|
|
|
Danıştay’a göre MGSB bir ‘tavsiye belgesi’ |
Danıştay, Milli Güvenlik Siyaset Belgesinin yürütmesinin durdurulması istemini, ‘’belgenin tavsiye niteliğinde’’ olduğuna işaret ederek, incelenmeksizin reddetti. Yüksek mahkeme, söz konusu belgeyi onayladığı belirtilen Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulması istemini ise ara karardan sonra görüşecek. Dâvâcılar veya dâvâlı Başbakanlık, bu karara itiraz edebilecek. İtirazı Danıştay İdarî Dâvâ Daireleri Kurulu görüşecek.
Danıştay, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin yürütmesinin durdurulması talebini, ‘’belgenin tavsiye niteliğinde’’ olduğuna işaret ederek, incelenmeksizin reddetti.
Yüksek mahkeme, söz konusu belgeyi onayladığı belirtilen Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulması talebini ise ara karardan sonra görüşecek.
Edinilen bilgiye göre, İnsan Hakları Derneği ile Türkiye İnsan Hakları Vakfının, Milli Güvenlik Kurulunca hazırlanan, ‘’Milli Güvenlik siyaset Belgesi’nin kabul ve onayını ilişkin Bakanlar Kurulu Kararının ve Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’’nin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle açtığı dâvâda, ilk karar verildi. Adli tatil nedeniyle Danıştay 10. Dairesi yerine dâvâya bakan Danıştay Nöbetçi Dairesinin kararında, davalı Başbakanlığın savunmasında, ‘’Tavsiye kararı niteliğinde olan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin Bakanlar Kuruluna bildirildiği ve belge taslağının Bakanlar Kurulunun bütün üyeleri tarafından incelendiği, kabul edilmesi halinde Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanarak Başbakanlığın uygulama direktifi ile tüm bakanlıkları ilgili kurumu ve kuruluşlara yayımlandığının’’ belirtildiğine işaret edildi. Kararda, şöyle devam edildi:
‘’Belirtilen şekilde verilen bir Bakanlar Kurulu Kararı var ise bu kararla ilgili olarak Başbakanlığın uygulama direktifinin tüm bakanlıklara, ilgili kurumu ve kuruluşlara duyurulup duyurulmadığının sorulmasına, duyurulmuşsa duyurulara ilişkin tüm bilgi ve belgelerin istenilmesine, ara kararı gereğinin yerine getirilmesi için dâvâlı idareye kararının tebliğinden itibaren 30 gün süre verilmesi kararlaştırılmıştır.’’
TAVSİYE NİTELİĞİNDE
Kararda, dâvâ konusu Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin ‘’tavsiye niteliğinde bir karar olması nedeniyle’’ bu işlem yönünden yürütmenin durdurulması isteminin incelenmeksizin reddine karar verildiği kaydedildi.
Nöbetçi Daire, Bakanlar Kurulu kararı yönünden ise Başbakanlıktan ara karar ile sorduğu bilgi ve belgeler geldikten sonra yürütmenin durdurulması talebini karara bağlayacak.
Nöbetçi Dairenin iki üyesi, ‘’Ortada idarî işlem bulunmadığından yersiz açılan dâvânın reddi gerektiği’’ görüşüyle yürütmenin durdurulması talebi hakkında verilen karara katılmadı.
Dâvâcılar veya dâvâlı Başbakanlık, bu karara itiraz edebilecek. İtirazı Danıştay İdarî Dâva Daireleri Kurulu görüşecek.
|
/ ANKARA
30.08.2006
|
|
|
Hukukî zemin korunmalı |
Adaleti Savunanlar Derneği Genel Başkanı Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, yıllardır uygulanan terörle mücadele politikasının değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Yeni Asya’ya yaptığı açıklamada, devletin terörle mücadelede hukuk zemininden hiçbir şekilde ayrılmamasının çok önemli olduğunu ifade eden Tanrıverdi, mücadelede başarılı olunabilmesi için bölge halkıyla bütünleşmenin önemine olduğuna işaret etti.
Adaleti Savunanlar Derneği Genel (ASDER) Başkanı emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, yıllardır uygulanan terörle mücadele politikasının değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
ASDER Başkanı emekli Tuğgeneral Tanrıverdi, Yeni Asya’ya yaptığı açıklamada, devletin terörle mücadelede hukuk zemininden hiçbir şekilde ayrılmamasının çok önemli olduğunu ifade ederek, mücadelede başarılı olunabilmesi için bölge halkıyla bütünleşmenin çok önemli olduğuna işaret etti. Bugüne kadarki uygulamaların istenilen manada bir netice veremediğini ve değişme zamanın geldiğini belirten Tanrıverdi, siyasilerin de bu konuda daha aktif olması gerektiğini vurguladı. Tanrıverdi şöyle konuştu:
“SERTLİK ÇÖZÜM DEĞİL”
“O bölgeye giden devlet görevlilerinin mutlaka bölge halkıyla bütünleşmesi gerekiyor. Devlet görevlilerine ‘uyarı bombası’ atarak bölge halkını kuşkuya sevk edecek bir hale sokmak çok yanlış. Güneydoğudaki güvenlik faaliyetleri silâhlı kuvvetlere bırakılamayacak kadar önemlidir. Siyasiler bu bölgede devlet otoritesi ile birlikte bölge insanıyla bütünleşecek kadroları görevlendirmelidirler. Siyasilerin aktif rol alamamasının nedenlerinden birincisi, olayı askere havale etmek siyasilere kolay geliyor. İkincisi de silâhlı kuvvetler uyguladığı stratejileri, taktikleri gayet güzel şekilde savunuyor. Siyasiler de hazırlıkları olmadığı için başka çare olmadığını düşünerek silahlı kuvvetlerin önerdiği güvenlik politikalarını kendi politikaları gibi kabul ediyorlar.”
|
Kemal BENEK
/ ANKARA
30.08.2006
|
|
|
Elkatmış: Üyeliğimiz AB’nin de yararına |
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, ‘’Türkiye’nin AB’ye girmesi, aynı zamanda AB’nin de yararınadır” dedi.
Elkatmış, Almanya Hessen Eyalet Parlamentosundan gelen heyeti kabul etti. Almanya’da 3.5-4 milyona yakın Türk yaşadığını kaydeden Elkatmış, Türkiye’nin AB’ye girme sürecinde Almanya’nın desteğinden dolayı teşekkür etti. Elkatmış, kesin adaylık sürecinde de aynı desteğin verilmesini istedi. Elkatmış, ‘’Türkiye’nin AB’ye girmesi, aynı zamanda AB’nin de yararınadır. Çünkü AB’yi, bir medeniyet projesi olarak kabul ediyoruz. Türkiye olarak bu projeye en büyük katkıyı sağlayacağımızı düşünüyoruz’’ diye konuştu.
|
/ ANKARA
30.08.2006
|
|
|
Salim Uslu: Türkiye, bölgede kalıcı barışa katkı sağlamalı |
Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu da hükümete Lübnan’a asker gönderme konusunda destek verdi. Uslu Türkiye’nin bölgeye asker göndermemesinin tutarsız bir davranış olacağını savundu.
Uslu, Hak-İş Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin, Ortadoğu’da kalıcı barışın sağlanması için yoğun ve aktif diplomasi izlediğini belirtti. Türkiye’nin, İsrail’in Lübnan’a düzenlediği saldırıların durdurulması konusunda Batı ülkelerini sürekli uyararak, Arap ülkelerinden bile önde hareket ettiğini ifade eden Uslu, “Gelinen bu noktada Türkiye geri çekilirse, Lübnan’a asker göndermezse tutarsız davranmış olur ve bölgede bundan sonraki gelişmelerde ciddiye alınmaz” diye konuştu.
Uslu, Türkiye’nin, bölgede kalıcı barışın teminine katkı sağlamanın bütün fırsatlarını ulusal çıkarlarına uygun şekilde değerlendirmesi gerektiğini belirtti. Türkiye’nin, bölgedeki aktif konumu ve tarihsel misyonu gereği olaylara kayıtsız kalamayacağını vurgulayan Uslu, Ortadoğu’da sorunlar çözülmedikçe ve barış olmadıkça bundan en çok Türkiye’nin güvenliğinin etkileneceğini dile getirdi.
Uslu, Ortadoğu’da yaşanan “endişe verici” olaylara dikkat çekmek amacıyla “1 Eylül Dünya Barış Günü”nde, bölgedeki sendikalarla birlikte Ortadoğu’da yaşananlara karşı duyarlılık göstermek ve destek mesajları vermek için Suriye’de düzenlenecek bazı etkinliklere katılacaklarını bildirdi.
|
Fatih Karagöz
/ ANKARA
30.08.2006
|
|
|
Pepe: ‘Otopan’ Türk karasularına sokulamaz |
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, “Otopan” adlı geminin Türk karasularına sokulmasının mümkün olmadığını belirtti.
Pepe ve Hollanda Çevre ve Mekansal Düzenleme Bakanı Pieter Van Geel’in başkanlığında gerçekleştirilen, asbest miktarı tartışmalara sebep olan “Otopan” adlı gemiye ilişkin heyetler arası görüşme tamamlandı. Pepe “Çevre ve insan sağlığına dikkat etmeyen bir beyefendi hurdacının hatırı için, Türkiye’nin çevresini, turizmini, denizlerini, üç beş tane gözünü kar hırsı bürümüş insana peşkeş çekmem, onlara teslim etmem” dedi. Pepe, Türk kamuoyuna her konuda açık ve şeffaf olacaklarını bildirdiklerini ifade ederek, “Şu anda bu gemi bir Türk gemisi midir? Sayın Bakan diyor ki ‘Bu bir Türk gemisidir’. Bu gemi Türk karasularına girmemiştir. Sahil güvenlik Komutanlığına hem yazılı hem de şifahi olarak bilgi verdim; bizden onay verilmedikçe bu gemi Türk karasularına giremez, limanlarına yaklaşamaz” diye konuştu.
Hollanda Çevre ve Mekansal Düzenleme Bakanı Geel de soruna çözüm bulmak amacıyla geldiklerini, ancak olumlu bir sonuç elde edemediklerini bildirdi.
|
/ ANKARA
30.08.2006
|
|
|
AB’den saldırılara kınama |
AB Komisyonu ve AB Dönem Başkanı Finlandiya, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yakın zamanda düzenlenen saldırıları kınadı.
AB Genişleme Komiseri Olli Rehn, AB Komisyonu adına yaptığı yazılı açıklamada, ‘’son 24 saatte Türkiye’de meydana gelen ilkel ve korkakça saldırıları’’ kınayarak, hiçbirşeyin masum insanları öldüren bu tür şiddet eylemlerini meşrû gösteremeyeceğini bildirdi. Rehn, saldırı kurbanları ve aileleriyle tüm Türk halkına başsağlı diledi.
AB dönem başkanlığından yapılan açıklamada ise, Türkiye’de sivil kayıplara sebep olan saldırıların üzüntü ve endişeyle öğrenildiği ifade edildi. ‘’Masum sivillere yönelik bu tür saldırıların hiçbir haklı çıkar yanının bulunmadığı’’ belirtilen açıklamada, bu saldırıların sorumlularının adalet önüne çıkarılmasının beklendiği kaydedildi. AB dönem başkanlığı, Türk hükümetine ve halkına ve saldırılarda hayatlarını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı, yaralananlara da acil şifalar diledi.
Marmaris, Antalya ve İstanbul’da gerçekleşen patlamalarda 3 kişi ölmüş, 47 kişi de yaralanmıştı.
|
/ ANKARA
30.08.2006
|
|
|
Anayasa Mahkemesi de taşınacak |
Anayasa Mahkemesi’nin Ahlatlıbel Yalıncak Köyü’nde PTT’nin arazisinde takas yoluyla yeni bir bina yaptıracağı ve binanın temelinin 2007’de atılacağı bildirildi.
Danıştay’a Eskişehir yolu üzerindeki Halk Bankası Merkez binasının tahsis edilme kararının ardından İstanbul Milletvekili Emin Şirin, Başbakanlığa Anayasa Mahkemesi için de yeni bir bina inşası veya tahsisinin düşünülüp düşünülmediğini sorması üzerine cevap Anayasa Mahkemesi Genel Sekreteri Kemal Başlar’dan geldi. Başlar, Anayasa Mahkemesi’nin Ahlatlıbel’e taşınacağını belirterek, şunları söyledi: “Ankara ili, Çankaya ilçesi, Ahlatlıbel Yalıncak Köyü mevkiinde bulunan mülkiyeti halihazırda PTT Genel Müdürlüğüne ait 27012 ada 2 parsel nolu 63826 metrekare yüzölçümlü taşınmazın üzerinde, takas işlemlerini müteakip, yeni hizmet binamızın inşası için gerekli çalışmalar yapılmakta olup, 2007 yılında temel atılması planlanmaktadır.”
|
/ ANKARA
30.08.2006
|
|
|
İnançlar rencide edilmeyecek |
KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Canan Öztoprak, ülkede tartışmalara sebep olan Kur’ân kursları konusuna sağduyulu bir yaklaşımla çözüm bulunacağını söyledi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada Canan Öztoprak, bugün katıldığı bir radyo programında, Kur’ân kursları konusunda radikal önlemler alınabileceğini, ancak bunun köklü bir çözüm olamayacağını bildirdi. Öztoprak, bu tür kursların son 30 yıldır mevcut olduğunu hatırlatarak, ‘’Eğitimdeki diğer konulara yaklaştıkları gibi bu konuya da hassasiyetle yaklaştıklarını ve soruna sağduyulu çalışmalarla çözüm bulacaklarını’’ kaydetti.
Eğitim sendikalarının temsilcileriyle biraraya gelerek konuyu ele aldıklarını ifade eden Öztoprak, bu tür kursların kırsal alanda ve özellikle yaz dönemlerinde gündeme geldiğine işaret etti. Öztoprak, ‘’Bu ihtiyaca bilimsel bir yaklaşımla cevap vereceğimize ve kimsenin inançlarını rencide etmeden çözüm yolunu bulacağımıza inanıyorum’’ dedi.
“DİN EĞİTİMİ OKULLARDA VERİLMELİ’’
‘’Din eğitiminin okullarda verilmesi gerektiğini’’ de belirten Öztoprak, bir süredir konuyla ilgili çalışmalar yaptıklarından dolayı sessiz kalındığını kaydetti. Din bilgisi derslerinin pedagojik formasyonu olan öğretmenler tarafından verilmesi gerektiğini dile getiren Öztoprak, yeni ders yılı için Türkiye’den pedagojik formasyonu olan branş öğretmenleri istediklerini söyledi. Öztoprak, ‘’Millî Eğitim Yasası’nı tümüyle değiştiriyoruz. Çünkü eğitim sistemindeki reformun yasalarla karşılığını bulması gerekir’’ diye konuştu.
|
/ LEFKOŞA
30.08.2006
|
|
|
Büyükanıt yine irtica dedi |
Genelkurmay karargahında önceki gün yapılan devir teslim töreninde irtica tehlikesinin, “Cumhuriyet kurulduğu günden itibaren ortaya çıktığını” söyleyen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 30 Ağustos Zaferinin 84’üncü yıldönümü sebebiyle yayınladığı mesajında da, Türkiye’nin bugün bölücülük ve irtica tehdidiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Orgeneral Büyükanıt, mesajında, Türkiye Cumhuriyeti’nin 21’inci yüzyılın bu döneminde karışık sorunlarla yüklü çok zor bir coğrafyanın ortasında yaşamak zorunda olduğunu ifade ederek, bu durumun yakın gelecekte de devam edeceğini söyledi. Büyükanıt, mesajınde şu ifadelere yer verdi:
“Böylesi karışık bir ortamın etki alanı içinde olan ülkemizin bugün karşı karşıya olduğu iki ciddi tehdit vardır. Bunlardan ilki, Türk ulusunun birlik ve beraberliğini bozarak bizi içten yıkmayı hedef alan bölücülük ve Türkiye Cumhuriyeti’nin laik ve demokratik yapısını ve çağdaş kazanımlarını ortadan kaldırmayı amaçlayan irticadır. Bu iki tehdide de karşı koyacak özgüvene sahip olduğumuzu düşünüyorum. Unutulmamalıdır ki, Atatürkçü Düşünce Sisteminin çağdaş aydınlığından ülkeyi çağdışı bir karanlığa çekmek isteyenler, kardeşi kardeşe kırdırarak ülkeyi bölmeye çalışanlar ve bunları destekleyenler yarattıkları hayal âleminde boğulacaktır. Çünkü, Türk ulusu buna müsaade etmeyecektir.”
|
/ ANKARA
30.08.2006
|
|
|
Arınç: İstiklâl Savaşı fedakârlıklarla kazanıldı |
TBMM Başkanı Bülent Arınç, ‘’Milletimiz, sayısız fedakârlıkla, Kurtuluş Savaşı ile cephelerde kazandığı bağımsızlığını, millî birlik ve beraberlik anlayışıyla her zaman koruyacaktır’’ dedi.
TBMM Başkanı Arınç, 30 Ağustos Zafer Bayramı sebebiyle Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a kutlama mesajı gönderdi. 30 Ağustos Zaferi’nin, Türk milletinin şanlı tarihindeki eşsiz kahramanlık ve vatanseverlik anıtlarından biri olduğunu belirten Arınç, milletin yurt sevgisinin, özverisinin ve aydınlık gelecek ülküsünün üzerinde yükselen modern ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin, cephelerde şehit düşen evlatlarını daima minnet, şükran ve rahmetle andığını ifade etti. Arınç, “Milletimiz, sayısız fedakârlıkla Kurtuluş Savaşı ile cephelerde kazandığı bağımsızlığını, milli birlik ve beraberlik anlayışıyla her zaman koruyacaktır. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın yıldönümü dolayısıyla, Aziz Türk Milletini ve onun bağrından çıkan kahraman Silahlı Kuvvetlerimizin tüm mensuplarını şahsım ve Türkiye Büyük Millet Meclisi adına kutluyor, aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet temenni ediyorum’’ dedi.
|
/ ANKARA
30.08.2006
|
|
|
Meclis toplantıya çağrılacak |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’nin olağanüstü toplanmasıyla ilgili olarak ‘’Müracaat yapacağız’’ dedi.
Recep Tayyip Erdoğan, partisinin merkez yürütme kurulu toplantısı sonrası genel merkez binasından ayrılırken, bir gazetecinin, meclisin olağanüstü toplanmasıyla ilgili sorusuna ‘’Şu anda arkadaşlarımızla görüşmelerimizi yapıyoruz. Bakanlar Kurulu’nda görüştük. MYK’da görüşmelerimizi yaptık. Dar çerçevede bir çalışmamız daha olacak. Onu da yapacağız. Çalışmamızdan sonra da toplanmasıyla ilgili tarihin müracaatını yapacağız’’ cevabını verdi.
Bu arada, Hükümet üyeleri ve AKP yöneticileri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında dün Lübnan’a asker gönderme konusunda toplantı yaptı.
|
/ ANKARA
30.08.2006
|
|
|
Okullara dayanıklı 80 bin sıra |
İstanbul İl Özel İdaresince, depremde öncelikli risk alanında bulunan bölgeler için depreme dayanıklı 80 bin çelik aksamlı sıra alındı.
İl Özel İdaresinden yapılan açıklamada, 2006-2007 eğitim ve öğretim yılı hazırlıkları kapsamında, okulların depreme karşı güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılması ile ilgili çalışmaların yanı sıra modern araç-gereç ve malzeme takviyesinin de sürdürüldüğü bildirildi. Açıklamada, geçtiğimiz günlerde ihalesi sonuçlandırılarak alımları gerçekleştirilen 80 bin adet depreme dayanıklı çelik aksamlı sıranın Bağcılar, Pendik ve Bakırköy gibi öncelikli risk alanında bulunan okullara dağıtıldığı kaydedildi.
İstanbul İl Özel İdaresinin, bütçesi dışında, İSMEP Projesi ile Dünya Bankasından sağlanan kredilerle eğitim binalarına yönelik çalışmalarını da devam ettirdiği bildirildi.
|
/ İSTANBUL
30.08.2006
|
|
|
Eğitim kadrosuna taze kan |
Millî Eğitim Bakanlığı, 16 bin 961 kadrolu ve sözleşmeli öğretmen atadı. Öğretmen atamaları dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı Başöğretmen Salonunda tören düzenlendi. Törende konuşan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, öğretmenlere yönelik çalışmalarını anlattı.
Öğretmen atamalarının artık ‘’çok şeffaf’’ gerçekleştirildiğini söyleyen Çelik, bundan sonra da bu sistemin devam edeceğini kaydetti. Çelik, bugün 10 bini kadrolu 7 bini sözleşmeli toplam 17 bin öğretmen atanacağını, Şubat 2006’da yapılan atamalarla birlikte 2006 yılında toplam 40 bin öğretmen atamış olacaklarını kaydetti.
Sözleşmeli öğretmenlerin özlük haklarında yeni düzenlemeler yaptıklarını anlatan Çelik, artık sözleşmeli öğretmenler ile kadrolu öğretmenler arasında, gerek özlük hakları gerekse ücret açısından hiçbir fark kalmadığını ifade etti.
|
/ ANKARA
30.08.2006
|
|
|
Tek derse sınav hakkı |
Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, üniversiteyi kazanıp yerleşen, ancak tek dersten kalarak liseden mezun olamayan öğrencilere bir sınav hakkı tanıdıklarını bildirdi.
Çelik, Millî Eğitim Bakanlığı Başöğretmen Salonunda düzenlenen öğretmen atamalarına ilişkin törende, açıklamalarda bulundu. Eğitimde, “af” getirilmesinin kalitenin düşmesine yol açtığını ifade eden Çelik, ancak üniversiteyi kazanıp da yerleşen ve tek dersten kaldığı için liseden mezun olamayan öğrencilere bir sınav hakkı tanıdıklarını kaydetti. Çelik, “Bunun dışında kimsenin bir af beklentisi içinde olmamasını isteyerek, konuya ilişkin genelgeyi bugün imzalayarak illere gönderdiğini bildirdi.
|
/ ANKARA
30.08.2006
|
|
|
Sokakta çalışan 100 çocuğa istihdam imkânı |
Malatya Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğünün, sokakta çalışan çocuklara yönelik başlattığı ‘’Sokakta çocuk kalmasın’’ projesine destek veren Malatya Eczacılar Odası, 100 çocuğa istihdam oluştiracağı sözünü verdi.
Malatya Eczacılar Odası Başkanı Bülent Köse ve Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, bir kafede çocuklarla bir araya geldi.
Köse, burada yaptığı açıklamada Emniyet Müdürlüğü tarafından başlatılan projeyi desteklediklerini, bu kapsamda ilk aşamada 100 çocuğa istihdam sağlayacaklarını kaydetti.
Köse, çocukların sokaklardan ve tehlikelerden kurtarılarak topluma kazandırılması için üzerlerine düşeni yapacaklarını ifade ederek şöyle konuştu:
‘’Malatya Emniyet Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen örnek proje kapsamında eczacılar olarak ilk etapta 100 çocuğa eczanelerde istihdam sağlayacağız. Bu şekilde eczanelerde yetişen bu çocuklar eğitimlerine de devam etmiş olacaklar.’’
|
/ MALATYA
30.08.2006
|
|
|
Barış Gemisi İstanbul’a geldi |
Barış ve dostluk için tüm dünyayı dolaşan Peace Boat (Barış Gemisi) ile İstanbul’a gelen savaş karşıtları ile Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu (Küresel BAK) üyeleri, Lübnan’da barış için ortak çağrıda bulundular.
Tokyo’dan 21 Temmuz 2006’da yola çıkan ve dünya turunun ardından 29 Ekimde Japonya’ya dönmesi planlanan Barış Gemisi, İstanbul’a geldi. Karaköy İskelesi Salı Pazarı Rıhtımı’na demirleyen Barış Gemisini, Küresel BAK temsilcileri karşıladı.
Sanatçı Mehmet Ali Alabora burada yaptığı açıklamada, geminin Lübnan’a asker gönderilmesi tartışmalarının yaşandığı bir dönemde gelmesinin çok anlamlı olduğunu söyledi. Lübnan’da barışın sağlanması için ortak bir çağrı yapacaklarını ifade eden Alabora, Lübnan, Filistin ve Ortadoğu’da barış sağlanması için tüm dünyadaki barış yanlılarına görev düştüğünü vurguladı. Mehmet Ali Alabora, ‘’Lübnan’da barış sağlanması için ateşkese tüm taraflar kayıtsız ve şartsız uymalıdır. Uluslararası toplum, acil insani yardımın hiçbir engellemeyle karşılaşmadan ulaştırılabilmesini, tahrip edilen Lübnan sivil altyapısının ve geçim kaynaklarının yeniden inşasına yönelik çaba sarf edilmesini sağlamalıdır’’ diye konuştu. Alabora, Lübnan’da söz sahibi olunabilmesi için asker değil doktor, mimar, mühendis ve sanatçıların gönderilmesi gerektiğini dile getirerek, ‘’Asker değil, insani yardım göndermeliyiz’’ dedi.
Barış Gemisi Koordinatörü Stacy Hughes da dünyada barış ve dostluk için çalışan bir sivil toplum örgütü olduklarını belirterek, yılda 3 kez tur düzenlediklerini söyledi. Bu turlara değişik ülkelerden bin kişinin katıldığını anlatan Hughes, İstanbul’da Küresel BAK ile birlikte Lübnan’da barışın sağlanması için çağrıda bulunduklarını kaydetti. Hughes, Lübnan’da korkunç bir savaş yaşandığını, bu savaşın haklı bir nedeni olmadığını dile getirerek, Lübnan’a en kısa zamanda insani yardım yapılması gerektiğini bildirdi.
|
/ İSTANBUL
30.08.2006
|
|
|
Ahırlar keneye karşı ilâçlandı |
Sivas’ta büyükbaş, küçükbaş hayvanlar ve hayvan barınaklarında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına yol açan keneye karşı ilâçlama çalışması başlatıldı.
Çalışmayla yaklaşık 100 bin büyükbaş, 80 bin küçükbaş hayvan ile 30 bin hayvan barınağının ilâçlanmasının hedeflendiği bildirildi. Sivas Tarım İl Müdürlüğü Hayvan Sağlığı Şube Müdürlüğü ekipleri, Yeşilyurt Mahallesinde Mehmet Gündeş Besi Çiftliğinde Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına yol açan kenelere yönelik ilaçlama yaptı. Özel kıyafetler giyen ekipler, çiftlikte bulunan büyükbaş hayvanları keneye karşı tek tek ilâçladı.
Tarım İl Müdürlüğü Hayvan Sağlığı Şube Müdürü Veteriner Hekim Onur Polat, ilâçlamanın ardından yaptığı açıklamada, ülkede özellikle insanlar arasında büyük tehdit haline gelen hastalıkla ilgili, Sivas bölgesinde hastalığın daha çok görüldüğü yörelerde, ilâçlama çalışması başlattıklarını kaydetti. Polat, özellikle Suşehri, Akıncılar, Gölova, Koyulhisar ve Yıldızeli ilçelerinde barınak ilaçlaması, ayrıca hayvanların kene yönünden ilaçlamalarının yapılacağını ifade etti.
|
/ SİVAS
30.08.2006
|
|
|
Orman yangınlarına ‘cep’ten uyarı |
Türkiye genelinde yaşanan orman yangınlarının önüne geçmek için bir takım tedbirler alan Orman Genel Müdürlüğü, cep telefonlarına gönderdiği mesajlarla vatandaşları duyarlı olmaya çağırıyor.
Orman Genel Müdürlüğü, gönderdiği mesajla, yangınların fark edildikten hemen sonra ‘ALO 177’ orman yangını hattına bildirilmesini istedi. Orman Genel Müdürlüğü tarafından cep telefonlarına gönderilen mesajda, “Değerli çevre dostları, ormanlarımız için göstereceğiniz küçük bir dikkat, büyük bir felaketi önleyecektir. Yangın ihbarı için ALO 177’i arayınız” ifadelerine yer verildi.
|
/ ADIYAMAN
30.08.2006
|
|
|
İzmir’deki patlamaların faili yakalandı |
İzmir’deki operasyonlarda 2,5 kilo plastik patlayıcı ile yakalanan terör örgütü PKK üyesi Z.Y’nin (28), İzmir’de meydana gelen iki ayrı patlamanın faili olduğu açıklandı.
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin, terör örgütü üyesinin bombalı eylem için İzmir’de bulunduğu istihbaratı üzerine, İzmir merkez ve bazı ilçelerde önceki gün eş zamanlı olarak düzenlediği operasyonlarda, Z.Y’yi 2.5 kilo plastik patlayıcı ve bomba düzeneğinde kullanılan malzemelerle yakalanmıştı. Z,Y’nin Adana, İstanbul, Antalya ve Marmaris’teki terör amaçlı bombalama eylemlerine paralel olarak, İzmir’de de eylem hazırlığında olduğu belirtilirken, Temmuz ayında tarihi Kemeraltı çarşısı girişinde meydana gelen patlama ve Ağustos başında Yamanlar semtinde bir askeri servis aracına yönelik bombalama girişimlerinin de faili olduğunun belirlendiği açıklandı.
Bu arada, Z.Y’ye yardım ve yataklık yaptıkları gerekçesiyle 5 kişinin daha gözaltına alındığı, soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
|
/ İZMİR
30.08.2006
|
|
|
Yaşlılar hizmet bekliyor |
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, yaşlılara yönelik hizmetleri süratle iyileştirmenin ve alternatif hizmet modelleri geliştirmenin büyük önem taşıdığını söyledi.
Bakan Çubukçu, Gaziosmanpaşa’daki Özcan Çankaya Yaşlı Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezinin açılış törenine katıldı. Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de yaşlı nüfusun genel nüfus içerisindeki oranının büyük bir hızla arttığına dikkati çeken Çubukçu, bunun aynı zamanda hayatın pek çok alanında yeni hizmet modelleri, yeni ilişki biçimleri, yeni imkanlarla birlikte yeni sorunlar da getiren bir süreç olduğunu söyledi. Çubukçu, ‘’Bu yüzden yaşlılara yönelik hizmetleri süratle iyileştirmek ve alternatif hizmet modelleri geliştirmek büyük önem taşımaktadır’’ dedi. Yaşlı nüfusun giderek artan oranının, huzurevi ve yaşlı dayanışma merkezlerinin açılmasını, bu kesime yönelik bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinin artırılarak sürdürülmesi ihtiyacının önemini ortaya koyduğunu vurgulayan Çubukçu, Türkiye’nin 7.5 milyon civarında olan 65 yaş üstü nüfusunun, 2050 yılında 18 milyona ulaşacağının tahmin edildiğini söyledi.
Çubukçu, şöyle devam etti: ‘’Ülkemizde, 60 yaşına gelen her yüz kişiden 10’unun kronik hasta, yaklaşık 25’inin ise engelli olduğu düşünülecek olursa giderek yaşlanan bir nüfusa yönelik özel bakım hizmetlerinin ve yaşlı bakımının altyapısını bugünden kurmanın önemi daha iyi anlaşılacaktır. Bu altyapının, en önemli kurumlarından olan bakım ve rehabilitasyon merkezleri, yaşlı kişilerin yaşamlarını sağlık, huzur ve güven içinde sürdürmeleri amacıyla kendi kendilerini idare edecek şekilde rehabilitasyonlarının sağlandığı, tedavisi mümkün olmayanların ise sürekli olarak, özel bakım altına alındığı yatılı sosyal hizmet kuruluşlarıdır.’’
SOSYAL ÇEVRELERİNDEN
KOPMAK İSTEMİYORLAR
Türkiye’de yaşlanmanın, yakın zamanlara kadar yalnızca ekonomik ve sosyal yoksunluk içinde bulunan yaşlılara bakım hizmeti olarak algılandığına dikkati çeken Çubukçu, ancak hızlı bir değişim ve gelişme sürecinin yaşandığı Türkiye’de bakım hizmetinin yanı sıra hayat kalitesinin artırılması için gereken hizmetlerin planlamasını da hükümet olarak gündemlerine aldıklarını ifade etti. Yaşlıların, kendi sosyal çevrelerinden kopmadan, ‘’yaşamak yolunda ağır basan’’ tercihlerinin de dikkate alınarak ‘’evde bakım hizmetlerinin’’ de sürdürüldüğünü anımsatan Çubukçu, aynı zamanda Yaşlılar Gündüz Bakımevi hizmetinin verilmesi için çalışmaların devam ettiğini anlattı.
|
/ ANKARA
30.08.2006
|
|
|
Mağaraları ev yaptılar |
Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesine bağlı Eski Kale Köylüleri, mağaralara kurdukları çanak antenlerle dünyayı mağaradan izliyor.
Selçuklular döneminden kaldığı bildirilen tarihî bir kalenin dibinde bulunan onlarca mağarayı eve dönüştürerek burada hayatlarını sürdüren köylüler, mağaraların kışın sıcak yazın serin olması sebebiyle tercih ettiklerini söylüyor. Yaz aylarında kavurucu sıcakların 50 dereceye ulaştığı ilçede klima ve soğutucu kullanma ihtiyacı hissetmeyen köylüler, mağaralara su ve elektrik çekerek teknolojinin her türlü nimetinden yararlanabiliyor.
|
/ ŞANLIURFA
30.08.2006
|
|
|
|