Bediüzzaman Said Nursî’nin vefatının 46. yıldönümünde Almanya Köln’de düzenlenen programda konuşan Dünya İslâm Konseyi üyesi Salim Abdullah, Risâle-i Nur’un kendisini çok etkilediğini ve Risâle-i Nur talebelerinin Almanya’da harika işler yaptığını söyledi.
Bediüzzaman Said Nursî vefatının 46. yıldönümünde Almanya Köln’de düzenlenen programda konuşan Dünya İslâm Konseyi üyesi Salim Abdullah, “Risâle-i Nur’un diğer İslâmî gruplardan çok daha ileride olduğunu gördüm” dedi.
Programın onur konuğu Salim Abdullah, 1970’li yıllarda Risâle-i Nur’un ve Nur hareketinin Avrupa ve Almanya için pek tanınmayan bir olgu olduğunu, mevcut olan düşüncelerin de negatif olduğunu hatırlattı. Salim Abdullah bu şartlar altında Risâle-i Nur üzerine bir makale yazmak ve Nur hareketini araştırmak için Köln-Rolandstrasse’ye (Almanya’daki ilk Risâle-i Nur medresesinin bulunduğu cadde) gittiğini, buradaki insanların ve Risâle-i Nur’un kendisini çok etkilediğini ve bunun kendisi için harika bir olay olduğunu söyledi.
Kendisinin uzun zamandır Almanya İslâm Konseyi temsilcisi sıfatıyla bir çok seyahatler yaptığını ve bu sıfatla BM’de bulunduğunu belirten Salim Abdullah “Uzun süren çalışmalarım ve izlenimlerim neticesi Risâle-i Nur’un diğer İslâmî gruplardan çok daha ileride olduğunu gördüm. Risâle-i Nur şimdi olduğundan çok daha fazla desteklenmelidir. Kim Risâle-i Nur’u desteklerse uyum ve demokrasiyi desteklemiş demektir ve bu tam da bizim istediğimiz bir şeydir” dedi.
Salim Abdullah Bediüzzaman ile hayatta iken tanışmadığını, ama kendisini talebelerine göre değerlendirdiğini ve Risâle-i Nur talebelerinin Almanya’da harika işler yaptığını söyledi.
Salim Abdullah’ın ardından söz alan Kâzım Güleçyüz, Risâle-i Nur’un tahrip edici olarak değil ama bir iman kurtarıcı olarak atom bombasından daha güçlü olduğunu ve Einstein’a atıfla zamanı gelmiş bir fikrin atom bombasından daha güçlü olduğunu belirterek “Risâle-i Nur artık zamanı gelmiş bir fikirler demetinin ifadesidir” dedi.
|