çalışanları rehin aldığı da belirtildi.

Binadaki az sayıda polisin göstericilere engel olamadığı bildirilirken, olay yerine gelen takviye polis güçlerinin göstericilere göz yaşartıcı gaz ve tazyikli suyla müdahale etmesiyle çıkan çatışmalarda yaralananlardan 102’sinin polis olduğu kaydedildi. Yaralılardan bazılarının durumunun ciddî olduğu belirtildi. Olaylarda 7 kişinin de gözaltına alındığı ifade edildi.

Bu arada başbakanın, son dört yıldan bu yana hükümetin en ufak bir yararlı çalışma yapmadığını, seçimden önceki kampanyalarda söylediği gibi ekonominin çok iyi olmadığını, hatta çökmekte olduğunu söylediği ses kayıtlarının ortaya çıkmasından sonra muhalefet partileri, başbakanın ve hükümetin bir an önce istifa etmesi gerektiğini bildirdi.

/ BUDAPEŞTE

20.09.2006

AB’nin Türkiye uzmanı Fas’da öldürüldü

AB Komisyonu’nun üst düzey memuru, Türkiye dosyası uzmanı Alessandro Missir de Lusignano ile Belçikalı eşi Ariane Lagasse de Locht’un Fas’ta öldürülmesi, Brüksel’de AB ve Türk çevrelerinde büyük üzüntü yarattı.

Uzun yıllar AB Komisyonunun Türkiye Masasında görev yapan, genişlemeden sorumlu üyeler Günter Verheugen ve Olli Rehn’in danışmanlığını üstlenen ve Türkiye dosyasında tarafsız tavırlarıyla büyük saygınlık kazanan Missir de Lusignano, 3 hafta önce Fas’a tayin olmuştu.

/ BRÜKSEL

20.09.2006

Müslüman temsilciye Kongre yolu açıldı

Amerikan Kongresi’ne 7 kasım seçimleriyle ilk kez bir Müslüman temsilcinin girebileceği bildirildi. Minnesota eyaletinde yapılan ön seçimleri kazanan 43 yaşındaki demokrat Keith Ellison, kasımda cumhuriyetçi, yeşil ve bağımsız adaylarla çekişecek.

Ön seçimlerde 6 rakibini oyların yüzde 41’ni alarak geride bırakan siyahî kadın avukat, kasımda da kazanırsa Amerikan Kongresi’ne Minnesota’dan giren ilk siyah parlamenter olmakla kalmayıp, parlamentoya seçilen ilk Müslüman temsilci unvanını da kazanacak.

/ MİNNEAPOLİS

20.09.2006

İsrail, İran’a acil yaptırım istedi

İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni uluslar arası toplumdan, nükleer faaliyetlerini durdurmaması sebebiyle İran’a acil yaptırım uygulanması çağrısında bulundu.

New York’ta İsrail radyosuna demeç veren Livni, “İran’a acil yaptırım uygulanmalı ve bu çok daha uzun bir zaman önce olmalıydı. Çünkü zaman yalnızca bizim aleyhimize değil, uluslararası toplumun aleyhine işliyor” diye konuştu. İran’ın zaman kazanmak için oyun oynamaya çalıştığını belirten Livni, uluslararası toplumun sıkı önlem alacağını umduğunu ifade etti. Livni, İran’ın nükleer faaliyetleri gibi Ortadoğu’yla ilgili konuların öncelikle tartışılacağı New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılcak.

/ KUDÜS

20.09.2006

Bütün haberler