DYP Genel Başkan Yardımcısı, emekli Büyükelçi Nüzhet Kandemir, terör konusunda, ABD ve Türkiye’nin, karşılıklı olarak, üst düzeyde “özel temsilciler” atanması konusunda hükümetin çok dikkatli olması gerektiğini söyledi.
Nüzhet Kandemir, yaptığı açıklamada, terörle mücadele alanında, iktidarın bugüne kadar, ne yazık ki, geçerli ve sonuç alıcı olabilecek herhangi bir strateji geliştirmek ve durumun ciddiyetine eşdüşecek cesaretli ve şahsiyetli kararlar alabilmek konusunda hiç de geçerli bir nota sahip olmadığını savundu. Kandemir, şöyle konuştu:
“İktidar, ülke içinde terörün hüküm sürdüğü hiçbir yerde duruma layığı ile hâkim değildir. ABD’den talepte bulunurken Beytüşşebap’daki duruma da tam anlamıyla hâkim olması gerektiğini idrak etmesi gerekir. Ülke içindeki olayları geriden izleyen ve inisiyatif sahibi olmayan bir hükümetin üçüncü çevreler nezdindeki itibar ve saygınlığı da darbe yemiş olur.”
Terör konusunda, ABD ve Türkiye’nin, karşılıklı olarak, üst düzeyde “özel temsilciler” atamasını hatırlatan Kandemir şöyle devam etti:“Amerikan yönetimi ve Türk hükümeti, bunca bekleyişten sonra, nihayet, etkin eylemlerin sahibi olmak kararına varmışlarsa ve Amerikan yönetimi göstermelik hareketlerle Türkiye’yi oyalamak niyetinde değilse, buna Türk halkının ve ciğerleri yanan şehit anaları ve babalarının herhalde bir itirazı olmayacaktır. Ancak burada Hükümetin çok dikkatli olması gereken husus, özel temsilci kisvesi altında, bu üst düzeydeki zevatın Türkiye’yi teröristlerle aynı masaya oturtup, Türkiye’den tavizler kopartmak suretiyle, Sevr’den bu yana düşledikleri sonucu alma gayreti içerisine girmeleri olasılığıdır. Hükümetin ABD yetkili makamlarına, daha yol yakınken, olmazsa olmazlarını, herhangi bir tereddüde yer bırakmayacak tarzda bildirmesi, hem kendisinin hem de Türkiye’nin selameti açısından, kaçınılması mümkün olmayan bir gerekliliktir.”
|