Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Eylül 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Ağar: Cumhuriyet milletin korumasında

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, son günlerdeki “irtica geri döndü” iddialarıyla ilgili olarak, ‘’Rahat olalım. Cumhuriyetin milletin korumasında olduğunu düşünüyorum” dedi. Türkiye’de bundan sonra her şeyin demokrasi eksenli gerçekleşeceğini ifade eden Ağar, ‘’Ama Türkiye’de biryerlere seçilmek isteyen kişilerde vicdani muhasebesini mutlaka yapmalıdır. Beni herkes kabul ediyor mu, icraatlarımı onaylıyorlar mı? Bunu kendine sormalıdır’’ şeklinde konuştu.

Çeşitli ziyaretlerde bulunmak için İzmir’e gelen Ağar, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde işadamlarıyla buluştu. Ağar, burada Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili soruya, ‘’Şu andaki Meclis, eğer o zamana kadar seçim olmazsa Cumhurbaşkanını seçecek ancak bu Meclis, 2002’deki millet iradesini temsil etmiyor. Bir dahaki seçimlerde bu ortaya çıkacak. Bazı çevreler buna engel olmak istiyor ama aynı çevrelerin, mevcut Başbakanın Cumhurbaşkanı olmasına da karşı çıktığı ifade ediliyor. Böyle bir arzu varsa demokraside neyle mani olacaksınız’’ karşılığını verdi.

“HER ŞEY DEMOKRASİ ÇERÇEVESİNDE OLACAK”

Türkiye’de bundan sonra her şeyin demokrasi eksenli gerçekleşeceğini ifade eden Ağar, ‘’Ama Türkiye’de biryerlere seçilmek isteyen kişilerde vicdani muhasebesini mutlaka yapmalıdır. Beni herkes kabul ediyor mu, icraatlarımı onaylıyorlar mı? Bunu kendine sormalıdır’’ dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine daha zaman olduğunu belirten Ağar, ne olursa olsun her şeyin demokrasi çerçevesinde gerçekleşeceğini anlattı.

Ağar, son günlerdeki “irtica geri döndü” iddialarıyla ilgili bir soruya, şu cevabı verdi:

‘’Rahat olalım. Cumhuriyetin milletin korumasında olduğunu düşünüyorum. Cumhuriyetin sivil kudreti bütün Cumhuriyetin ve rejime yönelik işlerin üstüne gelmeye muktedirdir. Laik devlette en önemli mesele inananların hukuki teminatını aldığı gibi inanmayanları da almasıdır. Anayasamızda değiştirilmeyecek maddelerde bu kesinlikle ifade edilmiştir.’’

“TÜRKİYE KANUN DEĞİL, HUKUK DEVLETİDİR”

Son günlerdeki İstanbul’da yaşanan olaylarla ilgili resmi bir açıklamanın yapılmadığını söyleyen DYP Lideri, sözlerine şöyle devam etti:

‘’Türkiye demokratik, laik ve sosyal hukuk devletidir. Sihirli formül budur. Türkiyle bundan asla ve kata vazgeçmeyecektir. Bunu da güçlendirecek olan hukuk devletidir. Türkiye kanunların devleti değil, hukuk devleti olmalıdır. Cumhuriyet ve demokrasiyi ile milletin millî ve manevî değerleriyle ortak bir zeminde birleştirilip, modern dünyanın algıladığı gibi düzenledikten sonra Türkiye bu sıkıntıları ortadan kaldıracaktır.’’

Seçim döneminde yeni kamu düzeni şeklinde bir çalışma yapacaklarını aktaran Ağar, Türkiye’nin böyle bir çalışmaya ihtiyacı olduğunu ifade etti. Ağar, 11 Eylül sonrası ortaya çıkan taployla ileri Batı toplumlarında güvenlik adına özgürlükler ortadan kaldırıldığını kaydederek, ‘’Özgürlük ortamı, demokarasi ortamı insanı geliştiren bir ortamdır. Bunların olmadığı toplumlar içine kapanır. Hakların üstün olmadığı toplumlarda haksızlık ön plana çıkar’’ diye konuştu.

/ İZMİR

13.09.2006


 

Olayları militan gibi yönettiler

En önemli gerekçesi terör olan 12 Eylül darbesinin perde arkasına ışık tutan bir ifşaat da MGK Psikolojik Harekât Dairesinin mimarlarından emekli Kurmay Albay Tahir Tamer Kumkale’den geldi. Kumkale, “Anarşi ve terör olaylarının planlama ve uygulamasında çok profesyonelce olaylar dikkati çekmiştir. Bu işin içinde özel yetiştirilmiş kişilerin olduğu, bazı genç subayların bizzat anarşi ve terör olaylarının içinde militan gibi devlete karşı saldırıları yönettiği, mahkeme tutanakları ile belirlenmiştir” dedi.

General Bedrettin Demirel'in itirafı

Türkiye’de psikolojik harbin öncülerinden biri olan Kumkale’nin “Beynimizi Kimler ve Nasıl Yönetiyorlar; Küresel Güçlerin Psikolojik Savaş Yöntemleri” adlı kitabında yer verdiği ve Zaman gazetesinin haberleştirdiği bu iddia, 12 Eylül’ün önde gelen isimlerinden, şimdi hayatta olmayan emekli General Bedrettin Demirel’in “İhtilâl olgunlaşsın diye bir yıl bekledik” şeklindeki itirafıyla örtüşüyor ve birbirini teyid eden iki beyan, Türkiye’nin 12 Eylül darbesine nasıl sürüklendiğini gözler önüne seriyor.

13.09.2006


 

12 Eylül hâlâ devam ediyor

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Yavuz Önen, 12 Eylül darbesinin kendini yeniden üreterek, sofistike yöntemlerle sürdüğünü söyledi.

Önen, 12 Eylül’ün oluşturduğu “pazulu demokrasi”nin, “hak aramayı suç, gayrı meşru ilan ettiğini” belirterek, “Sanki Türkiye Cumhuriyeti devleti, evrensel insan hakları değerleriyle buluşamazmış gibi bir durum yaşatıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Önen şöyle devam etti: “Çatışma kültürü sivil ortama yayılmaya çalışılıyor. İnsanî duygularla feryat eden ana babalar, terör örgütünün maşası gibi sunuluyor. Barışçılığın sindirilmesi harekâtı bu. Önümüzdeki en büyük engel 12 Eylül Anayasası. Yalnız yazılı belgeler değil, anlayış da bir engel. Herşeyden önce, anayasayı da değiştirecek ortamın hazırlanması gerekiyor. 12 Eylül ürünü hükümetlerse, bu anayasayı değiştirmiyorlar.”

13.09.2006


 

Barroso: Her genişleme, Avrupa'yı daha da güçlendiriyor

Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Türkiye’nin AB üyeliği konusunun Birliği böldüğünü kabul ettiğini belirterek, “Ancak şu ana kadar gerçekleştirilen her genişleme Avrupa’yı biraz daha güçlendirdi” dedi.

İngiltere’de yayımlanan günlük ekonomi ve siyaset gazetesi Financial Times’a AB ve sorunlar hakkında görüşlerini anlatan Barroso, Birlik ekonomisinin güçlendiğini, AB’nin Lübnan’da barışın korunması çabalarına aktif destek verdiğini belirtti. “Avrupa ile ilgili olarak son günlerde ortaya çıkan ve moda olan kötümserlik ya da kuşkuları taşımak için bir sebep göremiyorum” diyen Barroso, AB’nin büyüme hamleleri sonucunda güçsüzleştiği yolundaki görüşleri reddetti. Barroso, Barosso, “Biliyorum ki daha pek çok ülke AB’ye üye olmak istiyor” dedi.

/ LONDRA

13.09.2006


 

‘Kazanılmış hak’ başvurusu

ÖSS’de 56 bin açık liselinin kazanılmış haklarının yok sayıldığını ifade eden Tüketiciler Birliği Başkanı Av. Bülent Deniz, mağdurların zararlarının tazmini için mahkemeye başvurdu. Deniz, hukukun temel ilkelerinden birinin, “kazanılmış hak” olduğunu vurgulayarak, geriye yönelik olarak kazanılan hakkın yok sayılmasının hukuk devleti ile bağdaşmayacağını söyledi.

Tüketiciler Birliği, ÖSS’de “Genel Lise Mezunu” statüleri yok sayılan 56 bin civarındaki öğrencinin zarara uğradığını iddia ederek, zararların karşılanması talebiyle mahkemeye başvurdu.

Millî Eğitim Bakanlığınca 14 Aralık 2005 tarih ve 26023 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Açık Öğretim Lisesi Yönetmeliği ile meslek lisesi öğrencilerine Açık Öğretim Lisesi’ne kaydolmaları halinde ÖSS’ye, genel lise öğrencisi statüsünde girme hakkı tanındığını hatırlatan Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Bülent Deniz, Danıştay 8. Dairesi’nin 7 Şubat 2006’da aldığı yürütmeyi durdurma kararına kadar yaklaşık 56 bin meslek lisesi mezununun Açık Öğretim Lisesi’ne kaydını yaptırdığını ifade etti.

Yönetmeliğin yürürlükte olduğu dönemde talep edilen kayıt ücretini ödeyerek kayıt yaptıranların kendilerine tanınan bu hakkı hukuken kazandıklarını belirten Deniz, “Ancak ÖSS’de, YÖK tarafından, Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı ve Millî Eğitim Bakanlığınca Açık Lise’ye yapılan kayıtların silinmesi gerekçe gösterilerek, bu durumda bulunan 56 bin civarındaki öğrencinin hukuken kazandıkları ‘genel lise mezunu’ statülerinin yok sayıldı” dedi.

Deniz, hukukun temel ilkelerinden birinin, “kazanılmış hak” olduğunu vurgulayarak, geriye yönelik olarak kazanılan hakkın yok sayılmasının hukuk devleti ile bağdaşmayacağını söyledi. Bu hukuksuzluğun giderilmesi çağrısında bulunan Deniz, Harun Yüksel adına hazırlanan ve zararların tazminini talebi içeren dilekçeyi Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığı’na iletilmek üzere, İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne iletti.

/ İSTANBUL

13.09.2006


 

Erdoğan: Daha müreffeh, Türkiye’ye bilimle, özgüvenle ulaşabiliriz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ‘’Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu Toplantısı’’nda yaptığı konuşmada, ‘’Daha müreffeh, daha güçlü bir Türkiye’ye ancak bilimle, başarıyla ve başarıların yükselttiği özgüvenle ulaşabiliriz’’ dedi.

Başbakan Erdoğan, ‘’Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu Toplantısı’’nda yaptığı konuşmada, AB’ye tam üyelik süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yıl sonunda bitecek 6. Çerçeve Programında, AKP hükümeti döneminde önemli ilerleme kaydedildiğini vurgulayan Erdoğan, programın, Avrupa Araştırma Alanı ile bütünleşmeye başlamış Türk araştırmacıları için büyük imkân sunduğunu söyledi. Son dönemde alınan kararlar ve geliştirilen araçlarla Türkiye’nin bu programdaki başarı oranının yüzde 11’den yüzde 19’a çıktığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

‘’Ancak olayı sadece malî boyutuyla değerlendirmemek lazım. Bu alanda AB’ye tam üyeliğimizin önündeki bütün engelleri ortadan kaldırmamız şart. Araştırma alanlarımızın bütünleşmesi hem Türkiye’nin, hem de AB’nin yararınadır. AB ile üyelik perspektifimiz açıktır. Ayrıca çok geniş bir coğrafya ile köklü ilişkilere sahibiz. Dolayısıyla tüm bu ülkelerle, bilim ve teknoloji alanında da ilişkilerimizi geliştirmek bizim için son derece önemlidir.“

Erdoğan, ticari ilişkilerin geliştirilmesinin uluslararası temasların önemli ayağını oluşturduğunu kaydederek, stratejik olunması gerektiğini vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti:

‘’Hangi bilgi ve donanıma ihtiyacımız olduğunu bilerek yola çıkmalıyız. Nelerin siyasi ve ekonomik gücümüzü artıracağını iyi hesap ederek, hareket etmeliyiz. Bunda devletin yanında özel sektörümüzün ve sivil toplum kuruluşlarımızın da sorumluluk yüklenmesi şarttır.Küreselleşen dünyada böyle kapsamlı bir uluslararası perspektif geliştirmeden, strateji oluşturmadan başarılı olamayız. Ayrıca bu strateji çerçevesinde yürütülecek bir uygulama planı hazırlamalıyız. Bilim ve teknolojide elde ettiğimiz başarı örneklerini tanıtmalı, teşvik etmeliyiz. Daha müreffeh, daha güçlü bir Türkiye’ye ancak bilimle, başarıyla ve başarıların yükselttiği özgüvenle ulaşabiliriz.’’

/ ANKARA

13.09.2006


 

Başoğlu: İrticaya gerekçe aranıyor

Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, Fatih’teki İsmail Ağa Camii’nde işlenen cinayetin ardından gelişen olayların “irticaya gerekçe aramaya” dönüştürüldüğüne dikkat çekti. Mustafa Başoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, İsmail Ağa Camii olayını bazı kişi ve çevrece irticayı ispatlayacak belge haline getirilmek istendiğini söyledi.

Başoğlu, şunları kaydetti: “Devletin el koyduğu araştırmak için yetkili görevlendirdiği bir ortamda, daha raporlar bile ortaya çıkmadan birileri hem savcı, hem yargıç konumuna gelerek İslâma dolaylı olarak çatıp ‘Türkiye’de irtica tehlikesi vardır, merkezi de İsmail Ağa Cemaati’dir’ diye dinî vecibelerini yerine getirenler üzerinde yeni bir saldırı başlatmıştır. Bunu doğru bulmuyorum.”

İnsanların kanunların izin verdiği ölçüde ve Anayasa’nın 24. maddesinde güvencesini bulan din ve vicdan özgürlüğüne dayanarak dilediği gibi ibadet edebileceklerini de belirten Başoğlu, bunların bir cami etrafından toplanmalarını burada mutlaka devlete ve rejime karşı bir girişim olduğu, devlet içinde devlet olduğu biçiminde yorumlamanın ancak konuyu inceleyen adlî organların yetkisinde olan bir durum olduğunu ifade etti. Başoğlu, “Dış görünüş bakımından bu olay, irticaya gerekçe arama görüntüsü vermektedir” dedi.

Ahmet TERZİ / ANKARA

13.09.2006


 

Sağlık Bakanlığı'ndan Lübnan'a ilâç yardımı

Sağlık Bakanlığı, Lübnan’a götürülmek üzere 5 milyon YTL’lik ilaç ve tıbbi malzemeyi Türkiye Kızılay Derneği’ne teslim etti. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Lübnan ile İsrail arasında yaşanan kriz nedeniyle Lübnan’ın Türkiye’den ilâç ve tıbbi malzeme yardımı talebinde bulunduğu belirtildi.

Söz konusu yardım listesinde bulunan ilaç ve tıbbi malzemelerden başta antibiyotik, ateş düşürücü, sakinleştirici, insülin, antihipertansif, oral hipoglisemik, oral antidiyabetik, diüretik, anestezik ilâçlar olmak üzere çeşitli ilâçlar ile sütur materyali, gazlı bez, lateks steril eldiven, kan torbası gibi tıbbi malzemelerin Bakanlığa bağlı sağlık tesislerinden temin edildiği kaydedilen açıklamada, toplam 5 milyon 58 bin 612 YTL 54 YKr’lik ilaç ve malzemenin, Türkiye Kızılay Derneğince Lübnan’a götürülmek üzere Kızılay’ın Etimesgut deposu yetkililerine teslim edildiği bildirildi.

/ ANKARA

13.09.2006


 

Yük trenine mayın tuzağı

Bingöl’ün Genç ilçesi Yoldeşen mevkisinde, yük treni geçtiği sırada patlatılan mayın, trendeki 3 vagon ile rayların hasar görmesine neden oldu.

Edinilen bilgiye göre, Muş’tan Genç yönüne giden yük treninin Yoldeşen mevkisinden geçişi sırasında, raylara döşendiği belirlenen mayın uzaktan kumandayla patlatıldı.

Patlamada kömür yüklü 3 vagon ile rayların hasar gördüğü bildirildi.

/ BİNGÖL

13.09.2006


 

Teröre büyük darbe

İstanbul Valisi Muammer Güler, bir terör örgütüne yönelik olarak düzenlenen ve “Gaye’’ adı verilen, 7 ayrı ilde eş zamanlı gerçekleştirilen operasyonda, örgüt mensubu 23 kişinin 39 silah, 11 adet el bombası ve yaklaşık 50 kilogram patlayıcı maddeyle yakalandığını bildirdi.

Vali Güler, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünün brifing salonunda, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile konuya ilişkin açıklama yaptı. Vali Güler, ‘’Gaye’’ adı verilen ve yaklaşık 2 yıl süren planlı istihbarat çalışmaları sonucu, bir terör örgütüne yönelik olarak 4 gün önce operasyona başlandığını kaydederek, 7 ilde eş zamanlı düzenlenen operasyonlarda 23 örgüt mensubunun yakalandığını bildirdi. Güler, operasyonda, değişik çap, marka ve özelliklerde 39 silâh, 11 adet el bombası ile nitrik asit, kükürt, cıva, aseton, kimyasal sıvı maddeler, tozlar ve C-4 olmak üzere yaklaşık 250 kilogram patlayıcı madde ele geçirildiğini kaydetti. Vali Güler, teknik tesbit ve delillerin değerlendirilmesi sonucu, biri polis memuru 3 kişinin öldürülmesi, İstanbul’da 48, Türkiye genelinde 76 bombalama eyleminin aydınlatıldığını açıkladı.

/ İSTANBUL

13.09.2006


 

Danıştay Başsavcılığı için seçim yapılacak

Zafer Kantarcıoğlu’nun yaş haddinden emekliye ayrılmasıyla boşalan Danıştay Başsavcılığı için yarın seçim yapılacak.

Başsavcı adaylığına, şu ana kadar Danıştaya düzenlenen silahlı saldırıda yaralanan 2. Daire Başkanı Mustafa Birden, 8. Daire Başkanı Güngör Demirkan, 10. Daire Başkanı Ali Güven ve 11. Daire Başkanı Mustafa İlhan Dinç’in başvuruda bulundukları öğrenildi. Adaylık başvuruları, seçim anına kadar yapılabilecek. Başsavcı seçilebilmek için Danıştay başkanlık seçiminde olduğu gibi, Danıştay Genel Kurulunun üye tam sayısının salt çoğunluğu olan en az 48 üyenin oyunu almak gerekiyor. Seçilen başsavcı, yaş haddinden emekliye ayrılmadığı takdirde 4 yıl görev yapacak.

/ ANKARA

13.09.2006


 

Aydın dâvâsında bilirkişi yemin edecek

Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın’ın Yüce Divan’da yargılandığı davanın bugünkü duruşmasında, Aydın’ın haksız edindiği iddia edilen malvarlığıyla ilgili oluşturulan üç kişilik bilirkişi heyeti yemin edecek.

Koray Aydın’ın Yüce Divan’da yargılandığı davaya, bugün devam edilecek.Bugünkü duruşmada, Aydın’ın haksız edindiği ileri sürülen mal varlığıyla ilgili bilirkişi olarak tesbit edilen Prof. Dr. Ercan Bayazıt, Prof. Dr. Talat Birgönül ve Ahmet Rıfat Yetkin’e yemin ettirilecek. Koray Aydın’ın, Yüce Divan’a sevk kararında, bakanlığı döneminde ihalelerin tamamına yakınının istisnai bir usul olan dâvetiye usulüyle yapıldığı, böylelikle istisnai ihale usulünün uygulanmasının kural haline getirildiği savunuluyor.

/ ANKARA

13.09.2006


 

12 Eylül eylemi

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Türkiye Otel Lokanta Eğlence Yerleri İşçileri Sendikaları (OLEYİS) üyeleri, 12 Eylül Darbesi’ni yapanların yargılanması için eylem yaptı.

OLEYİS’e üye yaklaşık 80 kişi öğle saatlerinde sendikanın Beyoğlu’ndaki merkezinin önünde toplandı. “12 Eylül’de Türkiye kaybetti. Ne unuturuz Ne affederiz” yazılı pankart açan grup, Taksim Gezi Parkı’na kadar sloganlar eşliğinde yürüdü. Gezi Parkı’nda tekrar toplanan grup, 12 Eylül 1980’de yapılan askeri darbeyi protesto etmek için basın açıklaması yaptı. Grup adına basın açıklamasını okuyan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, 12 Eylül’ün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasını ve başta Kenan Evren olmak üzere bütün 12 Eylülcülerin yargılanmasını istedi. 12 Eylül Darbesi’yle başlayan süreçte Türkiye’nin siyasal, sosyal, hukuk ve bilimsel alanlarda büyük tahribata uğradığını belirten Çelebi, sendikaların da bu süreçten ciddi zarar gördüğünü söyledi. Çelebi, “12 Eylül’ün siyasal, sosyal ve toplumsal anlamda yalnızca bu kuşaktan değil, bütün bir toplumdan pek çok şey götürdü. Bunların sonuçlarını ve devamını günümüzde de yaşamaktayız. Sonuç olarak 12 Eylül Darbecileri ülkemizin bugün yaşadığı işsizlik, hukuksuzluk, adaletsizlik, yolsuzluk, terör ve şiddetin baş mimarlarıdır ve bunun için yargılanmalıdır.” diye konuştu.

“Gün gelecek devran dönecek, darbeciler halka hesap verecek” şeklinde slogan atan grup, basın açıklamasının ardından olaysız bir şekilde dağıldı.

/ İSTANBUL

13.09.2006


 

Gül: Koordinatör konusunda askerle görüş ayrılığımız yok

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, PKK ile Mücadele Koordinatörlüğü konusunda Genelkurmay Başkanlığı ile görüş ayrılığı içinde bulunmadıklarını bildirdi.

Dışişleri Bakanı Gül, Fransa ziyareti öncesinde Esenboğa Havaalanı’nda bir soru üzerine PKK ile Mücadele Koordinatörlüğü’ne Edip Başer’in atanmasının, terör örgütü ile mücadelenin bir kişiye bırakıldığı anlamına gelmeyeceğini söyledi. PKK’yı kimseye havale etmediklerini aktaran Gül, “Müttefiklerimizden destek bekliyoruz” diye konuştu.

/ ANKARA

13.09.2006


 

ABD, süper gücünü kötüye kullandı

Eisenhower Fellowships tarafından düzenlenen ‘’İstanbul Konferansı 2006’’nın ikinci gününün ilk panelinde, ‘’Barış için Refah’’ konusu ele alındı. Ceylan Intercontinental Otel’deki konferansta konuşan Suudi Konsey Üyesi Halid El Avvad, ABD’nin süper güç olmayı kötüye kullandığını ve bunun da Orta Doğu’ya olumsuz etkileri olduğunu belirtti.

El Avvad, Orta Doğu’daki huzursuzluğa işaret ederek, buna örnek olarak Irak’ta günde ortalama 100 kişinin öldüğünü, bu gidişle 10 yıl sonra ülkede tek bir Iraklının kalmayacağını söyledi. ABD Başkanı Bush yönetimini ‘’vizyonsuz ortak’’ olarak niteleyen El Avvad, ABD’nin bölgeye ilişkin olarak sık sık planlardan bahsettiğini, ancak hiçbir gelişmenin olmadığına işaret etti. El Avvad, dışarıdan birinin gelip kendi projesini bir bölgeye uygulamak istemesinin başarılı olamayacağını ifade ederek, ‘’Dışarıdan gelen bir şablon, yol haritası bölgeye uygulanırsa başarılı olamaz’’ diye konuştu. ‘’ABD kendi problemlerini bile çözemiyor. Küresel sorunları nasıl çözecek?’’ diyen El Avvad, Orta Doğu’nun sorunlarını çözmek için uluslararası toplum olarak yeni bir vizyon geliştirilmesi ve herkesin gelişmeye, barış ve refah sürecine katkıda bulunması gerektiğini söyledi. El Avvad, bölgedeki insanların artık umutlarını kaybetmeye başladığını, bunun ise çok tehlikeli bir gelişme olduğunu, umudunu kaybetmiş insanların terörizme yönelebileceğini ifade etti. Dünyada güçler arası dengesizliğin bulunduğunu belirten El Avvad, BM’nin gücünü yitirdiğini ve güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

/ İSTANBUL

13.09.2006


 

İDO’da kış tarifesi

İDO, 18 Eylül tarihinden itibaren kış tarifesi ile seferlerine devam edecek. Yeni tarife dönemi ile yaz sezonunun tamamlanmasıyla sona eren Bostancı – Adalar – Kabataş denizotobüsü seferleri 3 Kasım tarihine kadar uzatılıyor.

Sözkonusu seferler 3 Kasım’dan sonra sadece hafta sonları gerçekleştirilecek. 2006 – 2007 kış tarifesiyle Kabataş – Üsküdar ve Kabataş – Harem motor seferleri birleştirilerek Kabataş – Üsküdar – Harem şeklinde yapılacak. Sarayburnu’ndan Avşa – Marmara Adası seferi yapan Mavi Marmara yolcu gemisi Kasım ayının sonuna kadar haftasonu seferlerine devam edecek. Bir diğer hat olan Avşa – Marmara ve Çınarcık – Esenköy denizotobüsü seferleri ise Eylül ayının sonuna kadar sürerken, daha önce deneme seferleri yapılan Küçüksu – Beşiktaş ve Küçüksu – Tokmakburnu hatları daimi hale getiriliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı “entegrasyon” uygulaması kapsamında da Kabataş’ta bulunan vapur ve denizotobüs iskeleleri aktarma merkezi haline geliyor.

13.09.2006


 

Uyuşturucu Karşıtı Şehirler İstanbul’da toplandı

Avrupa Uyuşturucu Karşıtı Kentler Birliği tarafından yürütülmekte olan “Avrupa’da Gençlik Projesi” koordinatörleri ve danışmanları İstanbul’da toplandı. Uyuşturucuyla mücadele kapsamında İstanbul’daki ortaöğretim düzeyi okullarda yapılabilecek çalışmaların konuşulduğu toplantıda, yapılacak araştırmanın çerçevesi oluşturuldu

Avrupa Uyuşturucu Karşıtı Şehirler Birliği - ECAD (Europian Cities Against Drug) tarafından yürütülen ve küresel bir sorun olan madde bağımlılığı ile topyekûn mücadele temelinde çalışmalar yürüten “Avrupa’da Gençlik Projesi” koordinatörlerinden Reykjavik Üniversitesi Sosyal Araştırmalar Bölümü Öğretim Üyesi Jon Sigfusson ve İzlanda Üniversitesi Sosyal Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Thorolfus Thorlindsson’un katıldığı toplantıda İstanbul’da konuyla ilgili yapılacaklar konuşuldu. Bu çerçevede, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 2006–2007 eğitim öğretim yılı içerisinde İstanbul’da lise 2 öğrencileri arasında yapacağı araştırmayla gençliğin madde bağımlılığına bakışını, başlama sebeplerini ve bu sorunun en etkin çözüm yollarını araştıracak. Çalışmayı, Millî Eğitim Bakanlığı ve İstanbul Üniversitesi de destekliyor.

Yeni Asya / İSTANBUL

13.09.2006


 

AKUT elini eğitim için uzatıyor

Arama Kurtarma Derneği (AKUT) “AKUT Anadoluyla El Ele” Kampanyası başlattı.

Deprem gibi tabiî afetlerde yaptıkları yardım çalışmalarıyla tanınan AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, derneğin 10. yılında gerçekleştirdikleri bu kampanya ile Türkiye’nin geleceğine bir nebze olsun katkıda bulunmak istediklerini kaydetti. “AKUT Anadolu’yla El Ele” kampanyası çerçevesinde içi bir yıl yetecek kırtasiye malzemeleriyle dolu 5 bin çantayı, Anadolu’da ihtiyaç sahibi çocuklara ulaştıracaklarını bildiren Mahruki, kampanya için Pfizer ve Hayat yardım kuruluşları ile Yurtiçi Kargo’dan destek aldıklarını belirtti.

/ İSTANBUL

13.09.2006


 

Marmara’da, deniz ulaşımına fırtına engeli

Marmara Denizi’nde saatteki hızı 80 kilometreyi bulan fırtına sebebiyle ulaşım olumsuz etkilendi.

Boğazlardan geçmek üzere Marmara Denizi’nde seyreden 41 yerli ve yabancı bandıralı şilep ile tanker, fırtına nedeniyle yollarına devam edemeyince rotalarını Tekirdağ’ın Şarköy ilçesi sahillerine çevirerek, burada demirlediler. Şarköy açıklarındaki gemilerdeki personel, fırtına ve 3 metreye ulaşan dalgalar nedeniyle karaya çıkamayarak geceyi gemilerde geçirmek zorunda kaldı. Fırtınanın etkisini azaltmasıyla sabah saatlerinde Şarköy’den demir alan yerli ve yabancı bandıralı 29 şilep ile tanker, boğazlardan geçmek üzere rotalarına göre hareket ettiler.

/ TEKİRDAĞ

13.09.2006


 

Söğüt Kaymakamı: Söğüt’teki olayları çözeceğiz

Söğüt Kaymakamı Mustafa Ünaldı, 725. Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Söğüt Şenlikleri’nde yaşanan olaylara ilişkin olarak, ‘’Bu işi mutlaka çözeceğiz’’ dedi.

Kaymakam Ünaldı, yaptığı açıklamada, 725. Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Söğüt Şenliklerinde yaşanan olayların bazı basın yayın organlarında gerçeklerle ilgisi olmayan bir takım iddiaların ortaya atıldığını belirterek, bu tür haberlerin ilçe halkını ve kendilerini üzdüğünü kaydetti. Söğüt emniyetinin olayları aydınlatmak için gece gündüz demeden çalıştığını ifade eden Ünaldı, şöyle konuştu: ‘’Bu işi mutlaka çözeceğiz. Her ipucunu değerlendiriyoruz. Emniyet ve jandarma bir ekip oluşturdu. Ekip çalışması yapıyoruz. Olayları çıkaranları bulmaya çalışıyoruz. Elde edilen fotoğraf ve video kayıtlarını değerlendiriyoruz. Şenlik öncesinde ilçeye gelen yabancıları da araştırıyoruz.’’

Bilecik Valisi Musa Çolak da şenliklerde yaşanan tüm olayların yetkililer tarafından ayrıntılı şekilde incelendiğini ifade ederek ‘’Söğüt’te yaşanan olaylar Bakanlık tarafından görevlendirilen iki müfettiş tarafından da incelenecek. Müfettişlerin hazırlayacağı rapor doğrultusunda hareket edeceğiz’’ dedi.

Bu arada, soruşturma kapsamında, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Merkezinde görev yapan bir şoförün bilgisine başvuruldu. Gasp Büro Amirliğinde ifade veren şoför, bilgisine başvurulduktan sonra serbest kalırken, alınan ifade Söğüt Cumhuriyet Savcılığına gönderildi.

/ BİLECİK

13.09.2006


 

Gazetecilik semineri sona erdi

YASEM tarafından düzenlenen 20. Gazetecilik Semineri sertifika töreniyle sona erdi. Batıkent Kültür Merkezi Seminer Salonu’nda gerçekleştirilen ve Trabzon, Niğde, Kayseri, Mersin, İstanbul, Bolu ve Ankara’dan gelen katılımcılar, programdan çok istifade ettiklerini ifade etti.

Yirmincisi düzenlenen seminere ‘biraz geç mi kaldım acaba’ düşüncesiyle geldiğini belirten Hatice Alsaç, geç de olsa katılmaktan memnun kaldığını söyledi. “Hocalarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır. Bizimle çok yakından ilgilendiler ve içten davrandılar” diyen Rana Özcan da Yasem’in diğer faaliyetlerine de katılmak istediğini dile getirdi. Seminerin kendisine birçok şey kazandırdığını söyleyen Halime Özçelik de “Beni ben yapan değerler arttı” dedi. Seminerin diğer katılımcılarından Füsun Sivri, Öznur Yılmaz, Nurcan Yılmaz ve Ayşegül Yıldız da Gazetecilik Semineri’nde farklı dostluklar edindiklerini ve motive olmak gibi güzel şeyler öğrendiklerini belirtti.

Üç gün devam eden seminerde yazma motivasyonu konusunda Kadir Aytar, kariyer plânlaması konusunda İsmail Benek, spor ve mizah konusunda Serdar Tiryaki, hikâye ve roman yazarlığı konusunda İslâm Yaşar, şiir dünyası konusunda Hasan Tanrıverdi, gazetecilikte insan hakları konusunda Ayhan Bilgen, anlayarak hızlı okuma ve öğrenme motivasyonu konularında Dursun Sivri, Araştırma teknikleri konusunda Ahmet Battal, gazetecilik mutfağı konusunda Sultan Kara, tanıtım ve pazarlama konusunda Recep Taşçı, reklâmcılık konusunda Esad Sivri ve röportaj yapma konusunda Kemal Benek birer seminer verdi.

Yeni Asya / ANKARA

13.09.2006


 

Ceza: Bilgisayar kursu

Adapazarı’nda, trafik memuruna hakarette bulunan kişi, 11 aylık hapis cezasını bilgisayar kursuna giderek tamamlayacak.

Kendisine ceza kesen trafik memuruna hakaret ettiği gerekçesiyle 11 ay hapis cezasına çarptırılan Ayhan Kaba’nın cezası, mahkemece Halk Eğitim Merkezinde 2 ay süreyle bilgisayar kursu görmeye çevrildi. Adapazarı Halk Eğitim Merkezinde bilgisayar kursuna başlayan Kaba, “Kurs 2 ay sürecek. Bilgisayarı açmayı bile bilmiyordum. Hiç kullanmadım. Aldığım cezadan çok memnunum” dedi. Geçtiğimiz yıl, otomobilini bir bankanın önüne kısa süreliğine bıraktığını ve caddede duran araçlardan sadece kendisininkine ceza kesilmesine itiraz ettiğini, polis memuruyla tartışması üzerine memurun şikâayetçi olduğunu anlatan Kaba, “Mahkeme bir yıl sürdü. Sicilimin temiz olması ve pişman olduğumu söylediğim için 11 ay 20 gün ceza aldım. Hakim bana ne mezunu olduğumu sordu. Ortaokul mezunu olduğumu söyledim. Ve Bana bilgisayar kursu cezası verdi” dedi.

/ SAKARYA

13.09.2006


 

Zeytinburnu-Bağcılar artık 20 dakika

Zeytinburnu-Güngören-Bağcılar tramvay hattı, hizmete girdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesince Yapı Merkezi İnşaat ve Sanayi A.Ş’ye ihale edilen ve 27 Ocak 2004 tarihinde temeli atılan tramvay hattında, 17 Mayıs 2006’da deneme seferleri başladı.

Toplam 5 bin 423 metre uzunluğunda olan hat üzerinde 587 metre viyadük, 4 bin 35 metre hemzemin bulunuyor. Günde 127 bin yolcunun taşınacağı hatta, toplam 9 istasyon yer alıyor. Araçların 5 dakikada bir hareket etmesi planlanan hatta yolculuk 20 dakika sürecek ve yolcular, Zeytinburnu istasyonundan Kabataş tramvay hattına veya Aksaray-Havalimanı arasında çalışan hafif metro hattına aktarma yapabilecekler. Aktarma ile yolcular, Bağcılar’dan Kabataş’a kadar 64 dakikada ulaşabilecek. Yolcular, buradan da Taksim-Kabataş Füniküler Sistemi’ne binerek 2 dakikada Taksim’e, oradan da 12 dakikada 4. Levent’e kesintisiz seyahat edebilecek. Böylece Bağcılar’dan hareket eden bir kişi, raylı sistem hatlarını kullanarak 1 saat 18 dakikada 4. Levent’e ulaşacak.

/ İSTANBUL

13.09.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004