Başbakanlık İnsan Hakları Kurulu eski başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Mecliste kabul edilen Terörle Mücadele Kanununun anayasaya aykırı olduğunu belirterek Çankaya tarafından veto edilmesini istedi. Prof. Dr. Kaboğlu, yeni TMK ile ilgili “Metnin geneli zaten insan haklarına saygıyla ilgili sorunlu. Anayasayla ilgiliyse ciddi biçimde aykırılıkları var” dedi. Kaboğlu, özgürlüğü savunan kesimlerin bu kanunu soğukkanlı bir biçimde tartışmaları, karşı çıkmaları, gerekli değişikliğin sağlanması için mücadeleyi vermeye devam etmeleri gerektiğini de ekledi.
İSTANBUL - Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Meclis Genel Kurulu’nun kabul ettiği Terörle Mücadele Kanunu’nda (TMK) değişiklik tasarısının “Anayasa’ya aykırılıklar “ içerdiğini, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in yasayı Meclis’e geri göndermesi gerektiğini söyledi.
Meclis’in kabul ettiği metnin yürürlüğe girmesi için Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması ve Resmi Gazete’de yayınlanması gerekiyor. TMK tasarısına karşı eylem yürüten hak savunucuları, şimdi Sezer’in değerlendirmesini bekliyor.
Prof. Dr. Kaboğlu, TMK’de değişiklik tasarısıyla ilgili “Metnin geneli zaten insan haklarına saygıyla ilgili sorunlu. Anayasa’yla ilgiliyse ciddi biçimde aykırılık olasılıkları var” dedi. Kaboğlu, “özgürlük ve güvenlik arasındaki dengenin güvenlik yönünde bozulduğunu” belirttiği metnin Anayasa’ya aykırılıklarını ilk elde, şöyle özetledi.
Hakların özüne dokunuyor: Anayasa’nın 13. maddesinin düzenlediği hakların ve özgürlüklerin özüne dokunma yasağına, demokratik toplumun ölçülülük ilkesine aykırılık taşıyor. Oysa, Anayasa’nın 13. maddesi şöyle diyor:
“Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.”
İfade özgürlüğüne aykırılık: Anayasa’nın 26. maddesi ifade özgürlüğünü güvenceye alıyor. TMY’de değişiklik tasarısıysa ifade özgürlüğünü sınırlıyor.
Uluslararası antlaşmalara aykırılık: Anayasa’nın 90. maddesine göre, Türkiye’nin onayladığı uluslararası antlaşmaların öncelik taşır. Ancak tasarı, insan hakları hukukuna, Türkiye’nin onayladığı insan hakları belgelerine aykırı. Kaboğlu, Cumhurbaşkanı’nın Anayasa’ya aykırı ögelerin ayıklanmasını isteyerek, yasayı Meclis’e geri gönderebileceğini söyledi. Kaboğlu, “Dileğimiz, Cumhurbaşkanı’nın yasayı ciddî bir biçimde inceleyip Meclis’e iade etmesi. Geri göndermezse, bu kendisinin metinde Anayasa’ya aykırılık kuşkusunun bulunmadığı anlamına gelecektir.” diye konuştu.
KAYGIM DÜŞÜNCENİN CEZALANDIRILMASI
Kanunun yürürlüğe girmesi halinde, terörün değil düşüncenin cezalandırılmasından kaygılı oldğunu belirten Kaboğlu, “Endişem terörü önlemek adına, gerçekten terör eylemlerine başvuran kişi ve örgütlerin değil, fikrin cezalandırılması. Basının, kitle iletişimden yararlanarak düşüncelerini açıklayan aydınların, gazetecileri baskı altına alınması” dedi.
Kaboğlu, bu durumda, kolluk güçlerine, savcılara verilen yetkiyle zaten esmekte olan özgürlükler karşıtı dalganın daha büyüyeceğini belirterek şöyle devam etti:
“Tabiî ki, hepimizin ortak amacı güvenlikli bir toplumda yaşamak. Şiddet hepimizi etkiliyor. Güvenlik özgürlükleri kullanmak için temeldir. Ama, bir de deneyimimiz var: 2002’den 2004 ortalarına kadar birçok reform yaptık. Bu reform sürecine rağmen emniyetten, yargı organlarından kaynaklanan birçok aykırı uygulamaya da şâhit olduk. Özgürlüklerin güvencesine, insan haklarına aykırı uygulamaların yanı sıra, mevcut özgürlükleri sınırlayan yasalar da daha katı uygulandı.”
Kaboğlu, özgürlüğü savunan kesimlerin bu yasayı soğukkanlı bir biçimde tartışmaları, karşı çıkmaları, gerekli değişikliğin sağlanması için mücadeleyi vermeye devam etmeleri gerektiğini de ekledi.
|