|
|
|
Doğu’dan ve Batı’dan aynı uyarı |
Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Durao Barroso, ABD’yi uyardı ve ‘’Batı dünyasının, terörle mücadelede ruhunu kaybedebileceğini’’ bildirdi. İnternational Herald Tribune gazetesinde demeci yayınlanan Barroso, ‘’Terörle mücadele ediyoruz, ama bunu yaparken hak ve özgürlükleri silip süpürürsek, teröristler kazanmış olur...’’ dedi.
AB Komisyonu Başkanı Barroso, ‘’Terörle mücadelede benimsemiş olduğumuz ahlaki tutum, insan hakları alanındaki boşluk veya kopuklukla gölgelenmemeli’’ diye konuştu. Barroso, ayrıca ABD yönetiminin AB’nin 10 yeni üyesinin vatandaşlarına vizesiz giriş izni vermeye yanaşmamasından endişe duyduğunu söyledi. Böyle bir uygulamanın, bu ülkelerin vatandaşlarını ‘’ikinci sınıf’’ vatandaş yerine koymak anlamına geldiğini belirten Barroso, ‘’Üstelik bu insanlar ABD karşıtı falan da değil...’’ dedi. AB-ABD zirvesi dün Viyana’da başlıyor. AB’nin Amerikan yönetiminden, eleştiri konusu olmaya devam eden Guantanamo üssünü kapamasını istemesi bekleniyor. ‘’Terörist’’ olmakla suçlanan 500 civarında insan, mahkemeye bile çıkarılmadan yıllardır Guantanamo’da alıkonuluyor.
Bu arada, Atlantik’in iki yakasının temsilcilerinin buluşmasıyla Batı, Viyana’da biraraya gelirken İslam dünyası da Bakü’de buluştu. İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu da Barraso gibi bir uyarı konuşması yaparak Batı’ya yüklendi. Karikatür krizi gibi krizlere temas eden İhsanoğlu İslam aleyhtarlığının Batı medyası tarafından kasıtlı olarak körüklendiğine temas etti. IKÖ Genel Sekreteri ‘Hastalıklı korku’ olarak nitelendirdiği fenomenle alakalı olarak Batılı kamuoyu araçlarında İslam ve öğretilerinin toptan gözardığı edildiğine ve farklılılıkların da kıyasıya öne çıkarıldığına işaret etti. İhsanoğlu, Batı’da İslam aleyhtarı dalgaların kabardığını ve aşırı sağcı kanadın yükselişte olduğuna da da parmak bastı. Buna mukabil, Müslümanlardan daha yapıcı davranışlar içinde olmalarını ve Batılıları İslami konularda aydınlatmalarını istedi.
|
/ LONDRA
22.06.2006
|
|
|
Rehn: Cemaatler özgür değil |
AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, yapılan yasama çalışmalarına rağmen uygulamada belirsizliklerle karşılaşıldığını kaydederek, Türkiye’nin uyumsuzluklarından birinin de Müslüman ya da Müslüman olmayan dinî azınlık ve cemaatlere yeterli özgürlüğü sunmaması olduğunu vurguladı.
Geçen hafta Lüksemburg’da Türkiye ile AB arasında fiili müzakerelere başlandığını da belirten Rehn, müzakerelere başlamış bir ülke olan Türkiye’den beklentilerinin tabiî olarak arttığını da kaydetti.
Avrupa Parlamentosu (AP) Dış İlişkiler Komitesi, Rehn’in de katılımıyla Hollandalı Hıristiyan Demokrat üye Camiel Eurlings tarafından hazırlanan ‘’Türkiye İlerleme Raporu’’nu tartışmaya başladı.
Rehn, yaptığı konuşmada, Türkiye’nin siyasi kriterlere tam saygı göstermesinin son derece önemli olduğunu belirterek, ‘’Bu yıl kesinlikle yeni somut ilerlemelere ihtiyaç hissediliyor. 3 yıldan fazla süren önemli reformlar sürecinde hızın kaybedilmiş olmasından endişeleniyorum. Bu Türkiye ile 12 Haziranda yapılan Ortaklık Konseyi’nde verilen mesajdı’’ diye konuştu.
Türkiye’nin, yeni bir reform paketini TBMM’den geçirmeye çalıştığını anımsatan Rehn, bunu memnuniyetle karşıladıklarını ve Türkiye’nin siyasi dönüşümüne yönelik reform sürecinde yeni bir canlanma olacağını umduklarını belirtti. Yapılan yasama çalışmalarına rağmen uygulamada belirsizliklerle karşılaşıldığını öne süren Rehn, şunları kaydetti: ‘’Örneğin ifade özgürlüğü alanında, şiddete başvurmadan düşüncelerini açıklayan yazarların, aydınların, gazetecilerin artık daha fazla beraat ettiklerini görüyoruz. Fakat emsal kararların oluşması süreci, zaman alıyor. Gerçekte hala şiddete başvurmadan fikirlerini açıklayan insanlar hakkında belli sayıda davalar devam ediyor. Bunlara son örnek, vicdani reddi savunduğu için yargılanan gazeteci Perihan Mağden’dir.’’
Rehn, Türkiye’de hakim ve savcıların ceza kanununu sınırlayıcı yorumlamayı sürdürmeleri halinde tek seçeneğin, geniş bir dille yazılmış maddeleri AB standartlarına uygun şekilde değiştirmek olduğu görüşünü de dile getirdi. Türkiye’nin diğer bir uyumsuzluğunun ise Müslüman ya da Müslüman olmayan dini azınlık ve cemaatlere yeterli özgürlüğü sunmaması olduğunu ileri süren Rehn, TBMM’nin gündeminde bulunan vakıflarla ilgili yasa tasarısının bütün ihtiyaçlara cevap vermekten uzak olduğunu vurguladı.
Güneydoğu’daki şiddetin, kendisini özellikle endişelendiren diğer bir konu olduğunu ve sadece güvenlik temelli yaklaşımların bölgenin sorunlarını çözmede yeterli olmayacağını ifade eden, Rehn,’’Bölgenin yüksek işsizlik ve yoksulluk gibi sosyo ekonomik sorunları bulunduğunu ve şiddet sarmalının, olağanüstü halin kaldırılmasının ardından kaydedilen olumlu gelişmeleri felce uğrattığını’’ da kaydetti.
Sivil-asker ilişkileri kapsamında da Şemdinli davasına değinirken,’’askerin yargının işlerine müdahale ettiğini’’ öne süren Rehn, ‘’Kara Kuvvetleri Komutanı’nı itham eden savcının işten kovulmasını hatırlatıyorum’’ dedi. Rehn, ‘’Beklentim odur ki, Şemdinli olayları ile ilgili yargılama, hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığına uygun şekilde yapılır’’ diye konuştu.
|
/ BRÜKSEL
22.06.2006
|
|
|
İKÖ'den KKTC'ye destek: Ambargolar kalksın |
Kıbrıs ve KKTC’ye yönelik haksız izolasyon uygulamaları, Bakü’de düzenlenen İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) 33. Dışişleri Bakanları toplantısında kabul edilen 3 ayrı belgede yer alırken, KKTC’ye yönelik ambargo ve izolasyonların kaldırılması istendi.
Bakü’deki Gülistan Sarayında pazartesi günü başlayan toplantı, dün görüşülen konular ve alınan kararların yer aldığı Nihai Belge (Sonuç Bildirisi) ile Bakü Bildirisinin kabulüyle sona erdi.
Görüşmelerde kabul edilen ‘’Kıbrıs’ta Durum’’ konulu kararda, Kıbrıs Rum yönetiminin çözüme ilişkin isteksizliğinin İKÖ’de memnuniyetsizlikle karşılandığı vurgulanırken, Annan planı çerçevesinde çözümün sağlanması için uluslararası toplumun Rum yönetimine çağrıda bulunması gerektiği belirtildi.
Kıbrıs Türklerine yönelik izolasyonların kaldırılması çabalarını engelleme yönünde bazı girişimler bulunduğuna da işaret edilen kararda, bu girişimlerin İKÖ tarafından endişeyle karşılandığı vurgulandı. İKÖ üyesi ülkelerin Kıbrıs’taki Müslüman Türklere yönelik haksız ambargo, izolasyon uygulamalarının kaldırılması amacıyla yaptıkları çalışmaları sürdürmesinin büyük önem taşıdığı ifade edildi.
Kararda, siyasi ve diplomatik alanda Kıbrıs Türkleriyle karşılıklı üst düzey ziyaretler yapılması, ticari yatırımlar için işadamları ziyaretleri düzenlenmesi, bilim, kültür, eğitim ve sosyal alanlarda Kıbrıs Türk halkıyla doğrudan diyalog ve ilişkiler kurulması ve sürdürülmesi çağrısı da yer aldı. Bildiride Kıbrıs sorununun çözümünün iki tarafın eşitliği temelinde sağlanması ve izolasyonların sona erdirilmesi gerektiği ifade edildi.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, toplantıda Kıbrıs ve Batı Trakya konularının çok olumlu karşılandığını belirterek, ‘’Kıbrıs davasına ve Batı Trakya Türklerinin davasına çok kuvvetli destek verildi’’ dedi. Gül, Bakü’de Afganistan Dışişleri Bakanı Rangin Dadfar Spanta ile görüştü. Görüşme çıkışında, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun olduğunu belirten Spanta, gazetecilere Türkçe açıklamalarda bulundu. Spanta, ‘’Ben, dünyada birbirine bu kadar yakın başka iki ülke tanımıyorum’’ dedi. Gül ile bundan sonra Türkiye’den Afganistan’a Türk askerinin gitmesi konusunda görüş alışverişinde bulunmadıklarını belirten Spanta, Türkiye’den gelecek sivillerin daha çok yeniden kalkınma projesinde görev almasını beklediklerini söyledi. Gül, temaslarını tamamladıktan sonra Türkiye’nin yeni Bakü Büyükelçiliği binasını ziyaret etti.
Atina’ya seçilen müftüyü tanı çağrısı
Nihai Belgede, Yunanistan’ın Batı Trakya Türklerinin uluslararası anlaşmalar ve Lozan Antlaşmasından kaynaklanan haklarına saygı göstermesi gerektiği de belirtildi. Batı Trakya Türklerinin kendi müftülerini seçme hakkı bulunduğu işaret edilen belgede, Atina’ya seçilen müftüyü tanıması çağrısı yapıldı. Belgede ayrıca, Türk azınlığının vakıf idaresi gibi çeşitli konulardaki tüm haklarını kesintisiz kullanabilmesi ve karşılaşılan sıkıntıların giderilmesi gerektiği ifade edildi. Yunanistan’ın bir dönem uyguladığı vatandaşlık yasasıyla, bu ülkedeki Türklerin Türkiye’yi ziyaret etmelerinin vatandaşlığı kaybetmeyle sonuçlandığı anımsatılan belgede, yaklaşık 60 bin kişinin bu uygulamayla vatandaşlıktan çıkarıldığı ifade edilerek, İKÖ’nün bu kişilerin vatandaşlığının geri verilmesini beklediği vurgulandı.
|
/ BAKÜ
22.06.2006
|
|
|
Avrupalılar Bush’u ‘idam’ etti |
ABD Başkanı George W. Bush’un da katıldığı, AB-ABD zirvesi AB dönem başkanı Avusturya’nın başkenti Viyana’da, Bush karşıtı gösteriyle başladı.
Ellerinde, ‘’Büyük katil’’, ‘’Bush evine dön’’, ‘’Ben terörist değilim, beni de vur’’ pankartları taşıyan bin kadar öğrenci, Westbahnhof tren istasyonunda başlayan gösterilerini zirvenin yapıldığı tarihi Hofburg Sarayına yürüyerek sürdürdü. Hofburg Sarayına 500 metre yaklaşmalarına izin verilen gösterici öğrenciler, Bush’un bir kuklasını sembolik olarak idam ettiler.
Polis yetkilileri, değişik siyasal parti ve sivil toplum örgütlerinin düzenlediği büyük gösterinin akşam saatlerinde yapılacağını ve gösteriye 10 bin kişinin katılmasının tahmin edildiğini bildirdiler. Bush karşıtı büyük gösteriye katılanların da zirvenin yapıldığı Hofburg Sarayına yaklaştırılmaması için önlem alan polis, sarayın girişindeki surlarda sabah saatlerinden itibaren barikatlar oluşturdu. Hofburg Sarayının girişindeki surlarda oluşturulan güvenlik barikatında, Avusturya polisiyle Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı’nın (CIA) elemanlarının görev yaptığı gözlendi.
Zirvenin gündeminde, ABD’nin Küba’daki Guantanamo kampının kapatılması, Merkezi Haber Alma Teşkilatı’nın (CIA) sorgu uçaklarının Avrupa hava sahasını kullanarak, terör zanlılarını sorgulaması konularının ilk sırada bulunduğu bildirildi.
AB kaynakları, Birlik üyesi ülkelerin ABD’ye vizesiz seyahat etmeleri için sürdürülen girişimlerin de zirve sırasında tekrar gündeme getirileceğini belirttiler. AB’nin birlik üyesi ülke vatandaşlarının ABD’ye vizesiz seyahat etmesini talep etmesine karşın Amerikan yönetimi, ‘’Birlik üyesi ülkelerde biyometrik pasaport uygulanmasını’’ şart koşuyor. Avusturya’nın dönem başkanlığında başlayan ‘’biyometrik pasaport uygulamasının’’ son aşamaya geldiğini belirten AB kaynakları, Avusturya’nın yeni pasaport uygulamasını bu ay başlattığını, birlik üyesi diğer ülkelerde de en geç 2009 yılı sonuna kadar ‘’biyometrik pasaport uygulanmasının tamamlanacağını’’ belirttiler.
|
/ VİYANA
22.06.2006
|
|
|
Afganistan’da Taliban sansürü |
Afganistan’da istihbarat servisinin, gazetecilerin Taliban liderleriyle görüşmesi ve ülkedeki yabancı askeri kuvvetleri eleştirmesini engelleyen yönergesi, gazetecilerin ve milletvekillerinin tepkisini çekti.
24 maddeli yasaklar listesi, Kabil’deki gazete yayın yönetmenleri ile televizyon istasyonlarına teslim edildi. Listede herhangi bir imza ve damga olmadığı bildirildi. Yönergenin istihbarat servisi tarafından çıkarıldığı ifade ediliyor. İstihbarat teşkilatı daha önce bu yönde gazete yayın yönetmelerine bir brifing vermişti.
|
/ KABİL
22.06.2006
|
|
|
Saddam’ın avukatı öldürüldü |
Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in öldürülen savunma avukatı Hamis El Ubeydi’nin, öldürülmeden önce polis üniformalı kişiler tarafından kaçırıldığı bildirildi.
Saddam’ın savunma ekibinin başı Halil El Duleymi, Saddam Hüseyin ve üvey kardeşi Barzan İbrahim’i savunan El Ubeydi’nin dün sabah yerel saatle 07.00’de Bağdat’taki evinden kaçırıldığını söyledi. Başsavcı Cafer El Musavi de Ubeydi’nin öldürüldüğünü doğruladı, ancak ayrıntılı bilgi vermedi.
|
/ BAĞDAT
22.06.2006
|
|
|
Liderler görüşecek |
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos’la 3 ve 8 Temmuzda görüşmesi için yapılan önerileri kabul ettiğini, ancak Papadopulos’un 8 Temmuz görüşmesine ilişkin ne cevap verdiğini henüz bilmediğini açıkladı.
Talat, gazetecilere, Kıbrıs Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi’nin üçüncü üyesi Christophe Girod’un atanması vesilesiyle Papadopulos’la görüşeceğini söyledi. Talat, BM Genel Sekreteri’nin Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı İbrahim Gambari’nin Kıbrıs’ı ziyareti sırasında, 8 Temmuzda tarafları bir araya getirmek istediği toplantıya da kendisinin onay verdiğini, ancak Rum tarafından ne cevap verildiğini henüz bilmediğini kaydetti.
|
/ LEFKOŞA
22.06.2006
|
|
|
ABD: Kıbrıs’ta çözümün çerçevesi Annan Planı |
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Adam Ereli, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik çabaların, Annan Planı ve bu planda ortaya konulan süreç çerçevesinde yürütülmesini desteklediklerini söyledi.
Sözcü Ereli, ABD Dışişleri Bakanlığında düzenlenen günlük basın toplantısında, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni’nin, Kıbrıs’ta yeni bir plan önerdiği yolundaki soruyu cevapladı.
Bakoyanni’nin son önerisini henüz görmediğini belirten Ereli, ‘’bizim anlayışımıza göre Kıbrıs konusundaki bütün görüşmeler, tartışmalar Annan Planı çerçevesinde ve BM’nin iyi niyet misyonu aracılığıyla yapılmalıdır. BM Genel Sekreteri Kofi Annan ve onun Kıbrıs ekibi, yorulmadan bu zor konu üzerinde çaba sarf ediyor, biz de bu süreci desteklemeyi sürdürüyoruz’’ dedi.
ABD’nin, Annan Planı’nda tarafların kabul etmediği bölümler üzerinde uzlaşmanın BM aracılığıyla çözülmesini tavsiye edip etmediğine ilişkin bir soru üzerine de Ereli, ‘’Annan Planı çerçevesinde ve Plan’da ortaya konulan süreç çerçevesinde olmalı’’ dedi. Ereli, ‘’Annan Planı’nı, her iki tarafın da referandumda kabul edebileceği şekilde revize etmek taraflara kalmış bir şey’’ diye konuştu. Gazetecinin, ‘’o zaman denemekten zarar çıkmaz mı diyorsunuz?’’ sorusu üzerine Ereli, ‘’tamamen öyle’’ cevabını verdi.
|
/ WASHINGTON
22.06.2006
|
|
|
‘Maliki ABD’nin çekilmesini isteyebilir’ |
ABD eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Armitage, Irak’ın bazı bölgelerinde şiddet olaylarının ciddi biçimde kötüye gittiğini ve Maliki hükümetinin yakında ABD’den askerlerini çekmesini isteyebileceğini söyledi.
The Australian gazetesine demeç veren Armitage, Irak’ta giderek kötüleşen güvenlik konusunu değerlendirdi. Ülkenin özellikle güneyinde kötüleşen duruma dikkat çeken ABD’li eski diplomat, Irak hükümetinin yakında ABD’den askerlerin çekilmesini talep edebileceğini ifade etti.
Irak’a komşu ülkelerde Şii nüfusun bulunduğuna dikkat çeken Armitage, yabancı askerlerin çekilmesinden sonra yaşanacak zorluğun, Iraklıların komşu ülkelerde şiddete yol açmalarının engellenmesi olacağını belirtti. Irak el Kaide’nin lideri Ebu Musab Zerkavi’nin öldürülmesinden sonra umutlu konuşan Bush’un aksine Armitage, Irak’taki durumun Cumhuriyetçiler için büyük bir sıkıntı olmaya başladığını ve çok sayıda cumhuriyetçinin Başkan Bush’tan uzaklaştığını belirtti.
|
/ SİDNEY
22.06.2006
|
|
|
İngiliz komutan: Taliban tahminimizden büyük |
Afganistan’ın güneyinde yeni konuşlandırılan İngiliz birliklerinin komutanı, ülkenin güneyinde aktif halde bulunan devrik Taliban rejimine bağlı militanların sayısının sanılanın üzerinde olduğunu söyledi.
Laşkar Gah’taki İngiliz üssünde görev yapan ve adının açıklanmasını istemeyen komutan, askerlerin, 16 ay önce Afganistan’ın güneyine konuşlanma planı yaptıklarında Taliban kuvvetlerinin sayısı konusunda tahminde bulunduğunu, ancak 3300 İngiliz askerlerinin Helmand’a gelmesinden sonra, durumu bir başka gözle görmeye başladığını söyledi. İngiliz komutan, ‘’Taliban militanları belli bazı başarılar elde etti ve sayıları bizim beklediğimizden biraz daha fazla’’ ifadesini kullandı. Başka fraksiyonların da Taliban ile aynı saflarda yer aldığını kaydeden İngiliz komutan, açıklamasında sayı belirtmedi.
|
/ LAŞKAR GAH
22.06.2006
|
|
|
Robert Zoellick istifa etti |
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanlığı’nın iki numaralı adamı Robert Zoellick, istifa etti.
Zoellick, özel bir yatırım firmasında göreve başlayacağını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı ve Dışişleri Bakanlığı’nın iki numaralı adamı Robert Zoellick, istifasının ardından yaptığı açıklamada, özel bir yatırım firması olan Goldman Sachs’ta çalışacağını belirtti.
|
/ WASHINGTON
22.06.2006
|
|
|
|