Ankara’da son günlerde yeni bir hayal peşinde koşuluyor. Kim ortaya attıysa, bir “sağın ve solun bir araya geldiği cephe”den söz ediliyor.
Bu fikrin temelinde şu var: Bugünkü siyasal yapıyla seçime gidilmesi durumunda AKP yine birinci parti çıkacak ve Meclis’e üç parti girmesi durumunda da tek başına iktidar olabilecektir; dolayısıyla AKP’nin tek başına iktidar olmasını engellemek için merkez sağ (DYP, ANAP hatta MHP) ile merkez sol (CHP) bir araya getirilmelidir.
Böyle bir cephede yer alacaklarda aranan tek koşul AKP’yi iktidardan uzaklaştırma isteğidir. Eğer bu hayal gerçekleşir ve böyle bir cephe yoluyla AKP iktidardan uzaklaşırsa yerine gelecek olan da üçlü ya da dörtlü bir koalisyondur.
1997-2002 yılları arasında kurulmuş olan zoraki koalisyonlar tekrar ortaya çıkacaktır.
***
AKP hükümetinin birçok konuda, en baştan kendisine tanınan “avansları” bol kepçe harcadığı, hem ekonomide hem dış politikada kendisine sağlanan destekleri kullanmayı beceremediği ortada. AKP’nin üst üste biriken yanlışları hem kendisiyle ilgili kuşkuları arttırdı hem de önemli bir güven kaybına yol açtı. Ancak, AKP iktidarını sona erdirmek için “ilkesiz” ya da anti-AB kokulu cepheler oluşturmanın da Türkiye’ye herhangi bir fayda sağlayacağı oldukça kuşkuludur.
***
CHP’nin sosyal demokrat hatta demokrat politikaları terk ederek milliyetçi-muhafazakâr çizgiye yönelmesi, demokrasinin “sol kanadı”nı tümüyle boşaltmıştır. Bu, demokratik dengelerde büyük aksamalara yol açıyor.
Milliyetçi-muhafazakâr-laik cephede yer almakla, CHP kendi varlık nedenlerini böylece tümüyle ortadan kaldırmış olacaktır.
Bunun sonucunda da siyasi yapı tümüyle merkez sağa kayacak ve sistem, milliyetçi muhafazakâr partilerle (DYP, ANAP, MHP) yine merkez sağdaki muhafazakâr parti (AKP) arasında oynanan bir oyuna dönüşecektir.
***
Ankara yine kendi sisli havalarına uygun karmaşık siyasi yapılar peşinde koşuyor. Oysa siyasi yapıyı makul dengelere sokmak için yapılacak iş basittir.
DYP ile ANAP birleşir ve AKP’ye ödünç verdiği kadroları geri alır.
Merkez solda da CHP içinde ya da “zeytin ittifakı” benzeri bir çözümle birlik sağlanır.
Bunun için gereken fedakârlıkları yapamayan siyasi kadroların iddialı cephe arayışlarına girmelerinin gerçekte hiçbir anlamı yoktur.
Vatan, 26 Haziran 2006
|