Türkiye’de 40 bin hastanın böbrek nakli beklediği, bu hastaların yüzde 10’unun diyaliz sırasında hayatını kaybettikleri bildirildi.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Nakli Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü (ÇORMER) Prof. Dr. Uğur Erken, yaptığı açıklamada, Türkiye’de organ verme bilincinin yerleştirilmesi gerektiğini belirterek, merkez olarak bu yönde çeşitli kampanyalar düzenleyerek, çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Erken, organ nakli bekleyen hastalarda, nakil harici başka hiçbir tıbbi çözüm bulunmadığının altını çizerek, vatandaşların organ bağışı konusunda duyarlı bulunmasını, özellikle ölen kişilerin organlarının bağışlanması gerektiğine dikkati çekti. Canlıdan organ nakli yapılacak kişinin 18 yaşından küçük ve 65-70 yaşından büyük, bilinen bir hastalığının olmaması gerektiğini vurgulayan Erken, şöyle konuştu:
‘’Tedavisi sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalıklar, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de en önemli sağlık sorunu.
Türkiye’de böbrek yetmezliği olan 40 bin kişi var. Nakil bekleyenlere yılda 5-6 bin kişi katılıyor. Bu sayı artmıyor, çünkü nakil yapılmayan ve böbrek bekleyen hastaların yüzde 10’u diyaliz sırasında hayatını kaybediyor. Diyalizde olan yaşam, eksik yaşamdır. Bu kişiler yaşamlarını makineye bağlı olarak sürdürüyorlar. Bu insanlar böbrek naklinin iki katından fazla parayı diyalize veriyor. Ölülerimizin organlarını bağışlamayarak 40 bin kişiyi ölüme mahkum ediyor ve ölünceye kadar kötülük yapmış oluyoruz. Bir insan olarak buna (dur) dememiz lazım.’’
KADAVRADA SIKINTI AŞILMALI
Erken, Türkiye’de, canlıdan böbrek naklinin fazla olmadığını, kadavradan alınan organ ve dokularda ise sıkıntılar yaşandığını belirterek, ölen kişinin organlarını bağışlasa dahi bazı durumlarda ailesinin izni alınamadığı için naklin yapılamadığını söyledi.
Kadavradan yapılan nakiller için yasal düzenleme gerektiğine işaret eden Erken, şunları kaydetti:’’Kişi sağlığında organlarını bağışlamış olsa bile öldüğünde cesedi ailesine kalan miras olarak kabul edildiği için aile istemediğinde organları alamıyoruz. Bununla ilgili yasalar düzenlemelere ihtiyaç olduğunu yıllardır söylememize rağmen herhangi değişiklik olmadı. Yani, kişi sağlığında bağışlamışsa organları alınmalı, bu konuda engel çıkarılmamalı.’’
|