Rum gazetelerinde yer alan haberlere göre, AB Komisyonu tarafından Kıbrıslı Türklere yönelik mali yardımın uygulanması için KKTC’de açılacak AB destek ofisini değerlendiren Rum hükümet sözcüsü Hristodulos Paşardis, “Kuzey’deki AB bürosunun, Kıbrıslı Türklere yönelik mali yardımın dağıtılması için, Güney Kıbrıs’ta kurulan AB bürosunun şubesi olduğunu” ve “Kuzey’deki büronun resmi statüye sahip olmadığını” ileri sürdü.
Paşardis’in, “AB tüzüğünün, ekonomik bütünlük ile iki toplum arasındaki temas koşullarının sağlanmasını hedeflediğini” belirterek, “söz konusu çalışmaların tamamlanabilmesi için, Rum yönetiminin ‘yasal makamlarıyla’ istişarelerde bulunulması gerektiğini” söylediği de belirtildi. Rum basınında çıkan haberlere göre Paşardis, “Türkiye’nin limanlarını açmak için Kıbrıslı Türklere yönelik izolasyonunun kaldırılmasını isteyemeyeceğini, Türk liman ve havaalanlarının açılmasının, Türkiye’nin AB’ye karşı bir yükümlülüğü olduğunu” savundu. Paşardis’in, Rum yönetiminden bu konuda herhangi bir bedel ödemesinin beklenmemesi gerektiğini de söylediği bildirildi.
Rum hükümet sözcüsü Hristodulos Paşardis’in, Kıbrıs sorununa çözüm arayışları çerçevesinde, “Türk tarafının müzakere masasındaki varlığının, çözüm için siyasi istekliliği olduğu anlamına gelmediğini” söylediği bildirildi. Rum basınına göre, Paşardis önceki gün düzenlediği basın toplantısında, “Türk tarafının, (KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Rum Lideri Tasos Papadopulos’un) 8 Temmuz anlaşmasını ileriye götürmek amacıyla yapılan toplantılardaki varlığının, Kıbrıs sorununa uygun bir çözüm bulunması için siyasi istekliliği olduğu anlamına gelmediğini” ifade etti.
“TÜRK TARAFI, ANNAN PLANINA TAKILIP KALDI”
“Türk tarafı, Annan planında takılıp kaldı” diyen Paşardis’in, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan’ın “Türk tarafının her zaman bir adım önde olacağına ve görüşme masasını hiçbir zaman terk etmeyeceğine” ilişkin sözlerini eleştirdiği de kaydedildi. Paşardis’in,“Babacan’ın bir adım önde olmanın gerçekte bir adım geride olmak anlamına geldiğini açıklamaktan kaçındığını, çünkü gelişmelerin Annan planını değiştirmeyip geride bıraktığını” ifade ettiği belirtildi.
|