Filistin’de adaletli bir barış kurulmadıkça dünya rahat yüzü görmeyecektir!
Kırk yılda bu gerçeği uzaydan görünecek şekilde çöle yazmaya yetecek kadar kan dökülmüştür değil mi? Ama bir şey değişmemiştir işte. Güçlü olanlar yine haklı olduklarını zorla kabul ettirmeye çalışıyor ve olan her defasında masum insanlara oluyor.
İsrail ordusu iki gün önce Gazze’deki bir plajı bombaladı. On kişinin öldüğü saldırıda kırka yakın da yaralanan oldu. Ölenlerin üçü çocuktu. Masum siviller niçin hedef alınır? Hangi şeytani dürtü düzenli bir orduyu böyle bir suçun girdabına çekebilir? Filistin yönetimi yas ilân ederken İsrail Ordusu da özür açıklaması yaptı. Çünkü İsrail’de özgür bir toplum vicdanı var ve insanlar böyle yanlışların kendilerini devamlı şiddet ve kan denizine çektiğini görüyorlar.
Ama Washington İsrail denince odun kesicinin “hınk” deyicisi oluyor. Gazze’deki canavarlıktan hemen sonra İsrail’in kendini savunma hakkı bulunduğunu geveleyen bir açıklama yapti.
Amerikalılar niye bu kadar nefret çektiklerini merak ediyorlar ya, işte cevabı! Barış kimsenin ayağına gelmez. Ona kavuşmak cesaret ister. Meselâ Gazze tetikçileri bulunup maskeleri indirilmediği sürece meydan hilekârlara kalacaktır.
Filistin lideri Mahmud Abbas, Hamas’ı iki devletli çözüme razı etmek için baskı uyguluyor. Seçimleri kazanan Hamas’ı yola getirmek İsrail’in de menfaati değil mi? Ama değilmiş demek. İşte Gazze saldırısı Hamas’a 16 aylık ateşkesi bozdurmuştur. Şimdi Filistin yönetimi içindeki çatışma büyüyecek, İsrail de dünyaya karşı “Bunlarla nasıl konuşayım?” diyerek tek yanlı oldu bitlilerini sürdürecektir. Hamas’ı aslında bu samimiyetsiz politikaların yarattığını, bu gidişle yarın Hamas’ı bile mumla aratacak derinlikte bir nefretin önlerini keseceğini İsrail’deki politikacılar görmüyorlar mı? Bizim siyasetçileri eleştirirken bundan sonra daha insaflı olacağım.
Vatan, 11.6.2006
|