|
|
|
Yasakçı kafaya halkın cevabı |
“Türkiye’de Sosyal Tercihler Araştırması”na göre, halkın yüzde 67’si kamusal alanda isteyenlerin başörtüsü takabilmesi gerektiğini düşünüyor. Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ve Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Çarkoğlu’nun birlikte hazırladığı “Türkiye’de Sosyal Tercihler Araştırması” açıklandı.
Milliyet’in haberine göre araştırma için 23 ilde, 18 yaş ve üzerinde, yüzde 44’ü köy doğumlu, bin 846 kişiyle yüz yüze görüşmelerle yapıldı. Araştırmaya göre, seçmen, 2002 ile karşılaştırıldığında, bugün iktisadi durumundan daha memnun ve umutlu. Bunun yansıması olarak 2002’de halkın yarısı “hayattan memnun değil”ken, bugün yüzde 60’ı “hayatından memnun olduğunu” belirtiyor.
AB’YE DESTEK YÜZDE 55
Türk halkının AB’ye desteği ise 1996’daki yüzde 55’lik değere yaklaştı. Türk halkının yüzde 48’i AB’nin Türkiye’ye yararlı, yüzde 22’si ise zararlı olacağını düşünüyor. Yüzde 56.6’lık dilim ise Türkiye’nin sorunlarını AB’nin değil, kendisinin çözebileceği inancında.
Din temelli muhafazakârlık göstergelerinde “Müslümanlık dışındaki dinleri yaymaya çalışan misyonerlerin çalışması kısıtlanmalı”, “Ramazanda lokanta ve kahveler iftara kadar kapalı olmalı” ve “Kızımın Müslüman olmayan birisiyle evliliğine karşı çıkarım” önermelerini çoğunluk onaylıyor.
İHL’LER BASKI ÖRNEĞİ DEĞİL
Katılımcıların yüzde 63.8’i insanların Müslümanlığın gereği olan ibadetleri serbestçe yerine getirebildiğini söylüyor. Yüzde 25.5’i ise Türkiye’de dindar insanlara baskı yapıldığını düşünüyor. Baskı örneklerinin en başında ise “türban” geliyor. Ancak araştırmaya göre imam hatip liseleri bir baskı örneği olarak görünmüyor. Araştırmaya göre, Türk toplumunun yüzde 9.1’i ‘şeriat’ istiyor.
SEÇMEN SAĞA KAYDI
Araştırmada 1996’da yüzde 20 olan aşırı sağ eğilimin, bugün yüzde 11’lere düştüğü kaydediliyor. Orta sağ hâlâ ağırlığını korurken, solda hemen hemen hiçbir kımıldama görünmüyor. 1990’da yüzde 21.8 olan soldaki seçmen oranı bugün 19.4 oranında. Buna karşılık sağda 1990’da yüzde 22.7 olan oy oranı, bugün yüzde 37.7 düzeyinde.
BAŞÖRTÜSÜNE ‘EVET’
Araştırmaya katılanlardan, “Devlet memurları işlerini yaparken baş, omuz ve saçlarını kapatan türban takabilmeli mi?” sorusuna yüzde 65, “Öğrenciler üniversite içinde türban takabilmeli mi?” sorusuna yüzde 67 oranında evet çıktı.
|
YENİ ASYA
/ İSTANBUL
15.06.2006
|
|
|
AKP: Tatilden önce çıkacak |
AKP Merkez Yürütme Kurulu, Meclis tatile girmeden önce yasalaştırılacak tasarıları ele alırken, yoğun tartışma ve tepkilere konu olan Terörle Mücadele Yasa Tasarısının da mutlaka yasalaştırılması gerektiği mülâhazasıyla, halen komisyonda olan tasarının bir an önce Genel Kurula getirilmesini kararlaştırdı. Dün CHP lideri Deniz Baykal'ı ziyaret eden Adalet Bakanı Cemil Çiçek de TMK'nın TBMM tatile girmeden önce çıkmasını istediklerini söyledi.
AKP, tartışmalara yol açan Terörle Mücadele Kanunu (TMK) Tasarısı’nın Meclis tatile girmeden önce yasalaştırılmasını kararlaştırdı.
Meclis kapanmadan önce yasalaştırılması karara bağlanan tasarılar arasında, temel ceza yasalarında uyum amacıyla hazırlanan 170 yasada değişiklik öngören düzenleme, 9. AB Uyum Paketi, Mortgage Yasa Tasarısı, Trafik Yasası, MASAK Yasası ve özel öğretim kurumlarıyla ilgili düzenlemeler de bulunuyor.
AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Pazartesi günü gerçekleştirdiği toplantısında, Haziran ayı sonunda tatile girecek olan Meclis’in son 3 haftalık çalışma takvimini ve öncelikle yasalaştırması öngörülen düzenlemeleri karara bağladı. Meclis’in yoğun bir çalışma temposuyla bu dönemi kapatmasına karar verilen toplantıda, TBMM Genel Kurulu’nun son 2 haftada Cuma ve Pazartesi günleri de dahil olmak üzere, hafta boyunca geç saatlere kadar çalıştırılması gündeme geldi. Parti yönetimi, bu konuda milletvekillerinden de devam konusunda hassasiyet göstermelerini isteyecek. Toplantıda Meclis tatile girmeden önce yasalaştırılacak tasarılar da ele alındı. Tartışmalara yol açan TMK Tasarısı’nın tatil öncesinde mutlaka yasalaştırılması gerektiğine vurgu yapıldı. Bu çerçevede tasarının komisyon aşamasındaki görüşmeleri tamamlanarak, bir an önce Genel Kurul gündemine getirilmesi bekleniyor. AKP MYK’nın aldığı karara göre, Meclis tatile girmeden önce yasalaştırılması planlanan yasa tasarıları şunlar:
“Temel ceza yasalarında uyum amacıyla hazırlanan 170 yasada değişiklik öngören düzenleme, 9. Beş Yıllık Kalkınma Planı, 9. AB Uyum Paketi (Kamu Denetçiliği Kanunu Tasarısı, Mali Suçlar Araştırma Kurulu görev ve yetkilerine ilişkin tasarı, Elektronik Haberleşme Kanun Tasarısı, Karayolları Trafik Kanunu’nda AB’ye uyumu sağlayan tasarı, Türkiye Yatırım, Destek ve Tanıtım Ajansı kurulmasını öngören tasarı, Sayıştay Kanunu Tasarı ve Askeri Mahkemeler’in Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nda değişiklik yapılmasını düzenleyen tasarı), Mortgage, Trafik Yasası, Özel Öğretim Kurumları Tasarısı, Kurumlar Vergisi’ne ilişkin düzenleme, LPG tasarısı, Sözleşmeli Ebe ve Hemşirelik Tasarısı, Atatürk Kültür ve Dil Yüksek Kurumu yasasında değişiklik öngören tasarı.”
|
/ ANKARA
15.06.2006
|
|
|
TMK özgürlükleri tehdit ediyor |
Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), hükümetin, Meclis tatilinden önce çıkarmayı planladığını açıkladığı Terörle Mücadele Kanunu (TMK) değişiklik tasarısının, uluslararası insan hakları hukukunu ihlal edebilecek, bireylerinse insan haklarının ihlalini kolaylaştırabilecek nitelikte olduğunu açıkladı.
“Yasa yürürlüğe girerse, birçok birey kendisinin ‘terörist’ olarak nitelendirildiğini görebilecek, organize suç ve terör suçlarının yargılandığı ağır ceza mahkemelerinde yargılanabilecek ve terörle mücadele mevzuatının daha ağır yaptırımlarıyla karşı karşıya kalabilecek” uyarısında bulunan örgüt, hükümete ve Meclis Adalet Alt Komisyonu’na, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin “İnsan Hakları ve Terörle Mücadele Hakkında İlkeler”ini hatırlattı. UAÖ’nin mevcut tasarıyla ilgili analizi, bir dizi insan hakları ihlaline kapı açıldığını ortaya koyuyor:
* Terör tanımı muğlak, ceza hukukunun gereklerinden olan açıklık ve kesinlik ilkeleri ile bağdaşmıyor.
* Çeşitli suçlar, mahiyeti gereğince cebir, şiddet veya tehdit içermeseler bile bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenmeleri halinde terör suçu sayılacak; yargılama özel mahkemelerde yapılacak. Yasa yürürlüğe girdiği takdirde, savcıların keyfi yorumları sonucu özel ağır ceza mahkemelerinde açılacak soruşturmaların arkasının kesilmeyecek.
* Geniş kapsamlı hükümler, örgütlenme ve ifade özgürlüklerine kısıtlama anlamına geliyor.
* “Terörist örgütün veya amacının propagandasını yapan kişi” maddesi, şiddet içermeyen farklı görüşlerin barışçıl olarak ifade edilmesini engelleyecek; ifade özgürlüğüne çok ciddi bir saldırı.
* Bireyler, şiddet kullanımına tamamen karşı oldukları durumlarda bile, kendi fikirleri terörist bir örgüt ile benzerlik gösterdiği ileri sürüldüğü için savcı tarafından terörist olmakla suçlanabilirler.
* Şiddete teşvik konusunda doğrudan bir hükmün yokluğunda, kıyafet türlerini “terör örgütünün amaçlarının propagandasını yapmak” olarak görüp görmeme kararları, aşırı geniş bir yorumlama marjına açık.
* Medyaya yönelik, gazetecilere hapis cezaları, editör ve yayın organı sahiplerine ağır para cezaları gibi yaptırımlar kaygı verici. Suçun belirsizliği, yasal olarak düzenlenen haberlerin keyfi kısıtlamalarla kovuşturmaya uğraması sonucunu doğurabilir. Ağır cezalar, ifade ve haber edinme özgürlüğüne olumsuz yönde etki edecek.
* Avukata derhal erişim hakkı kısıtlanıyor. * Şüphelinin tam savunma hakkı kısıtlanıyor.
* Şüpheli kişilerin avukat sayısı birle sınırlandırılıyor. Bu eşitsiz muamele demek.
* İnsan hakları ihlaliyle suçlanan güvenlik güçleri için koruma geliyor. Tasarı tanıkları ciddi riske atıyor.
* Orantısız kuvvet ve ateşli silah kullanma yetkisi. Tasarı, uluslararası standartlarda belirtilen, kuvvetin sadece orantılı ve gerekli olduğunda kullanılması ve silahın kullanılmasının “sadece hayatını korumak için kaçınılmaz olması halinde” izin verilebilir olması kuralını ihlal ediyor.
|
/ LONDRA
15.06.2006
|
|
|
AB sürecinde yorulmak yok |
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Türkiye’nin AB sürecinde karşılaşacağı zorlukların olacağını ve bu zorlukları aşabilmesi için ihtiyacı olan yüksek iradenin bu toprakların içinde bulunduğunu belirterek, “Ancak bugünkü noktada ortaya çıkan tabloda, daha paylaşımcı, daha güçlü millet desteğine dayalı şekilde götürme kararlılığından vazgeçildiği görülmektedir” diyerek, hükümete reformlara devam etmesi çağrısında bulundu.
DYP İstanbul Teşkilatı tarafından Polat Renaissance Otel’de düzenlenen “AB sürecinde Sivil Toplum Örgütlerinin Önemi” konulu sempozyumda sivil toplum örgütlerinin AB sürecindeki önemi masaya yatırıldı. Sempozyumun açılışında konuşan DYP Lideri Mehmet Ağar, Türkiye’nin Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne yaşadığı sıkıntılı demokratikleşme ve AB’ye giriş sürecine değinerek, AB’nin, Türkiye’nin demokratikleşme ve kalkınması ve müreffeh devletlerin standartlarına ulaşması açısından hayati önem taşıdığını kaydetti. Ağar şöyle konuştu:
“Milletimiz demokrasi ve kalkınmayı birarada yürütmek suretiyle gelişmiş ülkelerle arasındaki mesafeyi kapatmanın ciddi gayreti içerisinde olmuştur. AB tarihin en önemli siyasi entegrasyon projelerinden biridir. AB Projesi tüm insanlığın yakından takip ettiği birçok önemli değeri içinde barındırmaktadır. Şeffaf yönetim, sürdürülebilir rekabet, insan hak ve özgürlüklerinin korunması, adalet ve demokratik değerlerin sürekli olarak yükseltilmesini hedef alındığı bir yapıyı yok farzederek yola devam etmek mümkün değildir.”
Ağar, AB yolculuğunun yalnızca siyasi iktidar ve bürokrasiyle yapılamayacağını, halkın katılımının ve halkı temsil eden sivil toplum örgütlerinin temsil ve müzakere sürecindeki rolünün büyük önem taşıdığını vurgulayarak şöyle devam etti:
“Türkiye’nin AB sürecinde karşılaşacağı zorluklar olacaktır, ancak bu zorlukları aşabilmesi için ihtiyacı olan yüksek irade bu toprakların içindedir. Ancak, bugünkü noktada ortaya çıkan tabloda, daha paylaşımcı daha güçlü millet desteğine dayalı şekilde götürme kararlılığından vazgeçildiği görülmektedir. Demokrasi yalnızca siyasi partilerin varlığı değil, sivil toplum dediğimiz yapılanmanın her sahadaki güçlü desteğinin varlığıdır. Avrupa Birliği’ne giriş sürecinde karşılaşılacak zorlukların aşılmasında, geniş temsil kabiliyetleri olan sivil toplum örgütlerinin temsilin yanında karar mekanizmalarına da katılmalarını önemli buluyorum. Demokratikleşme dediğimiz mesele dış baskılarla devam edegelen değil, iç dinamiklerin harekete geçirilmesi ile ortaya çıkan sonuçtur. AB sürecinde uzatılan bir takım reçetelerin kabulüyle devam edilen bir yolculuk olarak görmek mümkün değildir. O açıdan sivil toplumu her zamankinden fazla önemsiyorum. Türkiye’nin kalkınması ve milli güvenliğinin korunması siyasi ve bürokratik tedbirlerle mümkün değildir. Bu birlik ve güvenliğin kaynağı demokrasidir, katılımdır. Siyasi partiler bu yolda daha mutlu ve müreffeh bir Türkiye’nin geleceğinde eşitliğin, adaletin, özgürlüğün, hakların ve halkın iradesinin egemen, inançlara saygının olacağı bir Türkiye’yi var etmek zorundadırlar.”
HİSARCIKLIOĞLU: SİVİL
TOPLUM UYUMU KOLAYLAŞTIRACAK
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise, Türkiye’nin çok ciddi, siyasi, ekonomik, sosyal dönüşüm süreci içerisinde olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Avrupa ülkeleri arasında ihracatta, ekonomide çok önemli bir yere sahip olmakla birlikte, kişi başına düşen milli gelir seviyesinde 25 ülkenin en gerisinde olduğumuzu söyleyerek, bu nedenle ekonomimizi modernleştirmek, ülkemizi kalkındırmak zorundayız. AB süreci bu dönüşümü hızlandırmak ve muasır medeniyetleri seviyesine ulaşmada önemli bir etkendir. Ancak tuhaftır ki kısa sürede bu sürece hazırlıksız yakalanmak huzursuzluğu arttıracaktır. Ülkenin bir bütün olarak yararına olan reform sürecine herkesin aynı şekilde olumlu etkilemediğinin de farkında olmalıyız. Mutsuz insanların artması reform sürecine yol açmaktadır. Bu ise o zamana kadar elde edilen kazanımların heba olması demektir. Türkiye bu acı deneyimleri fazlasıyla geçmişte yaşadı. İki büyük ekonomik krizi geçirdik. O nedenle bugün sivil toplum daha iyi bir gelecek düşüncesiyle reformları sahiplendi. Bu birlikteliği devam ettirdiğimiz müddetçe ülkemizin ulaşamayacağı hedef yoktur. Ülkemizde sivil toplumun kat edeceği mesafe AB katılım sürecinde alacağı mesafeyi doğrudan etkileyecektir. Bu sürecin sahiplenilmesi açısından sivil toplum kuruluşlarının sürecin içinde yer alması gerekmektedir. Sürecin içinde yer alan sivil toplum siyasi reformları ve müktesebat uyumunu kolaylaştıracaktır.”
|
Canan KARAKAŞ
/ İSTANBUL
15.06.2006
|
|
|
Ermeniler yaptı, biz akıl edemedik |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İlhan Başgöz, Ermenilerin 1915 olaylarını tanıtmak için sözlü tarihe başvurduklarını, olayları hatırlayan ABD’de yerleşmiş bin kadar Ermeni’nin hayat hikâyesini kaydederek arşivlediklerini bildirdi.
İlhan Başgöz, kişinin hayat hikayesini kendi ağzından dinleyip, kaydetmeye ‘’sözlü tarih’’ denildiğini, antropolojide ‘’hayat hikayesi yaklaşımı’’ denen bu yöntemin, 1940’lardan bu yana tarih, sosyoloji, antropoloji ve folklor tarafından yeni bir veri kaynağı olarak kullanıldığını söyledi.
Ermeni sorununun yazılı tarihe dayanılarak tartışıldığını ifade eden Başgöz, şöyle konuştu:
‘’Oysa bir de sözlü tarih var. Onun verilerini ne topladık, ne de kullanıyoruz. 1915 olaylarını tanıtmak için Ermeniler sözlü tarihe başvurdular. Olayları hatırlayan, ABD’de yerleşmiş bin kadar Ermeni’nin hayat hikayesini kaydettiler ve arşivlediler. Bunun dışında (The National Endowment for the Humanities) adlı Amerikan vakfından önemli bir para sağlayarak, 1977’de 400 Ermeni’nin daha hayat hikayesini kayda geçirdiler, arşivlerine eklediler. Bu hayat hikayeleri, Ermeni tezini kanıtlamak için büyük ölçüde kullanılıyor.’’
|
/ VAN
15.06.2006
|
|
|
TBMM STK’larla istişareyi arttırsın |
TBMM Demokrasi Komitesi, Meclis’in çalışmalarını daha işlevsel hale getirmek için İçtüzüğe yönelik değişiklik tekliflerini, TBMM Başkanlığına sundu. Teklifler arasında komisyonların özellikle sivil toplum kuruluşlarıyla istişare etmeleri, etik komisyonu kurulması ve başbakanın ayda bir milletvekilleri tarafından yöneltilen soruları cevaplaması da yer alıyor.
Raporda, dikkat çeken tekliflerin başında komisyonlarda istişare sürecinin düzenlenmesi geliyor. Yasama çalışmalarına katkı sağlamak amacıyla komisyonların ilgili sivil toplum temsilcileri, iş dünyası, çalışma hayatı temsilcileri ve ilgili uzmanlarla düzenli istişare toplantıları düzenlenmesinin istendiği raporda, “Yasama sürecinde katılımcılığın sağlanması için farklı yöntemlerle işletilen istişare süreci, çağdaş, demokratik parlamentoların gelişimine katkıda bulunmaktadır. İstişare sürecinin amacı, yasayla ilgili olarak toplumsal uzlaşmanın sağlanması ve uygulayıcıların yasanın uygulanmasında doğabilecek sıkıntılar hakkında yasa koyucularla görüş alışverişinde bulunma ortamının oluşturulması” olduğu ifade edildi.
“Etik Komisyonu”nun kurulmasının da teklif edildiği raporda, benzeri parlamentolarda etik komisyonlarının kurum içi denetimin, saydamlığın ve hesap verilebilirliğin sağlanması açısından kilit rol oynadıkları da belirtilirken, gelecekte yaşanabilecek sorunlar ve bunların çözümüyle ilgili inisiyatif oluşturacak diyaloğu başlatmak, temel sorunlar hakkında geleceğe yönelik perspektif ve vizyon oluşturmak amacıyla “Gelecek Komisyonu” kurulması da istendi.
Ayrıca raporda, her hafta kabine üyelerinden üçünün, ayda bir de başbakanın ya da görevlendireceği bir kabine üyesinin, Meclis’te milletvekilleri tarafından yöneltilen soruları cevaplamasını sağlayacak bir sistemin geliştirilmesinin denetim mekanizmasının etkin bir şekilde işlemesine katkı sağlayacağı vurgulandı.
Komisyon Başkanlığını AKP Çorum Milletvekili Agah Kafkas’ın yaptığı komitenin raporunda, bazı komisyonların üye sayısının artırılması, uzman sayısının 5’e çıkarılması ve bazı komisyonların birleştirilmesi de teklif edildi.
|
Kemal BENEK
/ ANKARA
15.06.2006
|
|
|
Yargıtay, Bank Kapital davası kararını bozdu |
Yargıtay, el konulan Bank Kapital’i zarara uğrattıkları iddiasıyla açılan davada verilen kararları usul eksikliği ve eksik soruşturma gerekçesiyle bozdu.
Yargıtay 7. Ceza Dairesi, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinin el konulan Bank Kapital’i zarara uğrattıkları iddiasıyla 31 sanık hakkında verilen kararın temyiz incelemesini tamamladı. Yargıtay 7. Ceza Dairesindeki davanın dünkü duruşmasında karar açıklandı. Buna göre, sanıklar Yahya Murat Demirel, Veli Yıldırım ve Ali Çelen hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan açılan davanın zaman aşımı süresinin 765 sayılı TCK’ya göre dolduğu belirlendi ve bu sanıklar hakkındaki bu suçla ilgili kamu davası ortadan kaldırıldı. Sanıklar Mahmut Ceylan, Levent Uğurlu, Ali Tayfun Kabalak, Mehmet Eşref Taştop, Turan Ceylan, Ayhan Ceylan, Sibel Sanus, Yalçın Gündüz ve Metin Aksu hakkında 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun zimmeti düzenleme hükmüne göre verilen çeşitli hapis cezaları ile adli para cezaları usul eksikliği, eksik soruşturma gerekçesiyle bozuldu. Yargıtay 7. Ceza Dairesi, ‘’tüm sanıklar hakkında cürüm işleme amacıyla teşekkül oluşturmak’’ ve bu teşekküle üye olmak suçlarından verilen beraat kararlarına yönelik müdahillerin temyiz istemlerini de reddetti.
|
/ ANKARA
15.06.2006
|
|
|
3 yılda 4 milyon metkare alan yabancılara satıldı |
Hatay’da yabancılara mülk ve toprak satışının durdurulmasının ardından incelenen Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü verileri, 2003 yılından günümüze toplam 4 milyon 420 bin 272 metrekare alanın satıldığını ortaya koydu.
Arazileri satın alanların 10 bin 121’inin şahıs, 3’ünün ise şirket olduğu açıklandı. “Taşınmaz sayısı toplamı 8 bin 351. Bunun bin 468 adedi arsa ve 2 milyon 975 bin 834 metrekare. Arsa arazi (Binalı mesken) sayısı ise 411. Bunun metrekare olarak alanı ise 431 bin 893. Ayrıca bağımsız bölüm sayısı 6 bin 472, metrekare olarak alanı ise bir milyon 12 bin 545” şeklinde bilgileri içeren inceleme sonuçlarından, yabancı uyruklu kişilerin satın alma yoluyla taşınmaz edindikleri illeri de ortaya çıktı.
|
/ ANKARA
15.06.2006
|
|
|
Askeri araç devrildi: 1 şehit, 3 yaralı |
Van’ın Saray ilçesinde askeri aracın devrilmesi sonucu 1 er şehit olurken, 3 er yaralandı.
Alınan bilgiye göre, ilçeden Kapıköye giden Örenburç 4. Piyade Hudut Bölük Komutanlığına bağlı, Piyade Er Hüseyin Silin yönetimindeki askeri araç, yoldan çıkarak devrildi. Kazada, sonucu piyade er Ramazan Sağlam (20) şehit olurken, piyade onbaşı Ali Ayvazoğlu, erler Hüseyin Demirtaş ve Beytullah Gülen yaralandı. Olay yerinde şehit asker ve yaralıların askeri helikopterle Van Askeri Hastanesine getirildiği, yaralıların hayati tehlikelerinin bulunmadığı bildirildi.
|
/ VAN
15.06.2006
|
|
|
Bayraktar, Türkiye-AB KİK Eş-Başkanı |
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Başkanı Şemsi Bayraktar, Süleyman Çelebi’nin istifa etmesi üzerine boşalan Türkiye-Avrupa Birliği (AB) Karma İstişare Komisyonu (KİK) Eşbaşkanlığı görevine seçildi.
TZOB’dan yapılan açıklamaya göre, Türkiye-AB KİK Eşbaşkanı Süleyman Çelebi’nin görevinden istifa etmesi üzerine, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde gerçekleştirilen olağanüstü başkanlar toplantısında, Bayraktar, 2006-2008 dönemi için Türkiye-AB KİK Eşbaşkanı olarak getirildi. Bayraktar, toplantı sonrası yaptığı konuşmada, ‘’Türkiye-AB katılım sürecinin çok önemli bir dönemini kapsayacak olan eşbaşkanlığı döneminde, ihtiyaç duyulacak ortak çözümler ve uzlaşmalar için KİK’in çok önemli bir rol oynamasını bekliyorum. Bu süreçte resmi kurumlarımızla birlikte, 4 milyon çiftçimizin yanında, işverenimizin, işçilerimizin, memurumuzun ve esnafımızın da temsilcisi olarak, başkanlığım döneminde, KİK’in kendisinden beklenen fonksiyonları yerine getirmesine ve tam üyelik için süreci kısaltmasına gayret edeceğim’’ dedi.
|
Ahmet TERZİ
/ ANKARA
15.06.2006
|
|
|
TTK ocağında göçük: 1 ölü |
Zonguldak’ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) maden ocağında meydana gelen göçükte 1 işçi öldü, 1 işçi yaralandı.
Alınan bilgiye göre, kuruma bağlı Üzülmez Müessesesi Asma-Dilaver İşletme Müdürlüğü maden ocağının eksi 200 kodunda tavan kısmından kömür kayması sonucu göçük meydana geldi. Göçük nedeniyle üretim işçilerinden 18 yıllık madenci Hayri Ayhan (44) hayatını kaybetti, yaralanan Mehmet Küçükkaya (41) Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesine kaldırıldı.
|
/ ZONGULDAK
15.06.2006
|
|
|
İstanbul belediyelerinde grev hazırlığı |
Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere 18 ilçe belediyesinde grev sürecine girildi.
Türk-İş’e bağlı Belediye-İş Sendikası 3. Nolu Şube Başkanı Hüseyin Ayrılmaz, 1 Mart 2006 tarihinde başlayan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yetkili oldukları 9 ilçe belediyesinde sürdürülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını bildirdi. Ayrılmaz, yaklaşık 11 bin işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, işveren tarafından resmi bir ücret teklifi verilmediğini belirterek, görüşmelerde anlaşma sağlanamaması nedeniyle Güngören, Gaziosmanpaşa ve Zeytinburnu belediyelerinde grev kararı asıldığını söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinde arabulucu raporunun yazıldığını ve İstanbul Bölge Çalışma Müdürlüğüne verildiğini ifade eden Ayrılmaz, anlaşma olmazsa yaklaşık 10 gün içinde burada da grev kararını asabileceklerini bildirdi. Adalar, Avcılar, Bayrampaşa, Üsküdar, Ümraniye ve Bakırköy belediyelerinde de anlaşma sağlanamadığını dile getiren Ayrılmaz, bu belediyelerde de grev sürecine girildiğini söyledi.
|
/ İSTANBUL
15.06.2006
|
|
|
AB yolunda azimle ilerlemeyi sürdüreceğiz |
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Türkiye’nin AB yolunda azimle ilerlemeye devam edeceğini belirterek, gelecek süreçte karşılıklı uzlaşılarla Türkiye’nin AB sürecini gerekli tempoda götürmeye kararlı olduğunu söyledi.
Tan, haftalık basın toplantısında, Lüksemburg’daki toplantılarda, Türkiye’nin deniz ve hava limanlarını yıl sonuna kadar Rum kesimine açması, aksi halde müzakerelerin askıya alınabileceği yönünde yapılan değerlendirmelerin hatırlatılması üzerine, bu sürecin iki tarafa da sorumluluk yükleyen bir süreç olduğunu ifade etti.
Sadece Türkiye’nin çabalarıyla bu sorunun çözümlenmesinin mümkün olmadığını belirten Tan, Türkiye’nin bugüne kadar çok ciddi fedakarlıklarda bulunduğunu, bunların içinde Kıbrıs Eylem Planı’nın en ön safhada geldiğini kaydetti. Herkesin pozisyonunun belli olduğunu, bir an önce adım atılması gerektiğini söyleyen Tan, şunları kaydetti:
‘’Avrupa kültürünün en önemli parçası uzlaşıdır. Uzlaşı, bizim de her zaman altını çizdiğimiz bir meseledir. Biz bu istikamette adım atmaya kararlıyız ve mutlaka önümüzdeki süreçte karşılıklı uzlaşılarla AB sürecimizi gerekli tempoda götürme kararlılığındayız. Bunun önünde bir takım engeller oluşabilir. Bu her ülke için geçerlidir. Önemli olan AB’nin en önemli değerlerinden biri olan uzlaşıyla bunları aşmaktır. Bizim de amacımız bu yöndedir. Bu kararlılığımızdan taviz vermeyeceğiz. Bütün bu süreci Kıbrıs konusuna bağlamanın manası yoktur. Yapılacak daha çok işimiz vardır, bizler bunun farkındayız. Hükümetimiz bu konularda gayet karalıdır. AB yolunda azimle ilerlemeye devam edeceğiz.’’
Türkiye CIA işkencesinde rol almadı
Sözcü Namık Tan, ”Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatının (CIA) yasadışı operasyonlarında Türkiye’nin de rol oynadığına” ilişkin iddialarla ilgili olarak da, “Türkiye’nin bu sürecin hiçbir aşamasında rolü olmadığını, bundan sonra da olmayacağını” söyledi.
|
/ ANKARA
15.06.2006
|
|
|
Kıbrıs’ta çözüm için ABD’nin desteği istenecek |
Türkiye, yaz döneminde Kıbrıs sorununu yeniden uluslar arası kamuoyunun gündemine taşımaya hazırlanıyor.
Kıbrıs sorununu sıcak gündem maddelerinden haline getirecek olan Ankara, sorunun kapsamlı bir çözüme kavuşturulması için ABD’nin de devreye girmesini isteyecek. Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik sürecinde zaman zaman Türkiye’nin önüne çıkarılan “Kıbrıs sorunu” yaz döneminde hükümetin öncelikli gündem maddeleri arasına girecek. Kıbrıs sorunun kapsamlı çözümü için yeniden harekete geçecek olan Türkiye, soruna yeniden uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmeyi planlıyor. Bu çerçevede öncelikli olarak ABD’nin desteği aranacak. KKTC’ye uygulanan ekonomik ambargonun kaldırılması için Washington yönetiminin desteğini isteyecek olan Türkiye, ABD’den somut adım beklediği mesajını iletecek. Başbakan Erdoğan’ın ABD’ye gerçekleştireceği ziyaretin önemli gündem maddelerinden birini de Kıbrıs sorunu oluşturacak. Erdoğan’ın ziyaretinden önce de ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı’nın “Biz Kıbrıs’ta tek devletten yanayız. Bundan sonra da tek devlet olarak tanımaya devam edeceğiz” yönündeki sözlerinden duyulan rahatsızlık da Washington’a iletilecek. Hükümet, Kıbrıs sorununa kalıcı çözüm bulunması ve Annan Planı temelinde bir yol bulunması için ABD’den çözüm yollarını zorlamasını ve bu süreçte devreye girmesini isteyecek. Başbakan Erdoğan da bu yıl Kıbrıs Barış Harekatı’nın 32. yıldönümünün kutlanacağı 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’na katılacak.
|
/ ANKARA
15.06.2006
|
|
|
Seçim korkusu dalga boyunu ağırlaştırdı |
Anadolu Endüstri Holding İcra Başkanı Tuncay Özilhan, erken seçimin, çok erken gündeme alındığını belirterek, “Erken seçim havası ekonomi üzerinde siyasi istikrarsızlık getirir mi korkusu, bu dalga boyunu Türkiye’nin daha ağır yaşamasına neden oldu” dedi.
Özilhan, ‘’McDonald’s İş Ortakları Günü’’nde yaptığı konuşmada,ekonomideki dalgalanmaların dış etkenlerine değinerek şunları kaydetti:
‘’İçerde de bir istikrarsızlık hissediliyor. Türkiye erken seçimi, çok erken gündemine aldı. Cumhurbaşkanlığını çok erken konuşmaya başladı. Erken seçim havası ekonomi üzerinde siyasi istikrarsızlık getirir mi korkusu, bu dalga boyunu Türkiye’nin daha ağır yaşamasına neden oldu. Benim en çok korktuğum, siyasi istikrarsızlıktır. Gündemin Cumhurbaşkanlığı ve seçim konularından çekilmesinin faydalı olacağı kanaatindeyim ki, bu istikrar bir an evvel sağlansın, bu dalga daha küçük boyutlarda olsun ve bir an önce stabilize olsun.’’
|
/ İSTANBUL
15.06.2006
|
|
|
AKP Antalya'da kampa giriyor |
AKP 7. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı, 23-25 Haziran tarihleri arasında Antalya’da yapılacak.
Genel Başkan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Antalya’nın Kundu beldesindeki bir otelde yapılacak toplantıya, bakanlar, milletvekilleri, parti kurucuları ile Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeleri katılacak. Başbakan Erdoğan’ın açılış konuşmasıyla başlayacak ‘’7. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’’nda, parti içi meselelerin yanı sıra dış politikada gelinen nokta ve ekonomideki son gelişmeler masaya yatırılacak. Partinin ileriye dönük politikalarının şekilleneceği toplantıda, Başbakan Erdoğan, milletvekillerinin şikayet ve önerilerini de dinleyecek. AKP yönetimi, 3 gün sürecek toplantı öncesinde milletvekillerine iki sayfalık bir bilgilendirme yazısı gönderdi.
|
/ ANKARA
15.06.2006
|
|
|
Başoğlu: Yasakçılar ders alsın |
“Türkiye’de Sosyal Tercihler Araştırması”ndan çıkan sonucun, Türkiye’nin sağa kaydığı sonucu değil, halkın gerçekleri gördüğü sonucu olduğunu söyleyen Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, “Bu rapordan insanların inancına saygı duymayanların, dinî vecibelerini yerine getirenleri horlayıp suçlayanların alacakları ders vardır” dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in halkın yüzde 1.5’inin başörtüsü sorununa öncelik verdiğini açıkladığını, ancak bu araştırmanın halkın yüzde 68’i başörtüsü yasağının bir an önce hem kamudan hem de üniversitelerden kaldırılmasını istediğini gösterdiğini söyleyen Başoğlu, “Sayın Başbakan ve hükümetin bu gerçekler karşısında daha atılgan, daha kararlı olmaları gerekir” dedi.
|
Recep GÖREN
/ ANKARA
15.06.2006
|
|
|
ÖSS soruları zor olacak |
8 Haziran 2006 Pazar günü gerçekleştirilecek ÖSS öncesinde yeni sınav sistemine ilişkin bilgiler veren ÖSYM Başkanı Yarımağan, adaylara tavsiyelerde bulundu.
Bu yıl düzenlenecek ÖSS’de geçen yıla göre bazı değişiklikler yapıldığını hatırlatan Yarımağan, test sayısının arttığını kaydetti.
ÖSS’de 8 test bulunacağını söyleyen Yarımağan, bu testlerin ilk 4’ünü tüm adayların cevaplamak zorunda olduğunu, ancak lisans programlarına gidecek adayların lisedeki alanları doğrultusunda kalan 4 testten 2’sini daha cevaplayacaklarını anlattı. Sınav süresinin de 15 dakika uzadığını kaydeden Yarımağan, sınavın 3 saat 15 dakikada tamamlanacağını hatırlattı.
Yarımağan, ‘’soruların zorluk derecesi’’ konusunda da şunları kaydetti: ‘’Özellikle belirli testlerdeki sorular çok kolay olamıyor. Neden? Çünkü bizim bu sınavda öğrencileri ayırmamız lazım. Biz çok kolay sorular sorarsak, örneğin bütün soruları cevaplayan 10 bin kişi çıkarsa, bu 10 bin kişiyi kendi içinde sıralamamız mümkün değil. Bu bir sıralama sınavı. Adayların bilgi düzeyleri arasındaki farkları ortaya koyup adayları sıralamaya çalıştığımız için, bu kadar büyük bir kitleyle bunu yapabilmek için soruların bir miktar zor olması gerekiyor.’’
|
/ İSTANBUL
15.06.2006
|
|
|
Şuhutlu imam hatipliler buluşuyor |
Şuhut İmam Hatip Lesesi mezunları, bu yıl ‘Mezunlar Günü’nün ikincisini düzenliyor.
2 Temmuz 2006 Pazar günü gerçekleştirilecek olan toplantıya, okulda görev yapmış bütün personelin ve mezunların davetli olduğu belirtildi. Okul Müdürü Muhammed Özsoy, “Sabah saat 10:30’da Şuhut İmam Hatip Lisesi bahçesinde başlayacak program, saat 15:00’de sona erecek” dedi. Özsoy, mezunlar gününe büyük bir katılım beklediklerini söyledi.
|
Mehmet SIRMA
/ AFYONKARAHİSAR
15.06.2006
|
|
|
Başarılı olan öğrencilere gezi ödülü |
Rize’nin Ardeşen İlçesinde, ilköğretim okullarında öğrenim gören başarılı öğrenciler, 5 günlük gezi ile ödüllendirildi.
Ardeşen Kaymakamlığı ve Belediye Belediyesi tarafından ortaklaşa düzenlenen “Haydi Çocuklar Çanakkale’ye” adlı geziye, seviye tesbit sınavlarında başarı gösteren 80 OKS öğrencisi katıldı. Ardeşen Kaymakamı Cahit Işık, geziye öğrencilere yardımcı olacak, iki yönetici, 7 öğretmen ve bir doktor görevlendirildiğini kaydetti.
|
YENİ ASYA
/ RİZE
15.06.2006
|
|
|
Klimayla serinlerken hasta olmayın |
Sıcak yaz günlerinde, bir nebze olsun rahatlatan klimaların yararlı etkilerinin yanında, bir takım hastalıklara sebep olma gibi zararlı etkilerinin de bulunduğu bildirildi. Memorial Hastahanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Füsun Soysal, bilinçsiz kullanılan klimanın gribal ve viral enfeksiyonlar ile kas ağrıları, kas tutulması ve zatürre gibi hastalıklara davetiye çıkardığını söyledi.
Akciğer dokusunun iltihaplanması olarak tanımlanan zatürrenin, havalandırma sistemleri yoluyla bulaşan hastalıklar olduğunu belirten Dr. Soysal, “Hastalığa neden olan, Legionella Pneumophilia denen bir bakteridir. Bu bakteri, klimaların filtre sistemlerinde uygun nem ve ısıda kolonize olmakta ve buradan ortam havasına dağılmaktadır” dedi.
Klimaları yoğun olarak kullandığımız şu günlerde ateş ve öksürük şikayeti olan kişilerin, bu bulguların basit bir gribal enfeksiyon olmayıp, zatürree başlangıcı da olabileceğini akılda bulundurması gerektiğini anlatan Dr. Soysal, şunları söyledi: “Hastalarda, tipik zatürreeden farklı olarak, akciğere ait şikayetler ön planda değildir. Yaygın kas ağrıları, baş ağrısı, halsizlik, ateş, huzursuzluk vardır. İlk iki günde yoğun olmak üzere kuru öksürük görülür. Bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı gibi sindirim sistemi bulguları olabilir. Hastaların yüzde 20’sinde sinir sistemi bulguları, ajitasyon, konsantrasyon bozuklukları, hatta koma görülebilir. Bu nedenle, hastahaneye başvurarak tetkiklerini yaptırmalıdır.”
|
/ BURSA
15.06.2006
|
|
|
Tatilde internet kafe tehlikesi |
İlk ve orta dereceli okulların önümüzdeki Cuma günü yaz tatiline girecek olması sebebiyle polis, velileri özelikle internet kafeler konusunda uyardı.
“İnterneti çocuklarınızla beraber kullanın. Onlarla birlikte olduğunuz sürece onlara güven içinde sörf etmelerine yardım edebilirsiniz. Teknolojiyi sizinle birlikte öğrenebilir, bir çok soru sorabilir ve sizden daha fazla bilgiye sahip olabilirler. Ama unutmayın, onlar sizin çocuklarınız, ihmal etmemeli, kendi başına bırakmamalı, gözünüz hep üzerinde olmalı. Çocuklarınıza kendi kişisel bilgi adreslerini internette bir başkasına vermemeyi öğretin” uyarısında bulunan polis, çocuklara internette başka şahıslara ailevi bilgilerin verilmemesi konusunda tembihte bulunulmasını tavsiye ediyor.
Bursa Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, yaz tatilinde çocukların sık sık internet kafelere gittikleri, küçük yaştaki çocukların internet kullanımında sıkı takip edilmesi gerektiği vurgulandı. Çocuklara kesinlikle aile büyüklerinin bilgisi dışında internet arkadaşlarıyla yüz yüze görüşme yapmamasının mutlaka öğretilmesi gerektiğinin vurgulandığı açıklamada; “Eğer bir buluşma olacaksa ona eşlik edin ve buluşma yerinin güvenli bir yer olmasına dikkat edin. Çocuklarınız için koyduğunuz kuralların etkili olabilmesi için aileniz içinde iyi bir iletişim zemini oluşturmanız gerekir. Çocuklarınızı zararlı şeylerden koruyabilecek program, araçlar ve erişim kontrol seçeneklerini öğrenmeye çalışın. Bu hususta çocuklarınız için en iyisini yapmaya çalışın. En değerli varlığınız olan çocuklarınızı kaybedebilirsiniz. Çocuklarınıza zararlı olabilecek mailleri açmamalarını, chat taleplerini cevaplamamalarını söyleyin. Böyle bir şey gerçekleştiğinde sizi haberdar etmesini sağlayın. Kendisine kızmayacağınıza inandırmanız lazım. Çocuğunuzun veya bir başkasının tehlike içinde olduğunu hissettiğiniz an tereddüt etmeden yetkililere bilgi verin” denildi.
|
/ BURSA
15.06.2006
|
|
|
Emzirin, şeker hastalığından korunun |
Emziren annelerin, şeker hastalığının geç yaşta görülen türüne yakalanma riskinin, emzirmeyenlerden daha az olduğu ortaya çıktı. ABD’li araştırmacılar, bunun, emzirmenin vücuttaki enerjiyi kullanma biçimi ve kan şekeri seviyelerini dengede tutmasıyla bağlantılı olabileceğini belirtti.
Brigham ve Kadın Hastanesi ile Harvard Tıp Okulu’nun, sağlık durumları yıllardır izlenen 150 bin hemşire üzerinde yaptığı araştırma, iki çocuğu olan ve her ikisini de birer yıl emziren bir annenin, ilerleyen yıllarda şeker hastalığına yakalanma riskinin neredeyse üçte bir oranında azaldığını gösterdi. American Medical Association dergisinde yayımlanan araştırmanın yazarlarından Alison Stuebe, emziren annenin, günde yaklaşık 500 kalori harcadığını, bunun 8 kilometre yürümekle eşdeğer olduğunu söyledi.
|
/ BURSA
15.06.2006
|
|
|
|