|
|
|
Türkiye, Filistin için devrede |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı George Bush ile telefon görüşmesi yaptı. Başbakan Erdoğan, ABD Başkanı Bush’dan, Filistin yönetiminin kaçırılan İsrail askerinin bulunması için istediği zamanın ve fırsatın bulunması için çaba göstermesini istedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin il kongresine katılmak üzere geldiği Kastamonu’da, konuşmasının öncesinde ABD Başkanı Bush ile bir telefon görüşmesi yaptı. Alınan bilgiye göre yarım saat süren görüşmede Başbakan Erdoğan, İsrail ordusunun, Filistin halkının günlük hayatını etkileyecek şekilde altyapı tesislerini vurmasına ve kaçırılan İsrail askerine karşı Filistinli 8 bakanı tutuklanmasına atıfta bulunarak, “İsrail orantısız güç kullanıyor” dedi.
Başbakan Erdoğan, ABD Başkanı Bush’a bölgede yaşanan gelişmeler üzerine Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Başbakan İsmail Haniye ve İsrail Başbakını Ehud Olmert ile yaptığı telefon görüşmelerinin ayrıntılarını aktardı. Abbas ve Haniye’nin kaçırılan İsrail askerinin bulunması için zaman ve fırsat istediklerini Bush’a ileten Erdoğan, “Siz de bu zamanın ve fırsatın bulunması için çaba gösterin” diye konuştu.
ABD Başkanı Bush ise Türkiye’nin zor bir bölgede yer aldığına, buna karşın nüfuz alanının çok geniş olduğuna işaret ederek, “Sizin çaba göstermeniz çok önemli. Çabalarınızı takdirle karşılıyoruz” değerlendirmesini yaptı. Görüşmede 2 lider, Abbas’ın konumunun güçlendirilmesi konusunda mutabık kalırken, barış için samimiyetle çaba gösterilmesi konusundaki görüşlerini dile getirdi. 2 devletli barış planının uygulanmaya devam etmesi konusunda da mutabakat sağlanırken, Filistin halkına yardımların süreceği de görüşmede teyid edildi.
|
/ KASTAMONU
03.07.2006
|
|
|
Karadeniz sele teslim |
Ordu’nun Fatsa İlçesi’nde 2 saat süren sağanak yağış hayatı felç etti. Sel sularının etkisiyle sürüklenen araçlar işyerlerine de büyük zarar verdi. Önceki akşam saat 20.00 sularında başlayan sağanak yağış sırasında yollar. trafiğe kapandı. Kocaman Belediye Başkanı Sezai Nevik, sel sularına kapılarak öldü.
Ordu’nun Fatsa İlçesi’nde 2 saat süren sağanak yağış hayatı felç etti. Sel sularının etkisiyle sürüklenen araçlar işyerlerine de büyük zarar verdi. Önceki akşam saat 20.00 sularında başlayan sağanak yağış sırasında karayolu trafiğe kapandı. Küçük araçlar karayolunda denize sürüklenme tehlikesi yaşadı. Sel etkisini en çok Dereüstü Caddesi’nde gösterdi. Sel suları, otomobilleri Reşadiye Caddesi’ne kadar sürükledi. Sürüklenen özel bir oto, bir mağazanın içine girdi. Aynı işyerinin içerisi selden büyük zarar gördü. Şehirde sel nedeniyle 3 saat kesilen elektrik, yapılan çalışmanın ardından ilçeye tekrar verilmeye başlandı. Ayrıca haberleşme sorunu da yaşandı.
Belediye Başkanı sel sularında öldü
Samsun’un Terme İlçesi’ne bağlı Kocaman Beldesi Belediye Başkanı Sezai Nevik, sel sularıyla birlikte oluşan heyelan sonucu hayatını kaybetti. Gece yarısı, Ordu’nun İkizce İlçesi Derebaşı Köyü Gürgenlik Mevkii’ne geldiklerinde aşırı yağış sonucu oluşan heyelanla birlikte Başkan Nevik’in kullandığı araç uçtu ve sel sularına kapılıp 200 metre sürüklendi. Paramparça olan araçtan fırladığı tahmin edilen Nevik, sel suları tarafından heyelanın yaşandığı noktadan 1.5-2 kilometre aşağıdaki Samsun’un Terme İlçesi Evci Beldesi Gökçeli Mahallesi’ne sürüklendi. Nevik’in paramparça olmuş aracı, sabah saat 04.00, Samsun Sivil Savunma Arama Kurtarma Birliği ve jandarma tarafından aranan Nevik’in cesedi ise vatandaşlar tarafından ağaca takılı halde sabah saat 09.00’da bulundu.
|
/ ORDU
03.07.2006
|
|
|
Gül: İsrail ve Filistin barış için çaba sarf etmeli |
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Ortadoğu’da son dönemde tansiyonun yükseldiğini dikkat çekerek, hem İsrail’in hem de Filistin’in barış için daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğini söyledi.
Son günlerde Ortadoğu’da yaşanan gelişmeleri Mısır’ın Al Ahram gazetesine değerlendiren Abdullah Gül, Türkiye’nin bölgedeki sorunların barışçıl yollarla çözümünden yana olduğunu belirtti. Gül, “Türkiye, Ortadoğu’da barışın tesisi için elinden geleni yapmaya devam edecek” dedi.
İktidardaki Hamas’ın uluslararası toplumun beklentilerini karşılamasının zorunluluğuna dikkat çeken Gül, Hamas hükümetinin Filistin halkının beklentilerini dikkate alarak Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın barış girişimlerine katılması gerektiğini vurguladı. Gül, bununla birlikte İsrail’e de barış görüşmelerine dönmek için çaba göstermesi çağrısı yaptı. Uluslararası toplum; Hamas’ın İsrail’i tanıması, şiddetten vazgeçmesi ve önceki Filistin hükümetlerinin imzaladığı anlaşmaları kabul etmesini istiyor. Hamas ise Filistinli mültecilerin evlerine dönmesi ve İsrail’in Filistin topraklarından çekilmesi halinde barış görüşmeleri için gerekli olan uzun süreli bir ateşkesin mümkün olabileceğini savunuyor.
İran’ın nükleer programıyla ilgili anlaşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesini arzuladıklarını bir kez daha vurgulayan Gül, İran’ın bu konuda takındığı tavrın kendilerini endişeye sevk ettiğini söyledi. Gül, bölge ülkelerinin de sorunun diplomatik yollarla çözülmesi için çalışması gerektiğine dikkat çekti.
|
/ KAHİRE
03.07.2006
|
|
|
Emri siviller verir |
Eski Cumhuriyet Savcısı Mete Göktürk, “Demokratik bir ülkede siviller askere değil, askerler sivillere bağlıdır. Siviller, askerlere emir verir. Bunların değişmesi gerekir. Bunlar değişmediği sürece yol kat etmek mümkün değil” dedi.
Parlamentonun olması tek başına o ülkede demokrasi olduğunu göstermez.. Daha baskıcı, çok sesliliğe karşı, kuvvetler ayrılığını içine sindirememiş, kafa olarak demokrasiyi benimseyememiş milletvekilleri var. Türkiye’de demokrasi konusuna devam edecek olursak garip bir milliyetçilik saplantısı var. Bu giderek zaman zaman demokrasinin önüne engel olarak çıkıyor. Demokratik bir ülkede askerî darbeden söz edilemez. Gene demokratik bir ülkede asla siviller askere değil, askerler sivillere bağlıdır. Siviller, askerlere emir verir. Bunların değişmesi gerekir. Bunlar değişmediği sürece yol kat etmek mümkün değil. Demokrasinin önünde başka engeller de var.
RÖPORTAJ BÖLÜMÜNÜ TIKLAYIN
|
Hasan Hüseyin Kemal
03.07.2006
|
|
|
İttifak arayışında hüsran |
Rahşan Ecevit, “sağlı-sollu ittifak” arayışlarının siyasî partiler ayağını tamamladı. NTV'nin haberine göre, Meclis içi ve dışı partilerin genel başkanlarıyla görüşen Ecevit’in ittifak çağrısına şimdiye kadar sadece DSP ve Hür Parti’den destek geldi.
GATA’da tedavisi süren eski Başbakan Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit’in mukabakat arayışlarının ilk adresi Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel oldu. Demirel, Ecevit’in girişimini “Bir arayış varsa ihtiyaçtan doğuyor” sözleriyle değerlendirdi.
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu’nun ittifak çağrısına cevabı olumsuz oldu. Mumcu’ya göre arayış iyi niyetli ancak sonuca ulaşması zordu. Herkesin merakı CHP’nin çağrıya cevabıydı. CHP lideri Deniz Baykal, partisinin cevabını Rahşan Ecevit’le görüşmesinden önce grup konuşmasında verdi. Baykal, “ittifak arayışlarına kapımız kapalı” dedi. Baykal, görüşmede, solda birliğin adresi olarak CHP’yi gösterdi. DSP ise, bu teklifi reddetti. Rahşan Ecevit, MHP’den de umduğunu bulamadı. DSP’nin eski koalisyon ortağı, Rahşan Ecevit’e randevu dahi vermedi. MHP, ittifak arayışlarının içinde yer almayacağını açıkladı.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ile görüşmesinde de beklediği desteği bulamayan, Rahşan Ecevit, hafta boyunca devam eden turlarında aradığı desteği sadece partisi DSP ve Hürparti’den alabildi. Ancak umudunu yine de yitirmeyen Rahşan Ecevit, sivil toplum örgütleriyle görüşmeye devam edeceğini duyurdu.
|
/ ANKARA
03.07.2006
|
|
|
Baykal: TMK yetersiz |
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Terörle Mücadele Yasası’nın Türkiye’nin terörle mücadelesi açısından gerekli düzenlemeleri içeren bir kanun olmadığını savundu. Baykal, TMK’nın, terörle mücadelede, gerekli etkinliği sağlayacağı konusunda güven vermediğini iddia etti.
CHP Kars İl Başkanı Ekrem Alp’in oğlunun düğününe katılan Baykal, gazetecilerin sorularını cevapladı. Terörle Mücadele Yasası’nın olgunlaştırılmadan, ‘’derme-çatma’’ tekliflerin bir araya getirilerek, ortaya koyulan bir öneri olduğunu vurgulayan Baykal, şunları söyledi: ‘’İçinde çok ciddî yanlışlıklarda vardır. Çok ciddî hukukî zafiyetler de vardır. Bu konularda biz uyarıları yaptık. 6. maddeyle ilgili AKP vahim bir hataya sürüklenmek üzereyken, uyarılarımızla bundan vazgeçildi. Ama bu yasada başka yanlışlıkların bulunmadığını söylemek mümkün değil. Bu konuda arkadaşlarımız Meclis’te görüşlerini ifade ettiler. İşte bu AK Parti’nin (dostlar bizi alış verişte görsün, terörle mücadele konusunda bir yasal düzenleme yapalım) anlayışıyla getirdiği bir yasa. Terörle mücadelede, gerekli etkinliği sağlayacağı konusunda güven vermiyor.’’
|
/ KARS
03.07.2006
|
|
|
Arınç: Müzakereler kesilmez |
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakere sürecini başarıyla sürdürdüğünü ifade ederek, “Zaman zaman sorunlarla karşılaşılması mümkün. Her ülke üyelik sürecinde bu tür sorunlarla karşılaşmıştır. AB’ye tam üyelik hedefi doğrultusunda yolumuza devam edeceğiz’’ dedi.
AB Parlamento Başkanları Toplantısı için Kopenhag’ta bulunan Arınç, temaslarının son gününde basın mensuplarıyla Büyükelçilik konutunda kahvaltıda bir araya geldi. Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilme yaşının 25’e indirilmesiyle ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine, bu konuyu daha önce gündeme getirdiğini belirtti. Arınç, ‘’Seçme yaşı 18, seçilme yaşı 30 olarak kalmıştır. Bu konu daha önce 2 defa Meclis’e gelmesine rağmen gerekli oy sayısı sağlanamamıştı. Bir Anayasa değişikliğiyle Türkiye’de seçilme yaşı 25’e indirilmelidir. Bu konuda geç kalınmadığını düşünüyorum.’’ dedi.
Bir başka soru üzerine, Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakere sürecini başarıyla sürdürdüğünü ifade eden Bülent Arınç, ‘’Zaman zaman sorunlarla karşılaşılması mümkün. Her ülke üyelik sürecinde bu tür sorunlarla karşılaşmıştır. Son 3-4 yılda yapılan büyük reformlarla Türkiye fiilen müzakerelere başlamış bir ülkedir ve tam üye olacak müzakereleri yürütmektedir’’ diye konuştu. Türkiye’nin bazı tezlerinde haklı olduğunu söyleyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Müzakerelerin kesilmesi umarım söz konusu olmaz. Hiç kimsenin başına gelmemiş olay Türkiye’nin başına gelecek değil. Biz karşımıza çıkan bu zorlukları aşacağız. AB’ye tam üyelik hedefi doğrultusunda yolumuza devam edeceğiz.’’
‘Öğrenci Meclisleri Projesi’
TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın, AB Parlamento Başkanları Toplantısı’nda gündeme getirdiği Öğrenci Meclisleri Projesi, AB Entegrasyon Bakanlıkları’na tavsiye edilecek. Arınç’ın toplantıda “ulusal Avrupalılık bilincinin arttırılması” konusundaki gündem maddesi üzerindeki konuşmasında anlattığı projeye, AB Parlamento Başkanları büyük ilgi gösterdi. Parlamento Başkanları, projeyi, parlamentonun tanıtımı ve parlamenter sistemin yaygınlaştırılması açısından ilginç buldu. Projenin AB Entegrasyon Bakanlıkları’na tavsiye edileceği bildirildi. Romanya’nın, konuyla ilgili bütün belgeleri Türkiye’den alarak projeyi en kısa zamanda AB Entegrasyon Bakanlıkları’na ileteceği bildirildi.
|
/ KOPENHAG
03.07.2006
|
|
|
Medya olumlu adımları da görsün |
Avrupa Müslümanları Konferansında konuşan Mısır Müftüsü Şeyh Ali Cuma, birlikte çalışarak belli değerleri oluşturmak gerektiğinin altını çizerek, “Bu yönde çalışmalarımız var. Ama medya olumlu yönde atılan adımları yeterince ele almıyor. Daha ziyade yanlış anlamalar, çelişkiler üzerinde duruyor” dedi.
Ceylan Otel’de gerçekleştirilen ve iki gün süren Avrupa Müslümanları Konferansı’nda konuşan Mısır Müftüsü Şeyh Ali Cuma, herkesi hoşgörü ve işbirliğine davet ettiklerini belirtti. “Dünya üzerinde gerçek anlamda aklıselimliğe ve Allah’ın yoluna çağırıyoruz. Çocuklarımıza, torunlarımıza bırakacağımız dünya için bu gerekli” dedi. Hiçkimseden kimseye tahakküm olmaması gerektiğini de dile getiren Cuma, başkalarının özel haklarına saygı istediklerini söyledi. Birlikte çalışarak belli değerleri oluşturmak gerektiğinin altını çizen Cuma, “Bu yönde çalışmalarımız var. Ama medya olumlu yönde atılan adımları yeterince ele almıyor. Daha ziyade yanlış anlamalar, çelişkiler üzerinde duruyor. Biz yüreklerimizi açmış durumdayız, başkalarının da açmasını bekliyoruz. Peygamberimiz bir hadisinde ‘Başkalarına merhamet gösteren Allah’ın rahmetini kazanır’ buyuruyor. Allah’tan gelecek merhametin gerçekleşmesi için önce bizim kendi aramızda merhameti gerçekleştirmemiz gerekir” şeklinde konuştu.
Ceric: “Masumların öldürülmesi önlenmeli”
“Bugün İslâm doğru, samîmî bir inançtır. Barış siyasetini taşır. İlerleme fikrine sahip, her çeşit düşünceye açıktır. Musevi ve Hıristiyanlıkla ortak değerlere sahiptir. İslâmfobi sahibi kişiler gözünde ise İslâm olduğundan farklı görünür. Onlara göre İslâm durağan, statik bir dindir” diyen Bosna Müftüsü Dr. Mustafa Ceric de Filistin’le ilgili sorumuza şu şekilde cevap verdi: “Filistin İsrail meselesi askerî güçle mi çözülecek ya da görüşmeler, diyalog yoluyla mı çözülecek? Tabii ki askerî bir çözüm olmayacak, ben ondan eminim. Tek çözüm görüşmeler yoluyla, diyalog yoluyla ve uluslar arası camia bu meseleyle daha yakından ilgilenip masum insanların öldürülmesini önlemek durumundadır. İster İsrail tarafında, ister Filistin tarafında olsun, masumlar her zaman masumdur.
Dünya Srebrenitza’daki katliamı unutmadı. Uluslar arası mahkemelerde, Lahey Adalet Divanı’nda bu meseleyle ilgili bir dava açıldı biliyorsunuz. Tabiî ki Miloseviç de mahkemeye getirildi. Tarihte ilk defa bir devlet başkanı o mahkemede yargılandı. Karadiç ve Ladiç mahkemede değil, ama birgün onlar da getirilecektir. Srebrenitza hatırasını kıyamet gününe kadar aklımızda tutacağız.
Bosna’da biz birşey biliriz, probleminiz sizin probleminizdir. Başkasından yardım beklemek pek doğru değildir. En iyi yardım sizin kendi kendinize yapacağınız yardımdır. Zayıflara kimse acımaz, dolayısıyla güçlü olmak zorundasınız. Ancak o zaman herkes size saygı gösterir.”
Müslüman kimliğini kabul etmek
Toplantıda ‘Kimlik’ konusunu ele alan Dr. Muhammed Mestiri de “Kimliğin içe kapanması siyasî olarak kötü yönetilmenin sonucudur. Avrupada asimilasyon, inkâr, kenara kıyıya itme durumları hâlâ devam ediyor. Müslümanların kimliğini kabul etmek için siyasî irade yok. Görünür hale geldiği andan itibaren siyasî irade Müslüman kimliğin varlığını kabul etmek istemiyor.
Radikalizm de siyasi bir sıkıntının ifadesidir. Bununla birlikte radikalizmden ilk zararı Müslümanlar görüyor. İfade özgürlüğü İslâm dünyasında da tehdit altına giriyor” şeklinde konuştu.
Eleştirel olmalıyız
Hasan El Benna’nın torunu Prof. Dr. Tarık Ramazan da, Avrupada Müslümanların11 Eylül öncesinde de zorluklarla karşılaştıklarını ifade ederek, “Kendi toplumumuz içinde ve diğer toplumlarla ilişkilerimizde karşılaştığımız zorluklar var. Postmodern sanayileşmiş toplumda Allah’a ait olma kavramını nasıl geliştirebileceğimiz sorusunu cevaplamalıyız. Kritik, eleştirel, sorgulayıcı yapıya sahip olmamız gerekir. Peygamberimiz İslâmı öğretirken etrafındaki insanlar ona soru soruyorlardı. Biz de çocuklarımıza camiye git, imamı dinle değil, ona soru sor demeliyiz” dedi. Ramazan, Müslümanlar olarak duygusal hareket etmememiz gerektiğini de vurguladığı konuşmasında Müslümanların özgüven içinde yapıcı pozitif söylemlere sahip olması gerektiğini ifade etti.
|
Naciye KAYNAK
/ İSTANBUL
03.07.2006
|
|
|
Samsun’lu öğrenciler Paris’te |
‘Herkes için Güvenlik Afiş Yarışması’nın Türkiye birincisi Samsun 23 Nisan İlköğretim Okulu 3/G sınıfının 36 öğrencisi, Türkiye’yi Fransa’da temsil etti.
Herkes için Güvenlik Afiş Yarışması’nın Türkiye birincisi Samsun 23 Nisan İlköğretim Okulu 3/G sınıfının 36 öğrencisi, Türkiye’yi Fransa’da temsil etti.
Renault, altı yıldır ilköğretim öğrencilerinin yanı sıra lise öğrencilerine yönelik de uyguladığı “Herkes İçin Güvenlik” programı çerçevesinde 19 ülkede 8 milyondan fazla öğrenciye eğitim verilmesini sağladı.
Renault’un bu yıl üçüncü kez düzenlediği “Herkes İçin Güvenlik Uluslararası Afiş Yarışması” nın birincisi Samsun 23 Nisan İlköğretim Okulu 3/G sınıfının 36 öğrencisi, Türkiye’yi Fransa’da düzenlenen uluslar arası buluşmada başarıyla temsil etti. Yarışmaya katılan 11 ülkenin ödül kazanan 250 öğrencisinin bu buluşması, yol güvenliği için dünyaya etkili bir mesaj da verdi: “Güvenlik için sorumlulukları paylaşalım”. Öğrencilerin afişlerde kullandıkları sloganlar da karayolundaki tehlikenin altını etkili biçimde çiziyordu: “Güvenlik bizim elimizde”, “Önce Hayat”, “Trafik işaretleri + saygı = hayat”, “Sürücüler, sizde çocuk sahibisiniz; öyleyse yavaşlayın. “Renault’un dünya genelinde uyguladığı ve Türkiye’de de “Sokakta İlk Adımlar” adıyla dört yıldır süren “Herkes İçin Güvenlik” eğitim projesinden dünyada 1 milyar 100 bin ilkokul öğrencisinin yararlandığı bu yarışma finalinde açıklandı. Renault, altı yıldır ilköğretim öğrencilerinin yanı sıra lise öğrencilerine yönelelik de uyguladığı “Herkes İçin Güvenlik” programı çerçevesinde 19 ülkede 8 milyondan fazla öğrenciye eğitim verilmesini sağladı. Renault, uluslar arası eğitim programının ilköğretim ayağında, bu okulların öğretmenlerine, öğrencilerini iki yardımcı araçla eğitmelerini tavsiye ediyor: Pedagojik kurallara uygun hazırlanmış bir eğitim seti ve bir afiş yarışması. Türkiye’deki öğrenciler bu eğitim setinden 4, yarışmadan ise 3 yıldır yararlanıyorlar.
Türk öğrenciler izleyicileri coşturdular
Bu yıl “Güvenlik için sorumlulukları paylaşalım” temasıyla düzenlenen afiş yarışmasında 6 binin üzerinde afiş katıldı. Yarışmaya katılan 11 ülkenin ödül kazanan sınıfları, Renault tarafından üç gün boyunca Paris Disneyland’da misafir edildi. Öğrenciler burada hem başka ülkelerdeki yol güvenliği sorununa ilişkin bilgi edindiler, hem de Disneyland’da gönüllerince eğlendiler. Yarışmada tüm ülkelerin madalyalarını aldığı gala gecesinde ise Türkiye’yi temsil eden Samsun 23 Nisan İlköğretim Okulu öğrencileri, hareketli oyunlarıyla, katılımcıları coşturan bir gösteride gerçekleştirdi. Türkiye’nin dışında İspanya, Fransa, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya, Slovenya, İsviçre, Güney Kore ve Meksikalı öğrencilerde sahne aldılar.
|
03.07.2006
|
|
|
Alman Melanie İslâmiyeti seçti |
Sinop’ta, Alman asıllı Melanie Sinesi (30) adlı Hıristiyanlığın Evangelist mezhebine mensup bir bayan, İslâmiyet’i seçerek Müslüman oldu. Melanie Siensi, daha sonra ismini Meryem olarak değiştirmek istediğini açıkladı.
Almanya’da yaşayan gurbetçi Cafer Açıkgöz ile evlenen Alman asıllı Melanie Siensi, Sinop’un Ayancık İlçesi Müftülüğü’ne verdiği dilekçe ile Müslüman olmak istediğini bildirdi. Sinesi için İlçe Müftülüğü tarafından ihtida töreni düzenlendi. Melanie Siensi, İlçe Müftüsü Hüseyin Demirtaş ve şahitler huzurunda Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman oldu. Bu sırada, oldukça duygulu anlar yaşandı. İslâmiyet’i seçen Sinesi, Müftü Demirtaş’ın hediye ettiği Kur’ân-ı Kerim’i öperek teslim aldı.
İhtida töreninde konuşan Ayancık Müftüsü Hüseyin Demirtaş, Melanie Siensi’yi İslâmiyet’i seçtiği için tebrik etti. Demirtaş, “Bu ikrarınız ve şehadetinizle İslâm dinine girdiniz. İmanınız mübarek olsun. Şimdi tertemiz, yeniden doğmuş gibi gıpta edilecek bir insansınız. İslâma göre, İslâm dinini kabul ettiğiniz andan itibaren, geçmiş günahlarınızın bağışlandığını sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm) müjdelemektedir. Biliniz ki insanların yanılarak yapacağı günahları ancak yüce Allah affeder” dedi.
Melanie Sinesi ise, ismini Meryem olarak değiştirmek istediğini belirterek, yakında doğacak olan çocuğuna da “Yasin Yahya” ismini koyacağını açıkladı. Sinesi, “Daha önce Evangelist’tim. İslâmiyet’in evrensel ve hak din olduğunu gördüm ve Müslümanlığı seçtim. Çok ama çok mutluyum” diye konuştu.
|
/ SİNOP
03.07.2006
|
|
|
Yaz ishalinden korunun |
Sıcakların artması ile birlikte hava şartlarına bağlı çeşitli hastalıklarda vatandaşların korkulu rüyası olmaya başladı. Uzmanlar, özellikle yaz ishaline karşı vatandaşları uyarıyor.
Bursa Şevket Yılmaz Hastahanesi Başhekim Yardımcısı ve Çocuk Uzmanı Dr. Tamer Özekinci, özellikle 0 - 2 yaş grubundaki çocuklarda yaz aylarında ishalin sık sık meydana geldiğini bunun da hızlı sıvı kaybı sebebiyle ölümlere sebep olduğunu söyledi.
Dr. Özekinci, ishalin tedavisine gidilmeyip uzaması halinde ise çocukta beslenme yetersizliği ve büyüme geriliğine yol açtığına işaret etti.
Genellikle küçük çocuklarda unlu ve nişastalı besinler kullanmanın, beslenme bozukluğuna sebep olduğu gibi bağırsaklarda sulu dışkılanmayı artırdığına dikkat çeken Dr. Özekinci, "İshalli çocuklara, hastalığı artırır endişesiyle su ve sulu besinlerin verilmemesi, ağızdan sıvı tedavisi üzerinde durulmadan antibiyotik ve antidiyareyik içeren ilâçların yazılması, hastahaneye yatırılan hastaların çoğuna damardan sıvı tedavisi uygulanması, ishalin daha da uzamasına, ağırlaşmasına sebep olur. Hatta buna bağlı farklı hastalıkları da beraberinde getirebilir. Çünkü, ishalli çocuğa gereksiz verilen antibiyotikler iştahı azaltabilir ve bağırsak florasını bozarak ishal süresini uzatabilir" uyarısında bulundu.
Dr. Özekinci, içerisinde amino asitlerin yer aldığı pirinç unu gibi gıdaların bağırsaklarda rahatsızlığın düzelmesini hızlandırdığını patatesin ise haşlanıp verildiğinde bileşimindeki nişastanın ise su tutucu özelliğinden dolayı ishalli hastalara faydalı olduğunu kaydederek, "Haşlanmış patatesin yoğurt ile karıştırılması çok daha iyi sonuç vermektedir. Şeftali ve elmada bulunan pektin, bağırsak hareketlerini yavaşlatmaktadır" dedi.
Dr. Özekinci, ateşi çok yüksek, karın ağrısı ve krampları çok fazla, dışkısı kanlı olan, sıvı kaybı bulguları gözlenen ve en geç iki gün içinde düzelmeyen ishal durumlarında mutlaka doktora başvurulması gerektiğinin altını çizdi.
|
/ BURSA
03.07.2006
|
|
|
DYP’den dostluk ve kardeşlik şöleni |
DYP Mersin İlçe Başkanlığınca hazırlanan ve organize edilen “1.Kırat Dostluk ve Kardeşlik Şöleni” Emirler Köyü piknik ve mesire alanında gerçekleştirildi.
Önceki gün düzenlenen şölene, DYP’ye emek vermiş yaşlılar ile Ankara’daki Genel Merkez’den, Mersin merkez, ilçe ve köylerinden gelen yaklaşık bin 500 kişi katıldı. Şölende yapılan konuşmalarda DP ve AP çizgisinden gelen DYP Misyonu vurgulanırken, ülkenin bugünkü sosyal ve siyasal durumu değerlendirildi. DYP Mersin merkez ilçe başkanı Mustafa Göktaş, 25 belde başkanına, çalışmalarından ve yaptıkları hizmetlerinden dolayı belge verdi.
|
Hüseyin KÜÇÜKOĞLU
/ MERSİN
03.07.2006
|
|
|
|